Konu: Ortadoğu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-07-2018, 22:09   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
kaynak blog.milliyet.com

YASER ARAFAT’IN BM KONUŞMASI
13 Kasım 1974

Manda yönetimi ile Siyonist entrika sonucu bazı ülkeler günlerinde*Filistin yurdunun paylaşılmasını onayladı. Bu, şüpheli eylemler ve güçlü baskılarla’ gerçekleştirildi. Bm Genel Kurulu hakkı olmadığı halde bölünmez yurdu taksim etti.kararı reddettiğimizde taksim sömürgeci Yahudilere) Filistin’in % 54’ünü bağışladı sivil Arap nüfusu terör savaşına götürdü. Milyonlarca Arabı yerlerinden ederek Filistin’in % 81’ini işgal ettiler.
385’ini tümüyle tahrip ve yok ettiler 524 Arap kasaba ve köyünü işgal ettiler. Çiftlik ve korularımızın harabelerine yerleştiler.*Filistin sorununun kökleri burada yatmaktadır.Sebebleri iki din ya da milliyetçilik arasındaki çatışmadan doğmamaktadır.

Komşu devletler arasındaki sınır çatışması değildir. Bu; yurdundan mahrum bırakılmış, köklerinden ayrılmış ve dağıtılmış, çoğunluğu sürgünde ve mülteci kamplarında yaşayan bir halkın davasıdır. Yabancı işgalcilerin, bayındır hale getirmesi yurdumuzun kimsesiz ve çöl halinde bulunduğu, sömürgecilerin kimseye zarar vermediği efsanesinin propagandasına şahit olmak, halkımıza acı vermektedir.Filistin’in kültür ve medeniyetlerin beşiği olduğunu*dünya bilmeli
Onun Arap halkı, binlerce yıl çiftçilik yapmakta, yurdunu inşa etmekte, ibadet örneği veren bir kültürü tüm topraklarına yaymakta inançlı muhafızlar olarak bütün dinlere ait kutsal yerleri korumaktadır.

Kudüs’ün oğlu olarak, kendim ve halkım için felâket öncesinde kutsal şehrimizin hâkim din kardeşliğinin güzel hatıralarını ve canlı hayallerini kendim ve halkım için kıymetli tutarım. Halkımız* İsrail Devleti’nin kuruluşuna kadar aydınlığını sürdürdü. halkımız Filistin topraklarında insanî rollerini devam ettirdi Onlar, topraklarının saldırgan ve ırkçı bir medeniyeti, barışı tahribi amaçlayan saldırgan ve ırkçı bir kampa izin vermeyeceklerdir.
Halkımız tek tanrılı inanışın eşiğini, ana yurtlarını, Arap ulusunu, kültür ve uygarlıklarını savunma görevinin öncelik taşıdığını kabul ederek, işgalcilere direnerek, atalarının mirasını koruyacaktır.

Filistin halkı, binlerce doktor, hukukçu, öğretmen ve bilim adamı yetiştirerek, gaspedilmiş yurtlarına komşu Arab ülkelerinin gelişmelerine aktif olarak katıldılar. Gelirlerini mülteci kamplarında kalan küçükler ve yaşlılara yardımda kullandılar. Genç kız ve erkek kardeşlerini eğittiler, ebeveynlerini desteklediler ve çocuklara göz kulak oldular. Filistinliler yurtlarına dönmenin rüyasını gördüler.
Filistinlilerin Filistin’e bağlılığı, Filistin’e dönme azmi azalmamıştır. Onları Filistinli kimliği ve anayurt bağlılığından vazgeçirmeye hiçbir şey razı edemez.

Halkımız topluma olan inancını yitirdiğinde Filistin toprağından vazgeçmeyecekleri açıklık kazanınca,*halkımızın silâhlı mücadeleden başka bir çaresi yoktu.O mücadeleye bütün imkânları ve insan gücüyle girişti. Mücadelemizi saptırmak ve durdurmak isteyen İsrail terörünün pis eylemlerini yiğitçe karşıladık.Bizi yok etmek isteyen tehlikeye direnerek, kendi kaderini ve anayurdumuza dönüş hakkını yeniden kazanma çabasıyla 10 yıllık mücadelemizde binlerce şehit verdik iki katı yaralımız sakat kalarak, zindanlara düşerek kendilerini feda ettiler. İsrail zindanlarında toplama kamplarında ya da tecavüzün ve tehdidin her türlüsüyle karşılaştıklarında Filistinli halkımız, sonsuz bir vakar ve hayran olunacak devrimci bir ruh içerisinde, kendisini kaybetmedi.

O’nun mücadelesi mevcudiyet içindir ve o, yurdunun Arap karakterini koruma yolunda gayretini devam ettirecektir. baskı, zulüm ve teröre karşı direnecektir. Filistin Kurtuluş Örgütü, meşruiyetini fedakârlıktan ve kendisini mücadeleye adayan liderliğinden kazanmıştır. meşruiyet*FKÖ’ye, kendisini mücadeleye seçen, uyum içinde olduğu Filistinli kitlelerce bahşedilmiştir. meşruiyet Arap uluslarının desteğiyle daha da güçlenmiştir. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Filistin halkının tek temsilcisi olduğu, kurtarılmış Filistin topraklarında bağımsız millî devlet kurmaya memur olduğu kabullenilmiştir.
Filistin Kurtuluş Örgütü başkanı ve Filistin devrimi Lideri olarak resmi yetkimle, Filistin’ine ait umutlarımızı konuştuğumuzda Filistin’de bizimle barış içinde ve ayırım olmayan bir şekilde yaşamayı seçen Yahudileri kapsadığını açıklıyorum.

Filistin Kurtuluş Örgütü başkanı ve Filistin devrimi lideri olarak resmi yetkimle Yahudileri Siyonist* ideolojinin ve İsrailin aldatıcı vaadlerine yüz çevirmeye çağırıyorum.Onlar Yahudilere daimi bir kan dökme, sonsuz bir savaş ve devamlı bir esaret teklif ediyor Onları, ferah olan diyara davet ediyoruz.Biz onlara en asil çözümü, demokratik Filistin’imizde, barış çerçevesinde yaşamayı teklif ediyoruz. Filistin Kurtuluş Örgütü Başkanı ve Filistin devrimi lideri olarak resmi yetkimle mücadelede halkımıza destek olmanızı rica ediyorum.Bu hak Birleşmiş Milletlerde kutsal kabul edilmiştir Silâhlı güçlerce, baskı ve zulümle bir göçe zorlanan halkımızın anayurduna yerleşmesine yardımcı olmanızı istiyorum.

mülklerimizi ve topraklarımızı yeniden kazanabilir, hür ve egemen olarak millet olmanın imtiyazlarına kavuşabiliriz.bütün kaynaklarımızla medeniyete katkıda bulunabiliriz. Filistinliler insanlığın hizmetinde yaratıcı olabilirler. ondan sonra Kudüs’ümüz bütün dinlerin sükûnet içindeki kutsal yeri olarak tarihi rolünü kazanabilir. Sizden halkımızın topraklarında millî ve bağımsız egemenliklerini kurmalarını kolaylaştırmanızı istiyorum.Bugün bir zeytin dalı ve özgürlük savaşçısının silâhını taşıyarak geldim.
Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.
Tekrar ediyorum: Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.Savaş Filistin’de alevlenir ve Barış yine Filistin’de doğacaktır.”

Kaynak sabah.com.tr

Mursi'nin darbeden önce son sözleri

Mursi'nin darbeden önceki son konuşması adeta bir vasiyet Mısır'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi şehitlerin kanıyla hep beraber kazanılan devrimi koruma çağrısında bulunuyor.
Hakkı ve hukuku korumanın bedelini gerektiğinde canımla, hayatımla ödeyeceğim "Sizleri, çocuklarımızı; bizden sonraki evlatlarımızı korumak istiyorum. Kızlarımız, geleceğimizin anneleri! Onlar çocuklarına anlatacaklar, 'Adamdılar' diyecekler." Hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyin. Hiçbir zaman alçalıp boyun eğmeyin. Vatanımızdan, hukukumuzdan, haklarımızın ve dinimizden en ufak taviz vermeyin." diyen haklarımızın bedeli için kanım akacaksa, ben kurban vermeye hazırım. Allah her şeye kadirdir. Kimse sizi aldatmasın. Sakın aldanıp tuzaklara düşmeyin." Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi haktan saptırma. Bize kendi katından rahmet ihsan eyle. sen çok ihsan edicisin!"Yusuf Suresinden Allah buyuruyor: "Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla