Hiç ihtimal vermiyorum bu işin israile verilecegini, Basbakan halkın nabzını yokluyor ve halkı karşımıza almak istemeyiz deyip verilmeyecek ama askeriyenin el altından bir baskısı varsa bilmem.

Çok yanlış bir hareket.Sizler gibi ben de hiç desteklemiyorum.Sayın Erdoğan'ın da kabul etmemesi en büyük dileğim.Bırakın İsrail'i hangi devlet temizlemek isterse istesin bir karış toprağımı vermem.30 kupona gazeteden çıkmadı bu vatan.

İsrail'e verilen her kuruş Filistinli bir canın gitmesi demek olur, sözünün eri olsun başbakanımız, ordumuz bu işi pekala yapar.

ordumuz devletimiz muhtac gibi gösteriliyor diğer devletlerin gücüne ne israil ne ABD nede nato mayın temizleme ihtiyacı duyulsun onlara muhtac kalacağımıza ya kalsın sınırda mayınlar ya ordumuz temizlesin mayınları birde nerden cıktı bu mayın temizleme işi yıllardır günümüzde olmadı şimdiler de oldu

Yanlış bilmiyorsam uluslararası bir anlaşma gereği belli bir süreye kadar sınırlardaki mayınların temizlenmesi gerekiyormuş.

Türkiye de bu anlaşmayı imzalayan ülkelerden olduğundan mayın temizleme işi çıktı.

Ama genel kurmayın bizim mayınları temizleyecek eleman ve aletimiz yok demesi gerçekten beni de çok üzdü.

Bu açıklama olmamalıydı, düşmanlarımız için, pkk için böyle biraçıklama ne kadar sevinç kaynağı olmuştur düşünebiliyor musunuz?

Oraya o mayınları döşeyen komutan verin bana 4 tabur ben temizlerim diyor ama genel kurmay bu yönde bir açıklama yapıyor.

Çok utanç verici!

Kimsenin bu ülkeyi, bu orduyu küçük düşürmeye hakkı yoktur!

utanc verici olması ordumuzu kücük düşürmeside oldu o kadar butce alırlar ordumuz düştüğü gündeme bak cok yazık cok devletimiz güclü ordumuz kücük düştü

başbakanım davos çıkışıyla çizgisini gostermiştir..inş siyonistlerin oyununa gelmeyecegiz..ben başbakanıma sonuna kadar güveniyorum niçin bu tasarıyı sundular benm anlayamadıgım konulardan birisi ama inş başbakanımız ve meclis gerekli cevabı verecektir..

Salı günü gurup toplantısında ayrıntılı bilgi verecektir başbakanımız...
ama beni mutlu eden bi şey var..gerçektende diğer partililerden farkımız var..yeri geldiğinde yanlış gördüğümüz konularda tavrımızı koymamız ve doğruyu göstermemiz,hükümetimizin yanlış atacağı bır tutumu engeller..ve ben bu tavrı gösteren ak gençlere çok teşekkür ediyorum,sahsım adına çok sevindim..
ama yinede bizler salı günü gurup toplantısını dinleyelim ve başbakanımız gereken açıklamayı yapacaktır..bekleyelim ve görelim yanlış varsa hep birlikte tutum içine gireriz..

Erdoğan: Tasarının neresinde İsrail var?

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, mayınlı arazilerle ilgili tartışmalara açıklık getirdi ve eleştirileriyle iktidara yüklenen muhalefete ateş püskürdü... http://www.habervaktim.com/resim/resim74276_2.jpgErdoğan'ın konuşmasının önemli ayrıntıları şöyle:

-Muhalefet iktidar kadar dinamik, hızlı ve üretken olmalı. Meseleler konusunda iktidar kadar çözüm aramalı ve yapıcı eleştiriler yapmalı. Çözümsüzlüğü bir çözüm olarak benimseyen muhelefet Türkiye'nin hiç bir yere gidemeyeceği noktasında gayret gösteren bir anlayışın temsilcisi olur. Atılıma yönelik her hususta statükodan yana tavır almak en küçük meseleden en büyüğüne kadar her konuda ayak diretmek kimseye hiç bir şey kazandırmaz. Hangi meseleye el attıysak karşımıza hamaset çıktı. Sadece istemezük diyen ama ne istediğini de bilmeyen bir muhalefetle mücadele etmek zorunda kaldık.

-Aynı tutumun mayınlı arazilerle ilgili gelişmelerde de takınıldığını görüyoruz. Herkese hassasiyetle sesleniyorum. Bu denli insaf dışı bir yaklaşımla ortaya konan bir kanun tasarısı hakaretle gündemde tutulmaz. Muhalefetin provokatif tavrı ve buna bazı köşe yazarları tarafından verilen destek konuyu farklı yerlere çekti. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir. Tasarı sadece bir sayfa ve 6 meddeden oluşuyor. Bu konuda konuşanlarıp tenezzül edip bu bir sayfalık metni okumamış olması son derece anlamlı. Okumuyorsanız hiç olmazsa bunu getirenlerle bir konuşun. Kulaktan dolma iddialarla dedikodularla aüdeta hayaller kurarak meseleyi hiç olmadık noktalara taşıdılar. Bir süre sonra kendi yalanlarına kendileri dahi inanır hale geldiler.

-Her nasıl olduysa birden bire ihale İsrail'e gitti. İsrailliler aldı. Bunu neye dayanarak söylüyorsun. Eğer bir yasa, ihale yapılmadan nasıl böyle düşünüyorsun. Adrese teslim bir ihale diyıorsun. Neye göre bunu konuşuyorsun. Bir sayfalık taslağın neresine dayanarak bunu konuşuyorsun. Bu adamların hayatında yaptıkları bir ihale yok. Bunlar ihale nedir bilmiyor. Kamu İhale Kanunu nedir bilmiyor. Bugüne kadar yaptığımız bütün ihaleler açık yapıldı. Neye dayanarak söylüyorsun. Neresinde İsrail'e yönelik bir atıf var. OSTİM'e gidersen var mı yok mu görürsün. Güvenliğimiz, huzurumuz birden bire buharlaşıverdi. Muhalefeti bunun uçun alkışlıyorum. Bunu memleketin hayrına değil de komplo teorileri üreterek ziyan ettikleri için de büyük bir üzüntü duydum. Ağır ithamlara maruz kaldık. Bize yönelik olarak ağıza alınmayacak ithimlar sergilendi. Bunu doğrudan İsrail ya da İsrailli firmalara ihale ettiğini bunun da vatana ihanet olduğunu seyleyecek kadar ileri gittiler. Okudunuz mu, okuduysanız okuduğunuzu anladınız mı? Bu tasarının neresinde israil var.

-İhale Maliye Bakanlığınca hizmet satın alma usülü ile satın alınır. Bunun neresinde 44 yıl 49 yıl var. En fazla indirene verilir diyoruz. Hizmet satın almak yöntemi var. Bu mümkün değilse sonraki seçenek gelir. Bu daha da değişebilir. Arazinin mayınlardan temizlenmesi karşılığında tarımsal faaliyetlerde kullanılmak şeklinde kullanılabilir. Biz istediğimiz bu şekilde bu ihaleyi yapabiliriz. İhaleye girmeden istediğimiz bir firmaya verebiliriz. ÜNİVERSİAD'da yaptığımız gibi. Kamu İhale Kanunu'nun verdiği yetkiyle biz buna sahibiz. Ülkenin ve milletin selametine en uygun yolu araması hükümetin görevidir. Bugün genel kurulda araya bir seçenek daha koyuyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun istisna maddesine dayanarak MSB'nin bu işi yapmasına yönelik bir seçenek koyuyoruz. Ama ilk seçeneği kimse görmüyor.

-Baktık ki geçtiğimiz hafta bir grup vatandaş CHP'nin grup toplantısına getirildi. Bu vatandaşlar neden yaralandı bunu söylediler mi? Bunu bölge insanları iyi bilir. Gerçekçi olun biraz. Eğer ortada bir samimiyet olsa 1992 yılından bu yana gündemde olan bu konuda bir adım atılırdı. Bütün bu görüşmeler sonucunda yapabileceğimizi ve yapamayacaklarımızı konuşurduk. Maliye Bakanlığımızı devreye sokardık. En son, bu süreç içerisinde de uluslararası bu noktada işi sertifikasını verecek bir kuruluşla yapılması ki bununla daha isabetli olabileceğinin değerlendirildiğini söyledik. Bütün bunlar tabi ki değerlendirilir. Ama unutmasınlar ki muhalefet de biz de siyaset yapıyoruz. Biz sivil bir iradeyiz, tabi ki tercihlerimizi kullanacağız. Ama milletimizin hayrına olan neyse birinci derecede bunu tercih edeceğiz. Bunların derdi bağcıyla. Genelkurmay Başkanlığımız bölgede zaten mayın temizleme işlerini yürütüyordu. Ama ağır gitmesi, çok pahalıya mal olması nedeniyle Maliye Bakanlığı konusunda bir görüş birliğine vardı. Bunun üzerine düzenlemeleri yaptık ve süreç ihale aşamasına geldi. Danıştay anayasaya dayanarak durdurdu. Ama ne hikmetse muhalefet ve medya hiç ilgilenmedi. O gün kimsenin ilgilenmediği konunun bugün istismar malzemesi olmasını anlamak çok zor. Bu kara siyasettir. Bu kara siyasete bazı köşe yazarlarının buna katkı sağlaması son derece vahimdir. Allah aşkına ne demek istiyorsunuz. Açık açık söyleyin. Kapalı kapılar arkasında İsraille pazarlık mı yaptı? AK Parti ülkeyi mi pazarlıyor. Bunu mu demek istiyorsun. Sivillerin üzerine bomba yağarken hakkı savunan Erdoğan şimdi İsraille gizli gizli iş tutuyor mu demek istiyorsun? O tavır nedeniyle bizim kredi kaybı başlamış. Biz itibar kaybetmedik itibar kazandık. İsrail'in cumhurbaşkanına karşı kendi ülkesinin Başbakanını kimlerin yerdiğini bu millet gördü. CHP ve MHP'nin monşer eskilerinin İsrail karşısındaki haklı duruşumuzdan nasıl rahatsız olduklarını bu millet açık açık gördü. Mayın meselesi üzerinden şahsıma, partime ve hükümetime yönelik aleni bir kampanyanın başlatıldığını herkes gördü. Bunların neye hizmet ettiğini tarih gösterecek ve su taşıyanları da asla unutmayacak.

-Bizim vatan sevgimizi test etmek sizin haddinize mi. AK Parti'den önce bir politikacı BM dönem Başkanı olarak Türkiye'yi görse hayra yormazdı. Biz bakarız, işimize gelirse imzalarız. Neymiş petrolü alıp götüreceklermiş. Bunlar zaten bizim tarafımızdan TSK ile koordineli olarak verilmiştir ve devam ediyor. Bunların bundan da haberi yok. Ellerine alıp metni okumadan, biz burada organik tarım yapmayı planlıyoruz. Böyle bir bakire araziyi kazandırmak istiyoruz. Bunlar duyma özürlü. Kimse doğmamış çocuğa kıyafet biçmeye kalkışmasın. Bizim önce zihinlerdeki mayınları temizlememiz gerekiyor. Özellikle muhalefet partileri kendi zihinlerinin sınırlarına o kadar mayın döşemişlerki kendi sığ dünyalarının dışına çıkamıyorlar. Komşularınızla ilişkilerinizi sağlam tuttuğunuzda hudutlarınız korunuyor. Çok daha bu gelişecek. AB psikolojik hudutları ortadan kaldırma projesidir aslında.

-Muhalefet ya da onun değirmenine su taşıyanlara bakın. Ben yaparım diyenler var. Bakıyorsun bir emekli yarbay çıkıyor, bana bir tabur verin diyor. Ya bir kere haddini bil, bu ülkenin Genelkurmay Başkanı var. Emekli olduktan sonra konuşuyor bunlar. Bunu yapabiliyorsa ihaleye girer, iki taburdan daha fazla dışarıdan adam bulursun. Gerekiyorsa o parayı öderiz. Kimsenin bu işe girmesinden rahatsız değiliz. Burası iki Kıbrıs adası büyüklüğünde diyenler çıktı. Bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar ya da gözlerinde rahatsızlık var. Devletin kurumlarının vahim bir ayrıncılığa tabi tutulduğunu gördük. Bu kurum vatansever, bu kurum satar noktasına geldi.

-Bu tasarı tartışmasız şekilde milletimizin menfaatine bir tasarıdır. En küçük bir güvenlik zaafiyeti doğurmayacak, tartışmaya dahi mahal vermeyecek bir tasarıdır. Hiç bir ülke ve şirket bu tasanının hiçbir yerinde yoktur. Muhalefet son 4 seçimde de kaybetmiş olmanın verdiği rehavetle her meseleyi kilitlemenin gayreti içine giriyor. Çözüm üretemeyenleri sorun üretememe konusunda büyük çaba sarfediyor. Her türlü engele rağemen soğukkanlılıkla hareket edecek ve tahriklere asla prim vermeyeceğiz. Tasarı ile ilgili gerçekleri lütfen kamuoyuyla paylaşın. Muhalefetin nasıl bir paranoya içinde olduğunu, iddialarının ne kadar asılsız olduğunu en hassas olduğumuz noktalardan hedef alındığımızı ifade edin. AK Parti iktidarına karşı insafsız bir kampanyanın sürdürüldüğünü anlatın.

HABERVAKTİM.COM

hükümetimiz bunun da üstesinden gelecek inşallah..

Arkadaşlar merhaba aranıza yeni katıldım ve bu konu hakkında bir kaç şey yazmak istiyorum. Biliyorum ki saygı çerçevesinde yazımı okuyacak ve bir kaç eleştirime cevap vereceksiniz dir. Sizden en büyük beklentim katılmadığınız noktalara şu yüzden katılmıyorum yanlış düşünüyorsun aslı budur türünden cevap vermenizdir. Çünkü bu vatan hepimizin.

İlk olarak kendimi tanıtmak istiyorum. Ben Ak Parti'ye oy vermemiş, üniversite mezunu kendimi sosyal demokrat olarak tanımladığım, ve Türkiye topraklarında yaşayan vatanı milleti ve bu topraklar üzerinde yaşayan herkes için savaşabilecek ve ölümü göze alabilecek Türk genciyim.

Ak Partiye oy vermemiş olmam ona saygı göstermediğim anlamına gelmiyor. Etrafımda oyunu Ak Parti yanlı olarak kullanmış çok fazla arkadaşım mevcuttur. Biz arada bir otururuz ve değişik fikirler olmak üzere türkiye hakkında konuşuruz. Sizinlede bunu yapmak için buraya geldim.

Evet şu anda mayınlı araziler gündeme oturmuş şekildedir. Ve bu konuda benim yazmak istediğim bir kaç şey vardır.

1. Neden yap-işlet maddesi bu kadar önemli?
Yeni gelen önergede de farkındaysanız yap işlet maddesi 3. sırada yer alıyor. Halbuki buna ne gerek var neden Ak Parti bu madde için bu kadar ısrar ediyor?

2. 14 Şirket ihaleye girecek sadece 1 tane İsrailli deniliyor?
Evet bu ihaleye 14 şirket girecek ama bu 14 şirketin 13'ü para karşılığı çalışan büyük firmalardır. 14 şirketin içerisinde 44 yıl boyunca araziyi işletme önerisine İsrailli firma yeşil ışık yakmıştır. Yani 100 şirkette girse 99 u nakit para karşılığı mayın temizleyeceklerini söylüyorlar. O zaman ne oluyor her halukarda bu iş İsraile kalmış oluyor.

Kendi fikirlerim ve iddiam:
Şimdi 1. Maddeye yönelmek istiyorum. Bakın arkadaşlar yine diyorum bu vatan bizim. Hatırlarsınız ki osmanlı devleti işgal altındayken Atatürk önderliğinde Kurtuluş savaşında hepimiz tek yürek olduk. Sağcısı, Solcusu, Aşırı dincisi, ılımlı dincisi, kapalısı, açığı, türkü, kürdü, ermenisi, lazı, vs. Hiç bir kişisel seçim veya ırksal seçim bizi birbirimizden ayıramadı.

Ben Ak Partili değilim ve siz Ak Partiyi savunuyorsunuz diğe size ayrım yapamam sizler benim bu topraklardaki kardeşlerimsiniz.

O yüzden hep beraber tartışalım. Bakın şimdi Ak Parti inadına 3. madde olsada yap-işlet olayını anayasaya sokmaya calışıyor. Yani sadece bu mayınlı araziler için değildir bu. Eğer bu öneri anayasaya girerse bundan 10 yılsınraki herhangi bir arazi ihalesinde tekrardan yap-işlet önerisi kullanılabilecektir.

Şimdi farkındaysanız Amerika ve Amerika yandaşı İsrail'in yüzyıllardır bize ait olan topraklarda gözleri vardır. Ak Partinin çalışma şeklini incelediğimde hükümete geldiğinden bu yana çok değerli şirketlerimiz özelleşti, devlet daireleri özelleşti. hatta devlet bankaları bile özelleşti. Tüm kaynaklarımız elimizde yavaş yavaş yabancı şirketlere satıldı. Örneğin telekom özal zamanında 27 milyar $ ederken, Ak Parti zamanında Youtube ile nerdeyse aynı paraya 4 milyar $ a satıldı. Şu anda incelerseniz Dünyada en büyük ve hızlı büyüyen şirketler arasında ilk 100'e girdi. Üzüntüm de şu adında Türk kelimesi geçen bir firmayı dış devletlerin yönetmesi.

Hadi bunları geçiyorum mayın olayına geliyorum. Ak Parti'nin her zaman Amerika ile arası iyi olmuştur. Halbuki o kadar sene amerikan emperyalizmine karşı çıkmadıkmı. 70 lerde solcular amerikalılar haindir, emperyalisttir diğe bağırdığında sağcılar onları sopalarla kovalıyordu, bıçaklarla yaralıyordu hatta kafalarına sıkıyordu şu an ne oldu? Sağcılarda amerikalılar emperyalist şeytanlardır diyorlar? Ne değiştirdi fikri halbuki 70 lerde mantıklı düşünebilmiş olsalardı bu kadar partilerinin sempatizanı olmasalardı bunu göremeyecekler miydi? Göreceklerdi. Peki bunun bize zararı nedir? 30 Yıl boyunca birbirimizi öldürdük işte zararı budur. Avrupaya baktığımızda sürekli gelişen Türkiyeye baktığımızda sürekli borca giren fasülyeyi bile ihrac eden bir ülke görüyoruz.

Diyorum ki bir 30 sene daha birbirimizi yemeyelim tek yürek olalım. Bunlar Amerika'nın oyunu. Sayın Erdoğan'ın tüm ailesi amerikada yaşıyor, Amerika şirketlerinde çalışıyor, Amerikaya vergi kazandırıyor. Bizim gariban halkımız burada kiramı nasıl ödeyeceğim eve nasıl ekmek götüreceğim derdinde.

Bu 3. maddeyi anayasaya ekletmek için Ak Partiye ve Sayın Erdoğana Amerika baskı yapıyor! Çünkü olay sadece mayınlı araziler değildir. Duyuyoruz 1 hafta önce Karadenizde petrol çıktı! Her kanalda haberlerini izledik. Trakyada doğan gaz çıktı! Türkiyede rafineri kuran bir şirket yok. Bunları sağlayacak bir firma yok. Türkiye ayrıca bor cenneti. Dünyanın başka hiç bir yerinde bu kadar bor yok. Soruyorum size mantıklı düşünün sizce olay ne? Amerika mayınlı araziyi bu şekilde israile devretçek, anayasaya giren bu madde ile birlikte 10 sene sonra olan petrol ihalesinde ben rafineri kurarım ama 44 sene benim olur, ben bor çıkarırım ama 44 sene benim olur. Ben doğan gazı çıkarır işlerim ama 44 sene benim olur.

O 44 SENE BOYUNCA TÜM KAYNAKLARIMIZI SÖMÜRMEK SONUNDA DA YAKIP YOKETMEKDİR. AK PARTİ NEDEN BÖYLE ŞEYLERE OYUNCAK OLUYOR ANLAMIYORUM. BU VATAN HEPİMİZİN SİZDEN TEK İSTEDİĞİM BİZ AK PARTİLİ OLMAYANLAR BİR ŞEY DEDİĞİMİZDE PARTİYİ YIKMAYA CALIŞAN İNSANLAR OLARAK NİTELENDİRİLİYORUZ. HALBUKİ BİZ VATAN SEVGİSİ BÜTÜN İNSANLARIZ. LÜTFEN GÜVENDİĞİNİZ PARTİNİZİ UYARINIZ. VATANIMIZI BİZ YOLDA BULMADIK, LOTODAN DA KAZANMADIK. BU VATAN HEPİMİZİN.

SAYGILAR..

Verdi de nitekim. Herkes giderken Basbakanimiz Geri donuyordu :)

Diliyorum bu isten hayirli sekilde kazancli cikariz :)

Mayınlı araziler yasa tasarısı kabul edildi

TBMM Genel Kurulunda, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesini öngören kanun tasarısının yeniden görüşülen 2. maddesi üzerinde AK Parti'nin verdiği önerge kabul edildi. http://www.habervaktim.com/resim/resim74526_2.jpgBuna göre, mayın temizleme işini, Maliye Bakanlığı değil, Milli Savunma Bakanlığı yaptıracak; bu usulle gerçekleşmezse, Maliye Bakanlığı devreye girecek ve hizmet satın alarak yaptıracak.

Milli Savunma Bakanlığınca mayın temizleme; Kamu İhale Kanununa tabi olmayan; savunma, güvenlik veya istihbarat alanlarıyla ilişkili olduğuna veya gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğine ilgili bakanlıkça karar verilen, mevzuatı uyarınca sözleşmenin yürütülmesinde özel güvenlik önlemleri alınması gereken veya devlet güvenliğine ilişkin temel menfaatlerin korunmasını gerektiren durumlarla ilgili mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Kamu İhale Kanununun istisna hükmüne göre yaptırılacak.

Mayın temizleme bu usulle olmazsa Kamu İhale Kanuna göre Maliye Bakanlığınca hizmet satın alınarak yaptırılacak. Mayından temizlenen alanlardaki Hazine taşınmazların tasarrufu, Maliye Bakanlığına geçecek. Maliye Bakanlığı, ihale komisyonlarının oluşum ve çalışmasına ilişkin usulleri, esasları belirleyecek.

Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma, Maliye, Tarım ve Köyişleri bakanlıkları temsilcilerinden oluşacak ortak komisyon, yapılacak işin muayene ve kabulünün yanı sıra ihale şartnamesini de hazırlayacak. Komisyonların görevleri ve çalışmasına ilişkin usulleri bu komisyonca belirlenecek.

Mayın temizleme bu iki usulle de olmazsa; Devlet İhale ve Kamu İhale kanunlarına tabi olmadan, Hazineye ait ya da Maliye Bakanlığınca idare edilen mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanılamayan ve bu taşınmazlarla bütünlük oluşturan Hazineye ait diğer taşınmazların, tarımsal faaliyetlerde kullandırılması karşılığında ihale edilecek. Mayın temizleme ihalesi, kullanım süresinden en fazla indirimi teklif edene verilecek.

Temizlenecek mayınlı alanların öncelik sırası, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının mutabakatı ile belirlenecek. (AA)

AK Parti TBMM Grup Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın organlarında Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin yasanın tümünün oylamasına bazı AK Parti milletvekillerinin 'mazeretsiz olarak katılmadığı yönünde haberler yayınlandığı hatırlatıldı.
Haberlerdeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada tasarının tümünün oylamasına katılmayan bakan ve bazı milletvekillerinin, daha önce planlanan ulusal ve uluslararası görevleri nedeniyle oylamada bulunamadıkları ifade edildi.
Bazı milletvekillerinin ise hafta sonu Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yenilenecek mahalli idareler seçimleri nedeniyle seçim bölgelerinde bulunduğu için oylamaya katılamadıkları kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Oylamaya katılamayan diğer milletvekillerimiz ise sağlık sorunları nedeniyle raporlu oldukları için TBMM'de tasarının görüşmelerinin tümünün oylamasında hazır bulunamamıştır. Tasarının tümünün oylaması 346 milletvekilinin katılımıyla yapılmış, 255 gibi yüksek bir sayıyla kabul edilmiştir. Bu da Parlamentonun Anayasa, bütçe ve nitelikli çoğunluğu gerektiren yasaların dışında katılımın ve 'evet' oyunun en yüksek olduğu oylama ve görüşme olmuştur. Tasarının tümünün oylamasına katılan grubumuza mensup milletvekillerimizin tamamı 'evet' oyu kullanmıştır. Mayınların temizlenmesi konusundaki kanun tasarısının tümünün oylamasına mazeretsiz olarak katılmayan milletvekilimiz bulunmamaktadır."

Grubumuzun ismi ;
SEN TÜRKİYE'SİN BÜYÜK DÜŞÜN,MAYINLARI TEMİZLE!BIRAK BAYKAL KÜÇÜK DÜŞÜNSÜN! olarak değiştirilmiştir!