|
dinlerde şeytan inancı ve cinler
· Allah, Cinleri dumansız zehirli ve etkili ateşten yarattı.
· Cinler yeryüzünde var olma şartlarına uygun bir dönemde yaratıldı.
· Bilinçli, seçim yapabilen, özgür ve sorumlu varlıklardı.
· Tanrı’ya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için yaratılmıştı.
· Cinler yeryüzünün ilk sakinleriydi. Binlerce yıl huzurla yaşadılar.
· Yaşamın güzellikleri yaşayanları cezbediyordu.
· Sonra cinlerin arasında fitne ve fesat çıktı, ayrılıklar yaşandı. Düzenleri bozuldu.
· Haset, baskı ve zulümler görüldü. Birbirlerini öldürdüler.
· Cinlerden İblis, Allah'ın zikreden azizi; şereflisi ve değerlisiydi.
· İblis, Allah'tan en çok korkanı ve O'na itaatte en önde gideniydi.
· Sadıklığı ve ibadeti sebebiyle yükseltildi ve onurlandırıldı.
· Cinlerin öncüsü oldu, elçilik görevini ve liderliğini üstlendi.
· İblis, Allah’ın izniyle münafık cinlerin zulmünü bitirdi. Ve huzuru sağladı.
· Tanrının emirleri olan evrensel değerlerin ve barışın bayrağını salladı.
· Cinlerin uyarıcısı iblis düzeni korudu. Ancak sonra da kendi saltanatını kurdu.
· Yükselmenin şımarıklığı ve başarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün görüyordu.
· İblis, sınırsız özgürlüğü seçerek varlık aleminde yaşayanlara sıkıntı veriyordu.
· İblis kötü ve batıl yoldan kazanmaya. Kirli saltanatını sürmeye başladı.
· Zamanla özünü unuttu, yaşayışı ve felsefesi değişti, zalimleşti.
· Tüm başarıları kendinden zannetti, büyüklendi ve Tanrı dahil herkese rahatsızlık veriyordu.
· Bu durum, Adem yaratılıncaya kadar böyle devam etti. Ve Adem yaratıldı.
· Varlık aleminde topraktan yaratılmış Adem’i yönlendirebileceğini ve saptırabileceğini fark etti.
· İblise göre Adem bir tehditti. Adem’e destek olursa saltanatının yıkılacağından korktu.
· Çünkü o dünyada yaratılmışların içinde en yetkili olanı ve söz sahibiydi.
· Yönetimi ve rahatını kaybetmemek için Adem’e karşı oldu.
· Tanrıyı karşısına alarak Adem’e düşmanlık etti ve kötülüğün üzerinden beslenmeyi seçti.
· Adem’in yaradılışını çıkarlarıyla değerlendirdi ve bozuk felsefesiyle Adem’i kötü gördü.
· Zannında haklı olduğunu düşünüyordu. Ve ispatlamak için Adem ile uğraştı.
· Her kim kötü bir yol seçerse kör ve sağır edilir. Anlamsız muhalif olur.
· Ne iblis; ne de Adem Tanrı’yı gördü. Her şey doğal olarak yaşanıyordu.
· Tanrı, Adem ve eşine nimetlerle dolu ırmaklar akan bir bahçe verdi.
· Şu meyveye dokunmayın dedi. Ve yediler. Bir tufanla bahçe yerle bir oldu.
· İblis(Lusifer), Adem'i ve eşini nimetlerle dolu esenlik diyarından kovdurdu.
· Yeryüzünde insanoğlunun muhalifi ve yeminli bir düşmanı oldu.
· İblis ve Adem, yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
· İblis, insanı beğenmeyerek Rabbin kararını reddetti ve asi oldu.
· Halbuki insanı kollasaydı bu onun şanını daha da yüceltecekti.
· Böylece İblis düştü. Allah’ın rahmetini ve desteğini kaybetti.
· Kovuldu ve kendi haline bırakıldı. Kendi başına bocalayıp durdu.
· Tanrıdan yüz çeviren ve asi olan herkes düşmeye ve değersizleşmeye mahkumdur.
· Onlar varlık alemine sahip olmak, yönetmek ve egemen olmak istediler.
· İblis ve yandaşları; sevgiye, doğruluğa, barışa ve adalete savaş açtı.
· İblis, insanlara karşı her yolu denedi ve türdaşlarını ona karşı kışkırttı.
· Cin toplumlarının liderlerinden bazılarının ayaklarını kaydırdı.
· İnsanı tehdit göstererek cinlerden çok yandaş topladı.
· İblis, kendisiyle birlikte onları da şeytanlaştırdı ve onlara öncülük etti.
· O’nun düzeninden beslenenler onun ardından gittiler ve Tanrı’ya karşı saf tuttular.
· İçlerinden bir kısmı sakındı, Tanrı’nın yaratmasındaki bilgeliğe boyun eğerek Adem’e saygı duydu.
· Onlar insanoğlundan uzak ve ıssız yerlere çekildiler.
· İnsanoğlunun yaşam hakkına, huzurla yaşamalarına ve Tanrı kararına saygı duydular.
· Bu inanan ve sakınan cinler Tanrı gözünde değer buldu.
· İblis, inanan ve Adem’e saygı duyan cinlere de düşmanlık etti.
· Gerçekte cinlerden pek azı iyi bir yol tuttu ve sakındı.
· İblis, cinlerden birçoklarını saptırdı. Şeytan milleti"ni çoğalttı.
· Cin ve insan şeytanları yeryüzünde giderek güçlendiler.
· Cinlerden bazıları rızkının İblis’ten geldiğine inandı.
· İblis’e sadık kalanlardan 19 gönüllü azgınlıkta ileri gitti.
· Bu sapkınlar insanlardan seçtikleri dişilere gitmeye başladılar.
· İnsanlardan kendilerini çoğaltmak isteyenler kötü bir iş yaptı ama başarılı olamadılar.
· Onlara büyücülük ve sihirbazlık öğrettiler. Çağırdıklarında hemen yanında oldular.
· İnsanın varlığından rahatsız olan cinler, insanların düzenlerini bozmak ve yok etmek için çabaladı.
· İnsanları başarısız kılmak ve kötü sona ulaştırmak için kuruntu ve vesvese verdi.
· Tanrı’nın amacını boşa çıkartmak istiyorlardı.
· Doğru bir yol tutmayanlar kötü ve menfi isteklerini Tanrı’dan isteyemezler.
· Onlar ancak amaçları için kirli planlarını devreye sokarlar.
· Doğruluğa karşı kirli planları uygulayanlar gerçekten küfre düşmüştü.
· İblis, insanı reddederek batıl yola düşünce insan üzerinden kötü kazancı seçmiş oldu.
· Şeytani cinler, kendilerine ibadet edilmesini istediler.
· Onlar kendileri için çalışan insanlara sürekli vermekten acizdir.
· İstekleri için kendilerine gelenleri kullar edindiler. Basit birkaç işlerini yaparak aldatırlardı.
· İnsanların isteklerini yerine getirerek onları küfre düşürdüler ve kendilerine bağımlı kıldılar.
· Asıl şeytani cinlerin insanlara ihtiyacı vardı. Onlar Tanrı’dan istemiyor, batıl yoldan besleniyorlardı.
· İnsanları geçim kaynağı yaptılar ve insanlarla uğraşmayı iş edindiler.
· Şeytani cinler pis işlerini yürütmek için insanlardan dostlar seçtiler.
· Cinciler de dünyalık menfaatleri için cinlerle işbirliği yaptılar.
· Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.
· Rabbinin emri dışına çıkarak İblis’i ve neslini, kendilerine dost edindiler.
· İnsanların düşmanını dost seçenler büyük bir yanılgıya düştü.
· Allah’a yönelmekten ve ondan istemekten geri bırakan şey neydi.
· Cinlerden yardım dileyen ve onlara başvuranlar Allah’a ortak koştular.
· İsteklerine ulaşmak için cinlerin hoşnutluğu aranıyordu. Onlar cinlere ibadet ediyorlardı.
· Meşru olmayanı ve haksızlığı ancak şeytani cinlerden isteyebilirlerdi.
· Her kötülük iblis’ten ve O’na uyan şeytani cinlerden çıktı.
· Tanrının yönetmesine ve normal hayata müdahale ediyorlardı.
· İnsanların yaşantılarını etkiliyor, kötü işler yaptırıyordu.
· İnsanların doğal yaşamlarını ve düzenlerini bozuyordu.
· Cinciler ve şeytani cinler ne kötü bir iş yapıyorlardı.
· Cinlerle irtibatlı insanlar menfaat dostluğu kurdular.
· Onların dostlukları sağlam temellere dayanmıyordu.
· Sırf çıkarları için insanlığa düşmanlıkta birbirlerinden faydalandılar.
· Şeytani cinler tanrıya giden tüm yolları tıkadı.
· Allah’a ve cinlere inancı yok sayarak gerçekleri gizlediler ve imanı engellediler.
· Halbuki insanlar sürekli cinlerin kötü etkileri altında yaşıyorlardı.
· Cinlerle irtibatlı kişilere giderek cinlerin etkilerine şahit oluyorlardı.
· Büyü’yü, cin seanslarını ve birtakım olayları görüyorlardı.
· Cinlerin varlığını açıkça görüyor ve inanıyorlar da Allah’ın varlığından neden şüphedeler.
· Cinlerin iradeleri kullandığını ve yaşamlara nasıl kötü yön verdiğine şahit oluyorlar da
· İyi bir yol tutmanızda Tanrı’nın meleklerine neden inanmıyorlar.
· İyi işlerin ardında meleklerin varlığını bilmiyorlar da kendimiz mi yapıyoruz diyorlar.
· Tanrının cinleri engelleyemeyeceği güvensizliği nereden kaynaklı?
· Cinlerin hallisülasyonuna inanıyorlar da ,
· Bu alemin Tanrı’nın hallisülasyonu olduğuna neden inanmıyorlar.
· Oysaki onun alemindeler ve İblis bu senaryonun kötü oyuncusu.
· Tanrı, her şeyin farkında ve zulmedenler acıklı azabı elbette tadacaklar.
· İblis, Adem’i kullanabileceğini anladı ve onunla uğraştı.
· İnsana sesini duyurup kötü düşüncelerle yönlendiriyordu.
· İnsanların iradelerini ele geçirip onları kullanıyor ve kötülüğe çağırıyordu.
· İnsanları korkutmak hoşlarına gidiyordu. Bunu oyun ve eğlence edindiler.
· Sürekli tekrar ederek alıştırarak ve yıldırarak amaçlarına ulaştılar.
· İblise bağlı cinler, insanlar arasında ayrılıklar kavga ve savaşlar çıkarttı.
· İnsanlara bencilliği, hoşgörüsüzlüğü ve sabırsızlığı öğretti.
· İnsanların arasındaki sevgiyi, kardeşliği ve bağlılığı yıkmaya çalıştı.
· Anneye inat etmeyi, babaya asi olmayı kardeşlere düşman olmayı emretti.
· Ailenin sevgi bağlarını yıkmaya çalıştı. Eşleri birbirine düşürdü.
· Kişisel çıkarları kullandı, kavgalar çıkarttı ve suçlayıcı oldu.
· Boşananlar bir zaman sonra yaşananlara üzülüp gerçekleri fark ettiler.
· Her şeyi şeytani cinler yapıyordu, boşananlar birbirlerini ve kendini suçluyordu.
· Boşanmalar ile yuvaları yıkarak sevgi ve saygıyı kaldırmak istiyordu.
· Erkek ile dişiyi birbirine düşürmek, cinslerin bağını koparmak istiyordu.
· İblis, iğrenç davetlerde bulundu ve insanlıktaki utancı kaldırdı.
· Kadınların bedenini açtırarak cinselliği hedef gösterdi
· Kadınlara bakış açısını bozdu, insanlar arzularını tatmin etmek için zalimane bir anlayışa sahip oldular.
· İnsanları arzuları için koşuşturan bozuk bir psikolojiye soktu.
· Erkekler, kadınları cinsel bir obje olarak görmeye başladı ve İnsanlar arasındaki hukuku bozdu.
· Örtünmemek yaygınlaşınca kadınlar aşağılandı, bir mal olarak görüldü ve tacizlere uğradı.
· Kadının asaletini kaldırdı ve değersizleştirdi; Hayayı ve manevi bağı ortadan kaldırdı.
· İnsanın üremesine öfkelenen iblis, Düşmanlığı yaydı ve sevgiyi yıprattı.
· Şeytani cinler, ailede, toplumda, ülkede ve yeryüzünde daima ayrılık çıkarttı.
· Amacı insanlara düşmanlığı yayarak yok etmekti.
· Şeytani cinler insanlara zarar verecek her yöntemi kullandılar.
· Sevgiyi ve kardeşliği huzuru ve barışı yıkmaya çalıştılar.
· Her insanın bir şeytanı vardır. Ve amacı batıla saplamaktır.
· İyi hedeflerinizden dönderir, başarısızlıkla aldatır, ümitsizliğe düşürür
· Başarısız olsa dahi mücadelesinde yılmayan onun ağına düşmez.
· Hoşnutsuzluk verir, yaşamdan soğutur, hayattan zevk aldırmaz.
· Bencilleştirir. Paylaşmaktan, yardımlaşmaktan uzaklaştırır.
· Şeytani cinlerle olanlar, görünene aldanır ve batılı seçerdi.
· Sesini yükseltir, üstünlük çabasıyla çok konuşur, ben bilirim havasında olurdu.
· İnsanları hakir gösterir nefret ve kinle yaklaşmayı sağlar.
· Bencilliği kullanarak insanlardan soğutur ve doğru yoldan alıkor.
· İnsanın önemsediği alanlarda ve önemli dönemlerinde ona yaklaşır.
· İnsanın zayıf anını yakalar. O’nu yanlış kararlara sevk eder.
· İnsanı kullanmak, aldatmak, saptırmak ve zarar vermek ister.
· Dünyevi çıkarlarına göre düşünür davranışının yönünü belirlerdi.
· İnsanlar cinlerin söylediklerinin çoğunu yapıyor ama farkında değillerdir.
· Her insanı cinsine, devrine, durumuna, konumuna, bilgisine göre aldatmaya çalışırdı.
· Şeytani cinler zihinde sürekli konuşur. Bir batılı kabul ettirirdi.
· Doğru yolda mücadele etmek ve Tanrı’ya yönelmek onları etkisizleştirir.
· Tanrıyla konuşmayı (namazı) bırakana şeytani cinler musallat olur.
· ‘Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter.’ Dediler. Ve namazdan uzaklaştırdılar.
· Halbuki Allah’tan sürekli istemek ve ona bağlılıkta devamlı olmak kurtarırdı.
· Allah’tan istemek günahlardan uzak tuttuğu gibi hayırlara da kapı açmaktaydı.
· İblis, yaşama gelen her insana nefretle baktı.
· İnsanlarla uğraştı ve onları sıkıntılara soktu, zarar vermek için çabaladı.
· Rabbi anmaktan alıkoydu. Kötülükleri çekici gösterdi.
· Yaşama tutkunluk verdi. Uzun ve boş işlerle oyaladı.
· İnsanları fakirlikle korkuttu, batıl yollara sürükledi.
· İblis, dünya karşılığında imanları satın aldı.
· İnsanlara dedi ki: ‘İyilik dünyada bir şey kazandırmaz. Kötülük et ve kazan.’dedi
· ‘Yaşam güzel, mal sahibi olacaksın ki sefasını süresin.’ dedi ve hırsla dünyaya yöneltti.
· ‘Aç kalırsın, muhtaç olursun. Kimse sana vermez. Mücadele et.’ Dedi.
· Açgözlülükle dünyaya sarıldılar. Haksızlıkla kazandılar.
· Ardından ‘Sadece bu hayat var, kimse hesap sormaz.’ dedi.
· Kadere, ahiret gününe, meleklere ve cinlere inancı yıktı.
· Allah’tan şüpheye düşürdü, ondan istemediler ve ona güvenmediler.
· Kötülük üzerinden kazandılar ve haksızlığı yol edindiler.
· İblis’e uyanlar kula kulluk etti ve Tanrı’nın düzenini bozdu.
· Böylece yeryüzüne kötü bir düzen kuruldu
· İnsanlar bozuk bir sistemin altında ezildiler.
· Allah, kimin iyi işler yapacağını görmek için alemleri var etti.
· Ne melekler ne de cinler Tanrı’yı gördüler
· Ama o’nun varlığını ve her şeyi yarattığını kesinlikle bildiler.
· Tanrı’dan aldıkları emirler ile her şeyi melekler yapıyordu.
· Meleklerin özü ışıktı, Bilinçli ve tam sadık varlıklardı. Doğrulukla adil olanı yaparlardı
· Tanrı’nın emirleriyle ortaya çıkan, şekil bulan, iş yapan kudretiydi
· Yaşam, evren ve tüm gökler meleklerle oluştu. Yeryüzündeki her iş onlarla yürüdü.
· Tanrı, yarattıklarından kendi isteğiyle kendisine yönelecek dostlar edinmek istedi.
· Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için cinler yaratıldı.
· Allah, yaratılmışların arasına kurallar koydu ve bir düzen olsun istedi..
· Özgürlüğün, eşitliğin ve yaşam hakkının korunmasını öğütledi.
· Cinlerden bir gurup zamanla doğru yoldan ayrıldı.
· Cinler arasında ayrılıklar çıktı ve birbirlerine saldırdılar.
· Hırslıyı, büyükleneni ve zulmedeni Tanrı sevmezdi.
· Yaşama her gelende sahip olma mücadelesi vardı.
· Yaşamın güzelliklerine kapılır büyüsüne aldanırdı.
· Dünya için açgözlülük ettiler, hırslandılar ve savaştılar.
· Tanrının tüm uyarılarına rağmen yola gelmediler.
· Tanrı, cinlerin arasındaki anlaşmazlığı gidermesi için iblis’i seçti.
· Çünkü o sadıktı, ibadette önde giderdi.
· Rab, cinlerin arasında ki İblis’e bilgi, kabiliyet ve güç verdi.
· Cinlerin kralı iblis oldu, yeryüzünde düzeni sağladı.
· Tanrının emirlerini uygular işlerini yürütürdü. Allah onu yüceltmişti.
· Tanrının yeryüzünde halifesiydi, sevgi ve iyilik için çalışırdı.
· Sonra İblis aldandı, her şeyi kendi başarısı zannetti, saltanatını kurdu ve büyüklendi.
· Tanrı’nın adil düzeni için hiçbir şey yapmıyordu hatta düzenin önünde engeldi.
· Şımarıklılık etti. Rahatsızlık veriyordu. Rab uzunca bir süre sabretti.
· Özü ve yaradılışı gereğidir ki cinlerden tam sadakat gözlenemedi.
· Rab, ‘aşağılanan toprağın’ aynı görevleri yapabileceğini göstermek istedi.
· Allah kibirlenen ve ayrımcılık çıkartan iblis’i bıraktı. Adem’i yarattı.
· Allah düzeni yürütmesi için topraktan bir canlı yarattı ve o’nu halife seçti.
· İblis, Adem’in yaratılmasına bir de öfkelendi. Tanrının kararını reddetti.
· Adem'e saygı duymalıydı; Adem’i Tanrı’ya sadık yaparak kendisini asil kılabilirdi.
· İblis, Adem’i kıskandı, beğenmedi ve kalbinde sakladığı kibrini açığa vurdu.
· Cinlerden iblis, insana tahammül edemedi. Düşmanca tavırlarda bulundu.
· ‘Yeryüzüne ben hükmedemezsem kimsenin hükmetmesine izin vermem.’ dedi
· İnsanın ayağını kaydırırken kendini de yakmayı göze aldı.
· Yönetme, hükmetme ve sahip olma saplantısına düştü.
· Oysaki insanlara ve düzene hizmet etmek için yönetici olunurdu.
· Yönetmenin temelinde Tanrı hoşnutluğu için adil düzeni sağlamak vardı.
· İblis, insana düşmanlık etti ve onunla mücadeleye başladı.
· Diğer cinleri insana karşı kışkırttı. Cinlerin çoğunu aldattı.
· Allah’tan dilemek yerine insan üzerinden beslenmeyi seçtiler.
· Batıl yola düştüler, haksız ve kötü kazancı seçtiler.
· Böylece Allah’a karşı isyan ettiler. Sonra da küfre düştüler.
· Tanrının, iyiliğin, doğruluğun ve düzenin karşısında şeytaniyet doğdu.
· Ve iblis şeytanlaştı ve cinlerden kendisine çok taraftar topladı.
· İblis, (Şeytan), kötülüğün öncüsü olarak Tanrı’ya karşı mücadele etti.
· İnsanın yaradılışına aldanarak Tanrı’ya karşı dünya yaşamını ve güzelliklerini tercih etti.
· Ahireti reddedip kötülüğü seçenler dünya yaşamında kazanırdı.
· İlk hayata aldanmayan iyiliği seçecek ve sonraki yaşamı kazanacaktı.
· Gücü ele geçiren zalim cinler, mazlumları hor ve hakir görüyordu.
· Onlar inanan cinlere baskı yaptılar. Hile ve zorbalıkla taşkınlık ettiler. Zulmettiler.
· Batıl fazla yaşayamaz. Bu nedenle İblis’in egemenliği kısa sürer.
· Yalan, aldatma, hile ve zulüm ile ne kadar krallığını sürdürebilirdi.
· Batıl hakkı ne kadar yenebilir ve İblis, Rabbini alt edeceğini mi sandı.
· Adem’in daha adil olabileceğine ve Tanrı adına yöneteceğine neden inanmadı.
· İblis’e ilmi ve şanı, Allah vermedi mi. O’nu üstün tutmadı mı?
· Allah değil midir her şeyi yapan ve her şeye hükmeden.
· Daha önce iblis’e görev verildi ama O sapanlardan oldu.
· Yöneticiliği kendi çıkarına kullandı ve hükmederken zulmetti.
· Bütün cinler ve melekler onun doğru yoldan ayrıldığına şahit oldu.
· Şımarıklığı, çirkefliği ve zorbalığı seçmesi İblis’i makamından düşürdü.
· İblis hak için mücadele etmiyordu. Kendi saltanatını sürüyordu.
· Rabbi unuttu, yasalarını çiğnedi, yozlaştı ve sapanlardan oldu.
· Temiz ve helal olanı reddetti. Kurmaca oyunlar ve kirli tasarılarla haksız kazanmayı yol edindi.
· Zulüm üzerinden beslenmeyi seçerek doğru yoldan ayrıldı.
· Kuru inadıyla akıldan ve mantıktan yoksun kaldı.
· Sırf muhalif olduğundan her şeye karşı çıktı.
· Batıl tarafta olunca doğruluğun karşısında hakkı örtmeye çalıştı.
· Rabbe karşı olumsuz tavır sergilerken hak yolda olduğunu söylüyordu.
· Yaşantısı ve söyledikleri birbirini tutmuyordu. Kör ve sağır idi.
· İblis azdırılmadı bizzat kendisi kötü yoldaydı.
· İnsan yaratılınca o, benimsediği batılı ve kötülüğü temsil eder oldu.
· Düzen karşıtı bozguncu iblis, kaostan beslendi.
· İnsana azap etti, onu kullandı ve tanrılık iddiasında oldu.
· İblis’e Allah’tan başka kim merhamet edebilir.
· Tanrı ‘Adem’e boyun eğmedikçe iblis’e bağışlanma yok.’ dedi.
· Bizim onu doğru yola çağırışımız onun azgınlığını artırdı.
· Dönemleri ve çağları yaşadık. Son devire girdik. Güneş batıdan doğmak üzeredir.
· Herkes yaptığının karşılığını bulacak ve hiçbir suç cezasız kalmayacak.
· Tanrı dilediğini yapar ve o dileyenlerin en hayırlısıdır.
· Ne ondan şereflisi ne de merhametlisi bulunur.
· kusursuzdur, mükemmeldir, azizdir ve her şeyi kuşatandır.
· Allah, amaçlı bir niyetle kendini temsil edecek insanı yarattı.
· Yaratılmışlardaki karşı koyma kuvveti olan şeytaniyyetin anlamsız mücadelesini devirecekti.
· Yaratılan her canlı, zamanla doğru yoldan çıktı ve Tanrı’yı zikretmekten geri durdu.
· Her canlıda olduğu gibi sonradan yaratılana öfke duyuldu ve ona düşman olundu.
· Tanrı kararlarına saygı duymayanlar asi oldu ve küfre düştü.
· Sonra’dan yaratılan bir önceki tarafından hiç sevilmedi.
· Önceki bilgili ve güçlü tür, sonradan yaratılan mazluma şiddet uyguladı.
· Kedi sonradan yaratıldı, bu nedenle köpek ona öfkelendi ve saldırdı.
· Adem yaratılınca da İblis beğenmedi. Adem’e karşı düşmanca tavır aldı.
· Adem’e kötülük etmeyi ve onun üzerinden beslenmeyi seçerek batıl yola düştü.
· Rab ile mücadeleye kalkıştı. Rabbi inkar etti ve küfre düştü.
· Allah’ın nurunu söndürmeye çalıştı. Doğruluğa, adalete ve barışa karşı çıktı.
· İblis gerçekten itaatkar olsaydı Adem’i sever ve O’nu korurdu.
· Azdırıldığını düşünerek insanları yoldan saptırmaya karar verdi.
· Rab, İblis’i azdırmak için değil, İblis’in azgınlığından dolayı Adem’i yarattı.
· İblis zaten asi idi, Tanrı’ya başkaldırırken Adem’i fırsat bildi.
· İnsanı yaratmakla İblis’in kendisine saygısını ve Rabbe bağlılığını sınadı
· Tanrılık iddiasıyla kendine güvenen iblis her şeyi başaracağını sanıyordu.
· Böylece İblis’in fitnesi insan, insanın fitnesi dünya hayatı oldu.
· Kendisine yaşam verilen her varlık aldandı ve cazibesine kapıldı.
· Yaşam güzel ve çekiciydi. İyi yaşamak ve her şeye sahip olmak istenirdi.
· Dünya sevgisi, dünyayı kazanma ve uzun yaşama arzusu vardı.
· Kendisine yaşam verilen ‘Tanrı beni önemsedi.’diye şımardı.
· Tanrı kendisine ilim verip ikramlarda bulununca çabalarımla kazandım dedi.
· Hangi türde, hangi çağda, nerede, hangi ailede, erkek mi dişi mi olacağına kendisi mi karar verdi.
· Yaşayacağı ortam ve şartları kendisi mi oluşturdu.
· Sonra da kalkmış:’Ben bilirim, ben başarıyorum, ben kazanıyorum, farklıyım ve üstünüm.’dedi.
· Her gelen kendini bir şey zannediyordu. Sabretmiyor ve şükretmiyordu.
· Tanrının verdikleri karşısında övünüp kibirlenenler ne kadar nankördür.
· Bir de açgözlülük ve hırsla dünya için mücadele etmeye kalktılar.
· Sürekli istediler ve hiç yetinmediler. Ne paylaşmayı ne de kardeşliği bildiler.
· İblis’in ardından giden cinler ve insanlar dünya hayatını tercih etti.
· Doyasıya ve sınırsızca yemeyi, içmeyi, cinselliği ve eğlenmeyi istediler.
· Dinin ve düzenin karşıtları Tanrı buyruklarına muhalefet etti.
· Özgürlüğe, eşitliğe, temel haklara, demokrasiye, kardeşliğe ve canın korunmasına karşıydılar.
· Ne hak ne hukuk bildiler ve ‘Sadece dünya hayatı var.’ Dediler.
· İlk yaşama aldananlar dünyaya hırsla sarıldılar. Sahiplendiler. Baskı ile hüküm sürdüler.
· Yaşamın güzelliklerine aldananlar saltanatları için kan dökmeye başladılar.
· Dünya hayatını tercih edenler Tanrı’ya asi oldu.
· Rahatlığı, zevk ve eğlenceyi, kolay kazanmayı isteyenler zulmü seçti.
· Güçlülerin yasa tanımamazlığı zayıflara zulmü getirdi.
· Tanrıdan şüphe edenler, kadere ve hesap gününe inanmadılar.
· Yeryüzünde yaşananların bir karşılığı yok sananlar büyük bir yanılgıya düştüler.
· Yaratılmış her varlık hedeflerine ve niyetlerine göre tarafını belirledi.
· İnananlar ahireti ve hakkı, inançsızlar dünyayı ve batılı seçtiler.
· İnananlar adalet, barış ve esenlik için; inançsızlar, savaş ve kaos için çalıştılar.
· İnananlar kötü şartlara bile razı olur, yaşamı nimet bilir, zarar vermezdi.
· İnançsızlar tükenmez arzuları için yaşama sarılır, saltanatları için zarar verirlerdi.
· Ve yeryüzünde Tanrı taraftarları ve karşıtları sürekli mücadele etti.
· Özgürlüğü ve eşitliği isteyen inananlara fırsat vermediler.
· İnançsız zalimler, inananları yok etmek istediler.
· Tanrı, her dönemde olduğu gibi halkına sahip çıktı.
· Ve yeryüzünde zalimlerin saltanatı kısa sürdü.
· Ne dünya ne de ahiret onların yurdudur.
· Allah, topraktan kendisini temsil edecek son bir canlı yaratmaya karar verdi.
· Yehova, krallığını duyurmak için Adem’i yarattı.
· Adem’i karışık yapışkan balçıktan şekillendirdi. Ve ruhundan üfledi.
· Ve insanlara:‘Yeryüzünde yaşayıp öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz.’ Dedi.
· Melekler yaşamın cazibesine adlanılacağını biliyordu.
· Yeryüzünde yine kan, bozgunculuk ve mücadele yaşanacağını düşündüler.
· Tanrı, gizlilikleri bilirdi ve hak olanı yapmayı çok severdi.
· Rab, dilediğini yaparken her şeye doğru hükmederdi.
· Melekler; ‘Tanrı yaratmada her şeyi iyi bilir dediler.’ ve hemen insana boyun eğdiler.
· Allah, Adem’i doğru yola iletecek, kudretiyle merhamet edecek ve yüceltecekti.
· Kendisine tam bağlı ve dilemesiyle yaratacağı bir hayat verdi.
· Adem, içi boş, yönetilecek ve yönlendirilecek bir varlıktı.
· Bilgisiz, çaresiz, korumasız ve muhtaçtı.
· Rab, canlıların en aşağısındaki insanı yüceltti
· O’na sahip çıkılmasaydı tüm hayvanlar ona saldıracaktı.
· Canlıların en çaresizi ve en çok zulme uğrayanı olacaktı.
· Tanrı varlığıyla korkulardan emin kıldı. Meleklerle destekledi. İlminden ve nurundan verdi.
· Adem’e akıl ve mantık verildi. O’nu destekledi ve hepsine boyun eğdirdi.
· Tüm canlılara hükmetme yetkisi ve halifelik görevi verdi.
· İblis, Ademi görünce üzerine tükürdü ve Rabbine karşı:
· ‘İnsanların sana yönelmesini ve itaatkar olmasını engelleyeceğim.’
· ‘Her şeyi ile sana muhtaç olan insanı şükreder bulamayacaksın.’
· ‘Sana gelen dosdoğru yolun önünde bekleyeceğim.’ Dedi.
· İblis, Rabbine asi olarak insanların çoğunu saptıracağına yemin etti.
· Bilgeliğin, gücün ve saltanatın beslediği kibir başkaldırmasını sağladı.
· Sürekli insanların etrafında gezindi ve sürekli fırsat kolladı.
· İblise tabi olan şeytani cinler her yönden insanlara yaklaştı.
· İnsanları yok etmeye, bir kısmını da saptırıp aralarına katmaya çalıştı.
· Adem’in soyunun peşine düştü. Düzeni bozma çabasındaydı.
· Allah’ın varlığından şüpheye düşürdü. Allah’tan dilemeyenin dostu oldu.
· İblis kendini gizleyerek ‘ben’ dedi ve sinsice vesvese verdi.
· İblis, dünyanın nimetleri ile; mal, kadın, evlat ile aldattı.
· Yaldızlı sözlerle dünyayı cazip gösterdi, zevkin büyüsüne çağırdı.
· Arzularını sınırlamayan nefsinin kölesi oldu.
· Artan arzularını sürekli tatmin etme çabasında oldular.
· Arzularına bir türlü dur diyemeyenler zulmü yol edindiler.
· Allah, yasalarıyla insanların korunması için sürekli uyarılarda bulundu.
· Allah:‘İnsana; mideni doldurma, cinselliğin zevkine kapılma!
· Ey insan etini oluşturan lokmaların helalliğine dikkat et.
· Kötü ve haksız kazançtan uzak dur.
· Afiyetin dışında fazla kazanç telaşında olma!
· Paylaş, kardeşlerine de ver.’ Dedi.
· ‘Şahsi menfaatlerin yerine insanlığın çıkarlarını düşün.’dedi
· Uyarılarımızı, elçilerimizi ve kitaplarımızı bir süre sonra bıraktılar.
· Rabbin yasalarını tutmayınca alçaldılar. Hepsi zarar gördü.
· Ey insanlar, Allah’tan başkasına teslim olmayın.
· İblis size düşmandır, size eziyet eder ve sizi yolda bırakır.
· İblis’in işi gücü yalan, yöntemi batıl, amacı fos, sonu hüsrandır.
· Sadece Allah’tan yardım dileyin ve sadece Ona ibadet edin.
· ‘Rabbimiz bizi dosdoğru yola eriştir, deyin.’ Diye ögütlendi.
· İblis( lusifer) sevgiyi ve kardeşliği yıktı. Kötülüğü ve düşmanlığı yaydı.
· Ayrılıklar çıkarttı ve insanları birbirlerine kışkırttı.
· Yeryüzünde güçlü olma yarışı, kaos, zulüm ve katliam gözlendi.
· Tanrıya bağlılığı ve yasalarını bırakanların ne hale geldiğini gördünüz.
· Yeryüzünde düzen bozuldu ve insanlar birlikte yaşayamaz oldular.
· Ey insanlar ve cinler!! Ben, Cann’nın ve Adem’in Allah’ıyım.
· Nuh’un ve İbrahim’in; Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in Rabbiyim.
· Yarattıklarıma ve Adem’in soyuna şefkatliyim.
· Münadi, insanlara müjdele! ‘İblisin egemenliğini yıkacağım.’
· Ey gizlenen iblis, seni ortaya çıkartacağım. Yaptıklarını herkes bilecek.
· İnsanlar seni fark edecek ve onlardan destek bulamayacaksın.
· İblis’i en az bin yıl bağlayacağım sonra varlık alemini sona erdireceğim.
· gün geldiğinde iblis kendisini kurtaramayacak ve kendisine tabi olanları reddedecek.
· Ben sadece sizi kötülüklere davet ettim. Siz icabet ettiniz diyecek.
· İblis ve yandaşları itilip kakılarak, aşağılanmış olarak cehenneme sevk edilecekler
· Bana sadık kalan ve doğruluktan şaşmayan kullarıma iyi bir yaradılışla girin cennete diyeceğim.
|