Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-08-2014, 16:59   #23
Kullanıcı Adı
fetö
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kemalizm projesi, Batılılaşma yani gâvurlaşma projesi, yani Türklüğü (Türkün; dinini, tarihini, kültürünü, kısacası bütün değerlerini) reddedip ve bırakıp Batılı olmak değil mi?! Bi zahmet tek parti dönemini ve uygulamalarını araştırınız.

Osmanlı'da da Tanzimat Fermanı'ndan Islahat Fermanı'na kadar çeşitli
modernleşme projeleri uygulandı; ama uygulanan o projeler, CHP'nin yaptığı gibi Müslüman Türk Milleti'nin bütün değerlerine saldırarak milleti başkalaştırmaya çalışmak şeklinde yapılmadı. Modernleşmeyi, Batılılaşma yani gâvurlaşma olarak anlamak ve uygulamak hem yanlıştır hem de kabul edilemez. Kendimiz kalarak da modernleşebiliriz, ki; Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi, kendimiz kalarak modernleşme projesinin temsilcileridir ve doğru olan modernleşme projesi de budur. Müslüman kalacağız, Türk kalacağız, Müslümanlığımıza ve Türklüğümüze bağlı olarak modernleşeceğiz; ama Batılı olmayacağız, gâvur olmayacağız inşaallah.

Adın; Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olabilir; ama sen Michael gibi, Johny gibi, Elizabeth gibi, Rose gibi düşünüp öyle yaşamaya başlarsan, ne Ahmetliğin ne Mehmetliğin ne Ayşeliğin ne Fatmalığın kalır; böylelikle sözde Türk ama özde gâvur olursun.

Türkiye'deki temel mücadele, özümüze (Müslümanlığa, Türk Kültürü'ne, Anadolu Kültürü'ne)
bağlı olarak modernleşmeyi savunan merkez sağ partiler (Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti) ile özümüzden kopup gâvurlaşarak modernleşmeyi savunan merkez sol CHP arasındaki mücadeledir. Eğer Türk Siyasi Tarihi'nin 1923'ten bugüne 2014 yılına kadarki serencamını şöyle bir araştırıp, okuyup, incelerseniz, bu söylediklerimin doğru olduğunu görecek ve bana hak vereceksinizdir.
Siz dindar ağırlıklı diye o partilere oy verirseniz b kişisi de gider "eğitimli" ağırlıklı insanların yoğun olduğu partilere oy verir ki bu da tabii ki sizin partiniz değil. Yaptığınız ilişkilendirmeler hemen az önce benim de verdiğim örnek gibi bilimsellikten uzak maalesef. Anlamadığım şey bir başbakanın evinden "ona ait olan, oğlu öyle söylüyor" bir miktar para boşaltılması isteniyor ve saatler sonra kalan para 30 milyon Euro. Ve yine hipotezi aşırı bilimsel şekilde çürütüyorsunuz kendinizce " paranın kaynağını kimse bilmiyor bu nedenle gerçek olsa da inanmayız" diyorsunuz. Daha da fecisi o kadar paranoyak olmuşsunuz ki

Alıntı:
Eğer Başbakanımız ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları doğru olsa bile hiçbir kâfir ya da hiçbir zalim, evde var olduğu iddia edilen o paraların yolsuzluk parası olduğunu iddiaya dair en ufak bir delil gösteremez.
başbakana sadece şeytana tapanlar, kedi kesenler, caniler, vatan hainleri karşıymış gibi düşünüyorsunuz. Samimi olarak Allah'tan diliyorum ki birazcık daha mantıklı çıkarsama yapabilesiniz..
fetö isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla