Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2018, 09:07   #105
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
MEVLANA VE MENKIBELER

*Mevlânâ, talebeleriyle beraber cellâda rastladı cellâda olan iltifâtlarına talebeleri şaşırdı. Efendim! Bu kimse insanların ölümüne sebebtir Onunla ilgilenmenize hayret ettik. Acaba hikmeti nedir?” diye sorunca Mevlânâ Bu kimse, Allahü teâlânın sevdiği ve insanlar arasında gizlediği evliyâ kullarındandır. Evliyâ olduğunu kendisi bilmemektedir. iltifât etmemin sebebi budur” diye cevap verdi. Talebeler, cellâda durumu bildirince cellat Şükür secdesine kapandı. Mevlânânın talebesi oldu

*Moğolların Anadolu vâlisi Noyan Hân, Konya’yı muhasara etti. Konyalılar ızdıraplı günler yaşadı. Mevlânâya Efendim merhamet ediniz. Noyan, Konya’yı kuşattı Çoluk- çocuk Korkuyoruz. yardım etmezseniz, sonumuz felâket olur. Çünkü Noyan, halkı kılıçtan geçirip, malları yağmaladı tedbir istiyoruz” dediler. *Mevlânâ; Allahü teâlâya tevekkül edin.i’tikâd ile cenâb-ı Hakka duâ edin. İnşâallah sıkıntınız def olur” buyurdu.*Mevlana meydanın ortasında Kıbleye dönerek namaz kıldı. binlerce Moğol askeri vardı. Askerler noyana koşup; “Şehirden yaşlı biri çıktı. Mavi kaftanlı, gri sarıklı, heybetli biri” Meydanda namaz kıldı. Hiç bir korkusu yoktu yanına yaklaşmaya cesâret edemedik..” dediler. *Noyan, mevlanayı “Ok yağmuruna tutarak derhal öldürün!” dedi. okçular ellerini sadaklarına attıklarında kolları yerinden kalkmaz hâle geldi. Hiçbiri ok atamıyordu. Noyan, süvarilere; “Atlarla kılıçlarla saldırın!” emrini verdi. fakat atların ayakları toprağa battı. atlar, askerleri çekemez hâle geldiler*Noyan’ın okunu çekip yayını gerdi. Nişan alarak Mevlânâ’ya fırlattı. Attığı üç ok da kendi önüne düştü. Vâli Noyan, iyice öfkelenip atını emretti. Atını bir türlü hareket ettiremedi. Hiddetlenen noyan mevlanaya hücum etmek istedi. Fakat ayakları tutulup yüzüstü düştü. Konya halkı hep bir ağızdan tekbîr getirdiler. *Noyan Mevlânâ karşısında acizliğini anlayınca; “Bu hiç bir insana benzemiyor. Bu Allahü teâlânın himâyesindedir Bu kadar askerî gücüm var ve, kendisiyle mücâdele edemedik bir adım bile atamadık. bununla iyi geçinmekte, anlaşma yapmakta fayda vardır” diyerek, askerini toplayıp konya muhasarasından vaz geçti.

*Mevlananın Celâleddîn isimli talebesi anlatır: “Hocam Mevlânâ, beni Kayseri’de Emîr Pervaneye gönderdi tenbîh eyledi. Huzûrdan ayrıldığımda Emîr Pervaneye cevap verme. Sâdece ağzını aç, gerekeni senin ağzından biz konuşuruz” buyurdu. Emîr, gönderilen mektûbu okudu sonra Mübârek hocamızı sordu sâdece ağzımı açtım. sonrasını hatırlamıyorum, Ayıldığımda, Pervane ve talebeleri ağlıyordu Mevlânâ hazretlerinden uzak kalmak, hizmetiyle şereflenememek ne kötü, yazıklar olsun bize” dediklerini işittim. *Emîr Pervane bana; “Ey Celâleddîn! Seninle sözlerinin bu kadar te’sîr ettiğini hiç hatırlamıyorum. sözlerinde müthiş bir kuvvet var. sebebi nedir?” diye sorunca. anlattıklarıma. hayret ederek; “Allah! Allah! Mevlana Konya’dan uzak diyarlara sesleniyor binlerce yıl ötesinden bugüne sesi ulaşıyor Rabbimizin sevdiği kulunu, bizim gibi yarım akıllı kimseler anlıyabilir mi? Onun üstünlüğünü ta’rîf edebilir mi?” dediler.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla