AK Gençliğin Buluşma Noktası
Diğer İnançlar İslamiyet dışındaki inançlar ve içerikleri.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-12-2011, 00:23   #11
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
fitne uykudadır bunu uyandırana Allah lanet etmiştir. Hadis-i Şerif

akıncı akrdeşim ne yazık ki anlamıyorlar
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-12-2011, 01:44   #12
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Vehhabilik sapkınlığıson 150 yıldır İslam aleminin vampir gibi kanını emmiş, özellikle Arap kökenli Müslüman kardeşlerimizi Batı Emperyalizminin ve A.B.D sultasının kölesi haline getirmiştir.
Dünya çok hızlı değişiyor lakin siz okuyamıyor olmalısınız... ! Osmanlıya karşı çıkartılan Abdulvehhab'tan sonra çok sular aktı !!!

'Vehhabiler' iki kısımdır günümüzde :

1) Emperyalist olup keyfine bakanlar... Bunların ülkemizdeklerden bu manada bir farkı yoktur !

2) Allah yolunda Harici cihad beldelerinde cihad edenler ! = Bunlar sizden de bizdende üstündür !
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-12-2011, 05:48   #13
Kullanıcı Adı
ocean
Standart
Suudî Arabistan, Arap dünyasındaki televizyonların ve internet sitelerinin, yazılı medyanın yüzde 30’una sahip bulunmakta veya kontrol etmektedir Birçok İslâmî propaganda ve misyonerlik kuruluşları da ona bağlıdır

“14 Şubat 1945’te ABD Başkanı Franklin D Roosevelt ile Kral Abdülaziz bin Suud arasında bir anlaşma yapılmıştı Buna göre, Suudiler Amerika’nın askerî koruması karşılığında petrollerini vereceklerdi Kral, Filistin’e Yahudilerin yerleştirilmesine kesinlikle karşıydı ‘Araplar Avrupa Yahudilerine hiçbir kötülük yapmadılar Yahudilere kötülük yapanlar, onların mallarını ve canlarını alanlar Hıristiyan Almanlardı Dolayısıyla faturayı onların ödemesi gerekir!’ demişti Roosevelt, Krala inanmış görünmüş ve üç söz vermişti: Filistin meselesinin hallini hükümetinin önemli işlerinden biri olarak kabul etmek, Arapların aleyhine hiçbir şey yapmamak Hem Araplarla hem Yahudilerle görüşmeden bu politikada hiçbir değişikliğe gitmemek Lakin ABD Başkanı bu görüşmeden iki ay sonra vefat etti Verilen sözler de tutulmadı Suudiler açısından İbni Suud’un Roosevelt’e verdiği söze uygun olarak Suudî Arabistan İsraille hiç savaşmadı

Vehhabîliğin iki ayrı veçhesi vardır: Dînî ve siyasi Dini açıdan bu mezhebe ilk reddiyeyi Muhammed İbni Abdülvehhab’ın kardeşi Süleyman İbni Abdülvehhab yazmıştır

Suudî Arabistan’da şu anda hiçbir eski veya yeni mezar yoktur Peygamber Efendimizin türbesi dışındaki bütün türbeler temellerine kadar yıkılmıştır Yazılı bir kabir taşı da kalmamıştır Hicaz Valisi Eyüp Sabri Paşa “Tarihî Vehhabiyan” adlı kitabında, Vehhabîlerin Resulullah Efendimizin türbesini yıkmak üzere kubbeye elinde kazmayla bir adam çıkardıklarını ve herifin düşüp öldüğünü anlatır Onların Peygamberimizin türbesini yıkmaktan vazgeçmelerinde, İslâm dünyasının büyük infiali ve protestosu da tesirli olmuştur

İngiltere Birinci Dünya Savaşı’nda Hicaz Bölgesinde Osmanlılara karşı Şerif Hüseyin’i kışkırtmış, desteklemiş, casus Lawrence’yi o bölgeye büyük miktarda altınla göndermiştir Necid Bölgesinde de yine Osmanlıya karşı Vehhabîleri ve İbni Suud kabilesine de Sir John Philby’i göndermiştir Tabii eli boş olarak değil

Türkiye’de Vehhabîlik yayılıyor mu? Bence yayılıyor, lakin bu isimle değil Onlar kendilerine Vehhabî denilmesini istemezler, biz Selefiyiz derler

Ehli Sünnet İslâmlığı ile Vehhabilik arasındaki teolojik ihtilaflar ve tartışmalar daha ziyade akaid/inanç konularındadır Ehl-i Sünnet uleması bu fırkaya karşı hayli reddiye yazmıştır

İşin bir de siyasi tarafı var Onu da tarihçiler ele almıştır Bizim toplumumuz okumayan, araştırmayan, incelemeyen, hafızasını büyük ölçüde yitirmiş bir toplum olduğu için bu konularda yeterli bilgi ve kültür sahibi değildir

Mehmet Şevket Eygi

Konu ocean tarafından (05-12-2011 Saat 06:33 ) değiştirilmiştir..
ocean isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-12-2011, 05:50   #14
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Fotolar gözükmüyor düzeltirsen faydalı olur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-29-2011, 03:32   #15
Kullanıcı Adı
werret
Standart

Bu ne biçim konu böyle ?..

Bu konuyu açan şahıs bir de bu konuyu ''diğer inançlar'' bölümüne açmış ?

ALLAH'tan hiç korkmaz mı bu şahıs ?

''Vehhabi'' diye lakap taktığı insanları tekfir mi ediyormuş bu ?


VEHHAB, ALLAH'ın güzel isimlerinden birisidir. ''VEHHABi'' kelimesi de ALLAH'ı olan ve/veya ALLAH'ın tarafında olanlar manasına gelir herhalde. Bir insana ''VEHHABi'' demek ''ALLAH'çı'' demek gibi birşeydir.

Bana ''VEHHABİ'' denilmesi benim ağırıma gitmez ama ALLAH'ın ''VEHHAB'' isminin fırkacılık için kullanılmasını istemem.

''VEHHABİ'' ismini çoğunlukla kendilerine VEHHABİ denilen insanlar değil , bu insanlara karşı olan kişiler kullanmaktadır.

Müslümanlara ''VEHHABİ'' diyerek müslümanları aşağılamaya çalışanlar genelde ehli hadise (ehli sünnete) karşı olan insanlardır ve ehli hadise direk olarak dil uzatmaya cesaret edemedikleri için ''VEHHABİ'' ismini kullarak ehli hadise saldırmaktadırlar.



YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

Konu werret tarafından (12-29-2011 Saat 04:42 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-29-2011, 03:38   #16
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
ocean Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ingiliz ajanı lawrence in kurdurduğu bu sakat fırkaya dikkat edelim ...


Şeyh Muhhamed bn AbdullahVehhab, Lawrence'ten yaklaşık olarak 150 sene önce yaşamıştır!..

Şeyh Muhhamed bin AbdulVehhab'ın doğum yılı: 1703.

Lawrence'ın doğum yılı: 1888!!!


Konu werret tarafından (12-29-2011 Saat 04:11 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-29-2011, 03:49   #17
Kullanıcı Adı
werret
Standart

Şeyh Muhammed bin AbdulVehhab'ın akidesi nedir ?

''Kasim halkına yazdığı bir mektubta şeyh akidesini şöyle açıklar:

"Allah'ı ve meleklerden yanımda bulunanları şahit tutarım , sizleri de şahit tutuyorum:

Bilinsin ki , Benim akidem kurtulan fırka ehl-i sünnet ve'l cemaat akidesidir. O da : Allah'a, meleklerine, kitaplarına, rasüllerine, ölümden sonra dirilişe iman etmek ve hayrıyla, şerriyle kadere imandır. Allah'ı kitabında ve rasülünün lisanıyla kendi zatını vasfettiği gibi tahrifsiz ve ta'tilsiz vasfetmek de Allah'a imandır. Ben ta'til ve tahrifin tam aksine Allah Teala'ya , O'nun bir benzeri yoktur, O işitendir görendir diye itikad eder ne kendi zatını vasıflandırdığı şeyleri O'ndan nefyederim ne kelimeleri tahrif edip yerlerinden oynatırım ne de isimlerinde ve ayetlerinde ilhada saparım . Ne nasıllığını takdir ederim ne de O'nun sıfatlarını yaratılmışların sıfatlarına benzetirim. Çünkü O Yüce zatın ne bir adaşı vardır ne dengi vardır ne de benzeri vardır. Ve O yaratıkları ile kıyaslanamaz. O kendi zatınıda başkalarını da herkesten daha iyi bilen.kelamı en doğru sözü en güzel olanıdır .


Ehli Sünnet'in muhaliflerinden tekyif ve temsil ehlinin O nu vasfettiği şeylerden tahrif ve ta'til ehlinin O ndan nefyettiği şeylerden O nu tenzih ederiz .


''Senin rabbin Rabbul İzzet onların vasıflandırmalarından yüce ve uzaktır. Selam rasüllerin üzerinedir. Övgü alemlerin rabbi Allah'a aittir.'' (es-Saffat 180-182)


Kurtulan fırka Allah'ın fiilleri konusunda Kaderiye ve Cebriyye arasında vasattır. Allah'ın tehditleri konusunda Mürcie ile Vaidiyye arasında vasattırlar .İman ve din konusunda Hurüriyye ve Mütezile ile Mürcie ve Cehmiyye arasında vasattırlar. Rasülullah (sav) in ashabı konusunda Rafiziler ile Hariciler arasında vasattırlar.


İtikad ediyorum ki, Kuran Allah'ın kelamıdır, indirilmiştir mahluk değildir. O'ndan başlamıştır ve yine O'na dönecektir. O Subhanehu ve Teala onu gerçekten konuşmuş kulu rasülü vahyini emini ve kulları ile kendi arasındaki elçisi peygamberimiz Muhammed (sav) me indirmiştir.


İman ederim ki Allah her dilediğini yapandır , O'nun iradesi olmaksızın hiçbir şey olmaz. Hiç bir şey O'nun meşieti dışına çıkamaz. Alemdeki hiçbir şey O'nun takdiri haricinde kalamaz. Sudur eden hiçbir şey O'nun tedbiri dışında olmaz. Hiç kimsenin tesbit edilmiş kaderden kaçacak yeri yoktur.Hiç kimse levh-i mestur'da kendisi için çizilmiş sınırı aşamaz.


Nebi (sallAllah aleyhi ve sellem)'in ölümden sonra olacak şeylere dair haber verdiği şeylere iman ve itikad ederim.Kabir fitnesine ve nimetine ruhların cesedlere iadesine insanların yalınayak çıplak ve sünnetsiz olarak Rabbilalemin için kalkacaklarına güneşin üzerlerine yaklaşacağına mizan kurulacağına iman ederim.


''Her kimin terazisi ağır gelirse işte onlar umduklarına erenlerdir.Herkimin tarazisi hafif gelirse işte onlar nefislerini zarara uğratanlar ve cehennemde ebedi kalıcıdırlar.'' ( Muminün 102-103 )


Yine divanların dağıtılaçağına kiminin kitabını sagıyla kiminin de soluyla alacağına iman ederim.

Kıyamet meydanındaki Nebimiz Muhammed (sallAllahu aleyhi ve sellem) 'in havzına onun suyunun sütten daha beyaz baldan daha tatlı olduğuna kaplarının gökteki yıldızlar sayısınca olduğuna ondan bir kez içenin bir daha ebediyen susamayacağına iman ederim . Sıratın cehennemin üstüne bir yamacından diğer yamacına kurulacağına insanların onun üzerinden amelleri ölçüsünce geçeceklerine iman ederim.

Nebi (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in şefaatine de iman ederim. O ilk şefaatçi ve şefaati ilk kabul edilendir. Nebi (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in şefaatini bid'at ve dalalet ehlinden başkası inkar etmez ancak şefaat izin ve rızadan sonradır.

Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

''Onlar da O ,nun razı olduğundan başkasına şefaat etmezler“ (Enbiya 28 )

''Kimmiş, izni olmadıkça O nun katında şefaat edecek olan?“ (Bakara 255)

''Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri dilediği ve razı olduğu kimse hakkında Allah ın izin vermesinden sonra olması müstesna hiçbir işe yaramaz“ (Necm 26 )

O (Subhanehu ve Teala) tevhidden başkasından razı olmaz tevhid ehlinden başkasına da izin vermez .

Müşriklere gelince şefaatten onlara hiçbir nasip yoktur.


Nitekim Yüce Allah şöyle buyurur:

''Onlara şefaat edenlerin şefaatleri de fayda vermez.“ (Muddessir 48)



İman ederim ki Cennet ve cehennem yaratılmıştır ikisi de bugün mevcutturlar. İkisi de yok olmazlar.


Müminler kıyamet günü rablerini gözleriyle tıpkı dolunay gecesi ayı gördükleri ve onu görmekte bir zorluk çekmedikleri gibi göreceklerdir.


İman ederim ki Peygamberimiz Muhammed (sallAllahu aleyhi ve sellem) nebilerin ve rasüllerin sonuncusudur. Kulun imanı onun risaletine iman etmedikçe ve nübüvvetine şahadette bulunmadıkça sahih değildir.


Ümmetinin en üstünü Ebu Bekr es Sıddık sonra Ömer el Faruk sonra Osman Zunnureyn sonra Ali el Murtezadır. Sonra cennetle müjdelenmiş on kişinin bu dördü dışındakileri sonra Bedir ehli sonra ağaç altında beyat eden Rıdvan ashabı sonra da diğer sahabilerdir.


Yüce Allah'ın :

''Onlardan sonra gelenler Rabbimiz derler bizi ve imanda bizden önce gelmiş ve geçmiş kardeşlerimize mağfiret et. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin tutturma Rabbimiz şüphe yok ki sen rauf ve rahim olansın.'' (Haşr 10)

buyruğuyla amel ederek Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in ashabını dost edinir onların iyi yönlerini zikreder onlardan hoşnut olur onlar için istiğfar eder ayıp ve kusurlarını örter aralarında geçenler hakkında sukut eder üstünlüklerine itikad ederim. Her türlü kötülükten yana tertemiz olan müminlerin annelerinden razı olurum.


Evliyanın kerametini ve keşiflerini ikrar ederim. Ancak onlar Allah'ın hakkı olan şeylerden hiçbir şeye hak sahibi değillerdir. Allah'tan başkasının güç yetiremeyeceği şeyler onlardan istenilmez.


Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in şahitlikte bulundukları hariç Müslümanlardan hiç kimse için cennetlik ya da cehennemlik olduğuna dair şahitlikte bulunmam. Ancak ihsan sahibi kimse için ümid eder günahkar için korkarım. Müslümanlardan hiç kimseyi günahı dolayısıyla tekfir etmem ve onu İslam dairesinin dışına çıkarmam.


Salih olsun facir olsun her yönetici ile birlikte cihadı devamlı ve bu yöneticilerin arkalarında cemaatle namazı caiz görürüm. Cihad Allah'ın, Muhammed (sav) i gönderdiği zamandan bu ümmetin sonuncularının deccal ile savaşmasına kadar devamlıdır Onun ne zalimin zulmü ne de adalet sahibinin adaleti iptal edemez.


Salih olsun facir olsun Müslümanların yöneticilerini Allah a isyanı emretmeleri müstesna dinlemeyi ve itaat etmeyi vacip olarak görürüm Herkim hilafet işini üstlenir insanlar onun etrafında toplanır ve ona razı olurlar o da halife oluncaya dek kılıcı ile onların üzerine egemenlik kurarsa ona itaat etmek farz ona karşı ayaklanmak haramdır .


Bidat ehlini terk etmeyi ve tevbe edinceye kadar onlardan ayrılmayı onlar hakkında zahir ile hükmetmeyi ve iç dünyalarını Allah'a havale etmeyi gerekli görürüm. İnanırım ki Dinde ortaya atılmış her bir yenilik bidattir.


İmanın dil ile söylemek azalarla amel etmek ve kalp ile itikad etmek olduğuna itaat ile artıp günahlar ile eksildiğine inanırım. İman yetmiş küsur şubedir Bu şubelerin en yükseği La ilahe illallah a şahadet etmek en aşağısı eziyet veren şeyi yoldan kaldırmaktır (Her türlü hata ve kusurdan yana ) Tertemiz olan Şeriat-ı Muhammediyye nin kişi hakkında öngördüğü kadarıyla emr-i maru-f ve nehy-i münker-i vacip olarak görürüm. ''


İşte bu veciz bir akidesidir. Söylediklerimiz hakkında Allah vekildir ."

(Dureru`s –Sunniyye 1/29 Resailu'ş-Şahsiyye s.8 )

Konu werret tarafından (12-29-2011 Saat 03:55 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-29-2011, 04:04   #18
Kullanıcı Adı
werret
Standart

''Tevhid İmamı Şeyhu'l-İslam Muhammed bin AbdulVehhab''


http://www.islam-tr.net/ehli-sunnet-...dulvehhab.html

Konu werret tarafından (12-29-2011 Saat 04:41 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım