|
ŞEYTANİ CİNLER VE ALDATIŞI · Allah’ın ve emirlerinin karşısında olan insanlar ve cinler
· Kötülüğe, düşmanlığa ve çirkin şeylere çağırdı.
· Saygısızlığı, hayasızlığı ve bilgisizliği yol edindi.
· Doğruluktan kardeşlikten ve sevgiden nefret etti.
· Adaletsiz baskıcı ve suçlayıcı oldu.
· Kötülüğün üzerinden bozuk bir düzen kurmaya çalıştı.
· Cinlerin ve insanların yok oluşuna zemin hazırladı ve bunun için her yöntemi kullandı.
· Cinlerden iblis, saltanatının oluşturduğu kibre yenik düştü.
· Kuru inatla Adem’e düşman, Tanrı’ya muhalif oldu.
· Allah ile mücadele etti, isyancı oldu. Ve tarafını ayırdı.
· Allah’a karşı saçma şeyler söyledi. Ve dirilişi reddetti.
· Her şeyi yapabileceğini ve varlık alemine yön verebileceğini düşündü.
· Tahtını korumaya çalıştı, hükmedeceğini sandı ve yeryüzünü sahiplendi.
· Adem’i reddederken menfaatlerini gözetti, bu nedenle kalbi mühürlendi.
· Olaylara tersinden baktı, gerçekleri göremez oldu.
· Doğruluktan çıktı ve Allah’ın nurunu kaybetti. Akıl ve mantıktan yoksun kaldı.
· Kendi haline bırakıldı ve kontrolsüzce bocalayıp durdu.
· İnsanı gözledi, dinledi, yaklaştı ve ona musallat oldu.
· Maddeye nüfuz edebiliyordu ve görünmezliğini kullandı.
· Bedene girip ruhu etkiliyordu ve insanı yönlendirebiliyordu.
· İnsanı yönetmek hoşuna gitti. O’nu kullanmayı, dilediğini yaptırmayı çok sevdi.
· Sırf kendi arzu ve ihtirasları için insanı hoyratça kullandı.
· İnsanı oyun ve eğlence edindi. Onunla sürekli uğraştı.
· Serseriler gibi zulmetmek ve eğlenmek için rahatsız ettiler.
· Sinsice, hiç fark ettirmeden, ben diyerek insan adına konuştu.
· Önemli dönemlerde, zor zamanlarda insana yaklaştı ve fırsat kolladı.
· Zayıf anlarda, çıkış bulamadığında, zaafları kullanarak yoldan çıkarmak istedi.
· Amacı imanı çalmak ve insanı kendisine tabi etmekti. Kötü sonuçlara sürükleyecekti.
· İnsanları en sevdiği ve önemsediği şeyler üzerinden aldattı.
· İnsanın zihninde konuşan şeytani cinler, kişiyi sürekli tekrarla batıla alıştırdı.
· İnananın tercihi İblis’i çaresiz bırakırken; İblis her kişiyi aklı ve bilgisi oranında aldattı.
· Şeytani cinler sürekli ayırıcı ve bozguncu oldu.
· İnsanların arasına düşmanlığı yerleştirerek azap etti.
· Erkek ile dişi arasıdaki bağı yıkmak için zinayı ,
· Karı ile kocayı ayırmak için beklentileri ve hoşgörüsüzlüğü,
· Öz kardeşleri ayırmak; arkadaşlıkları, komşulukları bozmak için menfaatleri kullandı.
· Sonra beldeleri, ulusları, doğuyu ve batıyı ayırmak için;
· Kökenleri, dinleri, mezhepleri ayırmak için çalıştı çabaladı.
· İnsanların birbirlerini katletmesi için elinden geleni yaptı.
· İblisin karanlık planları insanlığın her kademesinde devredeydi.
· Şeytani cinler, insanı en yakınlarına karşı kışkırttı.
· Ailenize, çevrenizdekilere karşı olumsuz fikir beyan ettiler.
· İnsanların durumlarına ve dönemlerine göre davrandılar.
· İblis, genç babaya : ‘Çocuğun söz dinlemiyor sonra seni hiç dinlemez.’ Diyerek kışkırtır.
· Anaya: ‘Böyle hayat olmaz olsun.’diyerek bıtkınlık verir.
· Evli kadına: ‘ Kocana itaat etme. Ona mecbur değilsin’ der.
· Evlada der ki: ‘Babam her şeyi bilmiyor. Sözünü dinleme ve inatçı ol.’
· Genç kıza: ‘Gencim, güzelim’ der. ‘Tadını çıkar ve doyasıya yaşa’ diye telkin eder.
· ‘Şu erkek geniş omuzlu, iri cüsseli, yakışıklı.’ Der. Ve görünenle aldatır.
· Genç erkeğe; ‘Kimse sana kafa tutamaz.’ Der ve gençliğin cahilliğine düşürür.
· ‘Şu kız ne kadar çekici, seksi, şunun kalçasına bak.’der. Cinselliği hedef yapar.
· Güzel kadına: ‘Açık giyin. Vücudunu sergile. Dikkatleri çek.’der.
· Böylece azdırır ve yoldan çıkartır. Toplumsal yıkıma neden olur.
· Kaynanaya der ki: ‘Oğlun karısını senden çok seviyor. Hep onunla.’
· Geline de: ‘Şu kaynana bir olmasaydı, mutluluğumu engelliyor.’der.
· İblis daima düşman edici oldu. Suçlayıcıydı. Görünene ve o ana aldanırdı.
· İblis’in halkına uyanlar sevgi dolu yaşayamadılar ve paylaşamadılar.
· Sonra İblis fakirlikle korkuttu. Zengine dedi ki: ‘Daha çok kazanmalıyım.’;
· Fakire de: ‘Kazanmak için şu kötü yolları seç.’der.
· İblis, dünyanın ardından koşan işçiye: ‘İşini kaybetme’ der.
· İşçi de gıybet yalakalık, ikiyüzlülük ve dalkavukluk eder.
· Daha nice pozisyondaki insanlara nice şeyler söyledi.
· Amacı insanı doğru yoldan çıkarmak ve Tanrı’nın hoşuna gitmeyecek işler yaptırmaktı.
· Daima kendisinden yükseği gösterdi, teşekkür yerine nankörlük ettirdi.
· ‘Şu adamdaki zenginliğe bak, bolluk içinde, senin de olsun, sen de rahat et.’dedi.
· Ardından kötülüklere kapı açtı ve kötü yolları tavsiye etti.
· Ruhunu şeytana satan kazanmak ve sahip olmak için insanlığa zarar verdi.
· İblis, arzuları süsler ve çekici kılar. Zevkin büyüsüne çağırırdı.
· Ardından ‘Günahın çok. Sen zaten kötüsün,’diyerek insanı kendine bağlı kılardı.
· ‘Allah senin duanı kabul etmez. Sen ona yakın değilsin.’ Diyerek Allah’a yönelmekten alıkoyardı.
· ‘Allah seni affeder mi sanıyorsun’ diyerek ümitsizliğe düşürür.
· O, Küçük günahlarla Rabbe yönelmeyi engeller.
· Sadece Allahın rahmetinden ümidini kesenler mahvolmuştur.
· Şeytani cinlerin amacı insana ve insanlığa zarar vermektir.
· İblis etrafındaki cinlere: ‘İnsanlara iyilik etmeyeceksin, Onları dizginleyemezsin.’
· ‘Kötülük edeceksin ki dünyada kazanasın, hükmedesin, her şeyi elinde tutabilesin.’dedi.
· ‘İnsanların araları bozuk olsun, birbirlerine düşsün ki kazanalım.’ Dedi.
· Kötülüğü telkin etti. Kötülük üzerinden geçimini sağladı ve insandan beslendi.
· İnsanı kötülüğe suça ve günaha iterken aslında kendi saltanatının hesabındaydı.
· İnsanları kullanarak birbirlerine düşürüyordu; dini, düzeni yıkmak istiyordu.
· İyiliği, sevgiyi, barışı ve kardeşliği yıpratarak kendi düzenini kurdu.
· Haksızlığa, hırsızlığa, zinaya yönlendirerek insanlığın temel bağlarını koparmak istiyordu.
· İçki, kumar, uyuşturucu, oyun ve eğlence ile İnsanı oyalıyor, Allah’a yönelmesini engelliyordu.
· Şeytani cinler insanların düşüncesini yönlendirir ve onları kötü işlere davet ederdi.
· İnsanları aldatarak dilediği gibi yönetmek istediler, bu nedenle iyiliği öğütleyenden nefret ettiler.
· Tanrıdan istemeyenler şeytanların kirli planlarıyla iş yaptılar.
· Günah ve suçlar hep İblis’in başının altından çıkıyordu.
· Bölüyor, ayırıyor, sahipleniyor, aralarını bozuyor, birbirlerini öldürmelerini sağlıyordu.
· Haksızca birbirlerinin mallarına göz diktirdi ve hukuku hiçe saydı
· İnsanları zorbalık ve şiddetle yok etmek istiyordu.
· İblis, yoldan çıkarmak için hem cinleri hem de insanları aldattı.
· İnsanlardan dünya menfaatleri için cinlere başvuranlar ne kötü bir yol tuttular.
· İnsanlardan bazıları İblis’ten yararlanmak için ona boyun eğdi. Büyücülüğü ve cinciliği seçtiler.
· İnsanların dileklerini yaparak kendine kul etmek istiyordu.
· Oysaki Allah, insanları ve cinleri kendisine ibadet etmesi için yaratmıştı.
· Gelecekten haber verdiğini ve mucizeler yaptığını söylüyordu.
· Eskiden göğü gizlice dinler, haber çalar bir doğruya on yalan katardı.
· Bununla da Tanrılık hesabındaydı. İnsanı aldatır ve kullanırdı.
· Büyücüler ve cinciler ve onlarla irtibatlı herkesin yolu cehennem yoludur.
· Allah yerine insanın ve Allah’ın düşmanından yardım isteyenler sadece kötü amaç peşinde oldu.
· Cinlerle irtibatlı olan insanlar Tanrı’nın öfkesinden kurtulamayacak.
· Cinlerden yardım dileyenler sadece cinlerin azgınlığını arttırdı.
· Halbuki onlar da Allah’a muhtaç ve doğru yolu arıyorlardı.
· İnsanlığa zarar vermek için insanların isteklerini yerine getirdiler
· Bedenleri gasp ediyor, ruhu yönlendiriyordu ve suçlara zorluyordu
· İnsanları kullanıyordu. Çirkinliğe ve hayasızlığa çağırıyordu
· Günah batağına itiyordu ve çıkmaza sokuyordu.
· Şeytani cinler insanları izliyordu, etrafında dolaşıyordu ve nasıl zarar versem diye fırsat kolluyordu.
· Vesvese verir, olumsuz konuşur, huzursuzluk yaratırdı.
· İnsanlar, cinleri göremiyordu esrarengiz ve mucizevi sanıyordu.
· İnsanlar onların maddeyi etkileyebildiklerini görüyorlardı.
· Uydurulmuş fikirlerle tanrısal güçlere sahip zarar verici olarak gördüler.
· İnsanları korkutuyordu, bilmez ki insan? Sürekli cinlerle birlikte yaşardı.
· İblis’e tabi olan cinlerin yöntemi kötü ve batıldı.
· Korkusunca saldırganlık ettiler ve isteğini dayattılar.
· İnsanlara vesvese haricinde zarar veren cinler azgınlıkta ileri gitti.
· İnsanlardan korkuyla iblise itaat eden cahiller batağa saplandı
· Allah’tan başka kimden korkulur, Şeytani cinler Allahtan korksunlar.
· İnsanları ölüme ittiren zalim cinlerden Tanrı habersiz mi sanıyorlar.
· İnsanlara direkt zarar verenler taşkınlık ettiler, onlara Tanrı’nın azabı hak oldu.
· Şiddet kullanmaktan hiç çekinmeyen ve her şeyi yapabileceğini sanan zalim cinler
· Siz varlığınıza, yaradılışınıza ve ne kadar sınırlı hükmedebildiğinizi görmüyor musunuz?
· Sizi Tanrınıza asi eden kudret denizde damla bile değilken nereden bu cüret.
· Sürekli isteyeceksin, hep hükmedeceksin ve zulmedeceksin öyle mi?
· Ey doğruluktan sapan ve muhalif anlayışla yalanda boğulan iblis
· İnsana zulmederek Tanrı’ya bağlılıktan ayrıldın, aklını ve Tanrı’nın nurunu kaybettin.
· Saltanatının hep süreceğini ve hesap sorulmayacağını mı sandın.
· Gün gelecek varlığın, senin yalanların, yaptıkların, suçlu oluşun ortaya çıkacaktı.
· Ve senin hükmün elbette bir karara bağlanacaktı.
· Ey iblis, ateşinin sönmesi için, insana düşmanlıktan vazgeçmen için Rabbin seni bekledi.
· Ama bizim yumuşak tavrımız senin azgınlığını arttırdı.
· Biz adaletle karar veririz ve bizim azgına karşı azabımız pek şiddetlidir.
· Senin soyuna, insanlardan ve cinlerden yandaşlarına azabımız hak oldu.
· Allahtan başka ilah yoktur ve O, her şeye en doğru ve en adil hükmedendir.
· Cinler Ateşin özü gereği farklı bir yaradılıştaydı.
· Cinler, maddeye nüfuz ediyor, etkiliyor ve yönlendirebiliyordu.
· İnsanın bedenine girip, damarlarında dolaşır ve sesini duyururdu.
· Düşüncelerin kaynağıydı. Zihinde konuşur ve duygular üretirdi.
· İblis, insanı boş, bilgisiz, aldatılabilir ve kullanılabilir olarak gördü.
· İnsanların peşlerine düştü. Varlığını gizleyerek sinsice ben dedi ve düşünceleri yönlendirdi.
· İblis, Adem’i reddedince doğru yoldan çıktı. Batıla düştü..
· Allah’ın ışığını kaybetti. Doğruluktan barıştan ve adaletten ayrıldı.
· Gerçekleri göremez oldu; gözleri, kulakları ve kalbi mühürlendi.
· İblis’in saltanatından beslenen cinler onun ardına düştü.
· Tanrıya sırtını dönenden akıl alınır ve gerçeklerden uzaklaştırılır.
· Şeytani cinler akla ve bilgiye başvurmazlar, zanlarla yaşar. Mantıksal bütünlük yoktur.
· Kendilerini kontrol edemezler ve sürekli tekrarları vardır.
· Doğrulukla savaşır. Sözleri çelişir, yalan üstüne yalan söylerler.
· İtaatsizliği ve saygısızlığı yol edinir, büyüklenir ve alay ederler.
· Dik kafalı, inatçı ve sabırsızdırlar; hemen her şey olsun isterler.
· Sık fikir değiştirir, kararsızdırlar, çabuk usanırlar .
· Var olanla yetinmezler, sürekli şikayet ederler ve nankördürler.
· Acelecilik, öfkelenmek, panikatak ve her aşırılık cinlerdendir.
· Kibirlidirler. Büyüklüğünü inandırmaya kabul ettirmeye çalışırlar.
· İkiyüzlüdür, gıybetçidir ve kovucudurlar.
· Tutarsızdır, kaypaktır, haindir, güvenilmez
· Kabadır, maneviyatsızdır ve Ahlaksızdırlar.
· Seytani cinlerde sevgi, sağduyu ve yardımseverlik yoktur.
· İblis’in yönteminde hiyerarşi, baskı, zorbalık ve şiddet vardır.
· Ayırıcı, düşman edici ve zarar vericidir. Savaştan beslenir.
· Şeytaniyyet; doğruluğa ve iyiliğe kuru inatla karşı çıkan olumsuz güçtür.
· Tanrı’dan ayrılan şeytaniyyete düşer. Yaşama aldanır ve menfaatleri için yaşar.
· İblis önceden iyi bir kimseydi. Tanrıyı bıraktı, düştü ve şeytaniyyetin temsilcisi oldu
· Cinlerin halifesiydi, O’na nam ve saltanat verildi. İnsanı tehdit gördü ve egemenliği için mücadele etti.
· İblis ahireti reddetti, dünya hayatı için kötülüğü seçti. Saltanatı için mücadeleye kalktı.
· Tanrı ona madde üzerine hakimiyet ve yönlendirme gücü vermişti.
· şükretmeyerek nankörlük etti; Paylaşmayarak zalim oldu.
· Verilen ilme ve saltanata aldandı ve ‘Ben başarıyorum.’ Dedi
· Ben deyince Tanrının egemenliğini ve kuşatmışlığını kaybetti.
· Sınırsız özgürlüğü ve sorgusuz yaşamayı isterken arzularına yenik düştü.
· Yaşamın cazibesine aldanan sadık kalamazdı.
· Tanrının dini olan evrensel değerlere muhalif olunca Tanrı onu bıraktı.
· İblis seçiminden dolayı kovuldu, makamından ve gözden düştü.
· İblisin şeytanlığı Adem’in yaradılışı ile ortaya çıkartıldı. Ve gerçek yüzü gösterildi.
· Tanrıya başkaldıran alçalır. Kendi başına bir yol tutar.
· Tanrının tasarrufundan çıkan kötülüğü yol edinmek zorundadır.
· Varlığını sürdürmeyi ve dilediklerine ulaşmayı ancak kötülük üzerinden sağlayabilir.
· İblis, Tanrı’dan dileyenlerin doğru yolda yükseleceğini biliyordu.
· Dosdoğru yolun üzerinde nöbet tuttu. Ve Tanrı’ya yönelenlere düşman oldu.
· İblis’e uyarak yanlış yola düşen cinler kirli planları devreye soktular.
· İnsanların onları görememesi onlara bir fırsat sağladı ve zalimce davrandılar.
· Şeytani cinler, insanlarla uğraşmayı yol edindiler.
· İnsanları korkutmaktan hoşlandılar ve insanları eğlence edindiler.
· İnsanlardan kendilerine kullar ve köleler edinmek istediler.
· Lusifer’in(İblis’in) halkı, insanları doğru yoldan saptırmak için çalıştı.
· Sürekli insanın zayıf anını gözledi. Pusuda bekledi. Fırsat kolladı.
· İnsanı hataya d üşürdü, günahlara itti, yanlış yollara sevketti.
· Benliği ortaya koyarak kendini savundu. Ve suçlayıcı oldu.
· Olumsuz düşüncelerle bölücü oldu ve ötekileştirdi.
· Asılsız zanlarla kavgalara düşmanlıklara sebep oldu.
· İnsan türüne düşman olan İblis, kardeşliği ve sevgiyi yıkmak istiyordu.
· İnsanın yükselişini istemediği için Allah’a yönelmesini engelliyordu.
· Rab hakkında kötü zanlar fısıldadı. Ve Rabbe itaatten çıkardı.
· Kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında doğru olmayan şeyleri söyledi.
· İblisin taraftarları insana düşmanlık etti ve şeytani bir politika yürüttü.
· İblis, öyle söylemlerle ve yöntemlerle meşru bir zemine oturdu ki şaşarsınız.
· İblis, kötü emellerine iyilikler kattı ki hak yolda sanılsın.
· Büyük yalana küçük doğrular serpiştirdi ki inandırıcı olsun.
· Çıkarları için yaptığı zulümlerine makul nedenler uydurdu.
· Bazen hak bazen batıl ile yaldızlı ve çekici sözlerle aldattı.
· Doğruluğun ve insanlığın temsilcisiymiş gibi davrandı.
· İnanan ve kendini iyilerden sandırarak hareket etti.
· Gizli niyeti İnsanlığı yok etmekti, planlarında adım adım ilerledi.
· Bozuk sistemleri ve kaos yasalarını devreye soktu.
· Kavgaların, cinayetlerin ve savaşların sahibiydi.
· İblis, saltanatı için haksızlık ve zulüm etti.
· batıl mücadelesinde haklı olduğunu iddia edemeyecek.
· Allah, inanan cinleri ayırmak için ; insanı, cinlerin fitnesi yaptı.
· İnançsız cinler, insana karşı düşmanca bakış açısına sahip oldu.
· İblis(şeytan) kötü sonuçlara düşürmek için sadece telkin ediyor.
· O’na muhalefet edin, kötü zanları kovun ve iyilikler yapın.
· Sabredin, onlara uymadıkça ve kışkırtmalarına tepkisiz kaldıkça onların saldırıları etkisizleşecektir.
· Temiz olun, doğruluktan ayrılmayın. Allah size bir kurtuluş yolu verecektir.
· Samimi olduğunuz sürece şeytani cinler inananları doğru yoldan alıkoyamaz.
· Şeytaniyyetin egemenliğini yıkmak için hakkı, sabrı ve iyiliği tavsiye etmelisiniz.
· Cinler istediklerini kısmen yaptırabilir ve küçük günahlara düşmeyen hiçbir insan yoktur.
· Doğruluktan vazgeçmediğiniz ve hedeflerinizde aldatılmadığınız sürece iblis başarılı olamaz.
· İblis iyilikleri ve faydalı işleri boşa çıkarmak ve yanlış yola düşürmek istiyor.
· Onun amacı Allah’tan alıkoymak ve Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmektir.
· Allah inananlara dedi ki. ‘Cinlerin ve insanların kötülüklerinden Allah’a sığının.’
· Allah’a yönelen, Allah’a sığınan, O’na güvenen O’nun tasarrufundadır. Mutlaka korunmuştur.
· Allah insanları sever, onlara sefkatlidir ve O en güzel dosttur.
· tüm alemi senaryo ediyor ve geleceği dileklerinizle şekillendiriyor.
· Ondan dilemeyen ve ona teslim olmayan ancak batıl yolda çabalar.
· Yaşama aldanan doğru yoldan ayrıldı ve imanını kaybetti.
· Allah’a yönelmedi, dostluğunu bıraktı ve O’na güvenmedi.
· Allah’a ibadeti bırakanlar iblis’in etkisinde kaldı.
· İblis’i önder seçen cinler onu dost edindi; kötülüğü, haksızlığı ve zulmü seçti.
· İblis’in ardına düşen cinler insanı reddetti ve insanlığa savaş açtı.
· İnsanlar bizim için tehdit; özgürlüklerimizi ve yaşantımızı kısıtlarlar.
· Sonra‘Beslenemeyiz, baskı kurarlar ve bize zulmederler.’ dediler.
· Ve bunları inançsız cinler arasında yaydılar.
· Tanrının yasalarını çiğneyip sınırsız özgürlük istiyorlardı.
· İnançsızlar yaşamı doyasıya tatmak sınırsızca yaşamak için düzeni bozar ve zulmederler.
· Yaşama aldananın aşırı serbestliği, büyük çoğunluğun yaşam hakkını gasbediyordu.
· Kötülüğün kaynağı yaygaracı iblis, kendisi için kaosu ve zorbalığı seçti.
· İnsanların liderlerine gitti. Menfaatler doğrultusunda yol gösterdi.
· Kişisel ve ulusal çıkarlar gözetildi insanlığın çıkarları gözetilmedi.
· Güç sahibi zenginlere açgözlülüğü yerleştirdi.
· Azınlığın saltanatı için çoğunluğun yaşam hakları gasbedildi.
· İblis, inandığını ve doğru yolda olduğunu söyleyerek insanlığı yanılttı.
· Egemenliğini kurmak için sözlerini insanlara yaydı.
· Arzuları ve günahları süsledi. Dünyayı sevdirdi.
· Vaatlerde bulundu ve doğru yoldan çıkardı.
· Düzen karşıtı İblis, insanın yıkılışını ve yok oluşunu istedi.
· Şeytani cinler insanlar arasında gezindiler ve sürekli kötülüğü telkin ettiler.
· ‘Kötülük yapacaksın ki kazanasın, iyilik dünyada bir şey kazandırmıyor.’ dedi.
· ‘İnsanlar iyilikten anlamazlar, onlara fırsat vermeyeceksin. ’ dedi.
· ‘ Sahip olduklarını kaybetme, şunlar senin için tehdit’ dedi.
· Asılsız zanlarla korkuttu Tanrı’dan uzaklaştırdı ve suça sürükledi.
· Açgözlülük bencilliği bencillikte haksızlığı ve zulmü getirdi.
· Arzulara tutkunluk kanunsuzluğa ve günahlara yöneltti.
· Sınırsız özgürlük, Tanrı’nın anayasasına bir başkaldırı, insanlığa tehditti.
· İnsanların devamı ve esenliği için Tanrı’nın yasaları şarttı.
· Düzen karşıtı İblis bozuk anayasalarla kendi kaos sistemini kurdu.
· İnsanlığın koruma kalkanı olan Tanrı’nın yasalarını yıktı.
· İnsanın Rabbine itaat etmesini engellemek istedi.
· İblis, insanı Rabbe yönelmekten alıkoymak için boş işlere çağırdı.
· İçki, kumar, uyuşturucu; oyun ve eğlence ile oyaladı.
· Sürekli kötülüğü ve hevesine uymayı telkin etti.
· Dünyayı hedef yapınca kardeşliği ve sevgiyi öldürdü.
· Şeytani cinler: ‘Çok kazanacaksın, hükmedeceksin, saltanatını süreceksin’ dedi.
· ‘Helal kazanarak mal sahibi olamazsın. Alnının teriyle kim mülk sahibi olmuş’. Dedi.
· ‘Yalan söyleyeceksin, çalacaksın, aldatacaksın.’ Dedi.
· Dünyaya aldananlar bozuk ve çıkmaz bir yola girdi.
· Kime mal verildiyse kendinden bildi, daha fazlasını istedi ve Rabbe asi oldu.
· Şeytani cinler, insanlar arasında gezdi. Her şey para dedi.
· ‘Paran varsa her şeye sahip olursun, saygı görürsün.’,
· ‘Mal da, huzur da, yaşam da parayla oluyor.’ dedi
· ‘Yaşam güzel, eğlenmene bak, tadını çıkar.’ dedi.
· Dilden dile dolaştı. İnsanlara yaydı ve zamanla kabul gördü.
· Allah’ın yolunu bırakanlar menfaatçilik rüzgarına kapıldılar.
· Dünya için yarıştılar ve kötülük her yere yayıldı.
· Hedef dünya ve yaşamın güzellikleri olunca her şey kötüye doğru gitti.
· Kimse ahireti isteyin, iyilik yapın sevgiyi tercih edin diyemedi.
· İnananlar hor görüldü ve iyiliği tavsiye eden kınandı.
· Yeryüzü karanlık bir çağa ilerledi.
· Şeytani cinler, gücünün yettiği bilgisizleri davetiyle şaşırttı.
· Ahrete ve hesap gününe inanmayanlar dünyaya sahip olmak istedi.
· Helali reddeden tahammülsüzler. Hemen kazanmak için bilerek haksızlığı yol edindiler.
· Rızkının Allah’tan geldiğine inanmadılar ve Allah’a ortak koştular.
· Yalan benimsendi; yalakalık, ikiyüzlülük ve gıybet ettiler.
· Doğruluğu ve adaleti savunduğunu sanan çıkarcılar,
· Gücü ele geçirince saltanatları için komplo kurdular.
· Çıkarları için haksızlık ettiler ve kötü yöntemleri kullandılar.
· Baskı ve şiddetle yönetti ve insanlığın huzurunu bozdular.
· Dünyayı yönettiklerini ve her şeyi yapabildiklerini fark edenler,
· Kendilerini Tanrı gibi gördüler ve bozgunculukta ileri gittiler.
· Savaşlar çıkartan, liderlere kötü yol gösteren zalim Lusifer,
· Tanrı’nın yasalarına dik kafalılık ettirerek insanları öldürtüyordu.
· O’na uyanlar ne Allah’tan dilediler. Ne de hakka uygun işler yaptılar.
· Dünya için hukuksuzluğu yol edinenler İblis’e tabi oldu.
· İblis, dünyaya sırtını dönmüş akıllıya, güç yetiremedi.
· İblise tabi cinler:’Kaderin kendi elinde!’ diyerek inancı yıkmaya çalıştı.
· ‘Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter.’ diyerek ibadetten alıkoydu.
· Halbuki namazın devamlılığı doğru yolda tutardı.
· Allah’a bağlılığını sürdürmeyen samimi değildir ve sadık kalamaz.
· Allah’ı seven (namazla) Allah’ ile sürekli görüşsün.
· İnananlar, iblis ile daima içsel bir kavga halinde oldu.
· Bu mücadele hayat boyu süreklilik taşısa da salihler mutlaka kazanır.
· İblis en çok insanın dur diyemeyeceği bedensel arzuları kullandı.
· Arzulara düşkünlük vererek insanların ayağını kaydırmaya çalıştı.
· Nefsin heveslerini sorgulamadan hemen tatmine çalışandan daha aşağılık kim olabilir.
· Arzularına dur demenin stresi azdır, geçicidir ve insan alışır.
· Arzularına uyanlar sürekli artan stresten kurtulamaz. Ve hırçınlaşır.
· Bedensel isteklerini kontrollü ve ölçülü veren kazanır.
· Arzularına uyan sürekli artarak daha sapıkçasına ilerler.
· Midesini dolduranlar ve cinselliğini tatmine koşanlar kendisine zarar verir.
· Heveslere uymak kalbi katılaştırır ve maneviyatı öldürür.
· Arzularına dur demeyenler İblis’in etkisinde kaldı ve zarar verdi.
· İblis, nefsine uyanın sahibi oldu. Egemenliğini aldı ve yönetti.
· İblis’in etkisindeki insan çevresindekileri kınadı ve ötekileştirdi.
· Olumsuz düşünerek sürekli ters söylemlerde bulundu.
· İnsanı kışkırttı; hırçınlaştırdı; kavgaya ve şiddete sürükledi.
· İnsan, aklını ve kontrolünü kaybederek zarar vermek için saldırganlaştı.
· Gözü görmedi, hiçbir şey duymadı cinayetler işlediler
· Nefsine uyanı melekler terk etti, şeytani cinlerin kontrolüne girdi ve kullanıldı.
· Ey iblis insana zarar vermekle neyi başarmış oldun.
· Rabbine başkaldırırken sadece zalim oldun.
· Bu zulmün daha ne kadar sürecek sanıyorsun.
· Ey iblis Rabbim dileseydi seni en baştan yok ederdi.
· İnanan insanları ve cinleri ayırmak için sana izin verdi.
· Haksızlığa uğrayanlar ve öldürülenler elbette karşılığını alacaklar.
· Yeryüzünde egemenliğini kurdun ve en parlak dönemini yaşadın.
· Hakimiyetin kısa sürdü. Çünkü yalan, batıl ve zorbalık uzun yaşayamazdı.
· Ey iblis, insana destek olsaydın yeryüzüne bereket yağardı.
· İnsana iyilik etseydin bu senin şanını arttırırdı.
· Bu dostluktan nasibini büyük alır, Tanrı gözünde değer bulurdun.
· Ancak sen kıskandın ve takıntı yaptın. Mantıksız davrandın
· Kim haktan ayrılırsa akıl ondan alınır. Kontrolsüzce bocalayıp dururdu.
· İnsanı aldatmakla ve yoldan çıkarmakla sadece oyalandın.
· İnsanlara yapılan kötü davranışlar sadece günahlarını arttırdı.
· Bununla ne Tanrı’ya ne de insana zarar verebildin.
· Zaten insan topraktan içi boş çaresiz bir varlıktı.
· İnsana yaptığın kötülüklerden dolayı en büyük zararı kendine verdin.
· Ey iblis zamanı hızlı akan ve ölüme bağlı bir hayata aldanılır mı?
· Gerçekten Allah’ı sevmiş ve ondan çekinmiş olsaydın düşmezdin.
· Tanrının hoşnutluğu yerine menfaatlerini ön plana çıkarman kaybettirdi.
· ‘Tanrım, beni doğru yolundan ayırma’ diye korksaydın korunmuş olurdun.
· Ama sen tüm uyarılara rağmen bile bile insana düşmanlık ettin.
· Bak kuru inadın seni yıkılış gününe getirdi. Artık egemenliğin bitecek.
· Rabbinin her şeye nasıl hükmettiğini göreceksin.
İNSANLARDA KÖTÜLÜK SEÇİMİ · İnsan boştur, bedene bürünmüş sadece bir ruhtur.
· Gücü ve bilgeliği yoktur. Kalbine, niyetine göre yön bulur.
· İnsanın düşüncesinin temeli tercihlerinde gizlidir.
· İnananlar iyiliği ve ahreti isterler ve melekler tarafından yönetilirler.
· İnanmayanlar kötülüğü ve dünya yaşamını isterler şeytani cinler tarafından yönetilirler.
· Yaşama aldanır, dünya ve içindekileri ister ve arzularına kapılırsa kaybeder.
· İnsan doğruluğu seçmedikçe Allah’tan istemedikçe yaşam sınavını kazanamaz.
· İnsan sınanır ve insanın kaderini tercihleri şekillendirir.
· Cahile, dünyaya tapmışa, kibirliye, cimrilik edene akıllarınca istekleri verilir.
· Onlara verilenler güzel gösterilir. Az bir şey karşılığında aldanırlar. Ve yeryüzünde oyalanıp dururlar.
· Her şeye sahip olmak ve her zevki tatma arzusu insanları yoldan çıkardı.
· Sürekli daha fazlasını istediler, hiç doymadılar
· Sorgusuzca ve sınırsızca yaşamak istediler.
· Yasa tanımamazlık, toplumsal ve küresel düzeni bozdu.
· İnsani hakları çiğnediler. Mallara ve canlara kast ettiler.
· Silah ve para üstünlüğüyle küresel egemenliği yönetenler,
· Bozgunculuk yaptı. Savaşlar çıkardı ve insanları katletti.
· Savaşların önderi İblis, insanları yok etmek istiyordu.
· Gizliden, komplolarla düzeni ve huzuru bozacak işler yaptı.
· İblis’in egemenliğindeki inançsız yönetimler devlet terörü uyguladı.
· Saltanatları için zulmü yol edindiler.
· Yeryüzünde ‘İblis’in anlayışı’ kabul edildiğinde bir güç yarışı başladı.
· Silah ve zenginliğin egemenliği kötülüğün taraftarlarındaydı.
· Dünyayı isteyenler iyilerin üzerinden kazanmayı yol edindiler.
· Kötülüğün taraftarları zarar vermekten korkmadılar.
· Kötüler, iyileri bastırır. Kaba kuvvetle egemenlik kurardı.
· İnanan iyiler, kötülerin egemenliği altında ezildiler.
· İyiler çekindi. Tanrıya asi olmaktan ve şiddetten kaçındı.
· Sakınanlar zarar gördü. Sevilmedi ve horlandı.
· Zararsız olmayı tercih eden iyiler daima mazlum oldu.
· Kötülerin döneminde kanunsuzluk ve kaos hakim oldu.
· Tanrının yasaları bir kenara atıldı ve hesap sorulamadı.
· Daimi esenlik; doğruluk, adalet ve barış ile mümkündür.
· İblis kısa egemenliğinde taraftarlarını sadece ateşe götürüyor.
· Her kavme beldeye ve köye doğrucu, adil bir kul gönderildi.
· Tanrı her dönemde insanlara sahip çıktı.
· Yeryüzü tarihi bunun örnekleriyle doludur.
· Allah, yaşama müdahale etmiş ve katleden şeytanı durdurmuştur.
· Israr eden ve inananları yok etmek isteyen zalimlerin başlarına geleni gördünüz.
· Güçlerine güvenen ve planlar yaparak düzenleri bozanlar azabı hak ettiler.
· Rabbe giden doğru yolları tıkadılar. İnsanlığa faydalı işleri engellediler.
· Haksızlığı, adaletsizliği, baskıcılığı ve öldürmeyi düzen saydılar.
· Yiyeceksin, içeceksin ve eğleneceksin dediler. Ve zulmü teşvik ettiler.
· Bir de kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler.
· Dua etmeyenler nasıl doğru yolda olduklarını sanırlar.
· Zaten onlar dünya, batıl ve haksızlık yolunda Tanrı’ya yönelemezler.
· Bunu istediklerinde bir melek karşılarına dikiliverir.
· Ve ‘Sen şunlar için mi Tanrı’dan istiyorsun?’ der.
· Ve insanın ne için mücadele ettiğini gösterir.
· Rab’den şüphe edenler ‘Sadece dünya hayatı var.’ dediler.
· Bir daha dirilmeyeceğine inananlar dünyayı doyasıya yaşamayı istedi.
· Sonra da tercihinin oluşturduğu körlük ve cahiliyet nedeniyle ölümün belirsizliğinden korktu.
· Aslında korktukları şey Allah’a karşı oluşları ve kendi günahlarıdır,
· İmanda şüphede kalan her kişi Tanrı’ya varışta kusurludur.
· Oysaki varlık, varlığın sistemi ve işleyişi Allah’ın varlığını anlatır.
· İnanan, öğrenerek daima inancını perçinlemeli ve Tanrı’nın yasalarına bağlı kalmalıdır.
· Dünya hayatı inananlar için sefa yeri değildir.
· Ve Tanrı türlü yöntemlerle yaratılmışları denemektedir.
· Allah yaratılmış her inanana, cin, insan ve hayvan şeytanlarını düşman kıldı.
· Çünkü onlar yaşama aldandıkları için inananlara zulmederler.
· Bu nedenle tanrı ölümü yaratma kararını aldı. Ve sonucu hesap gününe bağladı.
· Herkes yaptıklarının karşılığını alacak.İyilerle kötüler ayrılacak. İyiler ödüllendirilecek.
· Ve kuşkusuz ki Tanrı senaryo edenlerin en mükemmeli, merhametlilerin en hayırlısıdır.
· Adem ve eşi, türlü nimetler varken yasaklanmış meyveden yedi.
· Ebedi yaşamı ve her şeyi özü ile bilmeyi istedi
· Her şeye sahip olmayı, yönetmeyi; tüm bunlarla Tanrısal gücü istedi.
· Adem ile Havva İblis’in aldatmasıyla Allah’ın yolundan çıkmıştı.
· Hatalarını anladılar ve pişmanlık içinde özür dilediler.
· Hiçbir varlık Tanrı’ya itaatkar olmadan başarılı olamazdı.
· Rab, hemen karar vermedi, Adem’in nesline bir fırsat verdi.
· Kötüleri elemek için yaşamı sürdürdü ve insanları ölümlü kıldı.
· İnsanları kurtarmaya karar verdi ve insanların sonunu belirledi.
· "Yeryüzünde yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz.’ Dedi
· Öncesini ve sonrasını yazdı. İlk ve sonu senaryo etti.
· Yeryüzünde kimin ne yapacağını sınamaya tabi tuttu.
· Kalkış gününe kadar süre verdi. Allah, karar yerinde adil hüküm verecek.
· Yaşamı, hesap günündeki kararına şahit tuttu.
· İyilerle kötülerin soğuk savaşı ilk andan itibaren başladı.
· Tanrıya kafa tutan, gizlice düşmanlık eden kötülüğün gücünü İblis sahiplendi.
· Adem yaratılınca İblis’in Tanrıyla mücadelesi başladı.
· Adem’in üzerinde iyilik ve kötülüğün çekişmesi yaşandı.
· İnsanlar, inanan ve inanmayan olarak iki farklı bakış açısıyla hayatı yorumladı.
· Adem’i yaratılma gerekçesi çok fazlaydı.
· Yaratılanlar, yaşama aldanıp Tanrı’ya asi oluyordu
· Yaratılmışların suçları ve hataları cahil ve çaresiz bir varlığın yaratılmasını mecbur kılmıştı.
· Allah şefkatini ve kudretini elbette zalimlere gösterecekti.
· Ve her şeyin sahibi ve yöneticisi olduğunu yaratılmışlar bilmeliydi.
· Dilediğinin yükseltir, şerefli kılar; dilediğini alçaltır, değersiz kılardı.
· Tanrı dilediğini yaratır ve yaratılmışlar bunu sorgulayamazdı.
· Ama o en adil, en doğru ve en isabetli karar verendi.
· Ne ondan daha merhametlisi ne de daha adili bulunurdu.
· Adem’in yaratılmasına tepki gösterenler Tanrı’nın kararına öfkelendiler.
· Allah, İblis’e kibrini yenmesi için sürekli fırsat verdi.
· İblis, Adem’e düşmanlığını sürdürdü ve sürekli azgınlığını artırdı.
· İblis’in zulümleri karşısında insanoğlu mazlumdu.
· Göklerde gezebilen iblis Rabbine inadını arttırdıkça dönem dönem sınırlandı.
· Bir zamanlar yıldızlarla dolu evrende gezer ve göğü dinlerdi.
· Sonra dünya semasının dışına çıkmalarına dahi izin verilmedi.
· Göğü dinlemeye teşebbüs eden cinlere meleklerce meteor taşları atılır.
· Artık geleceği etkileyecek bilgilere ulaşamadan kaçışmak zorunda kaldılar.
· İblis gözdeydi, şan ve makam sahibiyken düştü ve kovuldu.
· İblis’in gizli şeytanlığı Adem ile ortaya çıktı.
· İblis kıyamet tarihine kadar mühleti olduğunu anladı.
· Kötülüklerin kaynağı olan iblis bencillik etti.
· İlk aleme ve yaşadığı ana aldanan iblis kördü.
· Şartlarına razı olmuyor ve Tanrı’nın kararlarını eleştiriyordu.
· Olayları kendi çıkarına göre yorumluyordu.
· Allah, yaratılmışların tümünün çıkarlarının korunmasını istemişti.
· İblis ve Adem yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
· İnsan içi boş, yönetilecek bir araç gibiydi.
· İnsan Tanrıya sığındığında bir melek tarafından sahiplenilen
· Tanrıyı unuttuğunda şeytan tarafından hor kullanılan oldu.
· İnanıp sığınanı Tanrı yönetti ve O’nu koruma altına aldı.
· İnsanları seven ve iyiliğini isteyenler tanrının tarafında oldu.
· İnsanları sevmeyen ve kötülüğünü isteyenler iblis’in tarafını seçti.
· Kardeşliği ve barışı isteyenler Tanrı’nın tarafında;
· Düşmanlığı ve savaşı isteyenler İblis’in tarafında oldu.
· Kötü düzenin temelinde Şeytanın varlığı açıkça anlaşılacak.
· Saklı gerçekler ortaya çıkacak, artık İblis’in egemenliği yıkılacak.
· İblis’in tahtına bağlı şeytani yönetimler dağılacak.
· İyiliklerin kralı olan Allah, kötülüklerin sahibi şeytana fırsat vermeyecek.
· İyilikle kötülüğün savaşında Allah da şeytan da taraftarlarını toplayacak.
· Ve o gün, kıyamet gelecek ve herkes yaptığının karşılığını alacak.
· Tüm yaratılmışlar yok olacak sadece Rab kalacak. Ve tekrar yaratacak.
· Sonra yeni alemler, mükemmel bir düzen kuracak.
· Orada esenlik cenneti sürekli var olacak.
· İnananlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.
|