Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-31-2013, 00:39   #7
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
Blur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani " Yolsuzlukların üstünü örtelim "

Olduuuuuuuuuuuu...
Bakın arkadaşım, bu söylediğinizin doğru olmadığını işin en başından başlayarak anlatayım:

AK Parti, iktidara hangi şartlar altında geldi? 2001 yılında Cumhuriyet Tarihi'nin en büyük ekonomik krizi yaşandı. O kriz öyle ağırdı ki, proteso eylemlerine katılmakta imtina edene esnaf bile, Anasol-M Hükümeti'ne karşı eylemler düzenledi.

Anasol-M Hükümeti, AK Parti'ye ağır hasar almış bir ekonomi devretti. AK Parti'ye ne kadar bozuk bir ekonomi devredildiğini, 2002 Genel Seçiminde CHP Milletvekili seçilen Yaşar Nuri Öztürk, partisinin yani ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine şunları söylediğini şöyle anlatıyor:

"Dedi ki: 'Bu netameli devrede acele etmeyelim. Allah bizi korudu, iktidar yapmadı. Bunlar yansın, biz biraz keyif yapalım.' Aynen böyle dedi."

İşte böyle netameli ve ülkenin ağır ekonomik şartlarında ikidar oldu AK Parti. O dönemdeki durumun vahametini bir de Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'ten dinleyelim. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılında yapmış olduğu bir konuşmada şunları söylüyor:

"2002'de Türkiye'de toplanan vergilerin, maalesef % 86'sı faize gidiyordu. Geriye kalan % 14'le ne yapabilirsiniz? Nitekim bir şey yapılamıyordu. Sayın Başbakanım sizlerin hakikaten mali disipline verdiğiniz önem, popülizme geçit verememeniz sayesinde bugün çok şükür artık Türkiye'de toplanan vergi gelirlerinin sadece 16-17 lirası faize gidiyor; geriye kalan 84 lirası ülkemize, milletimize hizmet olarak dönüyor. Tabii ki vergi denetiminin bunda rolü önemli."


2002 yılında vergi gelirlerinin % 86'sı faize giden Türkiye'den, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarı sonunda 2012 yılında vergi gelirlerinin % 16 - % 17'si faize giden bir Türkiye'ye ulaştık Allah'a şükürler olsun. Basitleştirerek şöyle anlatayım: 2002 yılında 100 TL gelirimizin 86 TL'sini faize verirken, 2012 yılında 100 TL gelirimizin sadece 16 ya da 17 TL'sini faize verir duruma ulaştık.

Şimdi de sözü, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'a bırakayım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013 yılında yapmış olduğu bir açıklamada şunları söylüyor:

''Net kamu borcunda artıya geçtik. Tarihimizde ilk defa 2012 yılında kamunun net borcu sıfırlandığı gibi artık net varlığı var ve 2012 sonu itibariyle net varlığımız 26 milyar dolar."

Gördüğünüz gibi AK Parti iktidarının muhteşem başarısı, Cumhuriyet Tarihimizde daha önce görülmemiş bir başarı.

Bakın, yine Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in, bu sefer 2013 yılında söylemiş olduğu şu sözlere kulak verelim:

"Biz, dünyadan 44 milyar lira alacaklıyız devlet olarak; yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi dünyadan alacaklı. Böyle bir dönem var mı? Yok. En son ne zaman böyle bir şey olmuş? Böyle bir şey olmamış ki! Türkiye'nin devletinin net dış borcu eksi 44,44 milyar lira."

Bunların yanı sıra 11 yıllık AK Parti iktidarında; 2 kat artan bir Türkiye ekonomisi var, neredeyse 3 kat artan bölünmüş yolllar (duble yol) var, yapılmış olan yüz binlerce konut var, yapılmış olan yüz binlerce derslik var, Tarihimiz boyunca kurulmuş olan üniversite toplamından daha fazla kurulmuş sayıda kurulmuş üniversite var, IMF'ye olan 23.5 Milyar dolarlık borcun bitirilmesi var, Merkez Bankası Rezervlerinin 4 kat kadar artırılması var, daha bunlar gibi nice nice başarılar ve nice nice hizmetler var.

AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden diğer bazıları hakkında bilgi almak isterseniz, AK Parti Forum'da Ekonomi bölümüne tıklayabilir ve daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

Bir de şu var ki, söylemeden geçemeyeceğim. AK Parti, yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini; 2003 Irak Savaşı'nın olumsuz koşullarına, 1929 Dünya Ekonomik Krizi'nden sonra Dünya'nın görmüş olduğu en büyük ekonomik kriz olan 2008 Dünya Ekonomik Krizi'nin olumsuz koşulllarına, 2011 yılında başlamış ve hâlen devam eden Suriye İç Savaşı'nın olumsuz koşullarına rağmen gerçekleştirmiştir.

Ayrıca,
Suriye İç Savaşı sebebiyle ülkemizde yüz binlerce Suriyeli mülteciyi misafir ettiğimizi ve onların hayatlarını sürdürebilmelerine yardım için milyarlarca dolara varan harcamalarda bulunduğumuzu da hatırlatmak isterim.

Haa, şunu da hatırlatayım: Türkiye, AK Parti iktidarında ekonomik olarak böyle çok başarılı bir duruma gelmişken, komşumuz Yunanistan, Avrupa Birliği'nden on milyarlarca dolar yardım aldığı halde ekonomik olarak battı. İspanya, Portekiz, İtalya gibi kimi Avrupa ülkeleri de ağır ekonomik sıkıntılar yaşadılar ve hâlen o ekonomik sıkıntılarını aşmış değiller.

Lafın tamamı aptala söylenir diye bir sözümüz var. Mevzuyu açıklığa ve netliğe kavuşturmak için yazdıklarım yeterli olacaktır sanırım. Yukarıda yazmış olduklarımın hepsini bir bütün hâlinde değerlendirdiğinizde ve AK Parti'nin 11 yıllık iktidarındaki olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini genel olarak iyice öğrenip kavradığınızda, AK Parti ve AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
yolsuzlukların üstünü örtmeye çalıştığı iddianızla doğruyu söylemediğinizi, onlara iftira attığınızı ve bu sözünüzde haksız olduğunuzu kesin olarak anlayacaksınızdır inşaallah.

Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sembol lideri olan AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bazıları iyi tanıyamamışlar. AK Parti de, Recep Tayyip Erdoğan da, yolsuzluk yapanların gözünün yaşına bakmaz ve yolsuzluk yaptığı tespit edilen AK Partililer, AK Parti'den ihraç edilirler.

AK Parti'nin temel ilkelerinden biri 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) ile mücadele ilkesidir.
Türkiye, 2 Kasım 2002 ve öncesinin karanlık günlerinden AK Parti iktidarındaki aydınlık günlere nasıl geldi sanıyorsunuz? AK Parti Hükümeti, yolsuzluklara karşı mücadele verip yolsuzlukları azaltmasaydı, hem olağanüstü ve muhteşem hizmetler yapıp hem de Türkiye'nin ekonomisini 3'e katlayabilir miydi?

AK Parti'nin sadece 1 hizmetinin misalini vereyim de, AK Parti'nin sadece o 1 hizmetiyle bile, AK Parti'ye yolsuzluk iftirası atan vicdansız müfterileri fikren perişan edeyim inşaallah. Türk Siyasi Tarihi'nde 1908 yılından AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar 94 yıl boyunca iktidar olmuş tüm siyasi partiler 94 yılda sadece 6.000 kilometre civarında bölünmüş yol (duble yol) yapabilmişlerken, AK Parti, 11 yıllık iktidarında 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol yaparak, kendisinden önceki 94 yılın toplamında yapılmış olan bölünmüş yolun neredeyse 3 katı kadar bölünmüş yol yapmıştır Allah'a şükürler olsun. AK Parti'nin yapmış olduğu 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol, AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden sadece biridir. AK Parti'nin ülkemize ve milletimize, bölünmüş yollar gibi daha nice nice hizmetleri olmuştur ve ülkemize ve miletimize hizmetlerimiz artarak devam etmektedir.

Türkiye'nin sahibi kimdir? Türkiye'nin sahibi bu ülkenin milleti olan Müslüman Türk Milleti'dir. Türkiye'nin sahibi Müslüman Türk Milleti olduğuna göre, Türk Milleti, eğer AK Parti'nin yolsuzluk operasyonunu ört bas etmeye çalıştığı kanaatine varırsa, 2015 Genel Seçiminde iktidarı AK Parti'den alıp CHP-MHP faşizm koalisyonuna verebilir.

Demokrasilerde iktidarları alıp verme gücü milletlere aittir. Yaşananlar milletimizin gözü önünde ve kamuoyuna açık bir biçimde yaşanmaktadır. AK Parti Hükümeti, Türk Milleti'nden almış olduğu meşru iktidar gücü ve yetkisini, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda son âna kadar kullanacaktır inşaallah ve 2015 Genel Seçiminde söz yine milletin olacaktır. Demokrat Parti'nin, "Yeter; Söz Milletindir!" dediği gibi, AK Parti'nin de buna ilaveten, "Yeter; Karar Milletindir!" dediği gibi, 2015 Genel Seçiminde de söz de karar da milletimizin olacak ve Müslüman Türk Milleti, 2015 Genel Seçiminde, Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olan AK Parti iktidarıyla yola devam edeceğine mi, yoksa iktidara CHP-MHP faşizm koalisyonunu mu getireceğine karar verecektir inşaallah.


Nasıl ki AK Parti hakkında 3 Kasım 2002 Genel Seçimi öncesinde kapatılma davası açıldı ve AK Parti kapatılmadı ve o kapatma davası akim kaldıysa, nasıl ki AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakan olmasını engellemek için 3 Kasım 2002 Genel Seçimine katılmasının engellemesi bir işe yaramayıp, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mart 2013 tarihinde yapılan Siirt yenileme seçimi sonrasında başbakan oldu ve kötülerin plânları akim kaldıysa, nasıl ki 2003 yılında Balyoz Cuntası, Balyoz Darbe Plânı'nı hayata geçiremeyip plânladığı darbeyi gerçekleştiremeyip plânları akim kaldıysa, nasıl ki AK Parti'yi devirmek için yapılan; Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven türü darbe plânlarıyla AK Parti'yi devirmeye çalışanların plânları akim kaldıysa, nasıl ki eşi başörtülü bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını engellemek için 2007 yılında yapılan Cumhuriyet Mitingleri akim kaldıysa, nasıl ki, eşi başörtülü Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını engellemek için verilen 27 Nisan 2007 E-Muhtırası, eşi başörtülü Abdullah Gül'ün, cumhurbaşkanı olmasıyla akim kaldıysa, nasıl ki, 2007 yılında Ergenekon Terör Örgütü davası başlayıp, derin devletin AK Parti'yi bitirme plânları deşifre edilip akim bırakıldıysa, nasıl ki 2008 yılında AK Parti hakkında açılmış olan 2. kapatma davası sonucunda AK Parti kapatılmadı ve o kirli girişim de akim kaldıysa, nasıl ki, 2009 yılında AK Parti'yi ve Fethullah Gülen'i bitirme plânı ortaya çıkartılıp, AK Parti'nin bitirilmesi akim bırakıldıysa, nasıl ki, bazılarının Gandi-Gundi ayaklarıyla Etro Kemal Balonu'nu şişirerek 2011 Genel Seçiminde AK Parti'yi devirme plânları 2011 Genel Seçiminde bozularak akim bırakıldıysa, nasıl ki kötülerin, 2013 yılında AK Parti'yi devirmek için bazı laik vatandaşlarımızı ve bazı Alevi vatandaşlarımızı kullanarak yapmış oldukları Gezi Kalkışması akim kaldı ve AK Parti'yi deviremedilerse, nasıl ki AK Parti'yi iktidardan düşürmek için yukarıda saydıklarım gibi başka pek çok kirli ve alçakça plânlar akim kaldıysa, 2013 yılının son ayında gerçekleştirilmiş olan ve 3 farklı soruşturmayı sanki hepsi tek 1 soruşturmaymış gibi algılattırmaya çalışılarak yapılmış olan 17 Aralık 2013 AK Parti Yolsuzluk Yapıyor Algısı Oluşturulmaya Çalışarak AK Parti'yi Bitirme Operasyonu olan bu çok kirli ve alçakça operasyon da Allah'ın yardım ve inayetiyle akim kalacak, akim bırakılacaktır inşaallah.

Kötüler, 12 yıl boyunca AK Parti'ye ve AK Partililere niçin saldırdılar? Kötülerin, AK Parti'ye ve AK Partililere 12 yıl boyunca saldırmalarının temel sebebi; dindarlığa karşı olmaları, AK Parti'yi dindar bir siyasi parti olarak algılamaları ve AK Partililerin dindar insanlar olmalarıdır. Dindarlar, yolsuzluğa, kul hakkına en çok dikkat eden insanlardır. Çünkü dindarlar, ahirette her günahın affedilebileceğini, ama kul haklarının affedilmeyeceğini, kul hakkı alan kişilerin aldıkları hakları haklarını aldıkları kişilerle orada hesaplaşarak ödeyeceklerini bilirler.

17 Aralık 2013 AK Parti'yi Bitirme Operasyonu'yla birlikte 31 Mayıs 2013 Gezi Kalkışması'yla başlayan 5. Darbe'nin girişiminin ikinci halkası atıldı. Darbeciler, AK Parti'yi iktidardan düşürüp CHP-MHP faşizm koalisyonunun kurulması için her türlü kötülüğü yapmaya başladılar.

AK Parti'ye karşı girişilen daha önceki darbe girişimlerini atlattığımız gibi, bu darbe girişimini de Allah'ın izni ve inayetiyle akim bırakarak atlatacağız inşaallah.

AK Parti ve AK Partililer olarak, hem AK Parti'ye kurulan bu kirli tuzağı hem de AK Parti'nin, yolsuzluklara hiç bulaşmayan tertemiz-ak bir siyasi parti olduğunu anlatmalıyız. Bazı eski bakanlar ve bazı eski bakanların oğulları hakkındaki rüşvet iddialarının mahkeme sürecinde olduğu, eğer AK Partili bazı görevlilerin rüşvet alıp yolsuzluğa bulaştıkları kanıtlanırsa, o şahısların AK Parti'den ihraç edilecekleri milletimize anlatılmalıdır.

Önümüzdeki 1.5 yıllık süre içinde tam 3 seçim birden yapılacak. Önce; 30 Mart 2014 tarihinde yerel seçim, daha sonra yaz aylarında, halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanlığı seçimi olan 12. Cumhurbaşkanımızın seçimi ve son olarak da 2015 yılının haziran ayının ilk haftasında genel seçim...

Müslüman Türk Milleti'nin, dindarların iktidar olmasını istemeyen kötüler, meşru ya da gayrimeşru her türlü yöntemi ve her türlü şeyliklerini yaparak AK Parti'yi iktidardan düşürmeye çalışıyorlar. Biz ise, Müslüman Türk Milleti'nin iktidarı olan, dindarların iktidarı olan dindar ağırlıklı merkez sağ AK Parti'nin iktidarda kalmasını sağlamak için ellerimizden gelenleri yapıyoruz.

Kötüler, önümüzdeki 1.5 yıllık sürede; Müslüman Türk Milleti'nin iktidarı, dindarların iktidarı olan AK Parti iktidarını devirmek, seçimlerde AK Parti'yi başarısız kılmak ve Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak 12. Cumhurbaşkanımız olmasını engellemek için ellerinden gelenleri yapacaklardır.

Biz ise, sevdiğimiz Türkiyemize ve sevdiğimiz güzelim Anadolu insanı Müslüman Türk Milletimize tarihimizde en çok hizmeti yapmış olan AK Parti'nin, gönüllüleri AK Partililer olarak; Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olan, Türk Tarihi'nde 1908 yılından 2013 yılına kadar iktidar olmuş tüm iktidarlar arasında Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne açık ara en çok hizmet etmiş olan AK Parti'nin, hem 2014 Yerel Seçimini hem de 2015 Genel Seçimini kazanması için ve Türk Siyasi Tarihi'nde Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne en çok hizmet etmiş en iyi ve en başarılı başbakan olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sembol Lideri ve AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Sevgili Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak 12. Cumhurbaşkanımız olması için ellerimizden gelenleri yapacağız inşaallah.

Neler demişti Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan:
"Ben, size hep şunu söylüyorum: Bize Bosna'nın duaları yeter, bize Şam'ın duaları yeter, bize Kahire'nin duaları yeter, bize Bağdat'ın duaları yeter, bize Myanmar'ın duaları yeter, bize 76 milyonun içerisinde o başı yaşmaklı, gözü yaşlı ninelerin duaları yeter." "Her zaman söylüyoruz; bize milletimizin hayır duası yeter, Filistinli mazlumların hayır duası bize yeter, Somalili yoksulların duası bize yeter, oradaki o garip gurebanın duası bize yeter, Suriyeli mazlum çocuğun Arş'ı inleten duası bize yeter, Allah bize yeter, millet bize yeter."

Mübarek yolumuzda bugüne kadar hep dualarla yürüdük, bundan sonra da hep dualarla yürüyeceğiz inşaallah.
Bugüne kadar yolumuzda hep; Allah'la, ümmetle ve milletle beraber yürüdük. Bundan sonra da bu mübarek yolumuzda,
ebediyete uzanan kutlu yolculuğumuzda yürüdüğümüz sürece bu Sonsuzluk Kervanı, yoluna ebediyete kadar daima; Allah'la, ümmetle ve milletle beraber yürüyerek devam edecektir inşaallah.

"
Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zâtı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir; O her şeyi bilendir."

Bakara Suresi 115. Ayet-i Kerime Meali.

"
Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir." diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."

Tevbe Suresi 40. Ayet-i Kerime Meali

Konu Cihannur tarafından (12-31-2013 Saat 01:55 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla