![]() |
Gerçek olsaydı, canımı verirdim.
Mevlâna, Şems-i Tebrizi'den ayrıldığı zaman inanılmaz acılar çeker ve ondan haber getirenlere hediyeler verir. Bir gün sarhoş der ki: Şemsi-i Tebrizi'yi Bağdat'ta gördüm. Mevlana sırtındaki kaftanı çıkarır ve ona hediye eder. Yanındakiler gelirler: "Aman efendim, ne yaptınız? O, sarhoşun tekidir. Onun Şems-i Tebrizi'yi görmesi imkansız. Bütün gün ayyaş ayyaş dolaşır. Yalan söylüyor." Mevlâna tebessüm ederek; "Biliyorum " der. "Onun, bırakın görmeyi, Bağdat'a gidemeyeceğini bile biliyorum. Ben o kaftanı onun yalanına verdim. Eğer gerçek olsaydı, canımı verirdim." |
Ne güzel.. "gerçek olsaydı,canımı verirdim..." çok güzeldi gerçekten ;1
.... Mevlana Şems-i Tebrizi'yi tanımadan önce kendini sanata ve şiire vermişti. Şemsi Tebrizi'yi tanıdıktan sonra uyandı, şiirin ve sanatın hiçliğini anladı.Kalemini kırdı. Diyor ki: "Utarid gibi deftere düşkündüm.Ediplerin hepsinin üstünde yerim vardı. Sâkînin bir levhayı andıran yüzünü görünce,çıldırdım.. Kalemi kırdım..." (Nurettin Topçu,Mevlana ve Tasavvuf eseri'nden) |
Alıntı:
Bu güzel not için teşekkürler; aydınlatıcı oldu ve fazlasıyla mânâ kattı yazıya ;1 Bu arada beğendiğine sevindim.. (: Sağolasın.. |
All times are GMT +3. The time now is 17:21. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023