AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

Numan****, Milli Görüş Gençliği'ne "O... Çocukları" Diye Küfrettiler

Olayların medya göründüğü gibi olmadığı ortaya çıkmaya başladı...

Gözlerini kin bürümüş Numan*****, "Mücahit Erbakan" diye slogan atan gençlere kürsü mikrofonundan "O... Çoçukları" diye küfrettiler.
.ExternalClass p.ecxMsoNormal, .ExternalClass li.ecxMsoNormal, .ExternalClass div.ecxMsoNormal{margin-bottom:.0001pt;font-size:12.0pt;font-family:'Times New Roman';}.ExternalClass p{margin-right:0cm;margin-left:0cm;font-size:12.0pt;font-family:'Times New Roman';}@page Section1{size:612.0pt 792.0pt;}.ExternalClass div.ecxSection1{page:Section1;}
http://gfx1.hotmail.com/mail/w4/m3/ltr/i_safe.gifSaadet Partisi İstanbul İL Başkanlığı’nın İftarında yaşanılanlar medyanın gündemini işgal etmeye devam ediyor.

Numancılar arkalarındaki Aydın Doğan ve Ak Parti Medyası desteği ile provoke ettikleri iftar hadisesini duygusal ve kutsal terimler kullanarak Milli Görüş gençliğinin üstüne yıkmaya kalkışadursun, olayların perde arkası hiçte Numanistler ve Kartel Medyasının yansıttığı gibi değil.

Milli Görüş Portal yöneticisi Tevfik Yazıcılar, dün akşam yaşanılan hadiseyi kendi gözlemleri ile kaleme aldı. Milli Görüşlü gençlerin olayların perde arkasını bilmeden ve Kartel Medyasının gazı ile eleştirildiğini ifade den Yazıcılar, "Mücahit Erbakan" diye slogan atan gençliye kürsü mikrofonunda “o..ç..” diye hakaret edilince olayların patlak verdiğini ve provokasyonu ise Türker Saltabaş’ın Fatih İlçe Gençlik Kolları Eski Başkanı Şenol Düzgün’ün üzerine yürümesi ile başladığını yazdı.

İşte hadisenin perde arkası:

Samet kardeşim ben oradaydım. İstersen sana görmediğin gerçekleri anlatayım da ondan sonra karar ver. Hani dediğin gibi "şu kartel medya gözüyle karar verme"

Dün akşam İstanbul İl Teşkilatımızın düzenlediği iftardaydım. Hamdolsun. Erbakan hocamızın dediği gibi "Milli Görüşün partisi Saadet Partisidir". Bizlerde hep beraber Saadet Partisi’nin iftarındaydık.
OLAYLARI SALTABAŞ BAŞLATTI

İftarda protestolar Kur’an okunurken olmadı. Kur’an okunurken “Numanist” Türker Saltabaş, Fatih Gençlik Kolları eski Başkanı Şenol Düzgün beyin üzerine yürüdü. Şenol beyi dışarı atmaya çalışan bir gurup Numanisti gören Fatih teşkilat mensupları, ne olduğunu anlamaya çalıştı. Bir Gençlik Kolları Başkanına yapılan “terbiyesizce” saldırı protesto edildi o anda. Kur’an okunmasına aldırmadan kardeşlerine saldıran Numanistler, provoke ediyorlardı ortamı. Hamdolsun Şenol Bey bu rezil provokasyona uymadı ve bir masaya oturdu sessizce.
NUMANİSTLER BASINA SALDIRDI

Ardından olayı görüntülemeye çalışan basın mensuplarına saldırdı Numan***** Provokatörler. Hatta sonrasında basın mensupları onları protesto ederek dışarı çıktılar. Hem davet ettiniz hem görüntü almamıza engel oluyorsunuz diyerek.
NUMAN**** KARTEL MEDYASI AĞZI

Ama sizler bugün birkaç kartel medyasının ağzı ile "Kuran okunurken protesto olur mu" diyebiliyorsunuz yazık.
Bir haber kanalı 30 kişi diğeri 50 kişilik guruptu diyor. Ama korkudan titrediklerini, Numan Kurtulmuş’un kaçmak zorunda kaldığını, ortalığın savaş alanına döndüğünü de ardından ekliyorlar. Yahu hiç sormaz mısınız” 30-50 kişi mi tüm bunları yaptı?” diye.
SAHTE TELGRAF OKUDULAR!

Kartelin bu yalanına inananlara yanarım. Dün akşam SP İstanbul iftarında Necmettin Erbakan'a ait olduğu iddia edilen sahte bir telgraf okunana kadar her şey normaldi. Telgraf "Efsane başbakan Necmettin Erbakan" diye bitene kadar salonda bulunanların bir kısmı iftarını yapıyor diğer kısmı da namazlarını kılıyordu. İşte olaylar bu sırada patlak verdi.
Çakma telgrafta Necmettin Erbakan ismini duyan salonda bulunan yüzlerce davetli "Mücahit Erbakan " sloganını atmaya başladı. Hatta öyle ki her masada en az 5-6 kişi sesi çıktığınca "mücahit Erbakan " diyordu. Dün gece protestoya katılan 30-50 kişi değil en az 600 kişiydi. Video kayıtlarında da bu mevcuttur zaten. Aklı olan görür.
“MÜCAHİT ERBAKAN” SLOGANI RAHATSIZ ETTİ!

İşte ne olduysa o anda oldu.
Numanist provokatör bir … "Mücahit Erbakan " diyen kalabalığa doğru eline geçirdiği bardağı tuzluğu fırlattı. Mücahit Erbakan diyen kardeşine saldıran provokatör salonun birbirine girmesinin sebebi oldu. Gelen bardağın kırılması ile parmağı kesilen bir genç kendini korumaya çalışırken devrilen masanın ardında parmağını sarmaya çalışıyordu.
Numanist provokatörler geceyi birbirine katmayı başardı.
NUMANİSTLER, ERBAKAN SEVGİSİNİ HAZMEDEMEDİ

Samet çevresinde 7 kişi olduğu halde Numanist bir Provokatörün arkadan gelip tekmelediği Ömer kardeşimizi görmedin mi video da fotolarda. Erbakan’dan gelen çakma telgrafın ardından " Hocaya sadakat şerefimizdir" diye slogan atan Ömer’e saldıran Numanist provoke etti dün akşam salonu.
Kardeşlerine saldıran edep yoksunu Numanistler salonda "Erbakan " diyenlere saldırmaya başladığında salonun neredeyse tamamı artık "Numan İstifa" diye bağırıyordu.
KÜRSÜDEN ERBAKANCILARA O… Ç… DENİLDİ

Helekürsüden " Mücahit Erbakan" diyen yüzlerce davetliye " buradakiler O... Ç... larıdır" diyen Numanist .... İşte o Numanistin provokasyonu salonda yüzlerce davetlinin kürsüye doğru hareketlenmesini sağladı. Düşünsenize bu kadar provokasyona karşı hala edebini koruyabilen yüzlerce davetli..
Samet bizler protestoyu edebimizle gerçekleştirmeyi biliriz.
Ama o salonda "Mücahit Erbakan" diyen kardeşine bardak, tuzluk fırlatacak Numanist Provokatörler olacağını düşünmemiştik.
Ama o salonda "Hocaya Sadakat " diyen kardeşine arkadan saldırıp tekme atacak Numanistler olacağını düşünmemiştik.
Ama o salonda "Erbakan Nerede biz oradayız" diyen kardeşine kürsüden "o.. ç...ları " diyebilecek bir Numanist Provokatör olacağını düşünmemiştik.
Dün gece saadet Partisi İstanbul iftarında salonun yarısından çoğu hep bir ağızdan "Numan istifa " dedik. Bunu kaldıramayan Numanı putlaştırmaya çalışan bir avuç Numanist provokatör geceyi provoke etti ve bu görüntüler ortaya çıktı.
.ExternalClass p.ecxMsoNormal, .ExternalClass li.ecxMsoNormal, .ExternalClass div.ecxMsoNormal{margin-bottom:.0001pt;font-size:12.0pt;font-family:'Times New Roman';}@page Section1{size:612.0pt 792.0pt;}.ExternalClass div.ecxSection1{page:Section1;}
İnşallah Hocamızın emrettiği kongre biran önce gerçekleşecek ve bu provokatörler putları ile aramızdan ayrılacaklar...

Mevlüt Karsavran yazdı

İFTAR OLAYINDAKİ GERÇEKLER

İftarda yaşanılanları kaleme alan bir başka isim ise Numanistler tarafından Erbakan'a olan bağlılığı nedeni ile görevinden alınan Saadet Partisi Eyüp İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Karsavran oldu.

İşte Karsavran'ın dün gece yaşanılanlarla ilgili kaleme aldığı gerçekler:

İstanbul il iftarının protesto edileceği günler öncesinden kamuoyu ile paylaşılmıştı. Yani konuyla alakalı hem genel merkezin hem de İstanbul il başkanlığının haberi vardı. Hatta konuyla ilişkili olduğu düşünülen isimlere de çeşitli yollardan tehditler de gönderilmişti.
Gençler protestoyu otelin girişinde ellerinde kırmızı kartlarla, düdüklerle ve istifa afişleriyle gerçekleştirdiler. Buradaki protesto herhangi bir taşkınlık olmadan gayet neşeli bir şekilde devam etti. Zaten iftar öncesinde de sonrasında da dışarıda hiçbir şekilde bir tatsızlık yaşanmadı ( İftar sonrasında da protestolar devam etmiş olmasına rağmen).

İÇERİDE MİSAFİRLER DARP EDİLDİ

İftar programı davetiyeli olması nedeniyle içeriye davetiyesiz giriş mümkün değildi. Ayrıca da içeriye davetiyesiz girişi önlemek amacıyla yüksek güvenlik önlemleri de alınmıştı. Kısacası içeride 144 ve 145 no'lu masalar dışında davetiyesiz misafir yoktu. Bu iki masaya oturtulan 20 genç İstanbul gençlik kolları teşkilat başkanı İhsan Sorar tarafından Esenler ilçesinden özel olarak getirtilmiş kişilerdi. Özel görevleri olayların detayı anlatılırken anlaşılacaktır.

Salondaki ilk kargaşa İstanbul İl Başkan Yardımcısı Türker Saltabaş'ın yaklaşık 10 kişilik grupla birlikte salona girmesiyle yaşandı. Türker Saltabaş Fatih ilçesinden tanıdığı ve muhalif olduğunu düşündüğü bir kısım misafirlere "niye geldiniz, ben size gelmeyeceksiniz demedim mi?" demesi ve sözlü birkaç atışmadan sonra Türker Saltabaş'ın yanındaki "Nail" isminde birinin masadaki misafirlerden birine yumruk atması olayların fitilini ateşledi. Bir süre devam arbede Genel Başkan Yardımcısı Akif Gürdoğan'ın araya girmesiyle yatıştırıldı. Ancak Türker Saltabaş'ın ekibinin bir türlü uslanmaması neticesi Kur'an-ı Kerim okunurken tekrardan yaşanan kısa süreli arbede misafirlerin sağduyusu neticesinde tekrardan yatıştırıldı. Bu arada olayları görüntülemek isteyen basın mensuplarına il yönetiminden bazı isimler müdahalede bulundu. Ezan okundu, oruçlar açıldı, İl Başkanı Erol Erdoğan konuşmasını yaptı. Daha sonra program sunucusu programa gönderilen telgrafları okumaya başladı. Son okunan telgrafın Efsane Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından gönderildiği söylenince salonun büyük bir kısmı Erbakan lehinde tezahüratta bulundu. Tezahürat sırasında ön masalarda oturan Üsküdar ilçesinden Şevki Yılmaz tezahürat eden gruba karşı çatal fırlattı. Atılan çatal Hüseyin Erikçi isminde bir misafirin kafasından yaralanmasına sebep oldu. Bu sırada 144 ve 145 no'lu masalara yerleştirilen davetiyesiz grup tezahüratta bulunanlara ve Erbakan'a açıkça küfürler savurmaya başladı. Bunun üzerine salon karıştı ve ortaya bu istenmeyen görüntüler çıktı.

Bu yaşanan olaylar neticesinde şu soruları sormak gerekir?
<B>

1-) Türker Saltabaş hangi hakla davetiyeli misafirlere hesap sormaya kalkışmış ve onları darp etmiştir?

</B>

2-) Türker Saltabaş neden Kur'an-ı Kerim'e dahi saygısı olmayan bir grupla salona girme ihtiyacı hissetmiştir?

3-) Basına müdahale edenler İstanbul il yönetim kurulu üyeleri olmalarına rağmen bunu tezahürat eden misafirler yapmış gibi göstermeye çalışmaktaki amaç nedir?

3-) İstanbul gençlik kolları teşkilat başkanı İhsan Sorar o 20 kişilik grubu neden davetiyesiz içeri almış ve bunlara nasıl bir görev vermiştir?

4-) Erbakan lehine tezahüratta bulunan misafirlere ön masalardan çatal, bıçak ve tuzluk atmayı başlatan Şevki Yılmaz davetiyeli bir misafir midir? Ya da davetiye kim tarafından finanse edilmiştir?

5-) Erol Erdoğan kendi ekibinde bulunan Türker Saltabaş, İhsan Sorar ve il yönetim kurulu üyelerinin yapacaklarından haberdar mıydı? Bu yapılanlar önceden tasarlanmış mıydı?