|
Kaynak akşam.com.tr
Arefe günü faziletleri yapılacak ibadetler
Arefe Günü için Hz.Muhammed (S.A.V.) şu duayı uygun görmüştür: “Allah’tan başka ilah yoktur, o tektir, ortağı yoktur. Mülk onundur hamd da yalnız onadır. O her şeye kadirdir.” Arefe günü güzel günler öncesi anlamına gelir. Bayramdan bir gün öncesi olan arefe gününde bayram hazırlıkları yapılır dualar okunur, ibadetler yapılır zikirler çekilir. Peygamber efendimiz Arefe Günü şu duayı uygun görmüştür. “Allah’tan başka yoktur, o tektir, hamd yalnız onadır. O her şeye kadirdir.” Müslümanlığın beş şartından birisi de hacca gitmekdir. Tövbe Namazı Kılmak: İkindi namazını kıldıktan ve Arefe Duasına başlamadan önce göğün altında iki rekat namaz kılmalı ve Hak Teala'nın huzurunda günahlarını itiraf ederek ikrar etmelidir. Böylece Arafat sevabına nail olsun ve günahları bağışlansın.
Mahsus Namaz: Zeval vakti olduğunda göğün altına çıkmalı öğlen ve ikindi namazlarını ruku ve secdesini güzelce kılmalı. Namaz bittikten sonra iki rekat namaz kılmalı. Namazın birinci rekatında Fatiha Suresinden sonra ihlas suresini, ikinci rekatta Fatiha Suresinden sonra Kafirun Suresi okunmalıdır. ardından 4 rekat namaz kılmalıdır. Namaz iki rekat iki rekat kılınmalıdır. Her rekatta Fatiha suresinden sonra 50 kere ihlas suresini okumalıdır. Bu namaz Emire'l Mümin'in Hz. Ali'nin namazıdır. Arefe günü faziletli ve İslam açısından önemli bir gündür Müslümanlar Kurban Bayramı’nın öncesinde geçirilen Arefe Günü’nde oruca devam ederler. Hz.Muhammed (S.A.V.) bugün için “En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe Günü yapılan duadır” söylemiştir.
Müslümanlar bugünü oruç, namaz ve duayla geçirmelidir Arefe Lügatte “tanıma” manasındadır Haccın şartlarından biri ; Arefe günü Arafat’ın Vadiy-i Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durmaktır. Bu ibadet bir Gün önce olursa, hac kabul olmaz.haccın kabulü, Arefe gününün doğru olmasına bağlıdır. Hz.Muhammed (S.A.V.) bugün için “En hayırlı, dua, Arefe Günü yapılan duadır” buyurmuştur bugün oruç, namaz ve dua ile geçirilmelidir. Müslümanlar Kurban Bayramı’nın öncesinde Arefe Günü’nde oruç tutmaya devam ederler.
Hz. Ali bugün için şu duayı tavsiye etmiştir:“Allah’ım, bizim dediğimizden hayırlı, Zât’ının buyurduğu gibi hamd sana mahsustur. Allah’ım namazım, ibadetlerim, ölümüm, yaşamam senin içindir. varlığım Zât’ın içindir. Allah’ım kabir azabından, kalp fitnesinden, işlerin bozulmasından sana sığınırım. Allah’ım esen yelin getirdiğinin hayırlısını senden dilerim.”bugün İhlas Suresinin okunması vurgulanır İhlas Suresi’nin Arapça okunuşu:Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yled. Ve lem yekün leh küfüven ehad.”
İhlas Suresi’nin Türkçe çevirisi:“De ki; O Allah bir tektir. Allah eksiksiz, sameddir Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir). O Doğurmadı ve doğurulmadı. O'na bir denk olmadı.”
Yemin olsun on geceye...Milyonlarca mü’min “Lebbeyk!” nidalarıyla kutsal diyarlara yüzünü gözünü sürüyor. Gidemeyenlere ise Cenâb-ı Hak, Zilhicce fırsatı sunuyor. bu ayın ilk on günü bizler için duaları hacıların niyazlarına katma, her anı bereketlendirme vakti.Milyonlarca insanın hac ibadetini eda ettiği, Arafat’ta, Mina’da, Müzdelife’de rahmet sağanağında ıslandığı, “Lebbeyk Allahümme lebbeyk!” nidalarının yükseldiği, kurbanların kesildiği bir zaman Zilhicce ayı.
Müminler denizinde bir damla olmanın hazzıyla kutlu zamanı kutsal topraklarda geçirenler var. Hacerü’l-Esved’e yüzünü gözünü sürüp, Ravza’nın sahibinin atmosferinde yıkanıyor. herkes bu talihe sahip değil.
Kâbe’nin kokusunu almak isteyen, Rabb’ine teveccühü arzulayan, keşke biz de orada olabilseydik!” diyenler var geride. Onlara Allah’ın engin rahmeti yetişiyor. Cenâb-ı Hak kullarına teveccühte bulunuyor. 10 günü hacdaymış gibi dolu dolu geçirmemiz, dualarımızı Arafat dualarına katabilmemiz, onların ibadetlerine ortak olabilmemiz mümkün. esas olan niyet, arzu ve Rabb-i Rahim’in teveccühüne mukabelede bulunmak.Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın önemini vurgulamak için yemin ettiği şeylerden biri de Zilhicce ayında Fecr Suresinde “Şafak vaktine ve on geceye yemin olsun ki.” buyruluyor. bu ayetler Zilhicce’nin ilk on gecesine işaret ediyor. on gecenin, Muharrem ayının ilk on gecesi ya da Ramazan’ın son on gecesi olduğunu söyleyenler var. Ancak âlimler bu günlerin Kurban Bayramı’ndan önceki on gece olduğu görüşünde.
Zilhicce’nin on gecesine yemin edilerek gecelerin Allah katındaki kıymeti ön plana çıkarılıyor. gece ibadeti adına çok önemli. Çünkü o saatler Cenâb-ı Hakk’a en yakın olunan anlar Allah için rahatın terk edildiği, hiç kimsenin görmediği yerde Allah’a yönelindiği, zaman dilimleri. Yaradan’ın teveccühü söz konusu. On geceye yemin edilen ayette Allah’ın lütuflarla bezediği Ramazan’ın son on ile Zilhicce’nin ilk on gecesinin sonunun bayramla taçlanması. Allah, bu günlerde uhrevileşen, kapısına koşan kullarına boşluk yaşatmak istemezmişçesine inananları hayrı, bereketi, neşesi ile dolu bayrama emanet ediyor. Kullarına dünyada bayram ettirerek, ahirette vereceği mükafatın provasını yaptırıyor
'Zilhicce'nin ilk on gününden daha sevimli gün yoktur'Bu özel günlere Efendimiz büyük önem veriyor. “Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden sevimli gün yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar Kadir Gecesi’ne denktir.”buyuruyor Ümmetine çok düşkün olan, onların affı için çırpınan Rahmet ve Şefkat Peygamberi, “Allah indinde Zilhicce’nin ilk on günündeki amellerden daha kıymetlisi yoktur. tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” buyuruyor kıymetine dikkat çekiyor. Tesbih, tahmid ve tekbirin namazın çekirdekleri olduğu göz önünde bulundurulursa, nafile namazları önem kazanıyor.
Kurban Bayramı’ndan önceki on gecenin, Kandil ve Kadir Gecesi gibi önemi var. Kandil gecelerini ihya eder gibi değerlendirmek lazım. Bediüzzaman talebelerine yazdığı bir mektupta şu hakikate dikkat çekiyor: “Bu on gece Kur’ân-ı Azimüşşan’ın ‘Ve’l-fecri. Ve leyâlin aşrin’ Ve on geceye./ Fecr Suresi ile, verdiği ehemmiyete binâen o geceler Leyle-i Kadir ve Berat ve Mi’rac nev’inde büyük kıymetleri var. hac sırrıyla bütün âlem-i İslâm namına her taraftan gelen hacıların kâinatla alâkadar tarzdaki makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed hakkında ettikleri duâlarına, o gecelerde mü’minler hissedâr oluyorlar. Hz. Ali bugün için şu duayı tavsiye etmiştir:
“Allah’ım, hayırlı olarak, Zât’ının buyurduğu gibi hamd sana mahsustur. Allah’ım namazım, ibadetim, ölümüm, yaşamım senindir. Kalan varlığım Zât’ın içindir. Allah’ım kabir azabından, kalp fitnesinden, sana sığınırım. Allah’ım esen yelin getirdiğinin hayırlısını senden dilerim.”bugün İhlas Suresi’nin okunması gerektiği vurgulanır
“Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yled. Ve lem yekün leh küfüven ehad.”
De ki; Allah bir tektir. eksiksiz, sameddir Bütün varlıklar O'na muhtaçtır O, hiçbir şeye muhtaç değildir Doğurmadı ve doğurulmadı. O'na denk de olmadı.”
Peygamberimiz sav buyurdu ki:
Arefe gününe hürmet ediniz! Çünkü Allahü tealnın kıymet verdiği bir gündür.
Arefe gecesi ibadet edenler Cehennem’den azad olur.
Arefe günü ibadet edenlerin iki senelik günahları affolur. Biri geçmiş senenin, diğeri gelecek senenin
günahıdır.
Arefe günü bin ihlas okuyanın bütün günahları affolur ve her duası kabul olur. Hepsini besmele ile okumalıdır.
Rasûlullâh*Sav*‘’Şeytan arefe gününde olduğu kadar hiçbir gün zelil, hor, hakir ve öfkeli görülmemiştir. Çünkü Allâh Te’âlâ’nın rahmeti yağmış büyük günahları bağışlanmıştır Ancak Bedir günü müstesna’ O zaman Cibrîl’in melekleri saf düzenine soktuğunu görmüştür buyurdu.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ لاا اِلٰهَ اِلاَّ اَللّٰهُ وَاَللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْدُ
‘’Allâh en büyüktür, Allâh en yücedir, Allâh’tan başka ilâh yoktur. Allâh her şeyden büyüktür.*O en büyüktür. Bütün hamdler Allâh’a mahsustur.
AREFE GÜNÜ MESAJLARI
Her şeye kadir olan Yüce Allah, bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın! Hayırlı ve bereketli arefe dileğiyle.
Sevdiklerin hep yanında olsun, yüzün ve gülün hiç solmasın. Yüreğine damla damla umut, günlerine bin tatlı mutluluk dolsun. Arefe gününüz kutlu olsun.
Heyecanla bayramı gözlediğimiz bugünde kurban bayramınız kutlu, bekleyişleriniz hayırlara vesile olsun, arefe gününüz kutlu olsun.
Sizlere en güzel ve coşkulu olan bayramları müjdeleyen bugünde en güzel bayramlara erişebilmeniz duasıyla. Arefe gününüz kutlu olsun.
Arefe gününüzü kutlar, sevdiklerinizle birlikte nice güzel günlere erişmenizi Allah’tan niyaz ederiz.
Yüzünüzün ay gibi parlak ve bayram edeceğiniz günlerin hiç bitmemesi duasıyla, Arefe gününüz kutlu olsun.
Bugünün feyiz ve bereketi üzerinizden eksik olmasın. Niyetleriniz makbul, amelleriniz kabul olsun. Arefe gününüz kutlu olsun.
Günaydın Dostlukların birleştiği, kardeşliğin hiç bitmediği, nice güzel bayramları muştulayan Arefe gününüz mübarek olsun
En güzel bayramlara hep birlikte sağlıkla ve huzurla erişebilmek duasıyla.. Arefe gününüz mübarek olsun.
Bir avuç dua, sıcak bir mesaj, bir kucak sevgi, kapatır mesafeleri birleştirir gönülleri kalbiniz nur, haneniz huzur dolsun. Arefe Gününüz Kutlu Olsun.
Kaynak islamveihsan.com
OSMANLI’DA KURBAN BAYRAMI GELENEKLERİ
Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Arife hazırlıkları başlayacak, bayram namazı kılınacak, üzerine farz olanlar kurban kesecek çocuklar harçlık için dolaşacak,*akraba ziyaretleri yapılacak*ve hânesine et girmeyenler*bayram edecek. Büyüklerimizin*“nerede eski bayramlar diye hayıflandığı günler eskilerde kaldı.*Peki ecdadımız*Osmanlı Kurban Bayramı’nı nasıl ifa ederdi? OSMANLI’DA BAYRAM ÖNCESİ
Padişah tarafından* tembihnâmeler yayınlanırdı. konaklarda, evlerde ve saraylarda temizlik başlardı. Tembihnâmelerde ahlak bozacak davranışlardan kaçınılması, alınması gereken*tedbirler, sokakların temizlenmesi gibi maddeler vardı. insanlar ikaz edilir, maddi ve mânevî temizliğe yönlendirilirdi.
Bayram gecesinde mahalle bekçileri sabaha karşı davullarını ahenkle tokmaklarken mâni söylerdi.*Osmanlı devrinden bir mani örneği…
Bu sabahın yazına,*Kalkın Hakk’ın niyazına,
Abdest alın ey komşular Bayram, sabah namazına.”
Osmanlıda Kurban sevinci, Arefe günü atılan top atışlarıyla başlar, son günün ikindi vaktinde atılan top atışlarıyla biterdi. Bayram namazının yaklaşmasıyla ev ahalisi bayramlıklarını giyerek en yakındaki camiye gider Hanımlar bayram dönüşü ailecek kahvaltı yapmanın heyecanıyla bayramlıklarını giyinmiş kahvaltı sofrasını hazırlardı. Bayramda mutlaka ailece konu, komşu kabristan ziyaretleri yapardı. ÇOCUKLARA*“ARİFE ÇİÇEĞİ”*DENİRDİ
Bayram boyunca caddelerde, mahallelerde bir sürü*“Arife Çiçeği”*olurdu. Çocuklara*“Arife Çiçekleri”*denirdi nedeni ise çocukların bayram gününü beklemeden Arife gününden bayramlık kıyafetlerini giyip dışarı çıkmalarıdır.Bayram tebrik merasimleri 19. yüzyılın ortalarına kadar Topkapı Sarayı’nda, 1867’li yıllarda Dolmabahçe Sarayı’nda, Sultan Abdülhamid devrinde ise Yıldız Sarayı’nda yapıldı. Bayram namazı kılınacak camiyi padişah seçerdi. Devlet erkânı,*bayram namazını çoğunlukla Ayasofya ve Sultanahmet Camisi’nde kılardı. PADİŞAHLAR İÇİN Saya Ocağı” adı verilen koçlar yetiştirilirdi. Padişaha sunulacak kurbanların beslenmesi, yetiştirilmesi ve kesimleriyle saya neferleri ilgilenirdi. Padişah, Hırka-i Saadet Dairesi’nde hazır bekleyen yaklaşık*40 kurbanlığın bulunduğu yere gider ve kendisi için hususi olarak hazırlanan kurbanlardan birini seçerek büyük bir merasimle ilk kurbanı kendisi keserdi. kurbanlar ilim*talebelerine medreselere dul ve*kimsesiz kadınlara, bekçilere, tulumbacılara ve ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılırdı.
Subay ve memurlara bayram hediyesi olarak birer maaş ikramiye; zaptiyelere yeni fes ve püskül bunların temini için para verilirdi. İstanbul’un büyük camilerinde cemaate iftariye adı verilen hediyeler, şeker, helva ve lokum dağıtılırdı. Cezalarının üçte ikisini çeken mahkûmlar bayram vesilesiyle affedilirdi.Cezaevindeki mahkûmlara helva dağıtılırdı. EVLERDE “TURUNÇ REÇELİ” BULUNURDU Kanlı etin yenmesi dinimizce caiz olmadığından kurban eti hemen yenilmezdi. Kurban eti kendi aile efradına, fakirlere ve eş-dosta dağıtmak üzere üçe taksim edilirdi. Kurban bayramında bolca tüketilen et, sindirim sistemini bozduğundan imkânı olan her hâne, vücudu dengelediği için*“Turunç Reçeli”*bulundururdu. Zenginlerin hanımına, çocuklarına, yakın akrabalarına,*vefat etmiş yakınları adına gücü yetmeyip kurban kesemeyen komşularına kurbanlık hediye etme âdeti vardı.
Kaynak ensonhaber.com Osmanlı’da Kurban
Kurban bayramına sayılı günler kala, gözümüz gelenek görenek; örf adet arıyor değil. tezek kokuları bayram indirimleri ya da memleket ziyaretleriyle bayram coşkusu canlı duruyor. Peki Osmanlı’da yaşanan Kurban bayramının adetleri nelerdi? nasıl bir telaş yaşanırdı? Padişaha özel hazırlanan koçları duymuş muydunuz?
BAYRAM TEMBİHNAMESİ Osmanlı’da Kurban bayramı hazırlıkları Arife gününden değil, bir sene önce başlardı. bayram hazırlığı yapılırdı. kesilecek kurbanların bakımı için uzun süreli bir bakım söz konusuydu. Osmanlı tebaasına bayram anlatılır, halk bilgilendirilirdi.Padişah Tembihname’si tüm haneye girer, hazırlıklar bu bildiriyle yapılırdı. Bayram temizliği, kurbanlığın alımı, zekatı ve kesimi tek tek bildirilirdi.
Bayramlarda toplum ahlakına işaret edilirdi. Çeşmeler, sokaklar, konaklar elden geçirilir, haneler çarşı pazar bayrama hazırlanırdı. Borcu olanın borç defteri silinir (zimem defteri), zengin, fakirin açığını kapatırdı. BAYRAM TOP ATIŞIYLA MÜJDELENİRDİ Kurban sevinci, Arife günü top atışlarıyla başlar, son günün ikindi vaktinde top atışlarıyla da biterdi. halk nerede ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Camiler taşar, uzun dualar edilir, kapısı açık bırakılan evde büyük sofralarda kahvaltılar hazırlanırdı.*Padişahlar namaz için Ayasofya ve 1617'den sonraSultan Ahmed Camisini tercih edİyordu
PADİŞAHA ÖZEL KOÇ: SAYA OCAĞI Günümüzde kurbanlık büyükbaş tercih edilirken, Osmanlıda genellikle küçükbaş kesiliyordu. padişaha Saya Ocağı” adlı özel koçlar yetiştirilirdi. Padişaha sunulacak kurbanların beslenmesi, yetiştirilmesi kesimleriyle saya neferleri ilgileniyordu. Padişah, yaklaşık*40 kurbanlığın bulunduğu yere gider ve kendisine hususi hazırlanan kurbanı seçerek büyük bir merasimle ilk kurbanı keserdi.Saraydaki kurban kesimi için özellikle Sakız koçu tercih edilirdi. Çünkü çok lezzetli ve padişahın damağına yaraşırdı Kesilen kurbanlar öğrencilere medreselere ve ihtiyacı olan herkese dağıtılırdı.
ALNA KURBAN KANI SÜRMEK ADETTENDİ
Kurbanı keserken beline yeni ipekli futa önlük kuşanan hane sahibine, özel bileylenmiş bıçak verilirdi. törenle kesilen ilk kurbanın ardından*hane sahibi konağa döner iki rekat şükür namazı kıldıktan sonra bayramlaşmaya geçilirdi. İlk kesilen kurbanın kanından evin en küçük çocuğunun alnına sürülmesi ve postunun tekkeye yollanması adetdi.
Kurban eti aileye, fakirlere ve eş-dosta paylaştırılıyordu. Kurban bayramında bolca tüketilen et, sindirimi bozduğundan, vücudu dengelediği için*hanelerde 'Turunç Reçeli' yapılırdı. Mideyi rahatlatması ve sağlığı koruması açısından önemliydi.Kahvaltının ardından bayram ziyaretleri gerçekleşirdi. Herkes büyüğünü tanır, sayardı. mezarlık ziyaretleri şaşmazdı.Padişahın bayramını tebrik edecek olanlar tesbit edilir, huzura çıkacak her isim yerini alırdı.*Bayram dolayısıyla bütün şehirde sarayda da çeşitli eğlenceler düzenlenir, oyunlar oynanırdı. Davul eğlencenin vazgeçilmezlerindendi
Kaynak risalehaber.com
Kurban Bayramında hangi dualar okunur?
Arefe gününü yaşadığımız saatlerde bayram heyecanı arttı. Vacip olan kurban ibadeti 21 Ağustos 2018 Salı günü başlayacak. Bayramın ilk günü yaşanacak. Kurbanlar kesilecek, akrabalar ziyaret edilecek, büyük eli öpülecek. Dinimizce kurban bayramında dua etmek ehemmiyetlidir. milyonlarca vatandaşımız dua arıyor. Peki*Kurban Bayramında hangi dualar okunur?*Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor; “Allah'a kurbanlarınızın ne etleri ulaşır, ne de kanları. Ona ulaşan takvanızdır..." (Hac, 37) Kurban Bayramı boyunca dua etmek, 4 günlük süreden alınacak fazileti katlayacaktır. Bayramı dua ve ibadetle geçirenlerin günahı bağışlanır, amel defteri kabarır.
Allah'ın rızası için kesilen kurbanların yanı sıra,*kurban bayramında okunacak dualar*şöyledir;
Ey rahmeti ile kâinatı kuşatan Rahman ve Rahim olan Allah'ım Şu mübarek Bayramda huzuruna geldik. Lâyıkı ile kul olamayışımızın mahcubiyeti içinde divanına durduk. Şükrümüzü eda edemedik Bizi huzuruna buyur, dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah'ım Ya Rabbi Kıldığımız namazları, “Kurban günlerinde senin katında en sevimli amelimiz olan kurbanlarımızı”, okuduğumuz Kur'anları, indirdiğimiz hatm-i şerifleri, yaptığımız zikirleri, tesbihatı, dua ve niyazları nasihatleri ibadet ve taatlerimizi, hayır ve hasenatımızı, Bayram günü hürmetine en güzel şekliyle kabul eyle Allah'ım mübarek bayram sabahında, yürekten itiraflarımız ve samimi tövbelerimizle sonsuz rahmet ve mağfiretine iltica ediyoruz. Bizi gönüllere şifa, dertlere deva, huzur ve barış kaynağı olan Kur'an'la buluştur Allah'ım!
Bize bahşeylediğin en büyük sermaye olan ömrümüzü rızana uygun geçirmeyi nasip eyle Allah'ım! Bizleri Sana layık bir kul, Habibine layık bir ümmet eyle.Onları cennetinle ve cemalinle müşerref eyle! Ailelerine sabır ve metanet ihsan eyle! Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak belalardan, sıkıntı musibet keder ve terörden bizleri muhafaza eyle Ya Rabbi!
Aziz milletimizi ağır imtihanlardan muhafaza eyle! Fitne ateşiyle bizi tutuşturmak isteyenlere karşı yekvücut tek bilek olmayı milletçe hepimize nasip eyle Allah'ım Bütün acılara rağmen milletimizin hiçbir ferdini haktan, hukuktan, adaletten, merhametten bir an ayırma! Sana inanan aziz milletten yardım ve inayetini, kuvvet ve rahmetini esirgeme Allah'ım!
Bizleri mazlumların, mağdurların umut bağladığı ülkemize ve tarih boyunca canlarını veren şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere sahip çıkanlardan eyle Allahım!
Ya Rabbi Bizlere anne-babalarımıza hayırlı evlat olmayı nasip eyle Hayatımızı eşlerimize, göz bebeğimiz yavrularımıza karşı görevlerimizi yapabilmeyi ihsan eyle Allah'ım! Onlara sevgi, rahmet, merhamet, şefkat, muhabbet ve ülfetle muamele etmeyi nasip eyle Allah'ım Ailelerimize dirlik, düzenlik ve huzur ihsan eyle Allah'ım
Evlatlarımızı ailelerine, vatanına, milletine hayırlı eyle. Çocuklarımızın kalplerini iman ve Kur'an nuru eyle Allah'ım! mübarek Bayram hürmetine hasta kullarına acil şifalar, borçlu kullarına edalar, dertli kullarına devalar ihsan eyle Allah'ım!
Ya Rabbi mübarek Bayram hürmetine; evimiz ve imtihan dünyamızı savaşlarla, işgallerle, katliamlarla, açlıklarla, inleyen enkaz olmaktan kurtar! Yeryüzü ve tüm mahlukat bize emanet, biz de birbirimize emanetiz. Mazlumlara, gariplere, yetimlere, kimsesizlere sahip çıkmayı; çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların bütün mahlukatın hak ve hukukunu korumayı bizlere nasip eyle Allah'ım Kırık kalpleri onarmayı; yaralı gönülleri imar etmeyi; haset, kin ve nefretten uzak durmayı; sevgi, merhamet ve kardeşlik köprüleri kurmayı lutfeyle Allah'ım Ya Rabbi Bizleri, günahta ve düşmanlıkta değil; iyilikte ve takvada yardımlaşanlardan eyle! Hak ve hakikatin yolunda olanlardan eyle Allah'ım!
Bizleri, birbirine kin güdenlerden, nefret duyanlardan, buğzedenlerden; fitne çıkaranlardan, gıybet ve iftiraya bulaşanlardan, kul hakkına girenlerden eyleme Allah'ım Bizleri, kendisi için istediğini mümin kardeşi için isteyenlerden, işlerini adalet, hakkaniyet, merhamet ve şefkatle icra edenlerden eyle Allah'ım Ya Rabbi mübarek bayram sabahında günahkâr beden ve gönüllerimizi istiğfar ile arıtmak istiyoruz. nasip eyle Allah'ım! İmanımızı ve ahdimizi tazelemek muradımız. Sen bahşeyle Allah'ım! Kırdığımız kalpleri onarmak, paraladığımız onurları tamir etmek, ihlal ettiğimiz hak sahipleriyle helalleşmek borcumuz. Sen lufteyle Allah'ım!
Allah'ım Rabbimiz! Yalnız Sana güvenip dayandık, Sana yöneldik ve sonunda Senin huzuruna varacağız.” diye yakaran Hz. İbrahim gibi yalvarıyoruz. Huzuruna tertemiz yüzle, hesabını vereceğimiz salih amellerle varmayı nasip eyle Allah'ım Rabbimiz! Peygamberimizin (s.a.s) dilinden düşürmediği dua ile Sana yalvarıyoruz. “Allahümme inneke afüvvün, kerimün, tühıbbül afve fa'fu anna”. “Allah'ım! Sen affedicisin. Sen Kerim'sin. Affetmeyi seversin. Bizleri affeyle Allah'ım!” Allah'ım! Bütün peygamberlerin yaptığı dua ile Sana yöneliyoruz. “Rabbena atina fi'd-dünya haseneh, ve fi'l-ahirati haseneh, ve kına azabe'n-nar.” “Rabbimiz! Bize dünyada Ahiret'te güzellikler ihsan eyle. Bizi cehennem azabından muhafaza eyle.”
Yâ Rabbe'l-Âlemîn,Bizleri zikrinde, şükründe, ibadetinde daim eyle. Bedenlerimize sıhhat ve afiyet ihsan eyle. Ümmet-i Muhammed'e güzel hizmet güç ve kuvvet ihsan eyle. Vefatımız geldiği zaman dilimiz zikrinle meşgulken, alnımız secdede iken, Senin sevdiğin ve razı olduğun bir hal üzereyken ruhumuzu kabzeyle Allah'ım. Ecel şerbetini içeceğimiz son nefesimizde, Kelime-i şahadet ki buyurun,
اشهد ان لَاله الَالله واشهد ان محمدا عبده ورسوله
diyerek, ruhumuzu teslim edebilmeyi, imanlı ve selim bir kalp ile huzuruna çıkmayı nasip eyle Allah'ım. Bizleri cennetinle, cemalinle müşerref eyle Allah'ım. Dualarımızı kabul eyle Allah'ım.
Kaynak dinimizislam.com
*
Kurban ve adak Hazret-i İbrahim ve Kurban
İbrahim aleyhisselam, Allahü teâlâ bir oğul verirse, Allah için kurban edeceğini söyledi. Dileği hasıl olunca, sözünü yerine getirmesi rüyada bildirildi.
Hazret-i İbrahim, sözünde durup oğlunu kurban etmek istedi. Cenab-ı Hak,*ibrahim, rüyasına sadakat gösterdi. Elbette bu imtihandı. Oğluna karşılık ona büyük bir kurbanlık koç verdik. İhsan sahiplerini böyle mükafatlandırırız buyurdu.
Hazret-i İbrahim, Nemrud tarafından ateşe atıldığında canı ile, Hz İsmaili kurban etmesi emredildiğinde evladı ile, sürülerini bağışlamakla da malı ile imtihan edildi. Üç imtihanı da kazandı. Kur'an-ı kerimde,*Sözünün eri İbrahim*diye övüldü. (Necm 37)
Sözünde durmak büyük fazilettir. Kur'an-ı kerimde, sözünde duranlar övülmektedir:Müminler içinde Allah’a verdiği sözde duran nice erler var.Ahzab 23
Elbette İbrahim, sadık bir Peygamberdi İsmail, sözünde sadık resul bir nebi idi. Meryem 54
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:Doğruluk iyiliğe, iyilik Cennete götürür. İnsan doğruluk ile Allah indinde, sıddıklardan yazılır.
Hazret-i İbrahim, Cenab-ı Hakkın gönderdiği koçu kurban etti. Peygamber efendimiz, Eshab-ı kirama,*Kurban kesmek, babanız İbrahim’in sünnetidir*buyurdu.
Dinen zengin sayılmayan kimsenin, borcu yoksa, gücü de yeterse, kurban kesmesi çok iyi olur. Hadis-i şerifte,*Bayramda kurban kesmekten daha faziletli bir amel yoktur. Ancak sıla-i rahm bundan müstesnadır buyuruldu.
İbrahim as oğlu İsmailin cemalini görünce, babalık sevgisi ile uyur. Rüyada, oğlunu kurban ederken görür. Hanımına Ey Hacer, gözümün nuru oğlum İsmail’e en iyi elbisesini giydir, onu dost ziyaretine götüreceğim bıçak ve ip getir. Belki Allahü teâlâ bir koyun verir. Diyerek evden çıkar İblis Ey Hacer, İbrahim, İsmail’i kurban etmeye...götürdü Bir baba, oğlunu nasıl kurban eder diyerek vesvese verir Hz hacer tam bir teslimiyetle şu cevabı verir Rabbim Allahü teâlâ emretmişse, Ona bin can feda olsun.
İblis Hz İbrahim’e der ki- Oğlunu kesmene gönlün razı mı? Hz ibrahim cevaplar Ey melun, bil ki, dünya evladım olsa Rabbim hepsini kurban istese, hepsini kurban ederim.Şeytan, Hz İsmaile sorar Ey İsmail, baban, seni kesecek. Hz ismail cevaplar
Eğer Allahü teâlâ emretmişse, bin canım dosta feda olsun. Babacığım emredileni yap beni sabredicilerden bulacaksın. El ve ayaklarımı bağla
Belki gırtlağım hançerine dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim.
İblisin vesvesesi bitmeyince Hz İsmail, babasına der ki: Ona taş at, uzaklaşsın. Taş atıp Mina’ya gelince, Hz İbrahim oğluna der ki yavrum, başımızda bela var. niçin had cezasına müstahak oldun?Babacığım kan kokusu geliyor. Oğlum, seni boğazladığımı görüyorum. Ne dersin? (Saffat 102)
Babacığım, emredileni yap, inşaallah beni sabredici bulacaksın. Başımı vermek bir an sürer. Ama kendi elinle oğlunu kurban etmek, gönlüne zor ve ağır gelebilir.
Hz ismailin kesilirken hz ibrahime seslenir babacığım kendi elinle oğlunu kurban etmek, gönle zor ve ağır gelebilir. Sen emredileni yap Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağlaki gırtlağım hançerine dayanamaz, el ayak oynatır da seni üzerim.
Beni yüzü koyun yatır, yüzümü görme, belki coşarım da, babalık sevgin harekete gelir, ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz. Annemi teselli et iyilikte bulun. Ve melekler ağlar.
Babası hz ibrahim bıçağı oğlu hz ismailin boğazına koyunca güler. Hz ibrahim seslenir Yavrucuğum, bu halde niçin gülüyorsun hz ismail cevaplar
bıçakta Besmele yazılı, dostun ismi yazılı olan bıçak, nasıl keser? Hazret-i İbrahim, olanca kuvveti ile bıçağı çakar, ancak bıçak kesmez. Bıçak Allahü teâlânın emriyle dile gelip der ki niçin kızıyorsun? Sana kes diye emreden, bana da kesme diye emrediyor.
Hz ibrahim oğlu ismail as ı keserken şu lütuf erişti:
Ey İbrahim, rüyana sadakat gösterdin. Güzel amel işleyeni mükafatlandırırız. Bu imtihandı. Oğluna karşılık kurbanlık koç verdik Hz İbrahim gökten inen koçu yakalayınca, oğlunun ölümden kurtaran dost oğlunun bağlarını çözdü. Hz ibrahim oğlum, dua et, Allahü teâlâ kabul eder. Diyince Hazret-i İsmail Ya Rabbi, Kıyamette, müminlere mağfiret eyle diye dua etti müminleri mağfiret ve bağışlanma müjdesi geldi.
Kurbanın hz İshak olduğu, Yahudilerin uydurma Tevratında bildirilmektedir.Tevratın bozuk olduğu Kur’ân-ı kerim de haber verilir. âyet-i kerimelerde kurban edilenin İsmail as dır İbrahim as a önce İsmail as sonra İshak as ihsan edilmiştir Hz Ömer zamanında Yahudi hahama kurban edilenin İsmail mi, yoksa İshak mi diye Sorulur Haham şu cevabı verir Ya halife, Yahudiler, hz İsmail’in kurban olduğunu bilirler. Fakat İsmail as hz Muhammedin ceddi olduğu için, kendi cedleri İshak as ın kurban olduğunu söylüyorlar,
hz ibrahim Ya Rabbi iyi bir oğul ver diyince Ona uysal bir oğlan müjdelendi Çocuk, büyüyünce, İbrahim as oğulcuğum Rüyada seni boğazladığımı görüyorum. dedi oğul Babacığım emredileni yap diyerek Allaha teslim oldu, İbrahim as ın Bıçağı çocuğunu kesmedi. Hz İbrahim Rüyaya sadıktı kurbanlık bir koçla mükafatlandırıldı Ona iyilerden İshak Peygamber müjdelendi Onların soylarından iyi olanlar ve nefsine zulmedenler de vardı .
”İbni Âbidîn hazretleri buyuruyor ki:“Müslümanların lüzumsuz konuşması uygun değildir. İsmail mi İshak mı üstündür? Kurban edilen hangisidir? Hazret-i Aişe mi yoksa hazret-i Fatıma mı, diye sormamalıdır. Bunları öğrenmek lazım değildir. Allahü teâlâ bu gibi şeyleri öğrenmeyi emretmedi.”
Kaynak sabah.com.tr nihat hatipoğlu yazıları
Hz. İsmail'i kurban ettirmemek
Saffat süresinde bir kıssa anlatılır her Kuran hikâyesi gibi sarsıcıdır Bir baba ile oğlunun ürperten, hikâyesidir. Hz. İbrahim 86 yaşındadır çocuğu olmayınca davasını devam ettirecek bir evlat arzu eder. Allaha adak adar Yüce Rabbimiz, Hacer validemizden bir erkek çocuk nasip eder. Ve İsmail ismi verilir. Hz. İbrahime rüyasında adağı vahyedilir. Hz. İbrahim çaresizce Hz. İsmail'in yaşadığı Mekke'ye gelir. Niyeti evladını kurban etmektir. Ne kadar zor, ne kadar çetin bir imtihan Peygamberlerin imtihanı da büyük olur
şeytan Hz. Hacer'e, kocan oğlunu kesecek"
Hz. İbrahim'e insan oğlunu keser mi" Hz. İsmail'e baban seni kesmeye götürüyor" der. üçü de şeytanı kovalar ve "Allah'ın hükmüne razı olduk" derler ve hz ibrahim Mina-Müzdelifeye gelince der ki Oğulcağızım rüyamda seni kurban ediyorum. teslim olacak mısın?" Bir baba için bunu söylemek zor ve ağırdır. Hz. İbrahim Rabbinin emrini iletmekte tereddüt etmez. Oğlu Hz. İsmail tam bir teslimiyetle cevap verir: "Babacığım emri yap İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.
Hz ismail kurban edilmek istenince şu cevabı verir
direnip tartışmayacağım. ne ile emredildiysen yap. Diyerek Allah'a teslim olur ve Babacığım. Kollarımı bağla. Gömleğimi soy kana bulanmasın. Annem dayanamaz. Hz. İbrahim oğlu İsmail'i Kurban edecektir. ama Rabbim bıçaktan kesebilme kudretini kaldırmıştır. Yüce Allah**kesme" diyor. Hangi bıçak kesebilir ki.Yüce Allah yakma derse hangi ateş Hz. İbrahim'i yakabilir ki. Güç onun, kudret onun, Kimin haddine söz söylemek,
Hz ibrahim oğlunu kurban etmekle büyük bir sınava tabi tutulmuştur Büyük bir kurban ile yarası sarılmıştır Hz. İbrahim kararlılık ve fedakârlığını, Hz. İsmail ise tam bir teslimiyetle rabbinin sınavını geçmiştir Yüce Allah bu büyük sınav sonucunda Hz. İsmail'i kestirmemiş Yüce Allah engin rahmetiyle babayı ağır imtihandan çıkarmış Lütfetmiş. Evladının kanına babanın elini bulaştırmamış Rabbe teslim olan çocuğa peygamberlik vermiş hz ismaili ve Hz. Muhammed'in dedesi yapmıştır Fedakâr babayı, tevekkül eden evladı konuşan bizler ne yazık ki "Merhametli Allah'ı" ne az konuşuyoruz. sahip olduklarımızın O'nun dokunuşunun eseri olduğunu göz ardı ediyoruz.
Rabbi hakkıyla bilmeden Rabbin nimetini nasıl takdir edebiliriz Yüce Rabbe teslim olmadan ne Halil olan Hz. İbrahim'i ne de Halim olan Hz. İsmail'i anlayamayız Kurbanı keserken Hz. Peygamber (s.a.v.) hicretin ikinci yılından itibaren buyurdu. Ki "Bu babanız Hz. İbrahim'in sünneti dir." Bu nedenle de Kurban Bayramı'nda kurban vacip veya müekked güçlü sünnet kabul edilmiştir. Usulüne uygun hayvanlara eziyet etmeden, Kurbanı kesmek her Müslüman için ibadettir. ihmal etmemek lazım. Rabbim kurbanlarınızı makbul etsin niyetinizi Allah için eylesin. Zira kesilen kurbanın eti ve kanı değil ancak takva dolu niyetleriniz Yüce Allah'a çıkar.
Bize neler oluyor?Gazeteleri okuyor musunuz? Haberleri izliyor musunuz? Twitter'ı takip ediyor musunuz? Bütün bunlardan sonra siz de benim gibi ürpererek "Bize neler oluyor" diyor musunuz? Demiyorsanız lütfen yazdıklarıma göz gezdirin.*
9 yaşındaki kız annesiyle beraber yaşayan kişi tarafından işkence edildi ve dövüldü. Küçük kızın beyin ölümü gerçekleşti. Organları bağışlandı. Küçük kızın ellerinde sigara yanıkları varmış.*
İşyeri çalıştıran genç dövüldü. Hastaneye kaldırıldı. Kalabalık bir grubun dövdüğü genç hastanede öldü.*Bir genç ve yanındaki kadın tarandı. Hayatlarını kaybetti*Sevgilisiyle bir olup kocasını kesti.*Karısını döverek öldürdü. Buna benzer binlerce haber. Her gün her mahallede facia.
Twitter'da kutuplaşma vicdanı ve sağduyu şaşırtacak kadar keskin. Biri "Herkese merhaba" diyor. Ötekiler "Ne istiyorsun, derdin ne, hayrola, nereden esti, bir şey mi istedin" diye cevap veriyor.
Biri "idam edilenleri rahmetle hatırlayalım" diyor, ötekiler; "şu günahını ne yapacaksın, ya hatasını" diye cyazıyor. Siz "idam kötüdür" diyorsunuz öteki günahından bahsediyor. Hani "dinime sataşan Müslüman olsa" dersiniz ya sanki kendisinin günahı yokmuş gibi.İnsanların kusur ve günahını sorgulayanlara bakın, günahı ve kusuru inanın herkesten daha çoktur.Haramdan kazanma, yağcılık, tahammülsüzlük, rantçılık, benmerkezcilik ve ne kadar "Kabahatli ruh hali" varsa hepsi zirve yapıyor. Lütfen vicdan. İman... Ahlak... Hassasiyet... Merhamet... Ahret ve hesap duygusu.
Herkes etrafıyla hesaplaşsın. İnanınız ki. Biz bu değiliz. olmamalıyız.Cahiliye çağı Arapları kız çocuklarını diri diri gömüyor Nemrut, Hz. İbrahim'i yakmaya çalışıyordu. Hz. Musanın firavunu erkek çocukları kesiyordu. Sodom ve Gomore çarpık ilişkiler içindeydi. Lut'un (a.s.) kavmi cinsel sapkınlık ve azgınlık içindeydi.Nuh ve Şuayib peygamberin kavmi ve azgın olanları ticarette haksızlık ediyor. Zulmediyor puta tapıyorlardı. saydığım günahlardan sadece birisi bile helaka sebep oluyor yok ediliyor Cezalandırılıyorlardı.
Gazeteleri okuyun. Çevreye bakın. İnterneti kurcalayın. Dünyayı gözleyin. İnanınız diğer milletleri yok eden günahların hepsi bizde mevcut. Hem de en modern ve örtülü halde.
Saffat Suresi 100-113. Ayet meali
Rabbim! Bana sâlihlerden bir evlat ver" dedi.
biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik.
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: "Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; ne dersin" dedi. O da Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. beni sabredenlerden bulursun, dedi.
Her ikisi de teslim olup alnı üzerine yatırınca:
Biz Ey İbrahim!" diye seslendik. Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri mükâfatlandırırız.
Bu, imtihandır. oğluna bedel büyük bir kurban verdik.
Geriden gelecekler arasında ona nam bıraktık:
Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız.o, bizim mümin kullarımızdandır.
Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na İshak'ı müjdeledik.Kendisini ve İshak'ı mübarek kutlu ve bereketli eyledik. her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kötülük edenler de olacak.
|