![]() |
#1 |
![]() Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek işleme konulan İddianamede, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Çağdaş Eğitim Vakfı ve yöneticileri hakkında tüyleri diken diken eden suçlamalar yer alıyor. ÇYDD ile ÇEV'de yapılan aramalarda ele geçen dokümanlar ise bu sözde STK ve yöneticilerinin ülke ve millete karşı resmen hainlik içinde olduklarını ortaya koyuyor. Dokümanlarda görülen faaliyetler “Bir misyonerin bile bu kadarına vicdanı el vermez” dedirtiyor. Dokümanlardan ÇYDD'nin şu faaliyetler içinde olduğu anlaşılıyor: *Kız ve erkek öğrencilerin rahatlıkla birlikte kalacakları ortamların hazırlandığı.. *Evlerde kutsallara yer verilmemesinin amaçlandığı.. *Bölge projelerinde özellikle Ermeni, Süryani, Keldani ve Yezidi'lerden faydalanıldığı.. *PKK'lı öğrencilerin araç yakma eylemlerine katılmış olsalar da burslarının kesilmediği; kayıtları silinerek gizliden gizliye burs aktarımına devam edildiği.. *Kimlere burs verileceği konusunda köken raporlarının dikkate alındığı.. *Belirlenen kökenlilerden Batıya eğitime gelenlerin desteklenmesine özel önem verildiği *Güneydoğuda DTP'li belediyelere yardımcı olunduğu… *Alevi köy ve ailelere özel ilgi gösterildiği.. *Özellikle ”sünnilerce asimile edilmemiş olanlar” ile ”Dinle hiçbir ilişkisi olmayan”ların desteklendiği.. *Bölgenin otantik sahipliğini kanıtlayan Ermeni taşınmazları ve eserleriyle ilgili özel çalışma yapıldığı.. *Faaliyetlerin kanıksanması için Devlet kurumları ile ortak faaliyetlere ağırlık verildiği.. *”Çağdaş” vali ve kaymakamlarla temasa geçilerek, destek istendiği.. *Devletin imkanlarının faaliyetlerine “akıtılması”nın sağlandığı.. *Yurtdışından gelen paraların kesinlikle kayıtlara geçirilmediği.. *Yurtdışından gelen paraların güvenilir üyelerin İsveç hesaplarına yönlendirildiği.. *Faaliyetlerini engelleyebilecek “dinsel-şoven-kültürel dogmaların” giderilmesine yönelik olarak eğitimlerde doğal cinselliğin ön plana çıkarıldığı.. *Askeri okullara yakın çevrede oluşturulan kız evlerine en uygun kızların aktarıldığı.. *Kızlara her türlü fedakarlık yapmaları için yönlendirmede bulunulduğu.. DOKÜMANLAR BÖYLE Bu bilgiler bizzat ÇYDD'den çıkan dokümanlarda yani “yapılanlar ve yapılacaklar” listesinde yer alıyor. Yine iddianamede yer alan dokümanlara göre, Çağdaş Eğitim Vakfı da benzeri faaliyetler içinde. Teröristlere maddi destek sağlanmış… Kız öğrencilerin bedenleri üzerinden örgütsel kazanç elde edilmiş… Yukarıda sıraladım, daha neler neler… Tüm bu faaliyetlerin ÇYDD'deki mimarı, geçtiğimiz aylarda kanserden yaşamını yitiren Türkan Saylan. ÇEV'deki mimarı ise yine vakfın Başkanı Gülseven Yaşar. Gülseven Hanım, sinsi emellerini daha fazla gizleyemeyeceklerini, hainliğin ortaya döküleceğini anlamış olmalı ki iddianame öncesi “kısa süreliğine” diyerek gittiği Amerika'dan henüz dönmüş değil. Şuan firari durumda. Döneceğe de benzemiyor. Tüm bu dokümanlar korkunç “yapı”yı gözler önüne seriyor. Bu dokümanlar, Türkan Saylan'ın İslami konular üzerine yaptığı açıklamalar ile birlikte düşünüldüğünde "yapı"nın derinliği daha iyi algılanıyor. MASKE MEDYADAN Peki bu ürkütücü “yapı”nın bugüne kadar kendini gizleyebilmiş olmasında medyanın payı nedir? Başta Aydın Doğan'ın gazete ve televizyonları olmak üzere iri medya organları gerek Türkan Saylan'ı gerekse Gülseven Yaşar'ı halka hep “yardım meleği”, “hayatını eğitime adamış bir isim” şeklinde sundu, örneğin. Bu medya organlarının ÇYDD ve Saylan ile ÇEV ve Yaşar'ın göstermelik “yardım faaliyetleri”ni abarta abarta gündemde tutmalarıyla, bu konularla ilgili sağduyu sahibi gazete ve televizyon kanallarının kuşkulu ve uyarı niteliğindeki haberleri gölgelenmiş oldu. DOĞAN'IN KANAL D'SİNDE TÜRKAN DİZİSİ Bugün bile Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Kanal D'de “Türkan” adlı bir dizi gösterimde. Dizide Türkan Saylan'ın hayatı anlatılıyor. Böylelikle sözkonusu STK'lar ile yöneticilerinin aslında ne kadar tehlikeli birer Türkiye düşmanı, millet düşmanı olduklarının üzeri örtülmüş olmadı mı/olmuyor mu? MEDYA PAYI DA SORGULANMALI Ancak sonunda lağım patladı. ÇYDD ve ÇEV gerçeği ortalığa saçıldı. Dolayısıyla, bugün nasıl ki ÇYDD ve ÇEV yöneticileri yargı karşısında bu bölücülüğün, yıkıcılığın hesabını verecekse; bu tezgahta bilerek veya bilmeyerek “maskeleme” görevi üstlenmiş olanlar da sorgulanmalı. Bugün de halen ortalığa saçılan “hainlik göstergesi” belgeler karşısında neden “kör oldukları” sorgulanmalı. İnsanın tüylerini diken diken eden; planlı, programlı bir şekilde ülkenin ve milletin altını oymaya dönük bu yıkıcı ve bölücü faaliyetleri neden görmezden geldikleri sorgulanmalı. “Hainlik üzerine kurulu bu çatının çökmesi halinde altında kendilerinin de ezileceğini mi düşünüyorlar?” sorusuna cevap aranmalı. HABERVAKTİM.COM
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() çydd denilen ne idüğü belirsiz örgütün faaliyetlerinden çalışmalarından kurucularından müdavimlerinden kimlere hizmet ettiği gün gibi aşikardır. çağdaşlaşmak sevdasıyla yanıp tutuşan insanların milletimizin manevi değerleri olan başörtüsüne karşı çıkan bu "enayi" çağdaş bozmaların peşlerinden neden gittiklerini anlamış değilim..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Türkiyenin en büyük siyasi liderlerinden..Aydın Doğan ..Allah belanı versin ahlaksız herif
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|