Alıntı:
Tarihi baktığınızda görüryorsunuz ve hissediyorsunuz ki, bizler hesap kitaplar ve analizler içerisinde boğulan ve bu minvalde hareket eden bir millet değiliz. Bizler aşk ve şevk insanlarıyız.
|
Elbette öyle buna kim itiraz edebilir... Lakin Osmanlı Tarihinden baktığımızda Kafire ancak boyun eğdirdiğimizde Onlarda olmayan Adaletin bizde olduğunu görüp bilmekteyiz...! Aşk ve Şevk devrinin şu zaman diliminde olduğunu söylemek naçizane uyutmak olur !
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 146)
(Düşmanınız olan) Topluluğu aramakta gevşeklik göstermeyin. Siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da, sizin acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Oysa siz, onların umud etmediklerini Allah'tan umuyorsunuz. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 104)
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah'ın va'di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler. (Rum Suresi, 60)
Bu itibarla herkes Mücadele eder bu mücadeleler Hakiki Adalet içindir ! Bunun içinde biz Samimi değil isek ! Bizde yakında Devrileceğiz ! Yerimize Hak sahipleri gelecek demektir !
Halk ve Avama yeterince boş şeyler Televizyon ve Medyada gösterilmiyor mu ki ! Yeterince Nefislerimizde ve Batıllıkta yüzdüğümüz yetmedi mi ki ! Hakikat yahutta Ciddiyet yahutta Samimiyet'i bırakıp Hakikatte var olmayan sahte aşk ve şevklere dalalım ! Körlüğümüz artık yeter !
Bu arada zihinleri parçalayan yahutta klasikleşmiş argümanlar sizi rahatsız ediyor ! Bizi etmediğini zan etme ! Ama hakikat hakikattir !