![]() |
Türk oyunlar
Arkadaşlar bu konu içinde sizlere Türklerin yapmış olduğu oyunların incelemesini ve tanıtımını sunmaya çalışacağım...
http://img352.imageshack.us/img352/1994/k54aig7.jpg Oyun Hakkında: Piri Keşif Gemisi, birinci kişi perspektifinden "işaretle ve tıkla" tarzıyla oynanan, 3 boyutlu bir macare oyunu. Oyun, dünyaca ünlü Türk denizcisi ve haritacısı Piri Reis’in dönemini konu edinmiştir. Piri the Explorer Ship adıyla Amerika'da satışa sunulan oyun, daha sonra Piri Keşif Gemisi adıyla Türkiye'de de piyasaya sürüldü. Platform: PC (Windows) Oyunun Türü: Macera Perspektif: Birinci Kişi Çoklu Oyuncu: Yok Geliştirici: Sebit Dağıtımcı: Sebit Çıkış Tarihi: 1997 - ABD 1998 - Türkiye Yaşlı bir kaptan, oyuncuyu, Piri Reis'in 1513 tarihli haritası ile ilgili olarak, daha önce hiç kimseye sözünü etmediği sırrı bulmaya davet eder. Oyuncu bu daveti kabul ettikten sonra gizemlerle dolu ve bir o kadar da heyecanlı serüvene adım atmış olacaktır. Marmara'dan başlayan yolculuk, Seville'den Cordoba'ya, Dakar'dan Rio de Jenerio'ya kadar birçok yere uzanacaktır. Uğranılan limanlar ve rastlanılan gemiler, oyuncuya Piri Reis'in sırrına yaklaşması için yepyeni bilgiler verecektir. Ekran görüntüleri: http://img352.imageshack.us/img352/8...ri01wh8bw4.gif http://img208.imageshack.us/img208/7...ri03ic6zt2.gif |
Türk oyunlar
http://img352.imageshack.us/img352/3...urosoftbl2.jpg
Oyun Hakkında: PC Oyun: Strateji Oyunu Çok Kullanıcı Desteği: Var. (Ağ üzerindek iki bilgisayar arasında oynama özelliği) Türkçe Kullanım Klavuzu içermektedir. Barbaros platform tarzı belirli bir persfektifden oynanan strateji oyunudur. Oyun maksadı; Sen Kaptan-ı Derya'sın ve Akdenizi Türk gölü haline getirmen için sana Görev verilecek bu görevi yerine getirmek. Oyun için tasarlanan eski gemi grafikleri özel olarak 3D modelleme ile yapılmıştır. Oyunda iki aşama var. Biri kolay düşman donanmasını görüyorsun ve ona göre oynayacaksın. Diğer aşama düşmanı görmeden oyna bu daha zor ve daha eğlenceli bir bölümdür. Oyun 15 aşamadan oluşmaktadır Karşılıklı İki oyuncu ağ üzerinde oynarken birbirlerinin strateji gücünü sınayacaklardır. BARBAROS Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor Barbaros belki donanmayla seferden geliyor Adalardan mı Tunus'tan mı Cezayir'den mi Hür ufuklarda donanmış ikiyüz pare gemi Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor O mübarek gemiler hangi seherden geliyor. Yahya Kemal Beyatlı Kaptan-ı Derya Kaptan-ı Derya, Osmanlı Devleti'nde donanma komutanlarına verilen isim. 16. yüzyıl'ın ortalarına kadar beylerbeyi rütbesi, o tarihlerden sonra vezir kaptanıderyaların (kaptanpaşa da denir) önemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizaşırı topraklarının genişlemesiyle ve Akdeniz kıyılarındaki fetihler çoğaldıkça arttı. Divanı Hümayun'a üye olarak katılır, Osmanlı İmparatorluğu'nun "deniz eyaletleri" diye adlandırılan eyaletlerini (Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Akdeniz adaları) doğrudan ya da denizci paşalar aracılığıyla denetimleri altında tutarlardı. Başlangıçta Gelibolu'da daha sonraları İstanbul'da Kasımpaşa'da oturan ve semt ile tersanenin güvenliğinden sorumlu olan kaptanıderyaların unvanı Tanzimat döneminde kaldırıldı. Ünlü Kaptan-ı deryalar # Barbaros (Hızır) Hayrettin Paşa (1533-1546) # Piyale Paşa # Cezayirli Hasan Paşa # Küçük Hüseyin Paşa "Barbaros Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor Barbaros belki donanmayla seferden geliyor Adalardan mı Tunus'tan mı Cezayir'den mi Hür ufuklarda donanmış ikiyüz pare gemi Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor O mübarek gemiler hangi seherden geliyor." Yahya Kemal Beyatlı Gemiler Hakkında Osmanlı donanmasında 18. yüzyılın sonlarına kadar kadırga kullanmıştır. özellikle 16. yüzyılda türk donanmasının altın çağında asıl savaş gemisi konumundadır. ince uzun yapısı ve alçak bordası sayesinde çok süratli ve kıvrak hareket eden bu gemi tipi kalyon sınıfı büyük yelkenli gemilere karşı avantajlıydı.kalyonlar yalnızca rüzgarlı havalarda yol alırken kadırga rüzgarsız havalarda da yol alabilirdi. ayrıca kullandığı latin yelkenler sayesinde rüzgar yönünden bağımsız yol alabilirdi Sistem Gereksinimleri: Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı Ekran görüntüleri: http://img208.imageshack.us/img208/9...rbaros1iq6.jpg http://img208.imageshack.us/img208/8...rbaros0ip8.jpg http://img139.imageshack.us/img139/83/barbaros6zp3.jpg |
Türk oyunlar
http://img352.imageshack.us/img352/1...vwppjdwjx1.jpg
Oyun Hakkında: Bilgisayar ortamında Cumhuriyet Kuruluşunu anlatan Eğitici ve Öğretici Görsel Oyun 1000 adedin üzeride Cumhuriyet Tarihi sorusu ile bilgilerinizi tazeleyin 6 Kademe Zorluk derecesine göre seçeceğiniz sorular sizi oyunda başarıya götürsün. Cumhuriyet Tarihinin dönüm noktaları ile ilgili etkileyici animasyonları izleyin. [9 adet] 3 Boyutlu Grafik ve tasarımlara hayran kalacaksınız. Gerçeğe uygun Özel tasarım ve çizgiler. Ogünlerin heyecanın ve zorluklarını gerçek gibi yaşayacaksınız. Oyun Boyunca Atatürk le beraber Cumhuriyet'i kuracaksınız. Türk Milletinin Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kuruluşu ile ilgili Gerçek Görsel ÖğretimOyunu Oyun oynayarak Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kuruluşu Hakkında bilgi sahibi olun Hazırlanan soruyu bilir, doğru şıkkı işaretlerseniz oyunda ilerliyebilirsiniz Eğer yanlış cevabı işaretlerseniz, doğru cevabı oyun size bilgisayar ekranında gösterir. Ekran görüntüsü: http://img208.imageshack.us/img208/7579/49407781sg6.jpg |
Türk oyunlar
cok guzel bir fikir dildade. emegine saglik. ::)
|
Türk oyunlar
Alıntı:
bu arada yeniden hoşgeldin aramıza. |
Türk oyunlar
http://img144.imageshack.us/img144/2...partankjc5.jpg
Oyun Hakkında: Leopar tankının iyi bir komutana ihtiyacı var ve o SEN olacaksın Bölümler ; # Hudut # Boru Hattı # Sınır Ötesi # Petrol # Çöle Giriş # Sahra # Kum Fırtınası # Serap # Kırmızı Hat # Kum ve Beton Konu Bir devletin Türk topraklarına göz dikmesi sonucu ortam gerginleşir. Kısa bir süre sonra savaş başlar. Düşman devlet Türkiye'nin hudut boylarındaki bir takım bölgeleri işgal ederek buralarda gittikçe kuvvetlenen bir cephe oluşturur. Bunun üzerine Türk mekanize birlikleri harekete geçerek önce hudut bölgesinde düşmanın işgal ettiği bölgeleri kurtarır ve daha sonra da ileri harekat uygulayarak düşmanın toparlanmasına izin vermeden silahlı unsurlarını imha ederler. Proje ; KANDEMİROĞLU Grafik ve BİGSOFT Konu ve Senaryo ; Oğan KANDEMİROĞLU Dizayn 3D Grafik ,Grafik ve yazılımı Hazırlayan ; KANDEMİROĞLU Grafik Üretici Firma ; EUROSOFT Sistem Gereksinimleri : Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı Ekran görüntüleri: http://img144.imageshack.us/img144/5382/tnk01wr9.jpg http://img187.imageshack.us/img187/4471/tnk07nk0.jpg |
Türk oyunlar
http://img144.imageshack.us/img144/2997/210mw0.jpg
Oyun Hakkında: "Ateş Etmeden de Kahraman Olabilirsiniz !" Tamamı 3 boyutlu Objelerle Oluşturulmuş Arama Kurtarma Oyunu Bir Kurtarma Helikopterinin Teğmen pilotu olarak maceradan maceraya uçun! Güç Görevler Sizi Bekliyor. Zorluk derecelerine gore sıralanmış 16 görev Eğitim uçuşu, F16 kurtarma, Deprem, Kargo, S.O.S, Sel, Denizaltı, Komandolar bölümlerinden oluşmakta. Sistem Gereksinimleri : Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı. Ekran görüntüleri: http://img144.imageshack.us/img144/8928/kurtarmaww0.jpg http://img144.imageshack.us/img144/8...tarma05so2.jpg http://img187.imageshack.us/img187/8...tarma07ii7.jpg |
Türk oyunlar
http://img215.imageshack.us/img215/1836/1boxsn5.jpg
LANETİN HİKAYESİ Oyun Hakkında: Aslı Şen, başarılı bir gazeteci. Her zamanki gibi yine gazete binasına geldi, yeni haberler yapmak için. Ofisinden içeri girer girmez hemen okuyucu mektuplarına bakmaya başladı. Bir mektup onun bir hayli şaşırmasına neden olmuştu, Mektupta gizli bir projeden bahsediliyordu. Mektuba göre özel bir serum geliştiriliyordu ve bu serum sayesinde ölü hücreler diriltilecekti. Bu deneylerin yapıldığı yer hükümet tarafından gizlenen gizli bir kamptı ve biyolojik silahlar üretilmek isteniyordu. İşin korkuncu ise bu deneyler canlı ya da cansız insanlar üzerinde deneniyordu. Gizlice yapılan deneyler sonucu yeni bir savaşçı yaratık ırkı geliştirilmişti ve bu ilk yaratık son derece acımasız bir varlıktı. Bu varlık kıyamet yaratığıydı ve ortalıkta terör estirmek için yaratılmıştı, yani biyolojik terör. Bu olay Aslı'nın dikkatini çekmişti ve hemen ertesi gün yola çıkmak üzere hazırlanmaya başladı. Oyuna oldukça fantastik bir şekilde başlıyoruz. Basit bir gazeteci olan Aslı şans eseri birkaç milyon dolarlık bir Apache'yi düşürüyor. Daha sonra kimse ona bir şey yapmadan başka bir odada uyanıyor ve sizin de yardımınızla etrafı kolaçan etmeye başlıyor. Tabii bu sırada dikkatinizi çeken şey oyundaki her şeyin "Türkçe" olması bu da oyunun en büyük artısı. Ayrıca etraftaki şeylere ait kısa açıklamalara da yer verilmiş. Kısıtlı bile olsa oyunda çevreyle etkileşim artıyor böylece. Bu da bir artı olmuş. Oyundaki seslendirmeler profesyonel sanatçılar tarafından yapılmamış ve bazı cızırtılar duyulmakta. Ancak bunun gibi birtakım ayrıntılara fazla takılmazsanız oyun genel olarak fena değil ve oynanıp bitirilmeli Türk oyunseverlerce. Platform: PC Tür: Action Yapımcı: Dinc Interactive Yayıncı: Alsan Elektronik Multiplayer: Yok Çıkış Tarihi: 2003 yaz Sistem: Win 95, 98, ME, 2000, XP işletim sistemi, PII 300 işlemci, 16 mb ekran kartı, 64 mb ram, 32X CD Rom, 1 MB hd alanı, ses kartı Ekran görüntüleri: http://img215.imageshack.us/img215/6906/12smalllb0.jpg http://img110.imageshack.us/img110/4742/14smalloe7.jpg |
Türk oyunlar
http://img511.imageshack.us/img511/6329/1761381ef8.jpg
TÜRKİYEDE YAPILAN İLK F16 OYUNUSAVAŞAN ŞAHİN OYUNU 10 Değişik seviye, 12 Tip Uçak , 7 Tip Gemi, 4 Tip Helikopter ve 6 Tip Tank. Hava Kuvvetlerini sana ihtiyacı var. Düşmanın yer, kara ve hava hedeflerini yok etmekten hava alanlarını ve tesislerini yok etmeye, pusuya düşürülmüş dost deniz kuvvetleri gemisini kurtarmaktan kuvvet komutanlarının uçağını korumağa dek gerçekleştirmesi çok zor bir dizi görev seni bekliyor. Eğer bu gerçekleştirmesi çok zor görevler için gönüllüysen. Savaşan Şahinle, Heyecan dolu dakikalar seni bekliyor ... Sistem Gereksinimleri : Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı. |
Türk oyunlar
Oyun Hakkında: Devlete bağlı gizli bir biyolojik araştırma kurumu olan Dehliz Şirketi , çok özel bir dövüş turnuvası organize etmektedir. Turnuvada ne bir para ödülü, ne de herhangi bir maddi gelir söz konusu değildir.
Turnuvaya katılan kişiler, şirketin çalışmalarında görev alma hakkı ve turnuvadaki derecelerine göre şirkette yetkiler elde edeceklerdir. Gerçekte şirketin amacı, karanlık geçmişinden dolayı önceki çalışmalarında elinden kaçırdığı bazı gizemli kişileri bu turnuvaya çekip, bu kişilere ulaşmaktır. Bu sebepten dolayı sadece bu kişilere hitap edebilecek ödüller verilmektedir. Harici kişilerin katılmasını engellemek için dahi tedbirler alınmıştır. Katılımcıların kendi isimlerini, bilinen lakaplarını kullanamamaları, maddi gelir elde edememeleri gibi v.b… Turnuvaya Türkiye'nin çeşitli illerinden 12 kişi katılır. Tavsiye edilen sistem gereksinimleri: - CPU: AMD Athlon X2 4200+ - RAM: 512MB RAM - HDD: 750MB boş alan Ekran görüntüleri: Bilge http://img511.imageshack.us/img511/2...ilgedk2tv0.png Vezir http://img511.imageshack.us/img511/8...ir1024avf7.png |
Türk oyunlar
Ablacım mükemmel bunlar nereden aklına geldi :-*
|
Türk oyunlar
Alıntı:
|
Türk oyunlar
http://img441.imageshack.us/img441/6149/ssgttla4.png
Oyun Hakkında: AH_1W Süper Kobra Türk ordusunda kullanılmakta olan en önemli saldırı helikopteridir.Tamamı Üç Boyutlu Objelerle oluşturulmuştur.Turk ordusunda kullanılan AH 1W Süper Kobra helikopteri 3D olarak bire bire yakın modellenmiştir. Oyunda diğer kullanılan objelerde gerçek hayatta kulanılan araçlardır.Hiç biri hayal ürünü olarak hazırlanmamıştır. Oyun 8 aşamadan oluşturulmuştur. * EĞİTİM UÇUŞU * ASKER KONVOY * TANK SALDIRISI * GENERAL KURTAR * ROKET RAMPALARI * MİG SALDIRISI * HELİKOPTER SALDIRISI * GİZLİ ÜSLER Sistem Gereksinimleri : Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı. Ekran görüntüsü: (sadece 1 adet bulabilidim :() http://img441.imageshack.us/img441/7...rkobra2rj0.jpg |
Türk oyunlar
http://img511.imageshack.us/img511/1329/komandodu5.jpg
Oyun Hakkında: Oyun Menüleri ; *GÖREVE YENİDEN BAŞLA *YARIM GÖREVİNİ TAMAMLA *HAKKIMIZDA... *YARDIM... *SKOR... *ÇIKIŞ... Sistem Gereksinimleri : Microsoft Windows 2000 veya XP, 128 mb RAM, 50 MB boş sabit disk alanı Ekran görüntüleri: http://img220.imageshack.us/img220/5...mando02mg0.jpg http://img511.imageshack.us/img511/9...mando10cw9.jpg |
Dört Bin Yıllık Türk Zekâ ve Strateji Oyunu: Dokuz Kumalak (Dokuz Taş)
Dört Bin Yıllık Türk Zekâ ve Strateji Oyunu: Dokuz Kumalak (Dokuz Taş)
Doç. Dr. Abdulvahhap KARA Türk milletinin dünyanın en eski ve önemli kültürlerinden birinin sahibi olduğu bilinen bir gerçektir. Bunu dil ve kültürel varlıklarımız ile tarihimizin derinliği açıkça ortaya koymaktadır. Yeni araştırmalar, Türklerin strateji ve zeka oyunlarında da söz sahibi olduğunu gün ışığına çıkarmaktadır. Bunun en somut örneği günümüzde pek az Türk ülkesinde yaşatılmakta olan “dokuz kumalak” veya “dokuz taş” oyunudur. Bu oyun milletimizin hem en eski ve hem de yüksek bir kültürün mirasçısı olduğunu açıkça göstermektedir. Fakat ne yazık ki, pek çok değerimiz gibi, dört bin yıllık bir geçmişe sahip ve Kazak Türkleri arasında “togız kumalak” yani dokuz kumalak adıyla yaşatılan bir zekâ ve strateji oyunumuzun da varlığından pek çoğumuz habersiz bulunmaktayız. Tarihi araştırmalarda bu oyunun Sakalar, Hunlar ve Göktürkler döneminde oynandığı belirtilmektedir. Günümüzde pek çok Türk halkında unutulan bu oyun konargöçer bozkır hayatını son yüzyıllara kadar devam ettiren Kazak Kırgız, Türkmen ve Altay gibi bazı Türk halkları arasında muhafaza edilmektedir. Oyuna adını veren “kumalak” Kazak Türkçesinde koyun veya keçinin zeytin gibi siyah ve yuvarlak dışkına verilen addır. Nitekim dokuz kumalak oyununu, genelde koyun ve keçi güden çobanlar oynamışlardır. Diğer taraftan Kazak Türkçesi’nde bezelye, bilye gibi “kumalağa” benzeyen fal veya oyun taşları da “kumalak” olarak adlandırılmaktadır. Buradan yola çıkarak “dokuz kumalak” oyununu “dokuz taş” oyunu olarak Türkiye Türkçesine aktarabiliriz. Fakat bunu Anadolu’da yaygın olan ve pek çoğumuzun çocukluğumuzda oynadığımız iç içe üç diktörtgen şekil üzerinde dokuz taşı üçlü bir sıraya getirmeye çalışarak oynadığımız “dokuz taş” oyununu ile karıştırmamalıyız. Çünkü bu iki oyun birbirine hiç benzememektedir. Dokuz kumalak oyunu için bir oyun tahtası ve 162 taş gereklidir. Oyun tahtasında iki sıra halinde dizilmiş 9’dan 18 çukur (göz veya oyuk da diyebiliriz) ve oyuncuların yuttukları taşları koymaları için iki hazine bulunmaktadır. Oyunun başlangıcında her çukurda dokuz kumalak/taş bulunur. İşte, oyunun dokuz kumalak veya dokuz taş ismi buradan gelmektedir. Oyunun kuralları basittir. Kura çekildikten sonra, ilk oynayan kendi tarafındaki herhangi bir oyuktaki dokuz taşı alır ve birini aldığı oyuğa bıraktıktan sonra, saat yönünün ters istikametinde her bir oyuğa birer taş bırakarak ilerler ve elindeki taşları bitirir. Son taş rakibin oyuğundaki taşların sayısını çift yaparsa, o oyuktaki tüm taşları alarak, yani yutarak kendi hazinesine koyar. Oyun böyle devam eder ve kim en fazla taşı alırsa oyunu kazanır. Ancak oyunun birkaç kuralı daha vardır. Makalemizin sınırlarını aşacağı için şimdi burada anlatamayacağımız bu kurallara göre ince hesaplarla hareket eden, stratejik davranan oyunu kazanır. Bu oyunun Sivas’ta oynandığı ve adına “güç oyunu” dendiği tespit edilmiştir. Buradan da anlaşıldığı gibi, bu güçlerin denendiği bir strateji oyunudur. Mantık ve oynayış biçimi bakımından dokuz kumalağa benzeyen oyunların Afrika, Ortadoğu ve hatta bazı Uzakdoğu halklarında da olduğunu görüyoruz. Bu oyunlar bölgelere göre bazı küçük farklılıklara arz etmekte ve "Abalala'e", "Ayoayo", "Bao", "Bechi", "Deka", "Gabata", "Gamacha", "Giuthi", "Njombwa", "Nsumbi", "Qelat", "Çoban Oyunu", "Wari", “Owari” ve “Wouri” gibi isimler almaktadır. Tüm bu oyunlara genel olarak Arapça “harket ettirmek” manasına gelen “mankala” oyunları denmektedir. Mankala oyunlarına baktığımızda çoğunluğunun altışar göz veya oyuğu olan ve her bir oyukta 3 veya 4 taş ile oynanan oyunlar olduğunu görürüz. Yani bunlar en fazla 48 taş ile oynanan oyunlardır. Mankala oyunları içinde en çok stratejik hamle yapma ihtimallerine sahip olanının, yani en gelişmişinin Türklere ait olduğunu söylersek abartmış olmayız. Bu sadece taş sayısının birkaç misli fazla olmasından değil, aynı zamanda oyun kurallarının çeşitli ihtimal hesaplarına uygunluğu açısından da kaynaklanmaktadır. Diğer mankala türlerinde çukurlara taş bırakarak ilerlerken kendi hazinenize de bırakarak taş kazanırsınız. Ayrıca son taşınız kendi tarafınızdaki boş bir çukura gelirse, o çukurun tam karşısındaki rakibin çukurundaki tüm taşları yutarsınız. Oysa Türklerde, rakibin taşını almak için rakibin çukuruna gelen son taş, oradaki sayıyı çift yaptığı zaman kazanmaktasınız. Bu durum, hem oyuncunun ve hem de taş kaptırmamak isteyen rakibin ihtimal hesaplarını iyi yapmasını gerektirmektedir. Kazakistan’da dokuz kumalak araştırmalarıyla tanınan Maksat Şotayev, dokuz kumalaktaki taş kazanmak için rakibin taşlarını çift yapma kuralını Türk inanç ve devlet sistemi ile mukayesesini yapmaktadır. Şotayev’e göre, dokuz kumalak oyunundaki yutulacak kumalaklar sayısının çift olması Türklerin geleneksel dünya görüşüne uygun düşmektedir. Eski Türkler göğü baba, yeri ana olarak kabul etmiştir veya Nuh Peygamberin gemisine canlı türlerinin çift çift alınması, hayatın devamına başlangıç olmuştur. Araştırmacı Karcavbay Sartkocaoğlu “iki esas” düşüncesi hakkında ilginç bir tespit yapmaktadır. İki esas düşüncesi eski Türklerin dünyayı anlama felsefesi olarak görülür. Eski Türklerin anlayışında dünya ata (baba) ve anadan ortaya çıkmıştır. Atanın gökteki yansıması güneş, ananın gökteki yansıması aydır. Ayrıca atanın yerdeki yansıması dağ ve ananın yerdeki yansıması ise sudur. Ayrıca Türkler “iki esas” fikrine göre, ülkelerini de yönetmişlerdir. Buna örnek olarak Türk devlet sistemindeki töleş ve tarduş (sol ve sağ), idarede yabgu ve şad sistemi v.b. gösterebiliriz. Şotayev, bu ikili esasa dokuz kumalaktaki “çift sayısı” meselesinin de eklenebileceğini söylemektedir. Ayrıca oyunda hiçbir mankala türünde olmayan ve Kazakların “tuzdık” dedikleri, Türkiye Türkçesine “kale alma” diye çevirebileceğimiz bir kural vardır. Bu kural, oyunda kazanma ihtimallerini çoğaltma ve kompleksleştirmektedir. Böylece satranca benzer bir şekilde her türlü ihtimalleri hesap etmeyi gerektiren bir oyun türü ortaya çıkmaktadır. Dokuz kumalak oyunun kurallarını inceleyen bazı yabancı mankala uzmanları, bu kale kuralının dâhiyane bir buluş olduğunu ifade etmekte ve oyunun stratejik seviyesini yükselttiğine işaret etmektedirler. Dokuz kumalak ile diğer mankala türlerindeki bir diğer önemli fark oyunun muhtevasında yatmaktadır. Dokuz kumalakta Türklerin asker millet olmalarının yansımasını görmek mümkün olmaktadır. Diğer mankala türlerinde taşlar genelde “tohum” adını almakta ve taşları hareket ettirme ise “tohum saçma” olarak ifade edilmektedir. Bu da oların ziraatçi bir toplum olduklarını göstermektedir. Oysa Türk mankalası olan dokuz kumalakta taşlar “asker” olarak görülmektedir ve bu da oyunun bir çiftçilik oyunu değil savaş oyunu olduğunu ortaya koymaktadır. Dokuz kumalakta en çok askeri toplayan kazanmış olmaktadır. Ayrıca Kazak dokuz kumalak terminolojisi de bunun bir savaş oyunu olduğunu ispatlamaktadır. Mesela, Kazak Türkçesinde oyun tahtasındaki her bir çukur “otav” yani otağ ve yutulan taşların konduğu hazine ise “orda” yani karargâh olarak isimlendirilmektedir. Demek ki, çukurlar askeri bölüklerin bulunduğu otağlardır ve yutulan taşların konduğu hazineler de orduların toplandığı karargâhlar, yani merkezlerdir. Tarihte dokuz kumalak oyununu genelde Türk çobanları oynamışlardır. Hayvan güderken baş başa veren iki çoban toprağı kazarak oyun tahtası yapmışlar ve oyunun taşlarını da kumalaklardan temin etmişlerdir. Böylece, savaşçı bir millet olan Türklerin çobanları dokuz kumalak oynayarak savaş stratejileri geliştirerek huzur ve barış zamanlarını geçirmişlerdir. Bu durum, barış zamanlarında Türklerin sadece avlanarak silah kullanma becerilerini değil, aynı zamanda dokuz kumalak oynayarak savaş stratejilerini de devamlı geliştirdiklerini göstermektedirler. Bu da onları düşman karşısında her zaman yenilmez yapmıştır. Türk mankalasının bir diğer farkı, alınan taşların bir tanesinin kendi otağına, yani çukuruna bırakılmasıdır. Diğer mankala oyunlarında ise kendi çukuruna taş bırakma yoktur. Dokuz kumalakta kendi çukuruna bir taş bırakma kuralı, Türk sosyal hayatındaki baba ocağına sahip çıkma geleneğinin yansımasından başka bir şey değildir. Türklerde baba ocağı, yani baba evine özel bir önem verilip evin en küçük oğluna her zaman baba ocağı kalmakta, diğer evlatlar baba ocağından ayrılarak kendi evlerini kurmaktadırlar. Bunu daha da genişletirsek, dokuz kumalakta taşların bir tanesinin diğer çukurlara dağıtılmadan önce kendi çukuruna bırakılmasını vatanı sahipsiz bırakmama, ona sahip çıkma düşüncesinin bir tezahürü olduğunu ifade edebiliriz. Netice olarak Türk mankala oyunu olan dokuz kumalağın, kendi türleri içindeki en gelişmiş oyun olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen, dünyadaki mankala araştırmalarında dokuz kumalağa yer verilmediğini hayretle görmekteyiz. Mankala oyunları üzerine yazılmış yüzlerce kitap ve hazırlanmış binlerce internet sitesinde dokuz kumalak adı neredeyse hiç geçmemektedir. Oysa bazı Avrupa ve Amerika’daki oyuncak sanayinde mankala türlerinin çocuk oyunu olarak hazırlanıp satışa sunulduğunu bile görülmektedir. Ayrıca diğer bazı mankala türlerinin bilgisayar oyunu olarak bazı internet sitelerinde rağbet de görmektedir. Son yıllarda bazı Türk illerinde dokuz kumalak oyununu tanıtma ve yaygınlaştırma faaliyeti hız kazanmış bulunmaktadır. Özellikle Kazakistan’da Sovyet döneminde unutulmaya yüz tutan bu oyun, bağımsızlıktan sonra tekrar canlandırılmaya çalışılmaktadır. Bu oyun hakkında araştırmalar yapılmakta, kitaplar yayınlanmaktadır. Bunun yanısıra turnuvalar ve yarışmalar düzenlenmektedir. Hatta birkaç sene önce Dokuz Kumalak Federasyonu kurularak bu tip yarışmalar bir düzene koyulmakta, uluslar arası turnuvalar düzenlenmekte ve tanıtım çalışmaları yapmaktadır. Dokuz kumalak oyunu Moğolistan’da okullara kadar girmiş bulunmakta ve yarışmalar yapılmaktadır. Çin, Karakalpakistan, Altay, Karaçay-Balkar ve Yakutiya’da gençler arasında rağbet görmektedir. Sonuç olarak dokuz kumalak veya dokuz taş oyununu sadece bir strateji oyunu değil, aynı zamanda Türklerin dünya görüşünü yansıtan bir etnografik bir oyun olduğunu da söyleyebiliriz. Dünyada milletlerin kendi milli zeka oyunlarının olması, milli alfabelerinin olması gibi önemli bir kültürel özelliktir. Ayrıca dokuz kumalağın mankala adı verilen kendi türleri içinde en gelişmişinin olması, Türklerin yüksek bir kültüre sahip olduklarının bir diğer göstergesi olmaktadır. Kültür hayatımız için bu derece önemli olan bu oyunun, diğer mankala türleri gibi, Türkiye’de ve dünyada tanıtılması ve yaygınlaştırılması başta Kültür Bakanlığımız ve Spor Akademilerimiz olmak üzere tüm Türk zekâ oyunlarını araştırma ve geliştirme ile uğraşan kurumlarımızın olduğu kadar, aydınlarımıza da düşen bir milli görev olmalıdır. Oyunun Kuralları Dokuz kumalak/taş oyunu özel olarak hazırlanmış oyun tahtasında iki kişi arasında oynanır. Oyun tahtası 18 çukur veya göz(1), 162 taş(2) ve yutulan taşları koymak için iki hazineden(3) ibarettir. Yani, her iki oyuncu 9 çukur, 81 taş, bir hazine olmak üzere oyun tahtasını paylaşır. Oyun tahtasının genel yapısı aşağıda verilmiştir: I. oyuncunun tarafı 9 9 9 9 9 9 9 9 9 Hazine 1 (II. Oyuncunun aldığı taşları koyması için) Hazine 2 (I. Oyuncunun aldığı taşları koyması için) 9 9 9 9 9 9 9 9 9 II. oyuncunun tarafı Oyunun Amacı ve Özellikleri 1. Dokuz taş oyunun amacı, zihin gücüyle türlü yöntemler kullanarak ve düşünme kabiliyetinden yararlanılarak 8 taş kazanmaktır. 2. Eğer her iki taraf 81 taş toplarsa, oyun berabere olur. Oyuna Başlama ve Hamle Yapma Özellikleri 1. Hamle, oyuncular tarafından sırayla gerçekleştirilir. Oyuna kimin önce başlamasını belirlemek için kura çekilir veya oyuncular kendi aralarında anlaşırlar. 2. Hamle yapmak için herhangi bir çukurdaki taşları alarak, bir taşı yerinde bırakarak, soldan sağa doğru teker teker her çukura bir taş bırakarak bitiririz. Eğer son taşın konduğu çukurda tek sayılı taş varsa, bu taşla çift sayı olur (yani 4, 6, 8, 12), o zaman bu çukurdaki taşların hepsi kazanılır ve kendi hazinemize yerleştirilir. Eğer son taş karşı tarafın çift sayılı çukuruna denk gelip, tek sayı yaparsa ( yani 5, 7, 9 ...) veya kendi tarafımızdaki çukurlardan birine denk gelirse, o zaman taş kazanılmaz. Örneğin: 9 8 7 6 5 4 3 2 1 9 9 9 6 10 10 10 10 “10 Oyuna başlayanın hazinesine 10 taş konur. 9 9 9 9 9 9 1 10 10 1 2 3 4 5 6 7 8 9 <!--[if !supportMisalignedColumns]--> <!--[endif]--> Yukarıda gösterilen oyun tahtasında, ilk oyuna başlayan 7 nolu çukurdaki 9 taşını birini yerinde bırakıp kalan 8 taşını dağıtırsa, son bilyesi karşı tarafın 6 nolu çukuruna düşer ve bu çukurda 10 adade uluşan çift sayılı taşları kazanır ve hazinesine koyar. Kazanılan bilyelerin kolayca yerleştirilebilmesi için oyuncuların hazineleri rakiplerinin tarafındadır. 3. Eğer çukurda tek taş varsa, kendi çukuruna taş bırakmadan, komşu çukura konur, böylece kendi çukuru boş kalır. 4. Taşlar yürütülürken hiçbir zaman çukur atlanmaz, sırayla her çukura bir taş bırakmak zorunludur. Ayrıca, bir çukurdaki taşların sadece bir kısmını alarak oyun oynanmaz. Tüm taşlar alınmalıdır. Kale(4) Alma Kuralları Dokuz taş oyununda “kale” alma kuralı vardır. Kale almak için hamle yapıldığında son taş, karşı tarafın iki bilyesi bulunan çukuruna düşerek onu üç yapmalıdır. Böylece hem bu üç taş kazanılır ve oyuncunun hazinesine konur, hem bu çukur oyuncunun kalesi olmuş sayılır. Örneğin: 9 8 7 6 5 4 3 2 1 - 10 10 1 11 11 11 11 11 Birinci oyuncunun hazinesi-12 İkinci oyuncunun hazinesi-0 10 10 10 10 10 10 2 11 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 <!--[if !supportMisalignedColumns]--> <!--[endif]--> Yukarıdaki tabloda ikinci oyuncu 7 nolu çukurdaki 10 taşını dağıtarak, son taşını rakibinin 7 nolu çukurundaki 2 taşının üzerine düşürerek, çukurdaki taş sayısını 3 yapar ve kazanır. Aynı zamanda bu çukuru “kale” olarak ilân eder. Tablonun yeni hali şu şekildedir: 9 8 7 6 5 4 3 2 1 1 11 1 1 11 11 11 11 11 Birinci oyuncunun hazinesi-12 İkinci oyuncunun hazinesi-3 11 11 11 11 11 11 X 11 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1. Bu çukuru diğer çukurlardan ayırt etmek için ona özel bir taş konur (Yukarıdaki tabloda “X” işaretli yer kale oluyor). Kalenin özelliği içine düşen taşı sahibine kazandırmasıdır. İster kale sahibi olsun, isterse rakip oyuncu olsun taşları teker dağıtarak ilerlediğinde doğal olarak kale üzerinden geçerken bir taş bırakır. İşte bu taş otomatik olarak kale sahibinin kazandığı taş olur ve hazinesine konur. 2. “Kale” oyun esnasında sadece bir kere alınır. 3. “Kale” 9 nolu çukurdan alınmaz. 4. “Kale” aynı nolu çukurlardan alınmaz. Örneğin, bir oyuncu 5 nolu çukurdan kale almışsa, rakip oyuncu 5 nolu çukurdan kale alamaz. Oyunun Bitimi 1. Oyunculardan birinin 82 taşı elde etmesiyle oyun biter. 82 taş toplayan kazanır. 2. Oyunculardan birinin çukurlarında oynayacak taşı kalmaması durumunda, rakip oyuncu herhangi bir taşıyla bir hamle yapar ve oyun biter. Rakip oyuncunun kendi çukurlarındaki tüm taşlar onun kazanmış taşları sayılır. Hazinelerde kimin en çok taşı varsa, o oyunu kazanır. Dipnotlar: (1) Kazak Türkçesinde bu çukurlara otav, yani otağ adı verilmektedir. (2) Kazak Türkçesinde taş yerine “kumalak” kelimesi kullanılır. (3) Kazak Türkçesinde “orda”, yani karagah, merkez denmektedir. (4) Kazak Türkçesinde “tuzdık alma” denmektedir. Biz bunu kale alma olarak çevirdik. Başka terim de kullanılabilir. A. K. |
All times are GMT +3. The time now is 02:28. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023