![]() |
BAŞBAKAN ESKİŞEHİRDE
Samanyolu Haber TV'ye ödül
Eskişehir Girişimci Sanayici İş Adamları Derneğinin (EGSİAD) öncülüğünde gerçekleştirilen "Beyaz Altın Türkiye Girişimcilik Ödülleri" sahiplerini buldu. http://resim.samanyoluhaber.com//hab...0/4/102047.jpg Samanyolu Haber Televizyonu, Yılın Ekonomi Bilinçlendirme Ödülü'nü almaya hak kazandı. Ödülü Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden aldı. ERDOĞAN'A, DÜNYA BARIŞ GİRİŞİMCİSİ ÖZEL ÖDÜLÜ VERİLDİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Demokrasi ekonomiyle at başı gittiği sürece başarı vardır. Eğer demokraside tavizler başlarsa bilesiniz ki ekonomik çöküntü geliyor demektir. Aynını tersinden de söyleyebiliriz. Ekonomide ilkelerden taviz verirseniz demokraside de aynı sıkıntıyı yaşarsınız'' dedi. Eskişehir Anemon Otel'de Beyaz Altın Türkiye Girişimcilik Ödülleri törenine katılan Erdoğan'a, Dünya Barış Girişimcisi Özel Ödülü verildi. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, ABD'de başlayan Mortgage krizinin etkisinin Avrupa'ya kadar geldiğini, krizin etkilerinin kısa sürede Türkiye'yi de etkisi altına alacağı şeklinde ''izlenim ve dedikoduların'' bulunduğunu belirtti. Erdoğan, ''Fakat biz 'Türkiye güven ve istikrarla yoluna devam ediyor' dedik'' diye konuştu. Daha önceki yıllarda Mayıs ve Haziran ayında benzer bir krizin Türkiye'yi de biraz etkilediğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Mayıs ve Haziran krizi şüphesiz ki biraz bize de dokundu. Ama o olumsuz beklentileri büyük ölçüde yaşamadık. Şimdi bu son gelişmelerle yine Türkiye hamdolsun bunlardan çok ciddi şekilde etkilenmedi. Burada yapmamız gereken bir şey var. Bizler asla taviz vermeyeceğiz. Ama sizler de taviz vermeyeceksiniz. Ekonomik kurallardan taviz vermezken ben siz değerli arkadaşlarımdan bir şey daha istirham edeceğim. O da demokratik kurallardan da taviz vermeyeceğiz. Demokrasi ekonomiyle at başı gittiği sürece başarı vardır. Eğer demokraside tavizler başlarsa bilesiniz ki ekonomik çöküntü geliyor demektir. Aynını tersinden de söyleyebiliriz. Ekonomide ilkelerden taviz verirseniz demokraside de aynı sıkıntıyı yaşarsınız. Biz şu ana kadar burada hep mesafe aldık, almaya da devam edeceğiz. Taviz vermeyeceğiz. Özellikle girişimcilerimizin bu noktadaki duruşu, aydınlarımızın bu noktadaki duruşu, yazılı ve görsel medyamızın bu noktadaki duruşu... Tüm bunlar çok çok önemli. Burada asla kimse birinin lehine zamanlama yapamaz. Yaparsa kendine de ihanet eder, ülkeye de ihanet eder.'' Erdoğan, katılımcılardan geçmişte enflasyonun yüzde 100'leri aştığı zamanları hatırlamalarını isteyerek, ''büyümenin bir ileri iki geri gittiğini'' kaydetti. Geçmişte yüzde 7 bin 500 faizlerin uygulandığı günlerin olduğunu belirten Erdoğan, o dönemlerde uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin inişli çıkışlı bir yol izlediğini, ekonominin yanı sıra iç politikada, dış politikada ciddi belirsizlik süreçlerinin olduğunu söyledi. Özelleştirmeyle ilgili attıkları adımlarla ilgili hala bu işi kavrayamayan anlayışların bulunduğunu kaydeden Erdoğan, ''Hala devlette tüccarlık bekleyen zihniyetin, anlayışın'' olduğunu ifade etti. ''Devletten tüccarlık beklenmez'' diyen Erdoğan, gelişmiş ülkelerde, bu modern çağda devletin koordinatör olduğunu belirtti. Devletin ticaret yapmayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Yaptık da ne oldu, bedel ödedik. Hep kaybettik. Özel sektör teknolojisini güncellerken devlet o çağ dışı dönemlerde kaldı. Devletin kuruluşları zarar üstüne zarar ederken biz millet olarak ne yaptık o zararları ödemenin yoluna gittik. Bu mudur çağdaş devlet? Bırakalım girişimcimiz adımını atsın. Dünya ile rekabetin yollarını onlara açalım. O kazansın. Kazandıkça da zaten devletine vergisiyle gereken katkısını yapacaktır. Biz de gelelim bununla ülkemizin altyapısını zenginleştirelim, güçlendirelim. Eğitimdi, sağlıktı bu adımları atalım, enerjiyle ilgili adımlarımızı atalım, sosyal altyapıyı yapalım. Bunlarla birlikte girişimcinin önü açılırsa göreceksiniz Türk girişimcisinin önünü kimse tutamayacak, kapayamayacaktır.'' 18.Mayıs.2008 17:33:00 |
BAŞBAKAN ESKİŞEHİRDE
Erdoğan, CHP'ye çattı
Başbakan Erdoğan, 'Vatandaşımıza, 'istediğin eczaneden ilacını al' dedik, karşımıza kim dikildi? adında halkçılık olan ama halkın semtine uğramayan CHP' dedi. Erdoğan, Eskişehir'de TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslimi ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, şehircilik ve konut politikalarının en çok önem verdikleri konuların başında geldiğini söyledi. TOKİ'nin yaptığı çalışmalara değinen Erdoğan, şunları söyledi: ''Özel sektörden, 'TOKİ bizi şöyle engelliyor, böyle engelliyor' diyorlar. Hayır TOKİ'nin görev alanı farklı, sizin görev alanınız farklı. Eğer TOKİ olmamış olsaydı, Mortgage krizi bizi de aynen vururdu. Bunu böyle biliniz. Eğer ABD'deki Mortgage krizi Türkiye'yi vurmadıysa, bizim sigortamız var. Nedir o sigorta? Toplu Konut İdaresi. Toplu Konut İdaresi'nde böyle bir sıkıntı yok, böyle yüksek faizler yok. Sadece enflasyon farkı var. Enflasyon da zaten tek haneli rakamlarda. Ama Mortgage'de öyle değil. TOKİ'nin projelerinin büyük bölümü zaten sosyal devlet ilkesi doğrultusunda dar gelirli vatandaşlarımız için kira öder gibi ev sahibi olma modelini oluşturuyor. TOKİ sadece şehirlerin çehrelerini değiştirmedi, sadece konut değil, şehirler inşa etti.'' ''ÇAKILI BİR KAZIĞI OLMAYANLAR'' TOKİ'nin 2003 yılından bu yana 81 ilde, 42 ilçede 1017 şantiyede çalışma yürüttüğünü ifade eden Erdoğan, ''Türkiye'de ilçe sayısı 923. Bunun 429'sine TOKİ ulaşmış durumda. Biz buyuz. Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz, iş. Olay bu. Bu ülkede dikili ağacı olmayanlar, affedersiniz bir çakılı kazığı olmayanlar konuşuyor. Medeniyet lafla olmuyor. Muasır medeniyetler seviyesine eğer geleceksek bu gelişen şehirlerle okullarımızla, yollarımızla hastanelerimizle, hava alanlarımızla olacak'' diye konuştu. Ankara-Eskişehir hızlı tren projesinde test çalışmalarının bittiğini, gün sayıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Ankara'dan Eskişehir'e Eskişehir'den Ankara'ya artık şehrin bir kenarından diğer kenarına gider gibi gidileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Bugüne kadar gidenlerin gelenlerin acaba bu niye akıllarına gelmiyordu?'' diye sordu. Eğitim konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Erdoğan, kimsenin yoksulluğu kendisine bahane göstermemesini isteyerek, ilköğretimde erkek öğrenciye 20 YTL, kız öğrenciye 25 YTL, ortaöğretimde ise erkek öğrenciye 35YTL, kız öğrenciye de 45 YTL verdiklerini anımsattı. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Niye? Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak görüyoruz. Sosyal devlet olmanın gereği budur. Ama bizden önce gelenlerin aklına hiç bir zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal devlet olması gelmedi ki. Yattılar, kalktılar başka şeyler aradılar. Gel arkadaş gel, önce buraya gel... Bu milletin hali ne? Eğitimde neredeyiz? Nereye geliyoruz? İşte biz bunu büyük ölçüde başardık. Ve aynı şekilde fakir fukaraya da bu çağrıyı yapıyorum. Bazıları diyor ki 'Efendim siz dilenciliğe alıştırdınız'... Biz ülkemizi böyle teslim aldık. Şimdi o yavrularımızı bizler nasıl olur da eğitiriz bunun imkanlarını arıyoruz. Biz bu ülkede birilerine devletin imkanlarını peşkeş çekmedik. Milletin kendisine bu milletin varlıklarını geri iade ettik. Olayı bu, bizim yaptığımız bu.'' Göreve geldiklerinde Yurtiçi Gayri Safi Milli Hasılanın 230 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, şu anda bu rakamın 659 milyar dolara yükseldiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, ''İnsaf sahibi olan bu farkı görür'' dedi. Sağlık konusunda yaptıkları çalışmaları da anlatan Erdoğan, ''Memur kardeşim devlet hastanesinden başka hastaneye gidebiliyor muydu? Peki hastaneye gidiyorsun da eğer yatman gerekiyorsa 3 ay, 4 ay, 5 ay, 6 ay sonra acaba sana gün veriyorlar mıydı? Eğer dayın varsa alırsın. İmkanların varsa alırsın. Yoksa 'muayenehaneye gel' öyle diyorlardı. Bu tezgahlardan geçerek bu günlere geldik. Yani damdan düştük biz ve geldik bunları kaldırdık. Dedik ki, hayır bu hastaneler milletindir'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde vatandaşların istedikleri eczanelerden ilaçlarını alamadıklarını belirterek, şu anda bu durumun ortadan kalktığını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Vatandaşlarımıza 'istediğin serbest eczaneye git ilacını al' dedik. Karşımıza kim dikildi? Halktan yana olduğunu söyleyen, adında halkçılık olan ama halkın semtine uğramayan Cumhuriyet Halk Partisi karşımıza dikildi. Bunlar kaymak takımından yana kaymak. Bunlar halkla beraber olamaz. Halkla arasına duvar örmüş bunlar. İşte Sosyal Güvenlik Yasası'nda da karşımıza dikildiler. Ne dedik biz, her doğan bu ülkede sosyal güvenceyle doğsun. Babası emekliymiş, memurmuş, işçiymiş şu bu... Bunları düşünmeyelim. Her doğan sosyal güvenceyle doğsun. Soruyorum size Allah aşkına bizim iktidarımızdan önce ülkemizde doğum yaptıktan sonra rehine olarak kalan anneler var mıydı? Soruyorum. Ölüyor, hastanede ölüsünü bile vermiyorlardı. Bunları da yaşadık. Ne yapacaksın sen bu ölüyü vermeyip de ya... Onu bile vermiyordu. Ama şimdi o devran kapandı. Ama bazı yerlerde zaman zaman çatlak sesler çıkmıyor mu? Çıkıyor. Ama üzerine gidiyoruz. Bakın geçenlerde bir olay oldu. Bakanıma söyledim, 'bu doktorları hemen açığa alacaksın, görevine son vereceksin'. Niye? Hastaneye gelmiş olan bir yavruyu yanmış, kaynar su dökülmüş, sen hala orada kapı kapı dolandırıyorsun. Sana düşen görev var, bunu yapacaksın. Eğer sende bu işe müdahale kabiliyeti yoksa, hastanede yoksa olan hastaneyle irtibatı kurmak senin görevin. Kuracaksın ve ondan sonra da oraya göndereceksin. Mesleğin bunu gerektirir. Kendi çocuğuna ne yapman gerekiyorsa benim vatandaşıma da onu yapman gerekiyor. Onu yapacaksın.'' 18.Mayıs.2008 16:20:06 |
BAŞBAKAN ESKİŞEHİRDE
İzlemiştim çok güzel konuştu herzaman ki gibi :) Saolun +
|
BAŞBAKAN ESKİŞEHİRDE
önemli değil ;)
|
All times are GMT +3. The time now is 22:40. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023