Çocukluk hadiselerimiz Laleli Cami’siyle ilgilidir. bir Selçuklu Camisidir. Çocukluğumuz laleli cami’sinin avlusunda geçmiştir. ramazan günlerini insanların sükûnet içinde camiye girip çıkışlarını hatırlarım. Kayseri’de ilk defa bir Cuma günü ezan sesini duyduğumu hatırlıyorum. 3 veya 4 yaşında idim.
Kayseride çocukken oturduğumuz evler duruyordu. evleri gezdik.ev, hacı İbrahim Efendi isminde bir muhterem zatındı.ev kısmını bize vermişti… Kendisi kulübe kısmında oturan çok değerli bir insandı. onun torunu bizi gezdirdi. evin içerisindeki her noktayı benim ondan çok bilmeme hayret etti.
Babam 40 yıllık hizmetten sonra Trabzon’dan emekli oldu Kayseri’de 6 yaşına kadar kaldım. çocukluk hatıralarımdır. Kayseri’de Cumhuriyet İlkokulu’na başladık.1 ay sonra Trabzon’a gittik.* Trabzon’da Gazi Paşa İlkokulu’nda okuduk. 5 sene Trabzon’da kaldık. İlkokulu orda bitirdik.
Rahmetli peder 40 senelik bir hizmetten sonra, Trabzon’dan emekli oldu. İstanbul’a yerleştik. Fatih’e… Ecdattan kalma bir evimiz vardı. Orada oturduk. Lise ve ortaokul olarak İstanbul Erkek Lisesine gittik.
İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirdikten sonra
Teknik Üniversite’ye girdik. imtihansız girebilirsiniz dediler. Ben kabul etmedim, imtihana girdim. imtihana 2 bin talebe girmiş idi. İlk 10 kişinin arasında derece aldık,27 yaşında Teknik Üniversite’nin en genç Doçenti Ünvanını kazandım
1953 te doktor olduk.Mart ayında doktora imtihanlarını verdim Mayıs ayında doçentlik imtihanlarını verdik. 1 Mayıs 1953’te Almanya’da başmühendisi olarak başladık.
Teknik Üniversitede doçentlik imtihanlarını tamamlamıştık.17 yaşında teknik üniversiteye girdim.22 yaşında çıktık.27 yaşında doçent oldum. Üniversite’nin en genç doçenti ve Almanya’da en genç doktora yapan kimse idim.
askere 1954 senesinde gitti.İstihkâm olarak İstanbul’da yaptım askerliğimi istihkâm olarak tamamladım.1 yıl Kâğıthane’de motor hocalığı yaptık,İstihkâm Bakım Birliği’nde teknik müdür olarak görev aldık.
Askerlik arkadaşımız çoktur. siyasete atılanların içinde değiller Süleyman Bey benden bir sene önce gitti askere.* 2. Sınıfta buluştuk.sessiz ve silik bir çocuktu lâkabı yoktu.Teknik Üniversiteyi beraberce,aynı devrenin elamanı olarak bitirdik.
Teknik üniversiteyi 1948 de bitirdim Süleyman Bey Şubat ayına ikmale kaldı.1949 senesinin şubatında mezun oldu.benden bir yıl önce başlamasına rağmen, 1 yıl sonra bitirebildi?..sınıfımız 200 kişilik bir sınıftı.50 tanesi makina 100 tanesi inşaattaydı.. 2. Sınıfta dersleri beraber okuduk.
Teknik üniversitede fakülteler bir aradaydı 2.ve 3. Sınıflarda demirel ile beraber okuduk.analitik geometri, analiz gibi derslerde hocalar imtihan notlarını sınıfta okurdu.imtihandan on numara alıyorduk en yüksek notu alışımız, dikkat çekiyordu.
Süleyman beye eğe dersleri ağır geldiğinden inşaata geçiyordu Süleyman Bey makineci olarak girdi üniversiteye.ikinci sınıfta inşaata çevirdi.
Almanya’da 3 yıl kaldıktan sonra askere gittim. Vatani görevimi İstanbul’da Kâğıthane’deki İstihkâm Okulu’nda motor hocası olarak yaptım. ikinci sınıfta tesviyecilik derslerine devam ettik, makine şubesinde 4 saat eğe sallanmaktaydı, ı. Zor bir derstir.insan nefsine güç gelen bir derstir.
Eğe zor bir derstir sürmesini bileceksiniz.
Koskocaman demiri yontacak ve altıgen demirin içerisine girecek hale getireceksiniz.ışığa baktığınız zaman hiçbir tarafı fazla eğelenmiş olmayacak. Tam makineden çıkmış gibi olacak…
|