Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-12-2018, 22:23   #132
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorularlaislamiyet.com

Ramazan Bayramı ve Efendimizin Bayramı

*Bayram sevinç ve neşe günüdür. Yüce duyguların coştuğu, sevgi saygı, hislerinin mü'minler arasında canlandığı güzel günlerdir. yardımlaşma ve kaynaşma son sınıra varır. Bayram insanları kaynaştırıp biraraya getiren en güzel vesiledir bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara değil dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır. mü'minler bayramda kabirleri ziyaret eder Kur'ân'lar, Fatihalar ve dualar okuyarak onları sevindirirler.Ramazan Bayramının mü'minlerde ayrı bir yeri vardır. Çünkü Ramazan Bayramı, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder. Bir ay gibi uzun bir süreyle, Ramazan'ın yaz mevsimine denk geldiğinde sıcak günlerde nefislerine oruç tutturan mü'minler, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramında yaşarlar.*Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından ıtibaren kutlanmaya başlanmıştır. Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren rnü'minler şevvalin ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir. Bu gün yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır" Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar. Hz. Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. yeme içme günleridir buyurmuştur.bayramı Ramazan orucunun iftar günü olarak nitelendirmiş Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. Bir gün önce oruç bozmak haramken, bir gün sonra oruç tutmanın haram olması, mü'minlerin dünyasında nimetlerin gerçek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir.

*Herkes bir gün önce kimin emrine uyarak oruç tutuyorsa, O'nun rızasına uyarak oruç açar. Ve nimet Sahibini hakkıyla idrak ederek, şükreder
Bayram bir aylık orucun toplu iftarıdır günlük iftarların sünnet türünden âdabı bayramda yerine getirilir. orucunu tatlı bir şeyle açmayı adet edinen Efendimiz Ramazan Bayramına tatlı yiyerek başlardı. Bayram sabahında hurma ile oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazdı. bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Efendimiz yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirdi. Bunu hadis-i şeriflerinde şöyle ifade etmişlerdi"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez." *Bayramlar saadet asrında bambaşka bir hava ve neş'e ile yaşanırdı. Efendimiz bayram sabahında namazgaha çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arkasında yer alırdı Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimiz hutbe okurdu kadınlara şu ayeti okudu: “Ey Peygamber! İnanmış kadınlar Allah’a hiçbir şey ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında uydurdukları iftira ile gelmemek, iyi işlerde isyan etmemek konusunda biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlara af dile! Şüphesiz ki Allah, Gafûr ve Rahîm’dir.”
Sonra Bütün bunlara biat eder misiniz? diye sordu. İçlerinden biri Evet Yâ Resûlallah! dedi.

*Allah Resûlü (a.s.m.) Sadaka verin! buyurarak zekât vermeye teşvik etti. hanımlar kulaklarındaki küpeleri, kollarındaki bileziklerikardılar. Bilâl-i Habeşî elbisesini yere serdi Anam babam size feda olsun bağışlarınızı getirin diye seslendi. Hanımlar bileziklerini, küpelerini, Bilâl-i Habeşî’nin elbisesine koydular. Elbise takılarla doldu. Allah Resûlü (a.s.m.) bayram bittikten sonra ailesinin yanına döndü.Ebu Saidi(r.a.) bayram gününde en çok sadaka verenlerin kadınlar olduğunu anlatır.
Ramazan Bayramı, bağışlanmış olmanın sevinç işaretidir. bağışlanma müjdesini insanlara melekler veriyor.Resulullah buyurmuştur. Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve seslenirler: "Ey Müslüman topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. *O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. bol bol mükâfat verir. Siz gece ibadetle emrolundunuz emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız.Bayram namazındann sonra bir münadi şöyle seslenir: Dikkat ediniz, müjde Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak dönünüz. Bayram mükâfat günüdür. Bugün semâ âleminde mükâfat günü ilan edilir."Bayram günleri sevinç günleridir sevincin gösterilmesine vesile olacak oyun ve eğlencelere de müsaade edilmiştir. Hazret-i Âişe (r.a.) şöyle anlatır: Bir grup Habeşli, bayram günü mızrak ve kalkanla oynuyorlardı. Peygamberimiz beni çağırdı. Başımı omuzuna dayadım. onların harp oyununa bakdık. Ta onlara bakmaktan ilk vaz geçen ben oluncaya kadar

*bayram sevincinin gaflete dönüşecek kadar taşkınlığa varmaması lazımdır. Eğlence meşru olmalı ve günah taşımamalıdır. bayram Allah'ın bize verdiği İlahi bir ziyafettir. bayram gününde en çok Allah'ı hatırlayıp şükretmeye ihtiyacımız vardır. bayram değişim ve muhasebe vaktidir. Ömürden bir yılın gittiğini, kabir alemine yaklaşıldığını hatırlatır bayramlarda gaflete sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha ve şükre azim için teşvikler vardır. bayramlarda o sevinç ve nimetlerini şükre çevirip, nimeti ziyadeleştirmeliyiz. şükür nimeti ziyadeleştirir, gafleti kaçırır." büyük cemaatlerle getirilen tekbirler, gafletin giderilmesine şükür vazifesinin yerine getirilmesine vesiledir. milyarlarca Müslümanların aynı anda tekbir getirdiklerini hayal ettiğimizde, karşımıza çıkan muhteşem tablo, bayramlarımızı kâinatda manaya kavuşturur. *yeryüzü tek bir ağızdan tekbir getirip namaz kılar Misâl âleminde birleşen o seslerin yeryüzünden yükselişi, muhteşem bir koro halinde dünyamızın göklere doğru tevhidi haykırmasıdır. muhteşem manaların yaşandığı bayram günlerinde küçük kırgınlıkların, ne önemi olabilir? bayramda her mü'min kardeşleriyle kardeşlik sözleşmesini yenilemesi, kuvvetlendirmesi, fakirlere koşması, çocuklarını sevindirmesi lazımdır ki, o manalar yaşanan hayata geçsin.Bayramların asıl süsü ve zineti tekbirdir. Getirilen her tekbir ruh ve gönülde manevi coşkuyu ve heyecanı canlandırır. Kulu, Rabbine taşır.Resulullah buyurmuştur: “Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz.”

*Bayramlara sünnet çerçevesinde hazırlanmak bu âdeti de ibadet haline getirir, sevinç günlerini iman ile geçirmeyi temin eder. bayrama önceden hazırlanmak, temiz ve güzel elbiseler giymek, gusletmek, misvak kullanmak diş fırçalamak, güzel kokular sürünmek, güler yüzlü olmak, Ramazan Bayramında hurma vb. tatlı yemek bugünlerimize bir mana kazandırır. fıtır sadakası fitre de bayram günü de verilebilir. Ramazan ayı verilmemiş fitrenin de gün verilmesi gerekir. Ramazan Bayramının hadislerde geçen adı "ıydü'I-fıtr", yani Fıtr Bayramı demektir. kulluk görevleri yapıldığı için bu adı almıştır.*Bayramların en güzel şekli tüm mü'minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir. Saadet Asrında Sahabiler Bârekâllâhü lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşılardı, yani "Allah bizden de, sizden de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir. tebrikleşme dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınız kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla