PKK'yı bitirmek istiyor musunuz? -ŞAHİN ALPAY - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

10-12-2007, 00:52

PKK (veya bir fraksiyonu) terörü yeniden tırmandırıyor. İniş ve çıkışlarla 23 yıldır devam eden PKK ayaklanmasını sona erdirmek, Türkiye'nin birinci meselesi. PKK bitirilmek isteniyorsa, alınması gereken önlemleri bütün boyutlarıyla düşünmek; akılcı bir politika izlemek şart.
Öncelikle PKK'nın terörü neden tırmandırdığı sorusunu sormalıyız. Farklı cevaplar vermek mümkün. Ama en büyük olasılık, PKK'nın demokratikleşme çabalarını kundaklamak; Ankara'yı sert tedbirler almaya zorlayarak, bunların doğuracağı tepkilerden saflarını genişletmek ve sıklaştırmak için yararlanmak çabasında olması. Bu çabanın (devletin içinde dahi mevcut) Türkiye'nin demokratikleşmesinden hoşnut olmayanların ekmeğine yağ sürdüğüne hiç kuşku yok.

Başka bir ciddi olasılık, PKK'nın TSK'yı K.Irak'a çekmek, çatışmaları genişleterek, uzun vadede gerek Türkiye gerekse Irak'ı kapsayacak bir Türk-Kürt çatışmasına zemin hazırlamak gayretine girmiş olması. Bunun, Iraklı Kürtlerin Kerkük'ü de kapsayacak bir bölgede geniş özerklik (giderek bağımsızlık) kazanma emellerini Türkiye'nin bütünlüğüne tehdit olarak görüp, K.Irak'ı işgal yoluyla bunu engelleme hevesinde olanların ekmeğine yağ süreceği muhakkak.

Bu koşullarda, PKK'ya karşı izlenecek akılcı politika ne olabilir? Akılcı politika, PKK'nın yapmak istediğinin tam tersini yapmak, yani PKK'nın gerek Türkiye, gerekse Irak Kürtlerinden tecrit edilmesini sağlayacak önlemleri almaktır. Bunun için, kendini Kürt sayan yurttaşlarımızın dil ve kültürlerini serbestçe yaşamalarının önündeki bütün engelleri kaldırmak, PKK'nın bu konudaki şikayetleri istismar etme imkanına son vermek gerekir. Kürt kökenli yurttaşlarımızın çoğunlukta olduğu bölgelerin sosyal ve ekonomik kalkınmasına daha büyük bir kaynak ayrılmalıdır. AKP iktidarı altında, her iki alanda atılan mütevazı adımların bile bölge halkını PKK'dan uzaklaştırdığı konusunda en küçük bir tereddüt yok.

Org. İlker Başbuğ, güvenlik kuvvetlerinin terörle mücadelede riayet etmesi gereken esasların altını çizdi: Ulusal ve uluslararası hukuka uygun davranmak. Yaşam hakkı dâhil temel hak ve özgürlüklere saygı göstermek. Masum halk ile terörist ve destekçilerini ayırt etmek. Kamuoyunu "mücadelenin süresine ilişkin gerçek dışı beklentiler içine" sokmamak... Gerilla taktikleriyle savaşan PKK'ya karşı özel olarak yetişmiş, profesyonel birliklere ihtiyaç daha fazla gecikmeden giderilmeli.

DTP'li milletvekilleri silahların susması, kanın durması gerektiğini söylüyorlar. Onlara "önce terörü lanetleyin" tavrıyla yaklaşmanın da, onları PKK ile aynı kefeye koymanın da bir faydası yoktur. Hükümet, DTP'nin terörün son bulması için yapabileceği katkılardan yararlanmayı bilmeli. PKK'ya indirilecek belki en büyük darbe, elini kana bulamamış olan militanlarına normal yaşama dönme fırsatını verecek nitelikte bir af yasası olabilir.

Evet PKK, sınırımızdan 150 km uzaklıktaki Kandil Dağı'na yuvalanmıştır ve Irak topraklarını Türkiye'ye yönelik operasyonları için kullanmaktadır. Ama esas gücü Türkiye'nin içindedir. Kimse halkı aldatmaya çalışmasın: PKK'ya karşı gereken önlemler esas olarak Türkiye içinde alınacak siyasi, ekonomik, askeri ve diğer önlemlerdir. Irak'ta sınır ötesi operasyon ya da işgal, istenen sonucu vermez, akan kanı azaltmaz, olabildiğine artırır. Uluslararası hukuk buna izin vermez.

Irak'taki PKK'ya son vermenin en akılcı yolu şu; Kürt Bölge Yönetimi'ni tehdit etmekten vazgeçmeli; gerek Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, gerekse Bölge Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile doğrudan temas kurarak, onlara saldırmayacağımıza dair güvence vermeli; buna karşılık PKK'yı tasfiye etmelerini istemeliyiz. Türkiye'nin güvenliği açısından önemli olan Iraklı Kürtlerin dar veya geniş özerklik, giderek bağımsızlık kazanmalarının engellenmesi değil; bize düşmanlık değil dostluk politikası izlemelerinin sağlanmasıdır. Dostça ilişkilerden iki tarafın da gerek ekonomik, gerek siyasi gerekse güvenlik ve istikrar açısından büyük yarar sağlayacakları yeterince açıktır.

ZAMAN

10-12-2007, 00:55

Alıntı:

Irak'taki PKK'ya son vermenin en akılcı yolu şu; Kürt Bölge Yönetimi'ni tehdit etmekten vazgeçmeli; gerek Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, gerekse Bölge Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile doğrudan temas kurarak, onlara saldırmayacağımıza dair güvence vermeli; buna karşılık PKK'yı tasfiye etmelerini istemeliyiz.

Hangi barzani hangi talabani abd den habersiz adım atmayan piyonlar mı.... Yani onlarla pazarlığa oturacağız onlarda bunu kabul edecek ellerinde devlet kurma imkanı veriliyor.. :-X :-X :-X

10-12-2007, 00:52	#1
Kullanıcı Adı ak_mavish	PKK'yı bitirmek istiyor musunuz? -ŞAHİN ALPAY PKK (veya bir fraksiyonu) terörü yeniden tırmandırıyor. İniş ve çıkışlarla 23 yıldır devam eden PKK ayaklanmasını sona erdirmek, Türkiye'nin birinci meselesi. PKK bitirilmek isteniyorsa, alınması gereken önlemleri bütün boyutlarıyla düşünmek; akılcı bir politika izlemek şart. Öncelikle PKK'nın terörü neden tırmandırdığı sorusunu sormalıyız. Farklı cevaplar vermek mümkün. Ama en büyük olasılık, PKK'nın demokratikleşme çabalarını kundaklamak; Ankara'yı sert tedbirler almaya zorlayarak, bunların doğuracağı tepkilerden saflarını genişletmek ve sıklaştırmak için yararlanmak çabasında olması. Bu çabanın (devletin içinde dahi mevcut) Türkiye'nin demokratikleşmesinden hoşnut olmayanların ekmeğine yağ sürdüğüne hiç kuşku yok. Başka bir ciddi olasılık, PKK'nın TSK'yı K.Irak'a çekmek, çatışmaları genişleterek, uzun vadede gerek Türkiye gerekse Irak'ı kapsayacak bir Türk-Kürt çatışmasına zemin hazırlamak gayretine girmiş olması. Bunun, Iraklı Kürtlerin Kerkük'ü de kapsayacak bir bölgede geniş özerklik (giderek bağımsızlık) kazanma emellerini Türkiye'nin bütünlüğüne tehdit olarak görüp, K.Irak'ı işgal yoluyla bunu engelleme hevesinde olanların ekmeğine yağ süreceği muhakkak. Bu koşullarda, PKK'ya karşı izlenecek akılcı politika ne olabilir? Akılcı politika, PKK'nın yapmak istediğinin tam tersini yapmak, yani PKK'nın gerek Türkiye, gerekse Irak Kürtlerinden tecrit edilmesini sağlayacak önlemleri almaktır. Bunun için, kendini Kürt sayan yurttaşlarımızın dil ve kültürlerini serbestçe yaşamalarının önündeki bütün engelleri kaldırmak, PKK'nın bu konudaki şikayetleri istismar etme imkanına son vermek gerekir. Kürt kökenli yurttaşlarımızın çoğunlukta olduğu bölgelerin sosyal ve ekonomik kalkınmasına daha büyük bir kaynak ayrılmalıdır. AKP iktidarı altında, her iki alanda atılan mütevazı adımların bile bölge halkını PKK'dan uzaklaştırdığı konusunda en küçük bir tereddüt yok. Org. İlker Başbuğ, güvenlik kuvvetlerinin terörle mücadelede riayet etmesi gereken esasların altını çizdi: Ulusal ve uluslararası hukuka uygun davranmak. Yaşam hakkı dâhil temel hak ve özgürlüklere saygı göstermek. Masum halk ile terörist ve destekçilerini ayırt etmek. Kamuoyunu "mücadelenin süresine ilişkin gerçek dışı beklentiler içine" sokmamak... Gerilla taktikleriyle savaşan PKK'ya karşı özel olarak yetişmiş, profesyonel birliklere ihtiyaç daha fazla gecikmeden giderilmeli. DTP'li milletvekilleri silahların susması, kanın durması gerektiğini söylüyorlar. Onlara "önce terörü lanetleyin" tavrıyla yaklaşmanın da, onları PKK ile aynı kefeye koymanın da bir faydası yoktur. Hükümet, DTP'nin terörün son bulması için yapabileceği katkılardan yararlanmayı bilmeli. PKK'ya indirilecek belki en büyük darbe, elini kana bulamamış olan militanlarına normal yaşama dönme fırsatını verecek nitelikte bir af yasası olabilir. Evet PKK, sınırımızdan 150 km uzaklıktaki Kandil Dağı'na yuvalanmıştır ve Irak topraklarını Türkiye'ye yönelik operasyonları için kullanmaktadır. Ama esas gücü Türkiye'nin içindedir. Kimse halkı aldatmaya çalışmasın: PKK'ya karşı gereken önlemler esas olarak Türkiye içinde alınacak siyasi, ekonomik, askeri ve diğer önlemlerdir. Irak'ta sınır ötesi operasyon ya da işgal, istenen sonucu vermez, akan kanı azaltmaz, olabildiğine artırır. Uluslararası hukuk buna izin vermez. Irak'taki PKK'ya son vermenin en akılcı yolu şu; Kürt Bölge Yönetimi'ni tehdit etmekten vazgeçmeli; gerek Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, gerekse Bölge Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile doğrudan temas kurarak, onlara saldırmayacağımıza dair güvence vermeli; buna karşılık PKK'yı tasfiye etmelerini istemeliyiz. Türkiye'nin güvenliği açısından önemli olan Iraklı Kürtlerin dar veya geniş özerklik, giderek bağımsızlık kazanmalarının engellenmesi değil; bize düşmanlık değil dostluk politikası izlemelerinin sağlanmasıdır. Dostça ilişkilerden iki tarafın da gerek ekonomik, gerek siyasi gerekse güvenlik ve istikrar açısından büyük yarar sağlayacakları yeterince açıktır. ZAMAN

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)