Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info suriye*
*Konum ve mimarisiyle Suriye’deki en görkemli savunma tesislerinden olan Hama’daki Kal‘atü’l-Hısn, Sultan Baybars’ın eseridir. Haçlı işgali ve Osmanlı dönemlerinde eklemeler yapılmıştır. İç kalesi, müstahkem burç ve kuleleri, sarayı, camisi, kilise, depo, dehliz ve koridorlarıyla kitâbe, arma ve damgayı üzerinde taşıyan muhteşem bir mimarlık âbidesidir. Aynı adla Baybars tarafından yaptırılan külliyede cami, bîmâristan, türbe ve zâviye yer almaktadır. Yapıları yıkılmışdır. Humus’ta Memlük Sultanı Baybars’ın yaptırdığı Hâlid b. Velîd Camii, II. Abdülhamid tarafından 1898 de yenilenmiş, 1973’te Suriye Vakıflar Bakanlığı’nca restore edilmiştir. Kemerleri iki renkli taşlarla çatılmış revaklı iç avluya açılan cami* Batılılaşma dönemi Osmanlı mimari üslûbunu yansıtmaktadır.
Dört ayak üzerine oturtulmuş merkezî örtü sistemine sahiptir. aydınlatma yöntemi gotik katedralleri hatırlatmaktadır. Zengin süslemeli mihrap ve minberi dikkati çeken unsurlardır. Ahşap türbe kapısı Memlük döneminden kalmadır.
*Fezâil Camii Sirâc Camii ve Osmânî Hamamı, Paşa Hamamı, Tren İstasyonu Humus’ta ilk Osmanlı eserleridir. Eyyûbî eseri ulucami yenilenmiştir. Humus’un kapalı çarşısı ve sokakları ile evleri tarihî dokusu Osmanlı mimarisidir Âsi nehri kenarında yükselen kayalık üzerine kurulmuş hisar niteliğindeki Şeyzer Kalesi harabedir Hama-yolundaki Kal‘atü’l-Madîk ise* sağlamdır. Aynı yol güzergâhında Nebke’de Sinan Paşa Camii ve Hanı Osmanlı Sarayı, Madîk Kalesi Lazkiye-Halep yolu üzerinde Eriha’da Kara Mehmed Mescidi, İdlîb’de Beşir Ağa Camii Osmanlı mimarisinin temsilcileridir. Madîk’teki Osmanlı Camii enine dikdörtgen planlı, mihrap önü kubbeli, girişinde üç gözlü son cemaat yeri olan sağlam bir yapıya sahiptir.
*Kızlarağası Mehmed Ağa’nın 1563 te yaptırdığı Osmanlı Hanı büyük ölçekli, tek katlı hol ve büyük odalardan oluşan bir plan şeması gösterir.
Akdeniz sahilinde bir liman şehri olan Lazkiye, Osmanlı döneminde gelişmiştir. Çarşı ve hanlarıyla* Osmanlı üslûbu hâkimdir. Mağribî Camii Lazkiye’nin cuma camilerindendir. Geniş bir avlunun önündeki cami* kesme taşla örülmüş, güney cephesi süsleme ve kuşatma kemerleriyle hareketlendirilmiştir. Kuzeyinde revaklı abdest mahalli ile hücreler, bitişiğinde türbe* yer almaktadır. Çok kubbeli yapılar grubunda büyük ölçekli bir plan şemasına sahip Cedîd Camii 1727 de Süleyman Paşa’nın eseridir. dört sütun ve kemerlere yaslanan altı kubbe ve iki tonozlu örtü sistemiyle Osmanlının Suriye’deki temsilcisidir
*Pazar Camii Şeyh Zâhir Camii* lazkiedeki mütevazi* camilerdir* Lazkiye’deki cami minareleri çokgen veya silindirik gövdeleriyle Osmanlı tarzını yansıtır Cebele ve Lazkiye’deki yapıların iç mekânlarında süslemeye yer verilmemiş, taş yapılar sıvanarak kireçle badana edilmiştir. Lazkiye’deki sivil mimari* Suriye’nin diğer şehirlerinden farklıdır Sahil şehri oluşu yanında Fransızlar’ın işgal yıllarında mimari dokuya müdahale etmeleri konutlarla ticaret merkezlerinin görüntüsünü değiştirmiştir.Tartus’ta İbrâhim Adî Türbesi kare planlı dilimli kubbe örtülü, Osmanlı makam türbesidir. Osmanlı Hamamı* yenilenmiştir. Lazkiye’ye 35 km. uzaklıkta Behlûliye’deki Selâhaddin Kalesi, Suriye’deki en büyük ve görkemli Eyyûbî eseri olup, bölgeye hâkim yüksek dağ silsilesi üzerine kurulmuştur.
*Hama-Lazkiye yolu üzerinde Masyâf Kalesi, Kadmûs Kalesi, sahilde Bâniyâs’taki Merkab Kalesi hisar türünde askerî amaçla yapılmış müstahkem savunma tesisleridir. Cebele’de Sultan İbrâhim (İbrâhim Edhem) Külliyesi 1350* Memlük eseridir; Osmanlılar ve Suriye tarafından yenilenmiştir. Cami zâviye, imaret, türbe ve idare binalarından oluşur büyük* bir yapıdır. Güneydoğu köşesi İbrâhim Edhem için türbe olarak düzenlenmiştir. Cebele’deki Hamevî ve Mansûrî camileri de Memlük eseridir.Güney Suriye’de Antikçağ’ın ünlü şehirlerinden Busrâ’da İslâm dönemi eserleri* kalıntıların üzerine kurulmuş Yapı duvarlarında bazalt cinsi taş tercih edilmiş, mekânlar kemer ve konsollara yaslanan düz levha şeklindeki taş dizilerinden oluşan bir tür çatı ile örtülmüştür.
*Fâtıma (Fâtımî) Camii X. yüzyıl sonunda yapılmış, 1208 de Eyyûbîlerce genişletilmiştir. Dört köşe minaresi ve bazalt taşıyla örülmüş sağlam mimarisiyle günümüze kadar gelmiştir. Busrâ’nın en büyük camisi Ömerî Camii Câmiu’l-Arûs antik eserler üzerine Emevî döneminde 721 de yapılmıştır. Kare gövdeli yüksek bir minare revaklı iç avlu ile önde kıbleye paralel iki sahanlı harimden oluşmaktadır. Cami 1112 de yenilenmiştir. Busrâ’da Hz. Muhammed’in konakladığı yerde ona hürmeten 1136 da yapılan Gümüştegin Medresesi’nin mimarlık tarihinde önemli bir yeri vardır. Selçuklu medreselerinin ilk örneklerindendir antik malzemeler ve yöresel bazalt taşı kullanılmıştır
|