![]() |
AK PARTİ'ye Kapatma Davası Açılacağına İnanıyor Musunuz?
http://i.ytimg.com/vi/UrS2DTFKR4Y/0.jpg
Bugünlerde gündemin ana başlık konularından biriside AK PARTİ'ye kapatma davasının açılıp açılmayacağıdır.Bu yönde sözde savcının hazırlık içerisinde olduğuna dair ciddi duyumlar söz konusu.Googleci savcı olarak tarihe geçen yargıtay başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya,basına verdiği demeçlerde de kapatma davasının varlığından söz ediyor,hissederler imasında bile bulunabiliyor!Peki siz kapatma davasının açılabileceğine inanıyor musunuz??? |
Ben olsam kanunları kapatılmıyacağım şekilde değiştiririm
|
ETÖ'cü zihniyettin,ülkemizin içinde bulunduğu huzur ve istikrarı alaşağı etmek için her türlü hamleyi yapamayacaklarının garantisi olamaz!Bunlar ne gerekiyorsa yapacak canavarlardır.Örnekleri önümüzde onlarcası...Kapatmada olur,darbede...Ama bu kez kamuoyunun desteğine karşı savcının kolay kolay dava açacağını düşünmüyorum!Fakat bunun garantisi yok.Heran son can havli ile kapatma davası açacağını düşünüyorum!!!
|
VALLA BU ÜLKEDE HERŞEY OLABİLİR YARGIYA DARBE YAPANLAR AKPARTİYİDE KAPATIR
|
Dava açılıp partimiz kapatılsa, hatta ileri gidilip başbakanımıza siyasi yasak getirilse, Aynı görüşün devamı diye seçimlere katılan parti bu sefer %60 ile iktidara gelir.
Hukukta kanundan kaçılmaz diye bir söz vardır. Siyasette de halktan kaçılmaz. |
bunu bilmek için büyücü yada kahin olmaya gerek yok ama ben 3 vakte kadar diyorum....
|
Ak parti'ye kapatma davası açılması demek
Ak parti nin oylarının %47 den fazla olacagı demek.. |
Şayet kapatma davası açılırsa erken seçimin kaçınılmaz olacağını biliyoruz.Bazılarının 'AK Parti seçime mağdur rolü oynayarak 'puan artıramayacağını söylesede,burada role gerek yok düpe düz AK Parti mağdur sayılacak ve oy patlaması gerçekleşecektir.
|
*** Din düşmanlarının hazımsızlığı ve kinleri o kadar büyük ki. her şey beklenmelidir. ***
|
Alıntı:
|
ben cesaret edemezler diye düşünüyorum. ama erken seçime gitmek için akpartinin karşısındaki herkes uğraşıyor. becerebilirlermi bilemem ama tüm karşıtlar bir olmuş uğraşıyorlar.
|
açarlarda açmazlarda,
aççarlarsa yine karanlik gunler gelir, bu sefer AB yi unutalim, ve resmen biteriz bu sefer cunku kapatirlar, ilk dava da mahkeme bu ciddi bir ihtardir dedi, bu sefer bizi yakarlar ama bence seçime gideriz ve yuksek bir oyla geliriz tekrar ve bu sefer hiç kimse bir sey diyemez ama Artik bu karanlik zihniyeten bence BIKTIM allahim su karanlik zihniyeti geçmi$ kavimler gibi helak etsen ne olur be ! |
Çok güzel bir soru İshak Yılmaz teşekkürler.
İlker Başbuğ'un ortaya çıkan ses kaydı bunlara bir işaret olsun, gözdağı olsun.. Kendilerini rahat hissetmesinler. Tahminde bulunmak istemiyorum. |
Açsınlarda...
Görsünler günlerini... cumcum gazetesi bile savcıya neredeyse yalvaracak açma diye...=)) |
Seçimlere zaten az kaldı. Bu süreçte bir kapatılma davası açılacağını pek zannetmiyorum. Ama seçimlerden sonra kapatma davası muhtemelen açılacaktır.
|
Açabilirler değil açacaklardır .
|
Bu memleketin gündemine 367 garabetini biz sokmadık!
Çıkarılan bir yasanın ‘geriye doğru işletilmesi’ gibi dünya hukuk literatürüne girecek tuhaflıkların altına imza atanlar da biz değiliz… Erzurum savcısın ve diğer üç savıcının ‘yetkilerini kaldırırken’ daha önce Yargıtay’ın emsal olacak bir kararını görmezden gelen de biz değiliz… Hele Yargıtay mensuplarının, kendi verdikleri kararı görmezden gelerek sıcağı sıcağına HSYK’ya sahip çıkan deklarasyonu yapmalarını isteyen de biz değildik… Danıştay’ın önce ak dediğine sonra kara demesinin bizimle ilgisi olmadığını cümle âlem biliyor… Eğer onlar, çok açık bir biçimde ‘taraf’ olduklarını beyan ediyorlar ise bize de, tabii ki, bu dehşet verici durumu eleştirme hakkı doğar! Hatta bu bir görevdir!... Dünyanın neresinde hukuka aykırılığı herkesçe bilindiği halde ‘yüksek yargıya’ götürülen bir iptal talebinin ‘olumlanarak’ döneceğini sıradan vatandaşlar tahmin edebilir? Edilebiliyorsa eğer, yargıya güvenin ‘sıfır’ noktasının bile dibine düştüğünü kim inkâr edebilir? Bunların hepsi, bu memlekette oldu maalesef… İşte bir öngörüde daha bulunuyoruz. Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, son gelişmeler üzerine bir beyanat verdi ki, akıllara ziyan… Daha önce Ak Parti hakkında açtığı kapatma davasında kullandığı argümanların neredeyse tamamını gazete kupürlerinden derleyen bu zat, “Habur, Erzincan ve Erzurum adli yargı çevrelerinde yargıyı yıpratan, yargıya olan güveni sarsan adli tahkikatlar” ı gerekçe göstererek inceleme başlattığını beyan ediyor… Nihat Nasır Bursa Olay |
Bu dönemde her an herşey olabilir.
eğer bilselerdi AK parti oyunu artıramayacağını şimdiye çoktan kapatmışlardı. |
Halk adına karar verme azınlık bir zevat tarafından mı uygulanır. Söylediğin şeylere inanan insanların sayısı yüzde on iken bunların telkinleri ne kadar halkta itibar görür. Bazıları hukuk demokratik devlet oyunu oynamak istiyor yeri geliyor hukuk adına yargı adına üstüne vazife olmayan kurumları etkileyerek antidemokratca karar alsada eninde sonunda baascı despotik zihniyet ülke kaderinden tasviye edilecektir.
|
Kartel medyası Avni Doğan'ın gafına dört kolla sarılmış vaziyette!Gerçi sayın vekil çıkıp dürüstçe,yanlış bir teşbihatta bulunduğunu,asıl demek istediğini bu olmadığını açıkça dile getirdi.Fakat kartel medyası hala korku pompalamaya devam ediyor!!!AK Partinin gerçek niyetini samimi ve dürüstçe öğrenmek isteyenler açsın resmi programını okusun bi zahmet!!!
|
bugünden itibaren bu süreç daha hızlı bir şekilde gündeme gelecektir...çünkü karşı atak yapmalrı ancak bu şekilde olur....
|
Alıntı:
|
Başsavcının Ekmek Davasını!bugün açacağı iddiaları henüz sonucuna ulaşamadı!Gerçi TARAF gazetesinin iddiasını çürütmek pahasın davayı iddia edilen günde açmayacağını düşünüyorum!Kamuoyunun beklentisi Mart ayı sonunda açılacağı yönünde.Hayırlısı artık,Ekmek Davası gelişmelerini yakından izlemeye devam ediyoruz:)
|
Alıntı:
===== :güzel: ===== |
Alıntı:
****** :güzel: ****** |
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...129/123885.jpgYalçınkaya'nın kapatma planı
Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya'nın ofis ışıkları hiç sönmüyor. AK Parti'ye kilitlenen savcı bu kez Emniyet üzerinden vuracak.Yazı Boyutu 10 12 14 16 Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya, irticai yapılanmaların yakından takip edilmesine ilişkin Emniyet yazısını isteyerek AK Parti'nin dosyasına koydu NAMAL İMZALI YAZI Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na Ramazan Akyürek'ten sonra atanan Hüseyin Namal'ın gönderdiği yazılı talimat, ikinci bir yazı ile geri çekildi. Bu sırada Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya devreye girip iki yazıyı istedi. BAŞSAVCI YALÇINKAYA'NIN PLANI Anayasa Mahkemesi, daha önce "AKP irticanın odağı oldu" demişti. Başsavcı şimdi bu belgeyi örnek göstererek "irticanın odağındaki parti, kurumlara baskı yaparak irticai faaliyetlerin takibini engelliyor" diyecek. Taraf yazarı Emre Uslu'nun yazısı gazetenin manşetine taşındı. Kapatma davası haberleriyle ilgili bugüne kadarki en cidddi verileri içermesi açısından önemli. Sözü uzatmıyor ve yazarın yazısına kulak veriyoruz: "Bugün ilginç bir gün. Bu yazının konusu AKP'yi kapatma davası. Ben bu yazıyı yazarken açılmış bir dava henüz yok ama belki de siz okurken bu dava açılmış olacak. Aslında şubat sonundan itibaren AKP'ye yönelik bir kapatma davasının açılacağı konuşuluyor. Sadece bu nedenle, cuma günleri, gazeteciler için ayrı bir heyecanla beklenen günler olmaya başladı. Mart ayı başında Ankara'ya yaptığım ziyarette de bir kapatma davası olasılığının çok güçlü olduğunu, mart sonu itibariyle bu davanın açılacağını duymuştum. Bu bilgilerimi de 2 mart günü Kanaltürk televizyonunda yayınlanan Merkez Siyaset Programı'nda açıklamıştım. Aldığım duyumlara göre Cumhuriyet Başsavcısı'nın "1200 sayfa civarında bir iddianame hazırladığını, dosyaya yeni deliller eklenmeye devam ettiğini belirterek, mart ayı çıkmadan dava açılacak ve bu da kamuoyuna 'demokrasiyi koruma' adına lanse edilecek. Yani 'AK Parti kapatılmazsa darbe olacak, demokrasi rafa kalkacak' şeklinde bir izlenim verilecek" şeklinde aktarmıştım. En son Mehmet Baransu'nun bilgilerine dayanarak Yasemin Çongar da bu ihtimale vurgu yaptı. Baransu'nun kaynaklarına göre davanın bu cuma açılabileceğini öğrendiğini söyledi. Baransu ile yaptığım en son görüşmede, belki biz yazdık diye dava açılma süreci ertelenebilir bu cuma açılmayabilir ama bu dava açılacak değerlendirmesinde bulundu. Bunu dayandırdığı ilginç kaynakları var Baransu'nun. Baransu'nun öğrendikleriyle benim bilgilerimi karşılaştırınca açılacak davanın en önemli delilinin Emniyet Genel Müdürlüğü'nce verildiği durumu ortaya çıkıyor. İddia şu: Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na Ramazan Akyürek'ten sonra atanan Hüseyin Namal, istihbarat birimlerine bir yazı yazarak irticai yapılanmaların yakından takip edilmesine ilişkin bir talimat gönderiyor. Ancak talimatın içeriğinde sorunlar olduğundan talimat ikinci bir yazı ile geri çekiliyor. Cumhuriyet Başsavcısı bu noktada devreye giriyor ve Emniyet'e yazı yazarak bu iki yazıyı istiyor ve delil klasörlerinin arasına koyuyor. Taraf muhabirlerinin ulaştığı Hüseyin Namal, bu tip uygulamaların rutin uygulamalar olduğunu, böylesi yazılan ve geri çekilen yüzlerce yazı örnekleri bulunduğunu ifade ediyor. Ancak savcılık bu geri çekme işleminin hükümetin baskısı ile yapıldığını değerlendirerek açacağı davanın en büyük delili olarak bu belgeyi iddianamenin ekine koyuyor. Emniyet'teki uygulamalara bakılacak olursa evet böylesi rutin uygulamalar bulunabilir. Anladığım kadarıyla gönderilen ilk yazının geri çekilmesinin arkasında hukuki neden yatıyor. Gönderilen yazıda, Emniyet'in rutin dili olan "dinî motifli terör örgütleri" yerine, irticai yapılanmaların takibine ilişkin bir dil kullanılıyor. Emniyet'in hukukçuları da, hukuki açıdan tanımı yapılmamış "irticai faaliyet" gibi geniş bir kavrama dayanılarak kişilerin takibinin yapılmasının, hem takibi yapan personel açısından hem de emri verenler bakımından suç oluşturabileceğini değerlendirip yazının geri çekilmesini istiyor. Yani tamamen iç süreçlerle verilen bir geri çekme kararı, savcılığın iddiasında, hükümet baskısı ile geri çekilmiş bir kararmış gibi değerlendiriliyor. Burada Anayasa Mahkemesi'nin daha önce vermiş olduğu "AKP irticanın odağı oldu" kararı kritik bir önem kazanıyor. Savcı bu karara dayanarak yukarıda özetlediğim belgeyi de örnek gösterip "irticanın odağı olmuş bir parti, kurumlara baskı yaparak irticai faaliyetlerin takibini engellediği" iddiasına delil olarak o yazıyı gösteriyor. Konya Emniyet Müdürü her ne kadar rutin bir uygulama olarak nitelese de ve gerçekten de başka iktidarlar zamanında da böylesi uygulamaların bulunabileceği olasılığı mevcutsa da Anayasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği "irticanın odağı olmak" kararı nedeniyle AKP iktidarı döneminde "rutin" uygulama, kapatma konusunda delil olabiliyor. Savcının elinde başka "deliller"in de olduğu iddia ediliyor ama en ilginç kulis iddiası, savcının bu davayı demokrasiyi kurtarma hamlesi olarak değerlendirdiği iddiaları. Buna göre savcının, olası bir askerî müdahaleyi, askerin daha assertive şekilde siyasete müdahalesini önlemek bakımından böylesi bir davayı açmaya mecbur olduğu iddiaları. Bu kulis/olgusal bilgilerin üzerine, sanırım 2006 ağustos ayındaki irtica tartışmalarını hatırlatmakta yarar var. O dönem, Kara Harp Okulu konuşmasıyla irtica tartışmasını başlatan İlker Başbuğ ve onu ikişer gün arayla takip eden komutanlar yüksek tonlu irtica vurgusu yapıyordu. 2010 yılına gelene kadar geçen dönemdeki 30 Ağustos törenlerinde yapılan irtica vurgusu nedense 2006 yılındaki kadar yüksek perdeden değildi. Burada kritik nokta 2007 nisan ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Cumhurbaşkanlığına istemedikleri birinin çıkmasını önlemek için askerler irtica vurgusu yapıyordu. Şimdilerde ise devlet eliti bütün umutlarını 2011 seçimlerine bağlamış durumda. Buna göre 2011 seçimlerine kadar yükseltilecek tartışmalarla Tayyip Erdoğan ve anahtar kadrolar yasaklı hale getirilirse büyük başarı sağlamış sayacaklar kendilerini. AKP içindeki yandaşları da şimdiden referandum olmasın yaygarasıyla o zemini hazırlamaya çalışıyorlar... " TARAF |
Kesinlikle açılmalı oy oranında 1 2 puan azalma var :)
|
All times are GMT +3. The time now is 04:25. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023