Kaynak sorularlaislamiyet.Com
Şeriat nedir, nasıl yaşanır; şeriat geçerli midir?
Neden şeriat sürekli karalanıyor?
Şeriat hakkında bilgi verir misiniz?
Müslümanların şeriatı uygulama zorunluluğu varmı
*İslamın kısım,*ceza”*hükümlerinde. Bir gayri müslim cizye vererek İslâm beldesinde yaşıyorsa, o beldenin vatandaşı olarak bütün ceza hükümlerine muhatap olur. Hırsızlıkta eli kesilir, zina iftirasında bulunursa cezalandırılır.
Bazı sapkınlar İslâm’ın ceza hükümlerinin uygulanmadığı ülkede namaz kılmanın, oruç tutmanın mana ifade etmeyeceği gibi saptırıcı sözler söylüyorlar. Ve mü’minleri Allah’ın hükümlerine uymamakla suçluyorlar. Oysaki şeriatın %99 u ibadettir Namazda Fâtiha’yı okuyan Rabbinden “sırat-ı müstakime” dileyen bir mü’min çok dikkatli olmalıdır. istikametten uzaklaşmamalı
*insanlar, bu asırda İslâmî hükümlerle hükmetmenin mümkün olmadığını iddia etmekteler İslâm hükümleriyle hükmetmeyeni, niyetlerine bakmaksızın, küfürle itham ediyorlar. Bunların biri ifrattadır, diğeri tefritte. ikisi de aşırı ve, ikisi de istikametten sapmış.kaideye göre.*“Bir şey sabit olursa, levazımıyla sabit olur.”* parmaklar elin lâzımıdır. Eli, parmaksız düşünemezsiniz. Ve istifade edemezsiniz. Yüz dendi mi, gözü ayıramazsınız. Gözsüz bir yüzü ek******. Parmak elin, göz yüzün, gözbebeği de gözün lâzımıdır. ayırır ve tek düşünürseniz fayda edemezsiniz. İslâmî hükümler Bir bütündür.*Ve ancak o zaman, ferdi ve cemiyeti huzura, saadete kavuşturur.
*İslâm’ın temel şartlarının ihmale uğradığı, yanlış esaslar üzerine bina edildiği bir cemiyette, ceza hükümleri fayda sağlamaz. hükümlerin, tatbiki mümkün olmayabilir. İnsan inanmadan istemeyerek uymakla nifaka düşer. Müslüman görünür, ama İslâm düşmanı olarak yaşar.
Şeriat bir bütündür İslâm’da faiz haramdır, Bu yasağı getiren âyet-i kerimeyi*“Müminler ancak kardeşidirler”*âyetiyle düşünürsek. hakikat şudur*“Bir mü’min, ihtiyaç içinde borç isteyen kardeşine borç verirken, ona karz-ı hasende bulunurken, parayı fazlasıyla talebde bulunamaz. Bunun kardeşlikle bağdaşmaz İslâmî kardeşliğin son derece zayıfladığı, kişinin öz kardeşine tuzaklar kurduğu, devlet malının yağmalandığı bir cemiyette, İslâm’ın faiz yasağı icra edilemiyorsa, kabahat bozulan bünyenindir; ilâcın, yahut gıdanın değil.*Bir cemiyette, İslâm’ı tatbik etmeyen, hükmünü veremeyen bir insana kâfir damgası vurmak insaf değildir. iman küfre zıttır. Bir insan İslâm’a zıt bir hüküm veriyorsa, İslâm’ı reddederek küfre girer İman ve küfürde de niyet ve irade şartı vardır. Bir adam ancak,*“İslâm’ın hükmünü kabul etmiyorum derse küfre girer. Böyle bir niyeti ve iradesi yoksa, hata, yanlış hüküm ve bilgisizlikden ve irade zaafından kaynaklanıyorsa, yaptığının yanlış olduğunu biliyorsa bu adama kâfir demek Ehl-i sünnette mümkün değildir. Bunu ancak, büyük günah işleyenin kâfir olduğuna hükmeden* “Haricîler” yada bu kimsenin imanla küfür arasında kalacağını savunan*“Mûtezile”*iddia eder Bunlar ise ehl-i dalâlettir Çok dikkatli olmalı ve İslâm’ı savunurken, bilmeden dalâlet yoluna girmemeliyiz
|