![]() |
www.ahıska.net
Özbekistan Fergana Olayları Olayları KGB’nin hazırlayıp başarı ile sonuçlandırmıştır Ocak 1990'da Özbek başkenti Taşkent’te Ahıska Türklerine yapılan saldırılar evlerin yakılması Özbekistanın Biz güvence veremiyoruz, Özbekistan’ı terk edin demesi Özbeklerinde senaryo içinde olduğunu gösteriyor.koskoca Sovyetler bir avuç Ahıskanın güvencesini sağlayamadı mı? yoksa sağlamadı mı? Fergana olaylarından sonra Özbekistan ne kazandı Fergana’da 20 bin insanın bölgeyi terk etmesiyle boşalan yerlere, Özbeklerin yerleşmesiyle Devlet Milleti ile barıştı Özbekistan’da yolsuzluklar unutuldu BİRLİK” Partisi yetkilileri tutuklandı, cezalandırıldı, “BİRLİK” Partisi dağıtıldı. Rusya ne kazandı:Rusların Özbekler tarafından yaptırılacak göçünü durdurdu.Rusya’nın terk edilmiş köylerine insan gücü götürüldü, Ahıskalılardan üçüz iş gücü sağlandı ahıskalıların tarım ve hayvancılık yapmaları sağlanıp ucuz mahsüllerke Rus halkının geçimi sağlandı.Dillerine ve dinlerine çok düşkün olan ahıskalılar Rusların içinde asimile edildi, Türk sorunu ortadan kaldırımak istendi. Fergana Olaylarında kaybeden Ahıska Türkleri oldu. İster 1944 Ahıska sürgünü, ister 1989 Özbek Sürgünü, Ahıskalılara Türk oldukları için yapılmıştır. Yapılanlar insan haklarına aykırıdır. Yapılanları uluslararası platforma taşımamız gerekir.Başta Türkiye olmak üzere, milli davalarımıza sahip çıkan kurumlarla birlikte ABD ve Avrupa Ülkelerine Helsinki İnsan Hakları Komisyonuna, sorunları aktarmamız ve çözüm yollarına destek istememiz gerekir. Gürcistan’da ve Özbekistan’da terk ettiğimiz ev, toprak, mülkiyetimizin geri iadesini, sürgün ve soykırım sebepçilerinin cezalandırılmasını talep edelim. |
Kaynak osmanlıdevletiblogspot.com
Boraltan Katliamı inönü kardeşlerimizi teslim etti Kızıl Orduya teslim edilen sığınmacıların hali, Türkiye tarafından tanıkların ifadesine göre şöyle cereyan etmiştir Sovyet askerleri, etraflarını sardılar. Düz bir çayırlığa götürdüler. Gümrü tarafından bir otomobil geldi. Gümrü tarafından üç tank çıktı. Gençler sıraya dizildiler. Tanklarla gençlerin başları ezilmeye başlandı Kaçmaya çalışanlar süngülenip tankların altına atıldı. Onları oracıkta katlettiler.” İsmet İnönü Azeri Kardeşlerimizi Ruslara Teslim Etti 1944 Milli Şef" döneminde Azerbaycan'dan kaçarak Türkiye'ye sığınan 146 Azerbaycan Türkünün Stalin'e geri verilmesi ve kurşunlanarak öldürülmeleri tarihe "Boraltan Köprüsü Vakası" olarak geçmiştir.1944 te Türkistan, Sovyet Rusya tarafından işgal edildi. Sovyet rejimi muhalifleri yok etti Türklerin yaşadığı ülkelerde taş üstünde taş bırakmayan Sovyetlet Azerbaycan Türklerini hedef aldı Sovyet katliamlarından kaçarak "anayurt" Türkiye'ye sığınan 146 tane Azerbaycanlı ruslar tarafından katledildi Azerbaycan'da Sovyet birliklerinden kaçanlar Iğdır sınır kapısında Aras Nehri üzerindeki Boraltan Köprüsündeki Türk sınır karakoluna sığındılar Milli Şef yıllarında 146 Azerbaycanlı'nın Türkiye'ye sığındığını duyan Sovyetler bu kişilerin SSCB'ye iadesini istiyor.Azerbaycan Türkleri, azılı Rus askerlerine geri verileceğine inanmıyorlardı. Azerbaycanlılar kurtulduklarını düşünüyorlardı. Sovyetlerin isteğiyle Ankara ile temasa geçiyor Hem Türk askerleri hem de sığınmacılar, öz yurtlarının vatan sevdalısı kardeşlerimize kucak açacağından emin cevabı bekliyorlar. Ankara'dan gelen cevap herkesi ürpertiyor ESİRLERİ İADE EDİN BİZİ ÖLDÜRÜN GERİ VERMEYİN Azerbaycanlılar, cevap karşısında "Lütfen bizi azılı düşmanlara teslim etmeyin, bizi öldürün. Kendi vatanımızda, kendi bayrağımızın altında ölmüş oluruz" deseler de, karakol komutanı kan ağlaya ağlaya 146 sığınmacıyı yeniden Sovyet Rusya'sına, teslim ediyor. Ruslar 146 Türk evladını elleri ve ayaklarını bağlayarak oracıkta, Türk askerlerinin gözleri önünde kurşuna diziyor vahşice katlediyor |
Kaynak osmanlıdevletiblogspot.com
Boraltan Katliamı inönü kardeşlerimizi teslim etti Boraltandaki Tutsak Türklerin kurşuna dizilmeden önce söyledikleri ağıt şöyle: Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı, Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası. Karası, karası, merhamet fukarası, Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni, Can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni. Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine, Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine. Azerbaycan’ın milli şairi Almas Yıldırım, boraltan olayını olayı şöyle dile getiriyor: Türk denince özü, sözü mert olur, Dost deyince ayrılmaz bir fert olur, Kardeş deyip dara düşsem, sığınsam, Şimden bana bir dert olur. Ben ne diyem bu vefasız dağlara, Öz kardaşı dönek olan ağlara! Türk; o Altayların dünkü eri mi? Yolunda can koydum, verdim serimi, Düştüğü ağlardan kurtulsun diye, Kardaş armağanı, dökülen kanlar, Bana mükâfat mı giden kurbanlar? Kayıhan’dır soyumuz, Bir kaynaktan varlığımız, boyumuz, Dilim dili, yolum yolu, emel bir, Bir bayrakta, yıldız’ımız, ay’ımız. Azerî, Türk, Türkmen; var mı ayrılık, Nerden doğdu bu imansız gayrılık? Alnımın yazısı, karadır kara, Karadan bir mendil yolladım yara, Yol uzun, el uzak, yetişmez eller, Türklüğün kanayan kalbini sara. Felek kıymış beslenen bu dileğe, Lânet Türk’ü hançerleyen bileğe. Bir suç mu düşmana göğüs gerdiğim? Günah mı Türklüğe gönül verdiğim? Rusların açtığı yaradan derin, Anayurtta öz kardaştan gördüğüm. Seslenseydim, ses çıkardı her taştan, Ne beklersin sağırlaşan bir baştan. Kaçtır, eli kanlı çıktı oyundan, Ne bilem, kahpelik varmış soyunda, Girdiğim öz yurttan döndürülürken, Kanımın aktığı sınır boyunda Açan lâlelerden bir çelenk örsem, Türklük dünyasına armağan versem. |
Kaynak belgelerlegerçektarih.com
BORALTAN KÖPRÜSÜ 417 Azeri kardeşimiz Türkiye’ye sığındı Ruslar azerilerin teslimini talep etti hiç bir devlet, siyasi bir suçluyu iade ve teslim etmez.kaidesine uyularak, Rusyaya mültecilerin iade edilmemesi kararlaştırıldı Fakat Hariciye Vekili Esat Sümer, Inönü’yü ikna edip azerilerin Rusyaya iadesi emrini çıkarttırmıştır.Mülteci Azeriler, feryad-ı figân kopararak Bizi siz öldürün Moskofa teslim etmeyin’ diye yalvarmışlar, trenden aşağıya atarak intihar etmişlerdir. Bunların Rusyaya teslim işine nezaret eden Türk subayı manzaraya dayanamayarak hükümetten azerilerin intihar ettiklerini teslim kararının durdurulmasını istemiştir Fakat ismet Paşa,azerilerin tesliminde ısrar etmiştir.Ruslara iade edilen 417 Azeri, Türk subayının gözü önünde Serder Abad Barajında kurşuna dizilmişlerdir.Türk Milletini temsil eden fakat milli duygudan mahrum liderlerin işlediği cinayet yüz karası olarak, tarihe geçmiştir İnönü masum 417 Azeri Türk’ü için bütün Dünyada geçerli bulunan siyasi suçluların iadesi hukuk kaidesini neden hatırlamamış azeri dindaş ve ırkdaşlarımızı moskof cellatlarına teslim ederek katliama sebep olmuştur |
Kaynak belgelerlegerçektarih.com
BORALTAN KÖPRÜSÜ Tekirdağ Milletvekili Şevket Mocan Şevket Mocan’ın boraltan katliamı ile ilgili soru önergesi Başbakan inönü tarafından cevaplandırılmasını rica ederim: memleketimizde si*yasi mültecilik haklarına dayanarak iltica et*miş 156 mülteci 1947 de, milletlerarası hukuka aykırı olarak*Sovyet Rusya’ya teslim edildikleri doğru mu*dur? Facia kurbanlarının akıbetlerini görmesinden, teslim işinde vazifeli*Yedek Subay Posta Müfettişi Reşat’ın asabi rahatsızlığa uğradığı ve sinir hastanelerinde tedavi olduğu*doğru mu*dur Şevket Mocan’ın sorularına cevap veren Adalet Bakanı Rükneddin Nasuhioğlu tarihimize kara leke olarak geçen faciayı şu sözlerle doğrulamıştır: Ankara’daki Sovyet Se*faleti ile mütekabiliyet esasını tesbit eden bir nota tsuretiyle 237 Sovyet azeri mültecisinden 195’i 1945 de Sovyetlere iade edilmiştir. Şevket Mocan sözlerine devam etmektedir Muhterem arkadaşım,iki azeri münevverden bahsettiler. Rus ordusunda subaylık etmişler, fakat milliyetleri*ni unutmamışlar, Almanyaya kaçmışlar, orada uzun müddet bu*lunmuşlardır. memleketimize sığınmışlardır. bunlar bir gün evden alınarak,hududa götürülmüşler, mabuda kurban sunulmuşlardır. Bu, milletin tarihinde şe*refli hâdiseler çoktur; fakat siyasi mültecileri bir mabuda kurban sunar gibi sunmaya götüren yüz kızartıcı, gönül parçalayıcı, bir hâdise yoktur.İbnisuud mültecileri ver*medi, fakat bizdeki devrin adamları bizim tarihimize bu lekeyi yazdılar, mültecileri iade et*tiler ne kadar acı… Ne kadar yüz kızartıcı bir hâdise… Bütün bu melanetler halkımızdan gizlenmiştir. İsmet İnönü’nün emriyle Azerileri götüren memur akli dengesini yitiril ve akıl hastanesinde vefat etmiştir Sadece Ismet Inönü mü Azerbaycanlı kardeşlerimizi Ruslara teslim etti aldanıyorsunuz, zira daha evvel ATA’sı da Azerbaycanlı kardeşlerimizi Ruslara teslim etmişti… |
Kaynak bilgicik.com
Boraltan Köprüsü (Tarihte Bir Yüz Karası) Türk tarihinde Türk’ün Türk’e yaptığı büyük ihanetlerden biri,*Azerbaycanlı soydaşlarımızın*Boraltan Köprüsü’nü geçmeleri Türkiye’ye sığınma isteklerinin Türk hükümeti Tarafından geri çevirilip Ruslara teslim edilmesidir Bu olay, tarihin ve*Türklüğün*yüz karasıdır Çanakkale’de düşman yarasını sarmayı şeref bilen, destanlar yazan, çağ açıp çağ kapatan*Türk ulusunun vicdanı, diplomasiye yenilmiştir 1944 de*Orta Asya, Sovyet Rusya’sınca işgal edilmiş ve komünist muhalefetin önüne geçilmek istenmiştir.baskıdan kaçıp anayurt Türkiye’ye sığınmak isteyen 146 Azerbaycan Türkü*Iğdır’daki Aras Nehri üzerindeki*Boraltan Köprüsü Türk*sınır karakoluna sığınmışlardır.Milli Şef”***dönemi TÜRK’üm demenin suç olduğu” bir dönemdir. 146 Azerbaycanlı soydaşımızı *Sovyetler*istemiş soydaşlarımızın verileceğine olasılık verilmemiştir Çünkü kardeşlerimiz anayurta soydaşlarının yanına gelmişler kendilerini güvende hissetmişlerdir. Milli Şef‘in Türklüğe düşmanlığı, Türk’ü soykırıma sürüklemiştir. Sovyetler’den gelen istek üzerine Ankaradan gelen yanıt, herkesin tüylerini ürpertiyor Esirleri derhal iade edin!“korkunç yanıt korku ve şaşkınlık uyandırıyor ve Ankara’nın cevabı aynı: “Ülkelerine iade edin Azerbaycanlı*kandaşlarımız “Lütfen bizi azılı düşmanlara teslim etmeyin, bizi siz öldürün. Öleceksekte vatanımızda, bayrağımızın altında ölelim deseler de, karakol komutanı kan ağlaya ağlaya 146 esir TÜRK’ü Sovyet Rusya’sına, soysuzlara teslim etmek zorunda kalıyor. 146 Türk evladı, ayakları bağlanarak oracıkta, Türk askerlerinin gözleri önünde kurşuna dizilerek öldürülüyor! Karakol komutanı yaşananlara dayanamayıp intihar etmiştir. Bu olay, Türk’ün Türk’e ihanetidir. bir devlet yönetiminin ne kadar soysuzlaşabildiğinin kanıtıdır. Boraltan bağımsızlık aşığı 146 bozkurtun kutlu direnişinin yankılarıdır bozkurtların sesi kulaklarımızda çınlamaktadır.Tanrı, TÜRK’ü önce kendinden; sonra nice soysuzdan korusun! |
Kaynak ahmetkayaefsanesi.blogspot.com
Diyarbakırlıymış, kodadı bahtiyar Ahmet KAYA,Avrupa Resitalleri'nde Bahtiyar türküsünün hikayesini anlatır: Çok uzun zaman önce cezaevinde kaldığımda bir arkadaş tanımıştım, Diyarbakırlı'ydı. İsminin Bahtiyar olduğunu söylemişti Günde iki sefer dörder saat arayla götürüyorlardı işkenceye, hamur gibi atıyorlardı. Tek söylediği şey, "adım Bahtiyar" diyordu. Doksan yedi gün boyunca, adını kimse öğrenemedi cezaevinde incecik, dal gibi bir çocuktu.. Bütün dileği dışarı çıktığım zaman Diyarbakır'dan gidip bağlamasını almamı ve kullanmamı istiyordu. Kuru soğan yetiştirip yeşil soğana dönüştürüyorduk, tek çiçeğimiz maalesef oydu, Sonra dışarı çıktım, onu uzun zaman göremedim. Yozgat'a gitmişti Bir gün çok büyük bir tesadüf, Diyarbakır'a giderken gazetede beni çok sarsan bir resimle karşılaştım; bir ölüm ilanındaydı Bahtiyar...hüzünle gülüyordu Diyarbakır'a gittim, müthiş bir cenaze töreniydi Bahtiyar çok güzeldi. Bildiğim bir tek şey vardı: "Diyarbakırlıydı, Kod Adı Bahtiyar'dı |
Kaynak odatv.com
ŞAFAK TÜRKÜSÜ'NÜN ÖYKÜSÜ Nevzat Çelik 1980 de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin birinci sınıfında öğrenci iken tutuklandı.Dev-Sol davasında idam istemiyle yargılandı. Metriste ve Bayrampaşa Cezaevinde tutuklu kaldı Nevzat Çelik'in ilk şiirini*burada yazdı şiirler 1982 de yayınlandı Şafak Türküsü’ Başarı Ödülü kazandı.1987 de Müebbet Türküsü’ adlı şiir kitabıyla serbest bırakıldı.Şair Nevzat Çelik; Şafak Türküsü şiirini cezaevi yıllarını anlattı. tek tip elbise direnişinin başladığı cezaevidir.bayrampaşa tek tip elbiseler giydirdiler, saçımızı sakalımız işkenceyle kestiler. küçücük pencereler tel örgüler demir örgüler vardı. girer girmez, çıkarttık tek tip elbiseleri Tel örgüleri parçaladık çünkü, içeriye hava girmiyordu. iki buçuk yıl hücre tipi cezaevinde,havalandırmaya çıkamadan yaşadık Şafak Türküsü, 83’te Metris’te yazıldı, yazılma sürecinde Bayrampaşa Cezaevi’ne nakledildik.kalem ve kağıttan başka hiçbir şeyimiz yoktu. Pijama terlik yaşadık açlık grevine başlamıştık. 30 günlük açlık grevine girmiştik Ben ve yüzlerce kişi idamla yargılanıyordu. 3 kişilik bir hücrede iki kişi idamla yargılanabiliyordu. herkes için ortak ve sıradan bir duyguydu idamlar gerçekleştiriliyordu. Tanıdığımız insanları astılar Ve sen dört duvarın içerisindesin, başka bir hayattasın ben de bir şairdim. Şafak Türküsü bir başkaldırıdır asla yılmayan, pes etmeyen gelecek güzel günleri isteyen güzel gündüzünde sömürülmeyen,aç yatılmayan bir dünya ve özgürlüğü isteyen insanların ortak dramıdır itiraz eder. Yıkılmamasını söyler annesine. inanmışlara, halka gelecek güzel günlerin inancını direnci temsil eder. |
Kaynak totalwar.türkiye.com
KIZIL KIRGIN KURBANLARI emperyalist güçlerin etkisinde bulunan Türk Topluluklarında ağır ve çıkmazlarla dolu sayısız trajediler yaşanmıştır 10 milyon km² lik bir coğrafyada yaşayan 250 milyon Kıpçak, Oğuz, Karluk, Sibir ve Avrupa Türkü çok darbe almıştır. darbelerin etkisinde kalanlardan biri de Orta Asyanın merkezi Kazakistandır. SSCB sınırları içerisinde milli mücadelenin ve Turanın odağı Türkistandaki Kazak Türkleri 1930 lu yıllardaki Kızıl Kırgın Kurbanlarıdır Emperyalist SSCB rejimi 1930 larda tüm Türk soydaşlarımızı acımasızca infaz etmiş birçok soydaşımız hayatlarını kaybetmiştir Kazaklar 1723 te Çinden gelen 70 bin atlı Jongar askeriyle savaşa girdi. Müslüman Kazak Türkleri 1 milyondan fazla Kazak Türkünü şehit vererek bozkırların sahipleri olduklarını dünyaya gösterdiler Kayıplar kazak nüfusunu azalttı. 2. Çin istilasına dayanamayan Kazak Türkleri kendi Çarlık himayesini kabul etti. Çarlık Orta Asyadaki göçebe Türkleri yerleşik düzene geçmeye mecbur bıraktı. Tarihte ilk kez 1897 de Kazak Türkleri ve Türk boylarının nüfus sayımı yapıldı. Sayım sonuçları Kırgızlar 250.000, Türkmenler 250.000, Tacikler 250.000, Özbekler sınırları içinde 750.000-sınırları dışında 750.000 olmak üzere 1,5 milyon iken Kazakların nüfusu 4.300.000 kişi olarak geçirildi. Kazak nüfusu Orta Asya halklarının iki katıydı.SSCB nin yaşattığı Kızıl Kırgınlarla Kazak Türklerinin nüfusun engellendi Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev geçmişte yaşananların unutulmaması için 1997 yi Milli Barış ve Siyasi Göç ve Sürgün Kurbanlarını Anma Yılı ilan etmiştir. Peki, Kazak Türkleri nasıl azaldı? 1991 de Kazakların bağımsızlıklarını ilan etmelerine kadar olan dönemde sscbnin baskısıyla SSCBde bolluk varken kazakistanda açlık,vardı Kazaklar idamlar, II.dünya savaşı, kimyasal denemeler, Kazak sürgünleri, Tselinograd olayı Kazakistan ve Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlık ayaklanması Jeltoksan Aralık ayaklanması Kazak Türklerinin nüfuslarını azalttı Kazak bozkırlarında nükleer ve atom bombası deneyleriyle ölüme mahkûm edilenlerin sayısı bilinememektedir. |
Kaynak totalwar.türkiye.com
KIZIL KIRGIN KURBANLARI Sscb de Ülke çapında 1993 te 80 bin kişinin katıldığı büyük ayaklanmalar yaşandı. Bu olaylarda 5551 kişi Stalin tarafından tutuklandı ve 883 ü idam edildi. Kalanların sonu bilinmiyor 1937 de Kazak milli şahsiyetlerinin Turancılık ve Pan-Türkist düşünceleri önem kazandı.Ana dil ve Turan sscb yi etkiledi Ahmet Baytursunov, İlyas Cansugirov, Beyimbet Maylin, gibi kazak aydınlar SSCB hükümetince Türkçülük ve Turancılık hareketiyle halk düşmanı ilan edilerek kurşuna dizildiler. emperyalistlerin pençelerinde azab çekmeye mahkûm edilen Kazak Türkü kardeşlerimiz o acı günleri geride bırakmıştır. SSCB nin Kızıl Kırgını Kurbanları yerini, ABD ve AB nin Ortadoğu Kırgını Kurbanlarına bırakmıştır. milletimiz acı çekmektedir. Geçmişte milletimizin yaralarına merhem olamaması, bugünün yaralarına merhem olmayacağımız anlamına gelmemelidir. |
All times are GMT +3. The time now is 13:41. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023