Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
İSTANBUL’UN FETHİ müjdelenen şehir fethi mübin
*Osmanlı sultanı Mehmed Han 29 Mayıs 1453’de, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti istanbulu almış müjdelenen mübarek fetih. Gerçekleşmiştir İslâmiyet mübarek ve mukaddes ideâl, uğruna Arablar, ve Türk ordusu İstanbul surlarını sayısız kez kuşatmışlar istanbul önünde seve seve can vermişlerdir*İstanbul, 1453 senesine kadar bir çok defa kuşatıldı efendimiz Kostantiniyye muhakkak fethedilecektir. fetheden ne güzel hükümdar ve ne güzel askerdir”*hadîs-i şerîfi, tüm müslümanları şehri fethetmek üzere harekete geçirmiştir Müslümanlar, feth-i mübîn için pek çok teşebbüste bulunmuştur dört halîfe, Emevîler, Abbasîler ve Osmanlılar devrinde en büyük ideâl İstanbulu ilk kez üçüncü halîfe Osman 655 de kuşatdı
*Emevîler devrinde, Muâviye, oğlu Yezîdi İstanbula gönderdi. muhasara büyük sahabe hazret- Eyyûb Ensârî de vardı. 669 da eneviler istanbulu kuşatdı ancak fethedemesi hz Ensârî kuşatmada dizanteriden vefât etti İstanbul surlarına defnedildi. Emevî donanması 673 de tekrar İstanbula geldi. Yedi senelik muhasarada Bizanslıların Rum ateşi kullanmalarından dolayı muvaffak olunamadı.
*714 senesinde İstanbul üzerine yürüyen Mesleme Abdülmelik 716’da karadan ve denizden şehri kuşatdı. kuvvetlerin ikmâlsiz kalması, kışın şiddeti ve Bizans entrikaları netîcesinde fetih gerçekleşemedi. kuşatmada, Bizans, İstanbul’da Dârülbalat adı ile içinde bir câmi bulunan konak yaptırmayı kabul etti. *781’de Abbasî halîfesi el-Mehdî, oğlu Hârûn Reşîd kumandasında bir orduyu İstanbul üzerine gönderdi. Boğaz içine gelen ordu Bizans’ı haraca bağladı*Onuncu asırda, İslâmiyet’i kabul eden Türkler, büyük bir îmân ile İstanbul’un fethini ulvî bir gaye olarak benimsedi 1071 Malazgird zaferinden sonra Türkler, Marmara denizi ve boğaziçi sahillerini ele geçirerek İstanbul’u tehdîd ettiler On birinci asrda Papa’nın öncülüğünde hıristiyanlar mukaddes istanbul u müslümanlardan kurtarmak ve Türkleri Anadolu’dan atmak için haçlı seferleri düzenleyerek İstanbul’un fethini geciktirdi.
*1299’da Osman Gâzi’nin kurduğu Osmanlı Devleti pâdişâhları hadîs ile müjdelenen ulvî gayeye ulaşmak için faaliyetlerde bulundular. Osman Gâzi ölüm döşeğinde oğlu Orhan Gâzi’ye; “İstanbul’u al, gülzâr et” diyerek vasiyette bulundu*İstanbul’un fethinin ilâhî bir vâaddi 1391 de sultan Bâyezîd İstanbul’u kuşattı. İstanbul’da bir Türk garnizonu mahalle câmi, mahkeme kurdurdu kuşatma her sene on bin altın harac verilmesi şartı ile kaldırıldı. Bizans antlaşmayı bozdu şehir 1395’de tekrar kuşatıldı. Haçlı ordusunun Niğboluya gelmesi ile muhasara gevşetildi. Niğbolu zaferinden sonra Bâyezîd Karadeniz’deki haçlı donanmasına mâni olmak için Şile’yi zabtederek ve boğazda Anadolu (Güzelce) Hisarı’nı yaptırdı. *1397 senesinde yıldırım han istanbul kuşatmasını şiddetlendirdı Yıldırım Bizanslıların İstanbul’da bir Türk mahallesiyle şer’iyye mahkemesi ve câmi kurulmasını ve haracı kabul etmeleriyle muhâsarayı kaldırdı. Yıldırım Han’ın son kuşatması 1400’de başlayıp, Tîmûr Han’ın Osmanlı topraklarına girmesi ile son buldu.
|