![]() |
Arınç AK Parti'nin alacağı oy oranını açıkladı
http://images.beyazgazete.com/haber/...u-acikladi.jpg
Bülent Arınç AK Parti'nin alacağı oy oranını açıkladı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, her ay eline 4 ayrı şirketin yaptırdığı anketin ulaştığını belirterek, “Bu anketlerin sonucunda AK Parti’nin oyları yüzde 55’i buluyor. Daha da çıkacak inşallah.” dedi. Arınç, "Dün konuşulamayanlar, bugün konuşuluyor. Her yeri kazıyoruz, temizliyoruz.” diye konuştu. Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa’da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde, AK Parti 3. Olağan İl Gençlik Kongresi’ne katıldı. Arınç’ı karşılayanlar arasında bir partilinin elindeki yazılı pankart dikkat çekti. "MENDERES’İ SEÇMEYENLERİ AFFETMEYECEĞİM" Eski Başbakan Adnan Menderes’in vefat eden oğlu Aydın Menderes’in önemli bir şahsiyet olduğunu belirten Arınç, Refah Partisi’nin Aydın Menderes’i TBMM Başkanlığına aday gösterdiğini, ancak ANAP ve DYP’nin oy vermediğini söyledi. RP’den bir dönem milletvekilliği yapan ve dün yaşamını yitiren Aydın Menderes’in ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Arınç, Menderes ile ilgili bir anısını anlatarak şunları söyledi: “Şehit başbakanın bize emanet ettiği evladı, toprağa defnedildi. Türk milleti onu sevdi ve hiç unutmadı. Bundan sonra da sevgisi devam edecek. 1923’ten 1950’ye kadar tek parti vardı. Başka partiler kurdurulmadı ve yaşatılmadı. Birileri CHP’den aday olur birileri de onları aday gösterir. Halk da onları seçer. Oylar açık atılır, tasnif gizli yapılır. Ne olur ne olmaz derlerdi. Milletin ne yapacağı belli olmaz derlerdi. 1944’lerde CHP içinden seçilen Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve arkadaşları 'Türkiye demokrasiye dönmelidir.' dediler. CHP, bunu hazmedemedi, onlar da ayrıldılar. Bizim beraber milletvekilliği yaptığımız dönemde meclis bakanlığı seçimi olacaktı. Rahmetli Erbakan Hoca bize dediler ki ‘Hangi partinin daha çok milletvekili varsa, meclis başkanı ondan seçilir.’ Çok sevinmiştik. Çünkü bizim sayımız 154’tü. Biz oy birliği ile Aydın Menderes’i aday gösterdik. Sembolik bir konuyu ifade etmek istiyorduk. Adnan Menderes’i siz zulmen astınız. Ama milli irade o kadar güçlü ki şimdi onun oğlu TBMM’de ve milli iradenin temsil edildiği yerde meclis başkanı olacak. Büyük coşkuyla kendisini aday gösterdik. ANAP meclisteydi, DYP meclisteydi, CHP meclisteydi. CHP’nin oy vermeyeceğini biliyorduk ama en azından ANAP ve DYP oy verecek diye düşünüyorduk. ANAP ve DYP oy vermedi. Biz DP’nin devamıyız. Menderes’in yolundan gidiyoruz diye mangalda kül bırakmayan, onun mirasından oy devşirmeye çalışan bu iki parti, bir tek oy vermedi. Onun meclis başkanı olmamasında birileri övünüyor. Bir televizyon kanalında karşımda Yaşar Okuyan vardı ve ‘Ben O’na oy vermemiştim’ dedi. Benim de içimden ne dediğimi siz tahmin edersiniz.” "KAZILMADIK YER BIRAKMIYORUZ" Türkiye’de inancından ve etnik kökeninden dolayı ikinci ve üçüncü sınıf vatandaş sayılan ve yüzüne nefret ifadesiyle bakılan, toplumsal barışı bozan her şeyi ortadan kaldırdıklarını anlatan Arınç, ‘hukuk devleti olmak’ demenin devletin bir yüzü olması demek anlamına geldiğini söyledi. Devletin tek bir yüzünün ‘hukuk’ olduğunu, kendilerinin de hukuktan başka bir şey tanımadıklarını vurgulayan Arınç, “Demokratik rejimleri devirmeye çalışanların ipliğini pazara çıkarttık. Hepsi yargılanıyor. Hala Türkiye’de herşeyi kazıyoruz. Bir dönemin yüz karası faili meçhul cinayetleri ile bugün hesaplaşıyoruz. Dün konuşulamayanlar, bugün konuşuluyor. Bütün yolsuzlukların üzerine gidiyoruz. Türkiye’yi gerçek hukuk devleti haline getiriyoruz. Mazlumları koruyoruz. Türkiye temizleniyor ve hukuka dönüyor. Kapalı karanlık odalar arkasında hep yanlış işlerle uğraşanlar hesap veriyor. Bu AK Parti döneminde oldu. Bizim 9 yıllık iktidarımızda Necip Hablemitoğlu olayıydı. Çok karanlık bir olay ki hala aydınlatamadık. Onun ve bütün failleri, adaletin önüne çıkaracağız. Bunun dışında hangi cehennemin dibine bile gitse bulduk yargının önüne çıkardık.” diye konuştu. Kahramanmaraş olayları ile ilgili AK Parti’yi suçlamaya kalkanlar olduğunu ifade eden Arınç, ancak bu olayların yaşandığı dönemde kendilerinin iktidarda olmadıklarını belirtti. Arınç, şunları ifade etti: “Maraş olayları meydana geldiğinde, başka partiler vardı. Biz 10 seneden beri Türkiye’de varız. 10 sene öncesi başka partiler vardı. Yani şu anda bir kısım partiler kapanmış. Şimdi ANAP ve DYP var mı? Tabelası bile yok. Cumhurbaşkanlığı seçimine girmeyerek Türkiye’yi kilitleyen bu iki siyasi parti bugün yok ama biz varız. Yüzde 50’nin üzerindeyiz. YÜZDE 55 Son yapılan anketler yüzde 55'i gösteriyor, haberiniz olsun. CHP’yi yüzde 19 gösteriyor. Yüzde 16’yı yakalamış MHP’yi gösteriyor. Yüzde 6 BDP’yi gösteriyor. Onların hepsini topla. 2 ile çarp, kareköklerini al, bizim yarımız bile etmiyor. Aylık 4 tane anket var elimizde. Bu anketlerden ortak sonuç budur. Birileri başka başka anketlerin peşindeler. İsmini duymadığımız, cismini tanımadığımız bugüne kadar bir tek raporu yayınlanmamış anketlerle meşguller. Elime her ay 4 tane anket geçiyor. Bu anketlerin sonucunda AK Parti’nin oyları yüzde 55’i buluyor. Daha da çıkacak inşallah. Arınç sözlerini şöyle bitirdi: "Millet severse biz yüzde 55’leri değil daha yüksekleri buluruz. Yanlış yaparsak, kendi içimizde ihtilaflar olursa, Allah korusun. O zaman millet elbette oyunu bizden esirger. Millet ne derse o olur. Her zaman demişimdir, ‘Bizi dövecekse millet dövsün. Başkasının küçültücü ifadesine bile razı olmayız. Milletimizin tokadından şeref duyarız.” dedi. beyazgazete |
ustalık dönemi için en önemli vaadiniz yeni anayasa eğer bu konuda ağırdan almaya devam ederseniz durumun sizin gördüğünüz gibi olmayacağına eminim..
|
:w:
o zaman olması gerektiği kadar sorumluluk sahibi olabilecek misiniz? yoksa daha az milletvekiline daha çok mu zam yapacaksınız?:hmm |
geçmişiyle hesaplaşmaktan korkan,genelbaşkan sorunu yaşayan,siyasi olarak kendisini kepaze eden bir chp;
taş üstüne bir taşta ben koyayım derdinde olmayan sadece milliyetçi söylemiyle oy toplayan bir mhp; demorkasiyi,özgürlüğü ve barışı sadece sivasın ötesinde zanneden,chpnin güneydoğu şübesini andıran ve aponun talimatlarına göre şekillenen bir bdp; oldukça... kendisine alternatif olarak düşünülecek partilerden olan saadet yüzde 1 i tüketme yolunda hızla ilerlerken,şimdiden fatih erbakan ve karşıtları olarak bölünmüşken ak parti ellide alır altmışta... aldıkça büyür,etkil alanı artar etrafı yalakalarla,şakşakçılarla dolar... öyleki yanlışına yanlış demeyen bir kitleyle devam eder gider... buda demokrasinin büyük kazığıdır... |
çok güzel değinmelerde bulunmuş Arınç... konunun değerlendirilmesi başlığıyla sınırlandırılmamalı diye düşünüyorum içeğinde tarihsel bir yüzleşmeyede değinmiş...
yüzde 55 te olur yüzde 60 da olur, Akparti ne kadar büyüyorsa ondan beklenen icraatlerde o nispette büyüyor,beklentinin karşılanmaması güveni azaltmamalı ama beklentiler çoğalmalı ve gerekenin yapılması istenmeli herzaman.. eğer bir yükselme olursa, -büyük oranda- bu güvenin artmasından ve şimdiye kadar bize kazandırdıklarından ve Türkiyeyi getirdiği noktaya saygıdan olabilir ama asla icraatleri yüzde 55 yapmaz diyemeyiz... |
Alıntı:
|
çevremde ak parti ne yapsa vardır bi bildiği diyen adamlar var...
erbakan hoca diyorsa vardır bi bildiği sözleri vardı eskiden ona dönüyoruz... statükoya dönmekte durum... yanlışa yanlış diyememek ak partiye en büyük zarardır... yavaş yavaş düşmeye benzemez tavandan yere çakılmak toparlanamaz adam daha... dikkat... http://www.akpartiforum.com/reis-ken...t-t156965.html |
Alıntı:
Yanlış anlaşılmasın kardeşim ama şunu sormak isterim: Peki erbakan hocamın sözlerinde yalan,riya,ikiyüzlülük,aşırılık, hafiflik görülmüş mü..? Erbakan hoca gerçekten Hak bildiğini söyledi ve Hak'tı dedikleri şahidiz... İşte Hakk'ı söylediği için insanlar ona o diyorsa bir bildiği vardır,demişti. Ki siz bunları muhakkak benden daha iyi bilrsiniz. Şimdi iki sözü birbirini tutmayan kimselerle dediği hak olan insanların sözlerini bir tutabilir miyiz? Maksadım asla bir tartışma değildir.Sadece bu dediklerime ne dersiniz, diye bir soru yöneltiyorum fikrinizi merak ediyorum. |
|
|
Alıntı:
Yaptığı hataları bile görmekten acizsiniz... sizinle bizim farkımız tamda burda ortaya çıkıyor işte... |
erbakan hocanın sözlerinde yeri geldi kin,takiye gördük...
yeri geldi duymak istediğimizi duyamadık... ama çokça hak,çokça doğruluk duyduk ağzından... örnek verebilirim... akparti ve seçmeni hakkında kindar sözleri olmuştur... saadete genel başkan olunca atatürk hakkında 10 kasımda bir güzelleme yazmıştı neredeyse bu doğru birşey değildi... 28 şubatta çoğu kişinin hatası olduğu gibi onunda hatası oldu... o süreçte hak olan herşeyi söyle(ye)mediği yada eyle(ye)mediğine de tarih şahittir... zaten hatasızlık,tamlık,kesinlik yüklerseniz bir siyasiye adamın kendisine zulm etmiş olursunuz... erbakan hocanın büyük bir adam olduğu,ülke için çok çalıştığı,dindarların yüzünü güldürdüğü,bir uyanış vesilesi olduğu,bir direniş sembolü olduğu gerçeğini gölgelemez bunlar... bir adamın her söylemini,eylemini doğru kabul etmek,hakkında yorum yapmamak,o benden iyi bilir ben bilmem demek Allahım verdiği iradeye,akla zulm etmek olur ki bu kadar zulmü ben bir mümin kardeşime yakıştıramam... vallahi diyorum recep tayyip erdoğanı necmettin erbakan hocadan eksik görmüyorum... siyaset-politika her istediğini yapmanın,her düşündüğünü uygulamanın sanatı değil ne yazık ki... hele lidersen hiç değil... kahrolasıca dengeler söz konusudur... halka düşen severkende,yererkende insaflı olmaktır... insaf kardeşim insaf insan insaf gözetmeli... |
Alıntı:
Hocamın hata yapmadığına dair bir ifadem olmadı,ifadelerimize/ifadelerinize dikkat edelim..! Hatalarını görmekten aciziz öyle mi..? İftiranızın çirkinliği ile kalınız o halde.(yeterli bir cevap sanırım iftiranıza) sizinle bizim farklı hem de çok farklı olduğumuz aşikar yalnız burada değil herde aşikar... Evet sizin kendinizi temsil ettiğini ifade ettiğiniz insanlar yerine göre milli görüşün devamıyız diyerek oy toplarlar, yerine göre gömleklerini sıyırıp atarlar.Yerine göre one minute diye haykırırlar sonra aynı devleti korumak adına füze kalkanlarını kurarlar.Bir yerde NATO'nun Libya'da ne işi var derken başka yerde NATO Libya'ya müdahale etmeli,derler.Evet farkımız daha çok mesela bir insan hem müslüman hem laik olamaz derken laiklik insan haklarının güvencesidir korkmayın laiklikten,derler. Evet çok farklıyız.Biz takdir etmeyi de tekdir etmeyi de yerinde yaparız.Sizlerse elinizi vicdanınıza dokundurmadan asgari ücretle aile geçindirmeye çalışan insanların memleketinde meclise gelmeye dahi tenezzül etmeyen vekillerinize %170 zam yaparsınız.O adını anmaya yakışmadığınız insan hükümete gelince durmadan dinlemeden sizin için çalışmıştı.Sizin temsilcileriniz onları tekerlekli sandalye ile hastane hastane dolaşarak numara yaptığını söylerler pervasızca... Emeklerinin üzerine saltanat kurduklarınıza habire veryansın etmeyi meslek edinen sizlerden ricam ise ÜYELİĞİMİ İPTAL ETMENİZDİR. Hiçbir şeyin gizli kalmayacağı ve yine hesabı sorulmayan hiçbir fiilin kalmayacağı o büyük güne kadar esen kalınız... |
Alıntı:
MaşaALLAH kardeşim demek insanların kalplerine girp bakma özelliğiniz var idi... Bu forumu takip ettiğim süre içinde el-insaf olarak müşahede ettiğim tek kişi idiniz diyebilirim.Ancak beni haksız çıkardığınız için çok üzüldüm... İfadelerinize/mize dikkat..! "güzelleme" olarak adlandırdığınız mevzuyu sanırım biliyorum.Yalnız biz sizin aksinize "TAŞLAMA" gördük orda... Hiç kimseye hatasızlık ve tamlık tavsif etmedim ben de iftirayı mümin kardeşime yakıştıramam.Hatasızdı,demedim.Eksiksizdi demedim...Aslında ben de insaf demiştim...ama...Benden iyi bilir,BEN BİLMEM,diye bir ifade veye ima'm da olmadı kardeşim. Evet siyaset her istediğini yapmanın , her düşündüğünü uygulamanın sanatı olmadığı gibi koskoca bir milletin beklentilerini boşa çıkarmak da değildir.Siyaset... basite indirgenmiş kavram... Oysa biz onun ifade ettiği kutsal değerin muhafazasını isteriz.Senin insanların sana güvenerek temsil hakkı verir. Ebû Saîd (ra)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü Allah’a inananların en sevimlisi ve oturum bakımından en yakını adil hükümdardır Allah’ın en çok kızdığı ve oturum bakımından en uzak olanı ise zâlim hükümdardır” (Tirmizî rivâyet etmiştir) ZULÜM KAVRAMININ BİR ŞEY OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ YAPMAMAK manasını muhteva ettiğini belirtelim EVET BİZ DE MESAJIMIZI YAZARKEN İNSAF... diyerek yazmıştık.. Yalnız şunu gördük ki insaf da göreceli bir kavram imiş. Ve yine öğrendik ki basiret de başka imiş, feraset de... Esen kalınız. |
AK Parti'nin, 2014 Yerel Seçiminde % 45 civarında oy alması iyi sonuç olur. 2015 Genel Seçiminde ise % 45 - % 50 arası oy alıp 4. kez üst üste tek başına iktidar olabilirse bu iyi bir sonuçtur. AK Parti'nin, 2015 Genel Seçiminde % 50'nin üzerinde oy alması süper sonuç olur. Başında Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunmadığı AK Parti, 2015 Genel Seçiminde % 50'yi geçebilir mi? Zor ama imkânsız değil. AK Parti'nin yeni genel başkanı halka; kendisini, partisini, partisinin geçmişte yaptıklarını, gelecek için yapacaklarını halkı ikna edecek sözlerle anlatırsa, AK Parti, 2015 Genel Seçiminde % 50'yi geçebilir.
|
Alıntı:
insafı elden bırakarak tek harf yazmadım o mesajda... iftirada etmedim... bugüne kadar insaflı gördüğü bir insanın,insafı elden bırakmadan,yermeden yaptığı bir yorum yüzünden insaf ehli olmadığı kanısına varmak... siyasi asabiyyetin(holiganizm yahut biat kelimelerini yazabilirdim) tezahürünü gördük bir kez daha... 'koca bir milletin beklentilerinin boşa çıkarılması' ifadesi her seçim artan oy oranıyla doğru orantılı bir sav olamıyor ne yazık ki... milletin beklentilerini boşa çıkarmak gibi toptan hüküm verici bir ifade yerine her düşünülenin yapılamaması ifadesi daha insaflı ve reel geliyor bana... bu mantıkla, 28 şubatta esip gürle(ye)meyen bir başbakan için, koca milletin beklentilerini karşılayamamış bir lider tasavvuru oluşur zihinlerde... lakin durumun böyle olmadığı aşikardır... tamamen eleştirilemez kılmak,her söylediğini kabul etmek ne kadar tehlikeliyse tamamen itibarsızlaştırmakta o derece tehlikelidir... hataları ve yanlışları ortaya koyup yanlışları yüze çarpmak,doğruları ise coşartmadan söylemek gerekir diye düşünüyoruz... bu nazarla yaklaşırsak adil ve insaflı olabiliriz bence.. bundan önce insaflı bulmadığınız insanlarla aynı söylem üzerindesiniz şu an... eleştirilemez bir lider... hiç bana göre değil... |
Güzel söylemiş dost...
SEN NE KADAR ANLATIRSAN ANLAT,ANLATTIKLARIN KARŞINDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR DİYE... ben "a" demedim,diyorum ...ama hala "a" demekle yargılanıyorum...:şaşkın: |
a dan kasıt bu ise a yı söylediniz kardeşim...
Alıntı:
|
Bakınız Hocamın veya bir başkasının kişisel(yalnızca kendisi adına yaptığı fiilleri) eylemleri ve bunun akıbeti beni ilgilendirmez ki bu üzerime vazife de değildir.Hiç kimsenin de bu yönde sevap ve günahını irdelemiş değilim.(var ise getirilebilir) Ancak kişi eylemini bir topluluğun vekaleti üzerine yapıyorsa ve bu topluluğun içindeysem bunu irdelerim.Ki bu bana verilmiş bir haktır.Yukarıda müzkir ifademde de yine bunu ifade ettim.Erbakan Hocam 42 yıl hep (genel olarak insanların gözünde siyasi lider olarak görüldü,bu kimlik ile yaşadı ve böylece Hakk'a kavuştu.) bir parti önderi olarak tanındı.İşte o üzerinde taşıdığı bu kimlikle hareket ettiğinde hep üzerine düşeni hakkıyla yaptı.Bunu söyledim,yine söylüyorum.. Yanlış olan nedir..? Hatasız,günahsız nasıl derim... diyemem.. Ama o kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirdi.Her istediğini yaptı,diyemem mesela..Ama yapılması gereken ne varsa imanı olanın imkanı tükenmez diyerek harekete geçti...Yanılış olan nedir..? Bakınız sizler o dönemleri elbette daha iyi bilirsiniz,amenna.Bu kısımda varsa yanlış düzeltiniz. Millet adına hareket ederken geceyarıları başka konuların arasına vekil zammı sıkıştırmamış ve herkes adına adaletle hükmetmişti,doğru değil mi..?
Hadiste de dikkat çektiğim husus adalete idi.Adaletin şiar edilmesi idi isteğimiz...Rabbimiz de böyle istiyordu,Rasulü de.. Ve bizler de..Sizce bunu istemeye hakkımız yok mu..? Meydanlarda başka perde arkasında başka eylemlerde bulunmamıştı... Bu kısım direkt size cevap değil,ifade etmek istediğimiz bir kısımdır Biz şimdilerde fiilerde ikillikten bahsedince bize siz bilmezsiniz,bir bildiği vardır diyorlar.Buna karşı olduğunuzu siz de ifade buyurmuştunuz.Ben vatandaşım ve soruyorum(ki dikkat edin Allah adına %50 ile ifade edilen seçmenin kaçı bu millet adına alınan bir kararın fiilin mahiyetini biliyor..Biz sormaya yelteniyoruz cevap veriliyor , hadi inanalım diyoruz çünkü onlar da kardeş diyoruz.. Sonra öğreniyoruz bize denilenle yapılan birbirini tutmuyor.En basitinde(hep aynı örnek veriliyor denilebilir önemine binaen yine diyeceğim ,İsrail'e Davos'ta duruş , Mavi Marmara sonrası (sözde)yaptırım kararları...Bak diyorsun işte dik duruş budur ama daha çıkışta sözlerim moderatöreydi deniliyor, ha onu görmezden gelelim sözünü çekse de ... Gidiyorsun ve en önce sen tebrik ediyorsun..Yaptırımı da duyunca yerinde duramıyorsun sevinçten,ama bir de bakmışsın sözde yaptırım açıklamalarından sonra zalim ülkeyle ticaret hacmin %35 artmış... Yine mi hayal kırıklığı diyorsun... Sen bunları söylerken yine içine umut bir haber geliyor , komşu ülkelerle sıfır problem politikası kapsamında suriye ile vize kalkıyor,ilişkiler gelişiyor derken bir de bakmışın birden karşımıza almışız o ülkeyi...(burda asla esadın yaptığı zulüm desteklenmelidir demiyoruz,adaleti şiar edindiğimizi ifade ederken bunu nasıl söyleriz?) Sonra hadi diyorsun unut bunu da..Libya'da zulüm..NATO ise başlıbaşına bir zulüm komitesi..Girdiği nerde hayat bırakmış ki... Bunu bilir ve dersin ki NATO'nun Libya'da ne işi var... İşte budur,dediğin an bütün umutlarını kıran o sözü iştirsin : Sonra NATO'nun Libyaya müdahalesine olur verşrsin... Onu da geçersin... Bu sefer başka dersin... Erdoğan: Komuta Bizde Olmalı ...... Gazetecilerin, Seul'de Obama ile görüşmesi konusundaki soruları üzerine Erdoğan, füze kalkanı konusunda şunları söyledi: "NATO'nun bir üyesi olarak şüphesiz ki bu konuda atılacak bir adım ve bu işin komutasının kime verileceği konusu çok önemli. Özellikle bu konu topraklarımızın genelini teşkil ediyorsa komuta kesinlikle bize verilmelidir. Komutanın başka bir ülkenin kontrolünde olmasının kabulü söz konusu olamaz. Anlaşmada asla bir ülke adı verilemez. Yerleşim konusu çok önemli. Serpilme konusu da çok önemli. Serpilme nerede olacak? Hangi irtifada olacak? Bunlar önemli. Tüm bunlarla ilgili teknikerler çalışmaları yapıyor. Lizbon zirvesinde de görüşmeler yapılacak. Mutabakata varılırsa ne ala. Mutabakat olmazsa yapacak bir şey yok." (Doğan Haber Ajansı) 15.11.2010 01:08 HABER: Erdoğan: Komuta Bizde Olmalı haberi Erdoğan: "Komuta NATO'da olmalı" Komuta sisteminin NATO'da olması gerektiğini söyledik ve savunduk. Şu anda komuta şu ülkededir diye benimsenmiş birşey yok. NATO bir savunma sistemi oluşturuyor. Zaten kuruluş amacı da savunma amaçlıdır. Sistemler nereye kurulacak, komuta kimde olacak bunlar daha sonra belirlenecek. BaÅ�bakan Tayyip ErdoÄ�an dan füze kalkanı komutası NATO da olsun 22 Kasım 2010 22 Kasım 2010 Pazartesi 13:03 İNANMAK İSTERSİN YİNE DE AMA... Hayr üzre kardeşim... Hayr üzre kalınız.. |
Alıntı:
??? |
o soru işareti ne için ?
libyaya nato müdahalesi konusunda haklısınız erken konuşuldu... eğer eleştiri istiyorsanız ben dolu yapayım... füze kalkanı,mısırdaki laiklik açıklaması,1 mart tezkeresini geçirme ısrarı,amerikan uçaklarının sortileri mesela... bu hükümetin utancı olmuştur... ama bakıyorsun filistin başbakanı torununa erdoğan ismini koyuyor... tunusta gannuşi,mısırda suriyede meydanlardaki halk erdoğana slogan atıyor... çoğu adamın türkiyede toplayamadığı kalabalığı lübnanda topluyor mesela... bunlarda güzel şeyler... bazı olayları holiganizmden uzak değerlendirmekte fayda var... tepkim moderatöreydi sözü hakikattır... ama hangi tepkisi moderatöreydi ? kalkıp gitmesi... moderatör müdahale etmese konuşmasına devam edip perese saydıracaktı... kalkıp gitmesi moderatöre olan tepkisidir... gariptirki buna şov diyen milli görüş camiası o dönem genel başkanı vasıtasıyla davos çıkışı bizim sayemizde olmuştur diye övünüyorduki çağlayan mitingi kesinlikte faktörlerden birisidir... ekonomi mezunuyum kardeşim... bir hakikat varki serbest piyasada devletlerin elinde olmayan bir durum söz konusu... şirketlerin devletlere müdahale ettiği sistem adını veriyorum ben bu sisteme... normaldir... utançtır... hükümetinde,bireysel olarak halkında suçu büyüktür... annesinin eve ariel almasına,bir akrabasının misafirliğe gelirken coca cola getirmesine sert tepki veremeyen bende suçluyum,boykotu tam manasıyla gerçekleştiremiyorsan sende suçlusun,boykot dönemi fiyatlarına zam yapan lanet kapital sevdalısı türk şirketleride suçlu,aramalı üretemeyen yerli sanayicide suçlu... komşularla sıfır sorun çok önemli bir noktadır suriyeyle resmen entegrasyon kurmuştuk... güzel gidiyordu... lakin parantez içinde yazdığınız kısım olayı özetlemiş... insaf ölçüleri,dünya gerçekleri ve reel politik es geçilmeden yapılan her türlü yergi ve övgü güzeldir... partizanlık,parti holiganlığı,siyasi asabiyyet bence merduttur... konu uzasın istememekteyim buralara nasıl geldi bilmiyorum... selam ve dua ile... |
Alıntı:
"yukarı da bunlar güzel şeyler" diye dillendirdiğiniz kısım...yalnız biri ismini koyuyor,biri slogan atıyor,bir de meydanlarda toplanıyor evet dikkatimi çekti niye biliyor musunuz ikidir holigan oluyorum mesajlarınızda...Ama sizin güzel şeyler yaptıklarını ifade ettiğiniz toplulukların GÜZEL fiileri bize atfedilen sıfata daha layıktırlar , diyorum..Ki bunlar güzel şeyler diyelim peki ya elle tutulur yanı nedir..? Neye yarar ? Kime faydası var? Bu ülkeye mi onlara mı? Yoksa sadece enaniyetin kabartılmasına mı? Bir eleştirdiğimiz/eleştirdiğiniz konuların ehemmiyetine bir de güzel şeylerin(!) ehemmiyetine bakalım..? nasıl karşılaştıracağız...? Demek kalkıp gitmeseydi perese sayacaktı,tamam diyelim ona da... Evet bizler de zalim sömürü düzen diyoruz buna... Emperyalist sistem ya da uzantıları.. Dünya gerçekleri.. Dünyaya dair en sağlam gerçek burasının bir imtihan yeri olduğu olsa gerek...Sonra ölçüler buna göre şekilleniyor zaten..Reel -politik... BOP mu mesela..ya da 3.dünya savaşı... Boykot meselesi de belirttiğiniz gibi gerçekten çok önemli.. Bu konuda herhangi bir vebal almamaya gayret gösteriyoruz,dikkat çektiğiniz için teşekkürler.. elimdeki laptop sadece.. o da hediyedir bize. Son cümleye diyecek sözümüz yok...Canınız sağolsun 2 yahut 3 sefer aynı şey söylendi..partizan,holigan.. insafı olmayan...Biz söyleyince bazı şeyleri nedendir hep böyle..Diğerlerinin parti özüyle baktığı bu işe bilen biri olarak siz de böyle söylemişseniz...Hakkımız helal olsun kardeşimizsiniz... Parti değişse de ,kişiler değişse de , erbakan olmasa da, kamalak olmasa da...%1 değil... 1 kişiyle olsa da.. Bu sevdamızın adı değişmeyecekti... Dava demiştik çünkü... dava... Kırmışsak üzmüşsek affola...Uhuvvet adına...Tartışma olsun diye yazmadığımı belirttim,siz de öyle demiştiniz zaten...Rahman AK ile karanın belli olmadığı şu zamanda cümlemize basiret versin,ayaklarımızı dini üzre sabit kılsın...Ümmet adına hayırlı sonuçlar nasib etsin. SELAMETLE...HAYR ÜZRE.. Bundan sonra da buralarda olmayacağız,kimseleri üzmemek adına...Fiemanillah ihvan |
afedersiniz ama ... alır...
|
All times are GMT +3. The time now is 04:45. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023