AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-15-2009, 02:16   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Sabır, boyun eğmek değil,direnmektir!
Düşünsenize bir: Hastalık olmasaydı sıhhatin, ölüm olmasaydı hayatın, yaşlılık olmasaydı gençliğin...
yokluk olmasaydı varlığın, kötü olmasaydı iyinin, küfür olmasaydı imanın, cehennem olmasaydı cennetin, karanlık olmasaydı aydınlığın, çirkin olmasaydı güzelin kıymeti bilinir miydi?

Hayat yolu dümdüz ve pürüzsüz olsaydı, yürümek bu kadar cazip olur muydu? Her şey birbirinin aynı olsaydı, öğrenmenin temel taşı olan merak tahrik olur muydu? Tüm insanlar aynı planyadan çıkmış gibi birbirinin tıpkısı olsaydı, tanımak için küçük parmağımızı oynatmaya gerek kalır mıydı?

Eğer her zorluğun yanında bir kolaylık, her derdin bir dermanı, her ıstırabın bir bilgeliği, her çekilen acının bir hasılatı, her musibetin bir nasihati, her kederin bir bedeli olmasaydı hayat yaşanmaya değer miydi?

Hepsinden öte sabır bu kadar değerli olur muydu?

Sabır. Birçok kavram gibi kirlettiğimiz, kargaşaya kurban ettiğimiz, içeriğini darmadağın ettiğimiz, sonra da dönüp haksızlık ettiğimiz muhteşem bir kavram.

''Sabreden derviş, muradına ermiş'' gibi harika bir deyim, nasıl oldu da ''Sabreden derviş, sabrede ede gebermiş'' gibi soysuz ve hayasız bir lafa dönüştü?

Nasıl olacak? Sabır kavramının zihnimizde uğradığı tahrif sonucu elbette.

Sabır, herkesin her istediğini ''Hemen, şimdi!'' sloganıyla elde etmeye çalıştığı acele ve ecele giden kendini bilmezler çağında, ''Asla vazgeçmem, zamanı gelinceye kadar beklerim'' diyebilme kararlılığıdır.

Şeyh Bedreddin, Varidat'ında diyordu ki ''Evme (acele etme)! Unutma ki her yemişin bir mevsimi vardır: Sen de mevsimini bekle!''


Sabır, omuzladığın mukaddes yükü götürürken rüzgar tersinden esmeye başladığında geri dönmemek, yükü atmamak, yolu satmamak, yola yatmamaktır. Sırtını yüke verip göğsünü rüzgara siper etmektir.

Her rüzgarın bir ömrü, her Nemrud'un bir İbrahim'i, her Firavun'un bir Musa'sı, her kışın bir yazı, her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı olduğunu unutmamaktır.

Sözün özü, sabır direniştir. Kur'an : ''Allah sabredenleri sever'' derken işte bunu demiş olur: Allah direnenleri sever. Yine Kur'an : ''Ey iman edenler! Sabredin'' derken bunu demiş olur. Yani: Ey iman edenler! Direnin!

Hepsinden öte Asr Suresi, işte bu nedenle ''sabır'' suresidir:

''Asra yemin olsun ki insanlık hüsrandadır! Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesna!''

Son ayetin açılımı şudur: Hakkı tavsiye etmenin bir bedeli vardır. Çünkü siz hakikate tabi olup onu tavsiye ettiğinizde, varlığını yalana adayanlar ister istemez bundan rahatsız olurlar. Hakikat güneşinin doğuşundan rahatsız olanlar, ülkeyi mağaraya çevirmenin yolunu ararlar.

Bu durumda hakikati savunmanın bir faturası vardır ve size bunu pahalıya ödetmeye çalışırlar. Ayetin son kısmı işte bunu söyler: Hakikati savunmanın bedelini ödemek gerektiğinde de sabrı tavsiye edin. Hakikat üzerinde direnin ve asla geri adım atmayın.

Öyle ya, hem hakkı savunacaksınız hem de başınız sıkışınca savunduğunuz hak siperini terk edip kaçacaksınız. Bu yakışır mı? Günah işlemenin bile bir bedeli olsun da sevap işlemenin bir bedeli olmasın mı? Kumarbazlar bile bir risk alırken hakikati savunanlar hiçbir risk almasınlar mı?

Hakikate olan sadakatiniz, onun uğruna nereye kadar ne bedeli göze aldığınızla orantılıdır. Ne diyordu Kur'an:

''İnanıyorsanız, üstün gelecek olan sizsiniz!''


''ALINTI''

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-15-2009, 09:49   #2
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Dünden beri sabretmek üzerine kafa yoran dilemma, sabretmenin "kabullenmek" olduğunda karar kılmıştı.

Hayr ve şerrin O'ndan geldiğine en gerçek manada sadece dilde değil, kalbten inanıp, isteklerinde ısrar etmeyip (tabi burada konu iki ayrı yola sapar: Ama hangi istekler? başlığı ile) O'ndan gelen her şeye razı olup kabullenmek..
Lakin bu yazıda direnmek kabullenmek ile aynı kefede duramıyor. Direnmek olayı kabul etmemek demek. Kabul ettiğine direnmez insan.
Bazı yerlere göre sabır "kabullenmek" oluyor bazı yerlere göre de "direnmek" belki..
Karmaşık bir konu. Net bir şey daha doğrusu kesin bir söylemde bulunmak hatalı.
Allah sabredenlerle beraber ise..
Sabrın ne kadar çok açılımı olsa gerek..
Teşekkürler..
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-15-2009, 09:53   #3
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
açıkçası ben de birkaçgündür sabır kavramını düşünüyor ve kendimi bu alanda nasıl geliştirebilirim diye ısrarla düşünüyorum..dilemma sen kabullenmek diyorsun.. ben de kısmen kabullenmek diyorum ama içi benim için biraz boş kalıyor gene de..

duygucum teşekkürler güzel ve düşündürücü bir konu..
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-15-2009, 09:58   #4
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Size bir tavsiye o zaman:
"Allahım beni imtihan et" diyerek bir duada bulununuz..
Sonrasında imtihanlar silsilesinde konuşmayınız yani kimseye yakınmayınız. Başınıza gelenleri, haksızlıkları, uğradığınız bencillikleri, bunları yapanları kimselere anlatmayınız.
Sustuğunuz kadar şiddetlenecektir durum.
Sonrası..
Sonrası bambaşka..
İnsan sustuğu kadar gelişir sabır konusunda. "Susup, sabredebilirsen uçabilirsin de" diye bir yazı anımsıyorum..
Bulabilirsem ekleyeceğim..
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-15-2009, 10:04   #5
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
Alıntı:
dilemma Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Size bir tavsiye o zaman:
"Allahım beni imtihan et" diyerek bir duada bulununuz..
Sonrasında imtihanlar silsilesinde konuşmayınız yani kimseye yakınmayınız. Başınıza gelenleri, haksızlıkları, uğradığınız bencillikleri, bunları yapanları kimselere anlatmayınız.
Sustuğunuz kadar şiddetlenecektir durum.
Sonrası..
Sonrası bambaşka..
İnsan sustuğu kadar gelişir sabır konusunda. "Susup, sabredebilirsen uçabilirsin de" diye bir yazı anımsıyorum..
Bulabilirsem ekleyeceğim..
öyle bir duaya cesaret edeceğimi sanmıyorum.. zaten (her insan gibi) ben de imtihandan geçtiğimi düşünüyorum şuan içinde bulunduğum durumlar itibariyle..hani herkes kendi derdinin dağlar kadar olduğunu düşünür ya benimki de o hesap..

esasında genelde küçük büyük farketmez benim için.. hemen hemen her olay için, kendime sabrı telkin etme gayret içerisindeyim.. ama bunu ne kadar başarabiliyorum tartışılır..güzel düşüncelerin için teşekkürler..
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi