AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Önden Giden Atlılar (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=360)
-   -   Mustafa İSLAMOĞLU l Vahyin Penceresinden - Esma - Tefsir - Sözler (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=151310)

İntifada 10-10-2011 19:30

Mustafa İslamoğlu Hocadan
Başbakanımıza Taziye


http://www.facebook.com/photo.php?v=297166983642026

İntifada 10-14-2011 00:26

Mustafa İslamoğlu Hoca Camii Haftası dolayısıyla sohbet vermektedir...
Hilal Tv den izleyebilirsiniz...

İntifada 10-15-2011 03:01

Firavunun adı İstikrar olursa, Musa'nın adı Anarşi olur.
Mustafa İslamoğlu



İntifada 10-21-2011 01:10

Mustafa İslamoğlu hocanın eski bir sohbeti...
bence bir kulak verin derim...
bu günlerde çok önemli bu tespitler...


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 10-26-2011 21:29

Kur`an, mülkiyete bakışta ne sosyalizmin ve marksizmin mülkiyet anlayışını benimser ne de kapitalizmin mülkiyet anlayışını benimser. Bu beşeri ideolojilerin söylemlerinden birini Kur`an`a giydirmeye çalışmayı beyhude bir uğraş olarak görüyorum.

Kur`an, öncelikle muhatabında bir mülkiyet tasavvuru inşa eder. Bunun için de mülkün, mülkiyetin gerçek malikinin Allah olduğunu, servetin insana emanet olduğunu söyler. Onun için de “lâm”ı tahsis ile gelir. "Lehü`l-Mülküs semavati vel ard, Lehü’l-Mülkü ve lehü’l-Hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr" gibi birçok ayet “lâm”ı tahsis ile mülkü Allah`a hasreder.

Bu ne demektir? Müllkün gerçek maliki Allah`tır. Peki, gerçek maliki Allah ise, insan mülk sahibi oluyor. Öldüğü zaman mülkünü miras bırakıyor. Varisleri mirası paylaşıyor. Hatta Kur`an, varislerin mirası nasıl paylaşacağına dair düzenlemeler getiriyor. Mülke taarruz ve tecavüz suç olarak addeliliyor ve ceza görüyor. Onun için de hırsızlık, Kur`an`da cezası belirlenmiş bir cürüm oluyor. Çünkü hırsızlık mülke tecavüzdür. Eğer Kur`an mülkiyeti onaylamasaydı bu gibi düzenlemeleri de yazmazdı zaten. Mülkiyeti onaylamasaydı miras hukuku olmazdı, feraiz olmazdı. Mülkiyeti onaylamasaydı, faiz hakkındaki düzenlemeler olmazdı. Mülkiyeti onaylamasaydı zekât farzı olmazdı.

Zekât vermek için zaten mülkiyeti kabul etmek lazım. Ama bu mutlak mülkiyet değil, mukayyet bir mülkiyet. Yani emanet aslında… Bu mülkiyetin hakiki ismi emanettir. Onun için Kur`an muhatabında servetin emanet olduğu tasavvurunu inşa eder. Servet bir emanettir. Peki, servet emanettir de insan serveti istediği gibi kullanabilir mi? Yani “servetin sınırsızca temerküzü caiz midir?” dediğimiz zaman, Kur`an bu konuda prensipler koyar. Ne der? Servetin temerküzünü engellemek için, "Servet, içinizden zenginlerin arasında dolaşan bir devlete dönüşmesin." Yani servet temerküzü, servetin, iktidarın ve gücün bir yerde temerküzüne Kur`an karşı çıkar. Çünkü bunların temerküz ettiği yerde istibdat ortaya çıkar. Bunların temerküz ettiği yerde Firavunlar, Nemrutlar ortaya çıkar. Dolayısıyla Kur`an bunların temerküzüne mani olmamızı ister, temerküzünü önler.

Yine Kur`an zekâtı emreder. Bu da serveti aynı zamanda kamu enstrümanı görmesinin sebebidir. Neden? Çünkü Kur`an`ın zekât dışında bıraktığı kalemler, üretim kalemleridir. Bu manada üretim kalemleri Allah Rasülünün de beyanıyla zekât dışı bırakılmıştır. Efendimiz, Kur`an`ın zekât emrini adeta şöyle anlamıştır: Âtıl parayla Allah seni kırk yıl yaşatmaz. İsterse bu servet dünyalar dolusu olsun. Kırk yılda sıfıra çıkar. Niye? Âtıl durmayacak, aktif olacak. Yani bu servet çalışacak, üretimde olacak.

Yine faiz yasağı da aslında Kur`an`ın servet tasavvurunun bir boyutunu oluşturur. Zekâtın farz olması neyse, faizin haram olması da tersinden aynı şeydir. Zaten zekâtı farz kılmak, eğer faizi haram kılmayacaksa bir işe yaramaz. Faizin haram kılınmasının arka planında yatan temel saik emeksiz kazançtır. Yani Kur`an emeksiz kazancın kapılarını tıkar. Çünkü günah sektörünü emeksiz kazanç oluşturur. Bir yerde emeksiz bir girdi varsa orada mutlaka çıkacak günah arar. Bulamazsa, günah deliği açar ve oradan çıkar. Onun içindir ki toplum binasını sağlam tutmanın yolu haram girdiyi engellemektir. Haram girdilerin en başında da emeksiz kazanç gelir. Kur`an`ın emeksiz kazancı reddetmesinin temelinde de bu yatar.

Tabi sadece farz ve haram düzeyinde, emir ve nehiy düzeyinde anlaşılmaz Kur`an`ın servet telakkisi. Aynı zamanda teşvikler vardır. O teşviklerin başında "infak" teşviki vardır, tasadduk teşviki vardır. Yani yoksullarla paylaşma... Birçok nafile ibadet de bunun bir parçasıdır. İşte sadakayı fıtrı buna katabilirsiniz, kurbanı buna katabilirsiniz. Bu gibi ibadetler de aslında paylaşma emrinin ve tavsiyesinin birer parçasıdır.

İşte bu çerçevede Bakara Suresinin 219. ayetini ele almak lazım. Kur`an`ın ifadesiyle “kenz” yasaktır. Kenz, biriktirmektir. “Altını ve gümüşü kenz edenler, yani yığınlar ve onu infak etmeyenler...” Yığmak değil burada sadece, yığıp infak etmeyenler... “İşte Allah onlara o altınlarını, gümüşlerini ısıtıp onların ahirette böğürlerine, göğüslerine, sırtlarına damga vuracak, basacak” buyuruyor.

Bu aslında “kenz”in yasaklanmasıdır. Peki, bu bağlamda Bakara 219`u nasıl anlayacağız? Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki affı infak edin. Af nasıl anlaşılmalı? Bugün tartışma aslında buradan doğuyor. Bugünkü tartışmanın merkezinde bu “gulil affe” ibaresinin nasıl anlaşılacağı yatıyor.

Bu ayetle ilgili şunu sormak lazım; ihtiyaçtan fazlasını bu ayet infak etmeyi emir mi ediyor? Bir metin var önümüzde, biz bu metinde Allah`ın muradını anlamaya çalışıyoruz. Ayet, ihtiyaçtan fazlasını vermeyi emir mi ediyor? Kullanılan kelimeye baktığımızda asla kimse bunu söyleyemez. “Gulil affe...” Af, bizim bildiğimiz, kullandığımız “af” kelimesidir. Yani, “ihtiyaçtan fazlasını” diye çevirelim, doğru çeviri budur diyelim. Fakat burada bunu emir mi ediyor? “Af” kelimesi bir kere “affetmekten” gelir. Yani biri size karşı bir haksızlık yapmışsa affetmeniz emredilmez. Allah da affı sever, affedenleri sever, ama tavsiye eder. Bakın kısas ayetinin arkasında, “affederseniz sizin için hayırlı olur” der. Ama affedin demez. Çünkü affedip affetmemek bana kalmış bir şeydir. Affetmeyebilirim de. Affetmezsem hakkımı dünyada da ahirette de talep ederim, bu da anamın ak sütü gibi hakkımdır. Ama “af” burada tavsiye edilmektedir.

İşte burada kelimenin de etimolojisi atlanan ve ıskalanan budur. “İhtiyaçtan fazlasının infakı” tavsiye edilmektedir. Peygamberimiz bu tavsiyeyi yapmıştır. Ömrünün son gününde, altı ya da yedi dirhem para gelmiş onu da Hz. Aişe`ye infak etmek üzere vermiş. O hastalık telaşesi içerisinde o para infak edilememiş. Efendimizin, vefatından saatler önce uğraştığı meseleye bakın. “Onu bana getir” diyor. Yani ayılıyor, bayılıyor, artık vefata saatler kalmış. “Aişe, o dirhemleri bana getir” diyor. Aişe, dirhemleri efendimizin avucuna sayıyor. Efendimiz, o dirhemleri oracıkta Abbas`a veriyor. “Bunları infak edin” diyor ve o anda rahatlıyor.

Efendimiz bu tavsiyeyi yapmıştır. Peki, bunu bir emir olarak algılamış mıdır? Emir olarak algılamış olsaydı, efendimizin vefat etmeden önce sahabenin ihtiyaç fazlası hiçbir şeye sahip olmaması, efendimizin de buna izin vermemesi lazımdı. Oysaki böyle değil. Yani on bin tane köle azad eden sahabe var. Bin tane askeri, Hz. Osman gibi techiz eden sahabe var. Abdurrahman bin Avf gibi, binlerce askerin ihtiyacını karşılayan sahabe var. Bunlar daha efendimiz yaşarken oluyor. Efendimizin borç aldığı sahabeler var. Hakeza borç aldığı gayri müslimler de var. Dolayısıyla sahabenin, daha efendimiz yaşarken ihtiyaç fazlası elindeydi. Bunu böyle anlamak şu demektir; “kira getiren bir şeye sahip olmak haramdır!?.”

Bakara 219`u doğru anlamak lazım. Burada teşvik edilmiştir. Rabbimiz tavsiye etmiştir. Fakat tersi haramdır. Bu da bir emirdir. “İhtiyaç fazlası haramdır” diyecek ne ayetin metlulü ne lafzı ne maksadı ne manası ne Allah Rasulünün uygulaması ne de sahabenin uygulamasında bunu doğrulayıcı asla bir şey göremeyiz.

Allah Rasulünün kişisel tercihini Ebuzer’de görüyoruz. Ebuzer`in tavrı ve tarzı da böyle olmuştur. Şunu söyleyelim; Ebuzer Allah Rasulünün Mekke`den itibaren tedrisat halkasından geçmemiştir. Ebuzer Mekke`de yoktur, yani bir müddet gelmiştir sonra Rasulullah kendi kavmine geri göndermiştir. Çok kısa bir müddet Mekke`de kalmıştır. Ebuzer, Bedir`e katılmamıştır, Uhud`a katılmamıştır.

Ebuzer, Allah Rasulünün yanına geldiğinde kavminden birçok insanın imanına vesile olmuş gelmiştir. Fakat bu manada Ebuzer`in kişisel duruşu bu duruştur. Yani servet dediğimiz şeye kökten karşı olan bir duruştur. Ama bu, onun kişisel duruşu olmuştur. İkinci bir duruş göremiyoruz. Yani Allah Rasulü sahabeyi men etmezken, Ebuzer men etmeye kalkmıştır. Onun için Ebuzer`in davranışı ve tarzı tekil kalmıştır.

Peki, Ebuzer`in bu davranışını ve bu görüşünü bugün biri çıkıp da savunsa ne dieyceğiz? Ebuzerî diyeceğiz. O da Ebuzer yolunda diyeceğiz. Ben İslam yolu üzerindeki bu çizgilerin devam etmesinin birçok hayırlara vesile olduğuna inanıyorum. Onun için bu çizgiyi de birileri savunmalı diyorum. Çünkü bu çizginin de yüreğini teskin ettiği bir insan kitlesi var. Bu çizginin de İslam`ın güzelliğini yüreğine soktuğu bir kitle var. Yani gönlü sosyalizme yakın olanlar, eşitlikçiliğe doğuştan yakın olanlar, bunu bir varoluş problemi haline getiren insanlara verilecek mesajımız da vardır. Bu mesajı da bu çizgi versin diyorum. Fakat bir şartla; hiçbir çizgi kendi savunduğunu, kendi anlayışını mutlaklaştırmasın, diğer anlayışları ötekileştirip şeytanlaştırmasın.





İntifada 10-30-2011 12:56

Bir dev hikayesi
http://www.facebook.com/photo.php?v=2361661535119

İntifada 10-30-2011 17:22

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Deprem Doğuda Oldu Onlar Hak Etti Diyenler...
02:40 tan sonrasını iyi izlesin...

İntifada 11-01-2011 02:09

Müslümanlık doğuştan kazanılan bir hak mıdır?
http://www.facebook.com/photo.php?v=308157799209611


İntifada 11-08-2011 02:49

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 11-08-2011 02:50

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Neden habilin kurbanı kabul olurken,kabilin kurbanı reddedildi ?

İntifada 11-08-2011 20:44

Kurban kesmekten maksat nedir?



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 11-18-2011 02:05

ırkçılıktan daha kapsamlı bir sapma olan "asabiyet" çeşitli biçimlerde tezahür etmekte. "Muhtaç olduğu kuvvetin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğu" masalına farkına vardırılmadan inandırılan koca koca insanlar, "asabiyet" morfıniyle uyuşturulup elinden İslam'ı çalındığı halde hâlâ "tarifesi bendedir" pişkinliği içerisinde "lider" olmaktan, "önder" olmaktan, "İslam'ın bayraktarlığından ve "üç kıtada at koşturmak"tan sözediyorsa, onu ayiltacak koku, ya bir gün ta "harim-i ismetine" kadar uzanarak boğazına geçirili-veren ve kendisine "kokladin; boğazına taktım" denilecek olan küfrün necaset torbası ya da "bebelerin saçlarını ağar*tan" o gün'ün geri dönülmez dehşeti olacaktır.

İntifada 12-03-2011 21:11

anadolu yakasında oturan mustafa islamoğlu sevenlerine müjde...
mustafa hocamızın asya-der hasbihalleri başlıyor...
ilk sohbet bu akşam saat 20:00 de...

https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net...17046242_n.jpg

İntifada 12-05-2011 15:08

Âşûrâ, Arapça ‘aşera (on) veya âşir’den (onuncu) geliyor. Kameri ayların ilki olan Muharrem ayının 10. gününe verilen isim.
Buhari’nin tahric ettiği Hz. Aişe ve Abdullah ibn Ömer rivayetlerinin icmalinden çıkardığımıza göre, cahiliyye dönemi Arapları âşûrâyı kutlarlardı. Bu onlara Hz. İbrahim’den kalan bir gelenekti. Yine cahiliyye Arapları bu günü oruçlu geçirirlerdi. Peygamberlik geldikten sonra Hz. Peygamber de bu orucu tutmayı sürdürdü.



İkinci görüşe göre âşûrâ, Yahudilerin kutladığı bir bayramdı. Zira onlar Firavun’un zulmünden âşûrâ günü kurtulmuştular. Hz. Peygamber hicretin ardından onların bu günü oruçlu geçirdiklerini görünce, sebebini öğrendi ve “Biz Musa’ya sizden daha evlayız” (Buhari) dedi. Kendisi oruç tuttu ve Müslümanların da oruç tutmalarını tavsiye etti. Hatta bunun için münadiler çıkarttığı rivayeti vardır. Hicretin 2. yılında Ramazan orucu farz kılındı. Bundan sonra da, aynı titizlikte olmasa da, Rasulullah ve isteyen Müslümanlar âşûrâ orucu tutmayı sürdürdüler.


Bu iki rivayeti telif etmek mümkündür. Bizce âşûrâ İbrahimî bir gelenek olarak hem İsmail oğulları hem İshak oğulları tarafından tevarüs edilmiştir. Yahudilerin bölgeye gelişiyle bu iki gelenek tekrar birbiri içine girmiş, birçok alanda olduğu gibi âşûrâ meselesinde de birbirini etkileyerek sürmüştür.


Mevsuk olmayan bazı kaynaklarda, doğruluğu asla ispatlanamayacak olan bir takım rivayetler yer alır: Âşûrâ günü Hz. Adem’in tevbesi kabul edilmiş, Hz. Nuh karaya ayak basmış, Hz. İbrahim ateşten kurtulmuş… İsbatı olmasa da, bunlar kolektif bilincin âşûrânın ruhuna uygun muhayyel bir semeresidir. Anlaşılabilirdir. Her ne güzellik varsa, âşûrâ kazanının içine atılıp karıştırılmıştır. Tıpkı âşûrâ tatlısı gibi, kolektif bilinç de aklına gelen her kurtuluşu muhayyilesinde kurduğu bu kazana atıp karıştırmış, pişirmiş ve gelecek nesillere servis yapmıştır.


Rasulullah’ın Ramazan orucu farz kılınıncaya kadar tuttuğu âşûrâ orucunu ille de hukuki bir forma oturtmaya çalışan ulemamız, bu konuda görüş birliği içinde değil. Hoş, bu iş ille de formel bir kalıba sokulmak zorunda değil. Ramazan’dan önce de sonra da Efendimiz âşûrâyı oruçlu geçirmiştir. Bizce asıl olan bunun formatif tarafı değil, maksadıdır.

Âşûrânın İbrahimî bir gelenek olduğunu hatırlayacak olursak, Efendimizin bu orucu tutmaktan maksadını, onu inşa ve terbiye eden Kur’an’ın ilkeleri arasında aramalıyız.En’am 90. ayet tam 18 peygamber adı saydıktan sonra şöyle biter: “İşte bütün bu peygamberler Allah’ın rehberliğine tabidirler; şu halde sen de onların izini takip et!”


İşte bu! Allah, âlemlere rahmet Elçi’sini kendisinden öncekilerin yolunu izlemeye çağırıyor. O da Allah’ın bu çağrısına her vesile ve fırsatta uyuyor. Hepsi bu. Bizim için bu maksat, üzerinde ihtilaf edilen normatif yaklaşımların tümünden de daha açıklayıcı ve akledenkalbe daha yatkın değil midir? Efendimiz, âdeti olduğu veçhile âşûrâ orucunda da Yahudilerden ve cahiliyye insanından farklı bir kimlik oluşturmak için tek gün oruç tutmuyor. Muharrem’in 9 ve 11. günlerini veya bunlardan birini 10. günle birleştirerek üç (veya iki) günü birlikte oruçlu geçiriyor.


Maksadı böyle okuduk. Peki bize bundan kalan ne?

Şu: Âşûrâ günü oruç tutan Nebi, kendinden önceki nebilerin izini izliyordu. Biz de bu sünneti devam ettirmekle, aslında Nebi’nin izini izlemiş oluyoruz. Öyle bir kervanın arkasına takılıyoruz ki, bu kervan insanlıkla yaşıt. Bu kervan, insanlığın değişmez değerlerini temsil ediyor. Bu kervan, bizim imanımızı evrensel kılıyor. Bu kervan, bizi nevzuhur ve zıpçıktı belalar karşısında dayanıklı kılıyor. Bu zıpçıktılara dönüp, hal diliyle şöyle demiş oluyoruz: Sizin kaç günlük maziniz var ki bize posta koyuyorsunuz? Siz kimsiniz? 300 yıllık, 200 yıllık, 150 yıllık, 100 yıllık, 80 yıllık dünkücüksünüz. Yarına sizden ne kalacak, çok tartışılır. Utanmadan karşımıza geçip de efelenmeniz de neyin nesi? Ey zıpçıktılar! İyi bilin ki sizin hepimizi küçümsüyoruz! Sizden korkmuyoruz! Sadece size acıyoruz! Böyle giderseniz, Şeytan’ın askeri olacak, Kabil’in, Nemrud’un, Firavun’un, Âd, Semud veLut kavminin akıbetine uğrayacaksınız. Ve biz insanlık destanı boyunca nasıl var olmuşsak, gelecekte de öyle var olacağız!”


Ancak, âşûrâ kazanının içinde tatlı olsa da, tarihimizde aynı gün olan öyle bir olay var ki,tevhid ve adalet ehli Müslümanlar için dünyanın tüm acılarına bedel: Kerbela faciası. Zira o gün yeryüzünün yüzünü karartan bir zulüm işlendi. Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin ve 72 yakını hunharca şehit edildi. Öyle diyordu Hz. Hüseyin: “Şu Dicle’nin suyunu kurtlar dahi içerken, Rasulullah’ın evladını susuzluktan öldürmeniz reva mıdır?”


Hüseyin “akide” için, Yezid “kabile” için savaşmıştı. Rasulullah’ın kendisine “Anam babam sana feda olsun” dediği iki kişiden biri olan Saad b. Ebi Vakkas’ın oğlu ve Yezid’in Hz. Hüseyin’in üzerine saldığı ordunun komutanı Ömer b. Saad “ganime(t)” için savaştı. Bu ganimetçi adam, öldürmeye geldiği Hüseyin namaza durunca ona cemaat olarak uymakta bir beis görmüyordu. Hz. Hüseyin’e de utanmadan şöyle diyordu: “Ey Hüseyin, kalbimiz seninle ama kılıçlarımız Yezit’le”. Şöyle etrafınıza bakın:

Kalbi Hüseyin ile olduğu halde kılıcı Yezid’le olan ne kadar bedhah göreceksiniz.

O günden bu güne zaman değişti, mekân değişti, imkân değişti, fakat savaşın bu üç unsuru değişmedi. Savaşlar yine üç şey uğruna yapılıyor: Akide, kabile, ganime(t). Akide belli. Şimdinin kabileleri “uluslar”, “ulus devletler”, “çıkar çevreleri”, “tröstler” ve “paktlar”. Şimdinin ganimeti de enerji kaynakları.


Mustafa İslamoğlu


Hüseyin “akide” için, Yezid “kabile” için savaşmıştı. Rasulullah’ın kendisine “Anam babam sana feda olsun” dediği iki kişiden biri olan Saad b. Ebi Vakkas’ın oğlu ve Yezid’in Hz. Hüseyin’in üzerine saldığı ordunun komutanı Ömer b. Saad “ganime(t)” için savaştı. Bu ganimetçi adam, öldürmeye geldiği Hüseyin namaza durunca ona cemaat olarak uymakta bir beis görmüyordu. Hz. Hüseyin’e de utanmadan şöyle diyordu: “Ey Hüseyin, kalbimiz seninle ama kılıçlarımız Yezit’le”. Şöyle etrafınıza bakın:Kalbi Hüseyin ile olduğu halde kılıcı Yezid’le olan ne kadar bedhah göreceksiniz.
O günden bu güne zaman değişti, mekân değişti, imkân değişti, fakat savaşın bu üç unsuru değişmedi. Savaşlar yine üç şey uğruna yapılıyor: Akide, kabile, ganime(t). Akide belli. Şimdinin kabileleri “uluslar”, “ulus devletler”, “çıkar çevreleri”, “tröstler” ve “paktlar”. Şimdinin ganimeti de enerji kaynakları.


Mustafa İslamoğlu

İntifada 12-06-2011 04:11

İsim yanlış yazılmış Allahın rasulu değil sahabe olacaktı...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.




İntifada 12-06-2011 04:18

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 12-06-2011 04:24

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 12-25-2011 17:02

Sual: Ben 6 yaşında cinsel ilişkiye zorlandım şu anda yaşım 28 ve çok açık bir kızdım, 4 sene önce örtündüm şu anda tedavi görüyorum, namazımı kılıyorum, örtülüyüm, kuranımı okuyorum ama aklımda artık bir soru var cevabını bulamıyorum. Allah bir kız çocuğuna neden böyle bir şey yaşatır Allah bana ne diyecek bunun cevabında Allah bana ne bedel ödeyecek bunun nasıl bir bedeli var? Ben köşkler istemiyorum cennette Allah bana bir çocukken neden böyle bir şey yaşattı, artık ahirete olan inancım yok olmaya başladı, yoksa Allah yok mu Diyorum, yoksa Allahında mı kötü huyları var diyorum, Allah küçük bir kız çocuğuna neden böle bir şey yaşatır diyor beynim ve aynı şeye canımdan çok sevdiğim ablamda maruz kaldı aynı kişi tarafından. nedir bunun cevabı ben namaza gözümün nuru diyordum artık diyemiyorum, belki diyeceksiniz bu yaşta mı aklına geldi o kadar namaz kıldın sonra ne oldu ben tedaviye başladım ve ben bunu kendime bile itiraf edemiyordum, bunlar hep bastırılmış duygulardı ve ilk ablamla ve doktorumla paylaştım öğrendim ki ablamda bunları yaşamış ve nefretim katlandı artık Allahı sevmiyorum eskisi kadar bana soruma cevap verin dayanamıyorum, siz lütfen soruma cevap verin bunun karşılığında Allah bana ne cevap verecek?

Cevap: Aziz ve mağdur mümine kardeşim,
6 yaşında bedeniniz tecavüze uğramış, iffetiniz kirletilmiş. Bu gerçekten çok üzücü.
Fakat 28 yaşında ondan bin beter bir tecavüze daha uğramak üzeresiniz:
DİKKAT 1 ŞU ANDA UĞRAMAK ÜZERE OLDUĞUNUZ TECAVÜZ RUHUNUZA TECAVÜZDÜR.
SÖZKONUSU OLAN RUHUNUZUN İFFETİDİR. VE TECAVÜZE KALKIŞAN DA ŞEYTANDIR.
Eğer siz izin verirseniz bu tecavüz gerçekleşecek. Görüyorum ki, siz buna gönüllü olmuşsunuz. Siz bilirsiniz ama, eğer Şeytan'ın ruhunuza tecavüz edip imanınızın iffetini bozmasına izin verirseniz, bunun yıkımı çok daha ağır olacaktır.
Siz tecavüz edenden soramadığınız hesabı ALLAH'TAN MI SORUYORUNUZ? Allah'ın ne suçu var. Aksine, size tecavüz eden alçak Allah'ın nimetine, sınırlarına da tecavüz etmiştir. Onun yakasına Allah yapışacaktır.
Siz Allah'sız bu travmayı daha kolay mı atlatacağınızı sanıyorsunuz?
Kimsenin Allah'a sırt dönme lüksü yoktur da, sizin hiç yoktur.
AMAN DİKKAT
AMAN DİKKAT
Allah'a kaçın. Rabbim göğsünüzü genişletsin. İmtihan bu değilse nedir? Bu dünya imtihan dünyası değil de nedir? Allah insanları yaratsın, irade versin, akıl versin, imkan versin, evlat versin, can versin, nefis versin, peygamber göndersin, kitap göndersin. İnsanlar bütün bunlara rağmen onun verdiği aklı, iradeyi, şehveti, emaneti kötüye kullansın, bunun hesabı da Allah'a sorulsun, öyle mi?
Bunu sizin içiniz kaldırıyor mu?



İntifada 12-27-2011 01:02

[LEFT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=2][COLOR=Black][B]http://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/...24188268_n.jpg

İntifada 12-28-2011 15:58

Kuranı Kerimde 'Hakkını Arayan Kadın' Suresi olduğunu biliyormuydunuz ?
https://www.facebook.com/video/video...15375438504330

İntifada 12-29-2011 01:44

Yılbaşı ve Müslümanların hicri takvimi


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 01-02-2012 21:55

https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net...98794312_n.jpg

İntifada 01-05-2012 01:57


İntifada 01-05-2012 02:09

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 01-05-2012 18:14

Yüceltmecilik adına yapılan büyük yanlışlar...
''sevgiyi zehirlemek''

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 01-07-2012 05:06

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Kendi seçmediğin birşeyle övünmek komiktir...

İntifada 01-07-2012 05:09

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Kudsi Hadis ifadesini ilk kullanan imamı şafiidir...

İntifada 01-07-2012 20:44

http://www.facebook.com/video/video....33435880015136

Dinde Mantık Yoktur Diyenler Yalan Söylüyor !

İntifada 01-11-2012 04:37

İstiklal Mahkemelerinde Türkçe Bilmediği İçin Hakkında İdam Kararı Verilen Kürt Genci

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 01-17-2012 02:57

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


3 tehlikeden söz ediyor hoca...

1-Sünneti Kuranla Eşitlemek
2-Nebevi Her Eylemi Sünnet Sanmak
3-Sünneti Yok Saymak


İntifada 01-31-2012 23:05

http://tefsirdersi.com/index.php

Mustafa İslamoğlu Hocanın
Tüm Tefsir derslerini
Cuma Hutbelerini
ve Esmaül Hüsna derslerini
İzleyebileceğiniz bir sitedir...


İntifada 02-09-2012 17:35

Büyük İslam alimi İmam Ebu Hanifeyi'yi tanıyalım...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


İntifada 02-12-2012 02:26

https://p.twimg.com/AkRoFSdCQAA7dG9.jpg

Her 15 günde bir (Pazar) Mustafa İslamoğlu Hocamız tarafından verilen ''El Esmaül Hüsna'' dersleri Akabe Vakfında gerçekleşmektedir...
Yarın saat 11:00 de başlayacak olan dersi akabe vakfına misafir olarak dinleyebilirsiniz...
adres-iletişim için
http://www.akabe.com/iletisim.php

Ya da dilerseniz
Hilal Tvden
ve
www.tefsirdersi.com/canliyayin.php
linkinden canlı olarak takip edebilirsiniz...





İntifada 02-12-2012 23:43

http://kuranhalkalari.com/

Kur'an Halkalarından haberdar mısınız ?


Seyyah 02-14-2012 01:31

***


Özellikle izlemenizi tavsiye ediyorum.

Bir başka nefes..



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.




***

İntifada 02-16-2012 02:48

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

İntifada 02-26-2012 01:32

https://p.twimg.com/AkRoFSdCQAA7dG9.jpg

Her 15 günde bir (Pazar) Mustafa İslamoğlu Hocamız tarafından verilen ''El Esmaül Hüsna'' dersleri Akabe Vakfında gerçekleşmektedir...
Yarın saat 11:00 de başlayacak olan dersi akabe vakfına misafir olarak dinleyebilirsiniz...
adres-iletişim için
http://www.akabe.com/iletisim.php

Ya da dilerseniz
Hilal Tvden
ve
www.tefsirdersi.com/canliyayin.php
linkinden canlı olarak takip edebilirsiniz...





Seyyah 03-12-2012 03:29

...


Tekrar tekrar izlenesi bir video..



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.




....

İntifada 03-12-2012 03:37

Akabe Vakfı Mevcut Binasının hemen yanına inşa edilen akabe eğitim ve kültür merkezi yeni inşaatının duası mustafa islamoğlu hocamız tarafından yapıldı...
yer alıp,duaya amin demek nasip oldu hamdolsun...

Akabe Eğitim,Kültür Merkezinin Yeni İnşaatının Açılış Konuşması
Eğitim ve Kültür Merkezinin başlatılan yeni inşaatı için Dua

İntifada 03-25-2012 02:24

https://p.twimg.com/AkRoFSdCQAA7dG9.jpg

Her 15 günde bir (Pazar) Mustafa İslamoğlu Hocamız tarafından verilen ''El Esmaül Hüsna'' dersleri Akabe Vakfında gerçekleşmektedir...
Yarın saat 11:00 de başlayacak olan dersi akabe vakfına misafir olarak dinleyebilirsiniz...
adres-iletişim için
http://www.akabe.com/iletisim.php

Ya da dilerseniz
Hilal Tvden
ve
www.tefsirdersi.com/canliyayin.php
linkinden canlı olarak takip edebilirsiniz...






All times are GMT +3. The time now is 23:00.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023