![]() |
Şeyh Said`i Anma Etkinliğine On Binler Katıldı- Foto
Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehit edilmelerinin 86. Yıldönümünde Mustazaf Der öncülüğünde Diyarbakır Batıkent Meydanı`nda toplanan on binler, İstiklal Mahkemelerinin zulümlerini tel`in etti, haksızlığa uğramış insanları rahmetle yâd etti
DİYARBAKIR - Mustazaf Der (Mustazaflarla Dayanışma Derneği) Diyarbakır Şubesi, Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehit edilmelerinin 86. Yıldönümünde, İstiklal Mahkemelerin keyfi ve hukuksuz uyguları sonucu zulüm ve haksızlığa uğramış insanları yâd etmek için anma etkinliği düzenledi. On binlerce kişinin katıldığı etkinlikle İstiklal Mahkemelerin Müslümanlara reva gördüğü zulümlere dikkat çekildi. Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi sınırları içinde bulunan Batıkent Meydanı`nda yapılan etkinlik saat: 17.00`de Şeyh Said ve arkadaşları için okunan Yasin-i Şerif ve Fatihalarla başladı. Etkinlik yapılacağı alanın girişlerine Şeyh ve kayıp olan âlimlerinin mezarlarının ortaya çıkarılması için imza stantları kuruldu. Etkinliğe katılanların çoğu imza attıkları gözlendi. Miting havasında geçen etkinlikte Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Av Necat Özdemir, Kürtçe olarak bir konuşma yaptı, ardından Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi adına Ömer Çelik basın açıklamasını okudu. Etkinlik boyunca tekbir sesleri eksik olmazken, "zalimler için yaşasın cehennem" sloganları atıldı. Özdemir: Zalimlere Meyletmeyin Kürtçe olarak Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Av Necat Özdemir, İmanlarını tazelemek, Şeyh Said ve arkadaşlarını rahmetle yâd etmek ve davasını takip ettiğimizi ilan etmek için burada toplandıklarını söyledi. Türk ve Kürtlerin, Arap ve tüm milletlerin rabbi olan Allah`ın Kur`an-ı Kerim`de "zalimlere meyletmeyin" şeklinde buyurduğunu belirten Özdemir, bu gün buradan da zalimlere meyletmediklerini ilan ettiklerini söyledi. Çobansız Sürü Kurtların Yemeğidir Özdemir, "Biz bir kez daha buradan ilan ediyoruz ki; bizin rehberimiz, yol göstericilerimiz Şeyh Said ve Üstat Bediüzzamandır. Ve bizler onların gösterdiği yolda yürüyeceğiz. Hz Ömer `eyer cemaat olmasa iman da olmaz, eğer iman olmasa cemaat olmaz, eğer itaat olmasa iman olmaz` diyor. Bu yüzden bizlerde önderlerimize, imanımıza sahip çıkalım. Onların gösterdiği yolda yürüyelim. Onlara sahip çıkalım ki; dinimize kemale erdirelim. Erdirelim ki, bugün başkaları gibi kandırılmayalım. Şeyh Said gibi âlimlerin itaatlerini yapalım ki, İslam hâkim olsun. Çobansız sürü Kurtların yemeğidir, bu yüzden çobanımızı bizden almak istiyorlar" diye konuştu. Savaşın Sebebi Milletçilikti Katılımcılara seslenerek rehberiniz kimdir? Diyen Özdemir, katılımcılarda "Şeyh Said" diye haykırdı. Özdemir, "Öyleyse bu Allah`a tanımayanı kendilerine rehber edinenlerin sonu hüsran olmayacak mı?" diye konuştu. Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü; "Bizler hastalığı iyi teşhis etmeliyiz ki, kandırılmayalım. Bakınız İslam`a karşı yapılan bu savaşın sebebi milletçilikti. Ezanlarımızı yasaklandı, başımıza şapka koydular, bir gecede bizleri cahil yaptılar" dedi. Geçmişteki Zihniyet Elazığ`da Hortladı Geçmişteki bu zihniyetin Elazığ`da hortladığını belirten Özdemir, bir dernek kurarak, İslami çalışmalar yaptıklarından dolayı İhya Der üye ve başkanına 150 yıl hapis cezası verildiğini ve bunların arasında 50 yaşındaki bir bayanın da olduğunu söyledi. Çelik: Kuran Ahkâmının Hâkim Olması Aynı Siperde Şehit Oldular! Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Av Necat Özdemir, Basın açıklamasını Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi adına Ömer Çelik yaptı. Çelik, İslam coğrafyasında, işgal güçlerine karşı büyük bir mücadele verildiğini ifade ederek, bu mücadelede Türkü, Kürdü, Zazası, Lazı, Çerkezi, Arabı, Allah için, Peygamber için, Kuran için, İslam için bir araya geldiklerini, Allah lafzının yücelmesi, Kuran ahkâmının hâkim olması için tevhid bayrağı altında aynı siperde çarpışarak, şehit olduklarını söyledi. Rejim, İslam`a ve İslami Değerlere Düşmanlık Yapmakta Sınır Tanımadı Çelik, "Mücadele sırasında hal bu iken, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra iktidara gelenler; ortak mücadeleyi, mücadelenin amacını ve ortak değerlerini bir yana bırakıp, Emperyalist Batı ile anlaşıp, İslam a ve Müslüman halka düşmanlık etmeye başladılar. İslam sosyal hayattan uzaklaştırdı. İslam i değerlerlere savaş açıldı, İslam i ve insani değerlere sahip çıkmak isteyenler suçlu ilan edildi. Mukaddesatımıza hakaret edildi. Kuranı Kerim`in öğrenilmesi, öğretilmesi yasaklandı. Yapılan baskınlarda Kuran-ı Kerimler toplatılarak meydanlarda yakıldı. Elifba dersi alanlar, Kur`an-ı Kerim dersi verenler, devrim yasalarına karşı geliyorlar denerek istiklal mahkemelerine sevk edildiler. Camilerimiz kapatıldı. Şehrimizdeki Ulu Cami de dâhil olmak üzere camilerin bir kısmı, atlar için ahırlara çevrildi. Arapça ezan yasaklandı. Kısaca rejim İslam`a ve İslami değerlere düşmanlık yapmakta sınır tanımadı" diye konuştu. Çocuklarımızın Varlıkları Türk Varlığına Kurban Ediliyor Rejim tarafından dayatılan ulus devlet anlayışı ile Müslüman halkların varlığı inkâr edildiğini belirten Çelik, herkesin Türk olduğu tezinin işlendiğini, anadilleriyle konuşanların ve Türkçe bilmeyenlerin horlanarak, cezalandırıldığını söyledi. Bu faşizan uygulamaların bir kısmı halen devam ettiğine dikkat çeken Çelik, okula giden çocuklarımıza okutturulan andlar ile varlıklarının Türk varlığına kurban edildiğini ifade etti. Dağlara, taşlara "ne mutlu Türküm diyene" ve benzeri yazılar yazılarak ayrımcılık yapıldığını belirten Çelik, Bir nevi Türk olmayanın mutlu olamayacağı zihinlere işlenmek istendiğine dikkat çekti. Halk Katliamlardan Geçirildi, İmha, Tedhiş, Tehcir ve Tenkil Politikaları Uygulandı Tüm bu red, inkâr, asimilasyon ve İslam`a düşmanlık politikalarına karşı çıkan âlimlerin, şeyhlerin, aydınların ve halkın en ağır şekilde cezalandırıldıklarını söyleyen Çelik, Kıyamların ardından şehirler ve köylerin basıldığını ve halkın katliamlardan geçirildiğini hatırlattı. İmha, tedhiş, tehcir ve tenkil politikalarının uygulanmaya konulduğunu belirten Çelik, yerlerinden, yurtlarından edilerek zorla göç ettirilenlerin, yabancısı oldukları yerlerde mecburi iskâna tabi tutulduklarını, memleketlerinde varlıklı olan bu insanların, sürgünlerde yokluğa duçar edildiklerini söyledi. İstiklal Mahkemeleri ile Kel ve Kılıç Alilerin Zulmü Rejimin uygulamalarının yanlışlığını dile getirenlerin değişik yöntemlerle susturulduklarını ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü; "Seslerini duyurmak, rejimi yapılan yanlışlardan döndürmek için, kıyamdan başka yol bulamayan âlimlere ve şeyhlere halk destek verdi. Rejim, bu tepkiyi dikkate alıp, âlimlerin haklı ve meşru taleplerini kabul etmedi. Halkın inancı ve değerleri ile barışma yerine, çatışmayı, sindirmeyi, imha etmeyi tercih etti. Genç, yaşlı, kadın çocuk demeden halk kıyım ve katliamlardan geçirildi. Ardından hukukçu vasfı olmayan ve hükümetten emir alan kişilerden oluşan İstiklal Mahkemeleri zulmü devreye girdi. Kel Aliler, Kılıç Aliler tarafından, halkı sindirmek için suçlu suçsuz ayırımı yapılmadan, önlerine getirilen herkese ceza verildi. Doğudan, Batıya kadar birçok şehirde darağaçları kuruldu. Şehirlerin girişine kurulan darağaçlarındaki cesetler çürüyünceye kadar burada bekletildi. Yüz binlerce insan mağdur edildi. Hepsini anlatmaya zaman yetmez. Bu dönemdeki zulümler hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır." Şeyh Said ve Arkadaşlarının Şahadetleri Mübarek Olsun İstiklal mahkemelerinin zulmüne uğrayanlardan bir tanesi de şeyh Said olduğunu hatırlatan Çelik, 86 yıl önce bu diyarda bu halkın bağrından çıkan, halkın büyük bir âlim ve rehber olarak kabul ettiği Şeyh Said ve 47 arkadaşıyla birlikte asılarak idam edildiğini hatırlatarak, "Şahadetleri mübarek olsun" dedi. Çelik, "Bu şahsiyetler idam edilmekle kalınmadı, ailelerine ve gönül dostlarına sürgün cezalarının yanı sıra Şeyh Said ve arkadaşlarının mezarları dahi halktan gizlendi. Mübarek naaşları bilinmeyen bir yere defnedildi. Amaçları Şeyh Said`i ve davasını halka unutturmaktı. Evet, bütün bu baskı, zulüm ve hukuksuzluklara rağmen ve bu olayların üzerinden bir asra yakın zaman geçtiği halde Şeyh Said ve arkadaşları bu halk tarafından unutulmamış, kabirleri ortada olmadığı halde onları kalplerinde ve yüreklerinde barındırmışlardır. İdam sehpasında `Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir.` diyen Şeyh Said`i bu halk mücahit bir âlim ve şehit bir rehber olarak kabul etmiş, davasını sahiplenmiştir" diye konuştu. Sivil Toplum Kuruluşu olarak, Şeyh Said ve arkadaşlarına yapılanları bir hukuksuzluk olarak gördüklerini ifade eden Çelik, bu hukuksuzluğun kaldırılması için devletin bir an önce adım atmasını istediklerini ve beklediklerini söyledi. Halelleşmenin Üç Şartı ve Talepler Son günlerde, yeni bir Anayasa hazırlığı yapıldığı belirtilerek, Devlet adına helalleşmekten söz edildiğini hatırlatan Çelik, "Helalleşme söz konusu olacaksa sadece bu gün için değil, geçmişte yaşanan ve yaşatılan her şey için olmalıdır. İstiklal Mahkemelerinin zulmünü de içine almalıdır. Malumunuz helalleşmenin ilk şartı, kişinin suçunu/hatasını kabul etmesi, İkincisi, zarar verdiklerinin zararını telafi etmesi, Üçüncüsü, ise bir daha haksızlık yapmayacağını deklare etmesidir" dedi. Çelik, konuşmasını şöyle bitirdi; Devlet, bu söyleminde samimi ise şu taleplere bir an önce olumlu cevap vermelidir; -Kurtuluş mücadelesi verildiği dönemdeki kardeşlik ruhuna dönülmeli ve halkın inancı ve kimliği ile barışılmalıdır. Kardeşlik için İslami ölçü referans alınmalıdır. -İstiklal Mahkemeleri tutanakları, TBMM arşivi, Genel Kurmay arşivi biran önce açılmalıdır. O dönemdeki katliamlarla ilgili gerçek hakikatler tüm yönleriyle ortaya çıkarılmalıdır. -Devlet geçmişi ile yüzleşmeli ve suçunu kabul etmelidir. Mağdurların ailelerinden ve halktan özür dilemeli, mağduriyetlerini gidermelidir. -Şeyh Said ve Bediuzzaman Said-i Nursi başta olmak üzere kabirleri halktan gizlenenlerin, mezarlarının nerde olduğu açıklanmalı ve halkın ziyaretine açılmalıdır. -Şeyh Said ve arkadaşları başta olmak üzere İstiklal Mahkemeleri tarafından mağdur edilenlerin iade-i itibarları derhal verilmelidir. Şeyh Said ve Kıyam Süreci Şeyh Said 1865 yılında Erzurum`un ilçesi Hınıs`a bağlı Kolhisar Köyü`nde dünyaya geldi. Babasının adı Şeyh Mahmut Fevzi`dir. Şeyh Said`in ailesi köklü ve büyük ailelerdendir. Şeyh Said ilim öğrenmek için medreseye başlar. Muş, Malazgirt, Hınıs ve Palu`da eğitimini tamamlar. Şeyh Said, köy köy gezip İslami bilincini insanlara vermeye çalışırdı. Cumhuriyet`in ilanıyla birlikte Şeirat-ı Din ve İslam-ı garra lağvedileceği için Mustafa Kemal`e bir mektup yazar. Şeyh Said mektubunda şunun altını çizer, "Batıdan ilim ve fen almanıza bir şey demiyoruz, ama İslam baki kalsın." Ancak bu mektuba cevap almaz. Şeyh Said, irşat çalışmalarını yürüttüğü Diyarbakır`ın Dicle ilçesinde bazı askerlerin kışkırtmalarıyla kıyam patlak verdi. Şeyh Said Kıyamı 1925 yılının Şubat başında, Kürdistan`ın bütün bölgelerinde birden başladı. 15 Nisan`da Şeyh Sait Bacanağı Binbaşı Kasım`ın ihbarı üzerine, Muş ve Varto arasındaki Abdurrahman Köprüsünde pusuya yatan askerlere esir düştüler. Şeyh Said`i arkadaşlarıyla beraber 5 Mayıs günü Amed`e getirirler. 29 Haziran`da Şeyh Said ile beraber 47 arkadaşı idam edilerek, şehit edildiler. http://www.ilkehaberajansi.com.tr/im...hoto/23921.jpg http://www.ilkehaberajansi.com.tr/im...hoto/23923.jpg http://www.ilkehaberajansi.com.tr/im...hoto/23924.jpg http://www.ilkehaberajansi.com.tr/im...hoto/23922.jpg M. Salih Keskin - İLKHA video |
şeyh said iyi bir dindardı ama aynı zamanda iyi bir milliyetciydi
|
Alıntı:
|
'' ATA '' larımızın ne güzel demiş;
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner... |
|
Alıntı:
|
''Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak ki ölümüm Allah ve İslam içindir.'' Şeyh Said |
Alıntı:
|
“Bu dünyadaki hayatımın sonu geldi. Şu Basit ağaç dallarına asmanıza perva etmem. Kurban edildiğimden dolayı pişmanlık duymuyorum. Muhakkak ki yolum, Allah, din ve halkımın yoludur.”
ayrıca milletimin yoludur versiyonuda var |
mesela hangi faaliyetinden ötürü milliyetçi yaftasını hak ediyor ?
|
Alıntı:
|
kıyamının nedenini soran mahkemeye Dini hükümleri zayıflatılmış, birçoğu kaldırılmıştır. Gereğini yapmak istedim cevabını veren bir insanın mücadelesinin milliyetçi çizgide olduğunu zannetmiyorum...
eğer öyle olsaydı mahkeme zabıtlarına mürteci şeyh said olarak geçmezdi herhalde... |
Alıntı:
|
Şehit Şeyh Said'in Milliyetçilikle hiç bir alakası yoktur. milleyetçiler onu kendilerine mal edip dini açından destek bulmak için her versiyonunu çıkarırlar. milletim içindir sözünü bügün edenler yarın kürd veya kürdistan içinde diyebilirler.
|
"KÜRDİSTAN İstiklâl ve İstihlâs Komitesi Merkez-i Umûmîsi" yani "Kürdistan Bağımsızlık ve Kurtuluş Komitesi Genel Merkezi" tarafından yayınlanmış olan ve Kürt taleplerinin maddeler altında sıralandığı bildiride tarih bulunmuyor.
Ancak, metinde geçen "Şehîd-i mübeccel Şeyh Said Efendi Hazretleri'nin 'kaddesallahu sırruh' kıyâmı..." şeklindeki ifade, belgenin Şeyh Said'in idam edildiği 1925'ten sonra kaleme alınmış olduğunu gösteriyor. Bildirinin eski harflerle yazılmış olması da bir ihtimal olarak dikkate alındığı takdirde, yeni Türk harflerinin kabul edildiği 1928'den önce hazırlandığını düşündürüyor. Besmele ile başlayan bildirinin asıl metni "Ey şecî (kahraman) Kürt milleti" hitabıyla başlıyor ve taleplerin sıralandığı maddelerden önce, Türkler hakkında ağır ifadelerin kullanıldığı uzunca bir bölüm geliyor. Bildiride, ayaklanmanın hem Kürtler, hem de İslâmiyet için de olduğu iddia ediliyor. Talepler, bildirinin sonunda yeralıyor ve "Kürt İttihad ve İstihlâs Komitesi, aşağıdaki kararları ilân eder" başlığı altında, maddeler altında sıralanıyor. DÖRT ANA MADDE Komite'in taleplerini, günümüzün Türkçesi'ne naklederek aynen veriyorum: "1. Kürdistan Komitesi, hiçbir devletin âleti değildir. Gayesi, meşru olan ulusal haklarını elde etmektir. O da: a. Millî sınırlarının ayrılıp belir-lenmesiye hizmetlerde ve içişlerinde bağımsız bir merkeze ve bağımsız bir yönetime sahip olması, b. Ulusal sınırları içerisinde Kürtçe'nin resmî dil olarak kabulü, c. Kendi memurlarının kendilerinden olması, d. Jandarma teşkilâtının Kürtler'e ait olması, e. Kürt erlerle subayların müşterek orduda (Türkler ile Kürtler'den meydana gelecek orduda) özel kıt'alar oluşturulmasıyla Kürt dilinde talim ve terbiyeye tabi tutulmaları talep edilmektedir. 2. Ulusal gayenin elde edilmesine kadar savaşa devam edilecektir. Dış ve iç zararlarla akan kardeş kanlarının maddî ve manevî sorumluluğu, Ankara Hükümeti'ne aittir. 3. Komite, davayı barış yoluyla halle ve arzu olunacak yerlerdeki şubelerini görüşmelere memur etmeye hazırdır. 4. Akıtılacak kan oranında Kürtler'in ileri sürecekleri şartlar ağırlaşacaktır. Kürdistan Bağımsızlık ve Kurtuluş Komitesi Genel Merkezi" |
Yatmam lazım yarın devam ederiz muhteremler :)
|
Alıntı:
Kadir mısıroglunu dınleyemedım yarın sabah yenıden denerım yanlız cok zikzakları var bilesin bunun :) |
Ayrıca seyh saidin yarın kürtce ansiklopedi niteliginde bildigim bir siteden faaliyetlerını paylasırım daha iyi anlarsınız
|
Alıntı:
hilafeti getiren türk yavuzda milliyetçilik varmıydı ki hilafeti isteyen kürt şeyh saitte olsun..... hayırlı geceler ben yatıyorum... |
Alıntı:
tamam paylaşta PKK gibi kendi tarafına çekip bildiri yayınlayanlar olmasın değerli kardeşim. mesela PKK da sahiplenmeye çalışıp Şeyh sait adına konuşup söyleyip duruyor. alıntılarımız güzel olsun inş. |
Alıntı:
|
Maşallah. Allah razı olsun bu organizasyonu düzenleyip, oraya katılanlardan.
|
Alıntı:
Amin kardeşim Allah cümlemizden inş. geçen sene Düzenlenecekti ancak valilik izin vermemişti. bu seneye kısmet oldu. |
bu nerden çıktı anlamadım ?
|
yanlış konuya gönderdi sanırım adem abi farketmedi :)
|
Gördüğüm kadarıyla sedat reis birşeyler yazmış adem abide cevap yazmış...
Tarantula kardesimizinde tecrübesizliğine gelmiş ve adem abinin silinen mesaja cevabını silmeyi unutmuş... Alakası bu molla... |
Cevap verdiğin mesaj silinmiş abi...
Konuyla alakası olmayan kafa karıştıran bir mesaj gibi duruyor... Eğer bir sorumlu bir mesajı siliyorsa ondan alıntı yapılmış ve ona cevap olarak yazılmış mesajlarıda silmeliki bütünlük bozulmasın... Yoksa böyle molla gibisi çıkar konuyla ne alakası var diye sorar :) |
Yok o nereden çıktı ki ?
|
Tamam işte...
Sedat reisin yorumu konuyla alakasızmış hemde çok alakasızmış ve doğru olanı yapıp silmiş görevli Şimdi senin ona yazılmış cevabın boşlukta kalmış anlaşılmamıs anlam bütünlüğü olmadığı için silinen mesaja cevabında silinmesi gerekirdi bence... Yoksa duaya sözümüz yok 100 kere desen 100 kere amin deriz... |
Allah şehadetini kabul etsin.
ntv bu organizasyonun bdp tarafından gerçekleştirildiğini belirtip çuvallamıştı. mustazafların organizasyonları medyada yer almıyor. bdp geyirse tüm kanallarda görürsünüz ama mustazafların geniş katılımlı etkinlikleri dahi tv de yer bulamıyor. medyanın mustazaflara olan boykotunu ne yazık ki islami medya da uyguluyor. |
Adem abi benim mesajlarıda silseydinya kaldık ortada :)
|
Alıntı:
|
Terennüm benim mesajım tamamen konuyla alakalıyken neden mesajımı alakalı değil diye siliyorsun ?
|
şeyh said in ailesini çok merak ediyorum bir türlü tanışamadım.
bizim buraya kardeşinin mekanını ziyarete geliyorlar ben hariç bütün sülale tanıştı. galiba ben fazla merak ettiğim için bir türlü olmuyor. onlara sormak istediğim o kadar çok soru var ki. |
Ezel Gülen'in konuyla ne alaksi var?
|
Alıntı:
|
Ezel yorumunu kim sildi önce ona bak sonra yorum yaz.haset, kin ve garezinden o kadar korelmisin ki yorumunu kimin sildiğini bile göremiyorsun....
|
Alıntı:
Bu Mesaj Tarantula_ tarafından silinmiştir. Sebep: Konuyla alakası olmadığı halde kişilik haklarına saldırı ve tahrik edici içerikten dolayı mesaj silinmiştir. Bugün, 11:11 AM Terennüm Bu Mesaj Terennüm tarafından silinmiştir. Bak kardeş orda alt alta konu silinmiş bu yüzden ben karıştırdım olabilir buda asıl sizin gibilere karşınızdakine fesat fesat bakmaya fırsat veriyor sizin ve malum kişilerin işlerine gelmeyenler azcık söylendimi onu fesat görme ve niteleme huyunuz yüzünden ben artık asıl fesatlık nasıl oluyormuş gösterme moduna girdim ki siz bir daha milleti yerli yersiz fesat diye nitelemeden önce 3 kere düşüneceksiniz |
Bir şehitin konusunun altında ego tatminine izin vermem...
Gidin başka konuda kapısın... |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 07:13. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023