|
Kaynak ihvanlar .net
Yunus Aleyhisselam ve Balık
Yüce Allah buyuruyor: Kuşkusuz Yunus gönderilen peygamberlerdendi o (
Rabbinden*izinsiz bir gemiye binip gitmişti*(Sâffât, 139-140)*Allah (Celle Celaluhu) Hz. Yunus’u Asûr başkenti Musul yakınlarındaki*Ninovaya peygamber gönderdi. Hz. Yunus Ninova halkını*yıllarca îmana davet etti onlar îman etmeyince büyük azabın geleceğini haber verdi ve Allah’ın (c.c.) emrini beklemeden kavmine kızıp oradan ayrıldı bir gemiye bindi. Hava çok sakin iken gece yarısı şiddetli yağmurlar*yağdı şimşekler çaktı gemi dalgalarda kapılıp beşik gibi*sallandı.
Gemi personeli,*“İçimizde sahibinden kaçan bir köle var, onu denize
atmazsak batarız”*dediler. Yolcular bakıştılar ve*kaçağı bulamayınca kura çekmeye karar verdiler.
Yüce Allah buyuruyor üç defa kur’a çektiler üçü de Yunus’a gelince kaybedenlerden*oldu. Yunus kendini kınarken denize atıldı ve balık*onu yuttu.*(Sâffât, 141-142) İlk kura Hz. Yunus’a gelince, iki defa daha tekrarladılar ve Hz. Yunus Rabbimden kaçan köle benim!” Diye kendini* kınarken, denize atıldı ve Allah’ın (c.c.)*izniyle çok yunus balığı onu yutuverdi.
Yüce Allah buyuruyor o karanlıklar içinde “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü*mine’z-zâlimîn” diye nidâ etti.*(Enbiyâ, 87) Gecenin karanlığında denize atılan Hz. Yunus, Allah korkusuyla ve kendini kınayarak “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” diye, tesbih*edip Allah’a (c.c.) yalvardı.
dişi balıklar yumurtalarını denizin derin sularına atarken, erkek balıklar spermlerini püskürterek “dış dölleme” ile*onları döllerler. Yunus balığı iç döllenme ile gebe kalır, yavruyu doğurur*ve memesinden süt fışkırtarak dalgalar arasında yavrusunu emzirir.
Memeli balıklar hariç, bütün balıklar solungaçları ile solunum yapar suda çözülmüş oksijeni alır, yunus balığı akciğer solunumu*yapar ve su altında fazla kalamaz.
Yüce Allah buyuruyor o tesbih edenlerden olmasaydı diriliş*gününe kadar balığın karnında kalırdı. O tesbih etti biz onu bitkin halde dışarı çıkardık. Üzerine gölgelik için kabak*türünden geniş yapraklı ğaç bitirdik.*(Sâffât, 143-144-145-146)
Hz. Yunus balığın karnında duayı okumasaydı,*orada ölecekti ve insanlar yeniden dirilip mezardan çıkarken, o da*balığın karnından mahşere gidecekti. Ancak Hz. Yunus “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’zzâlimîn”*tesbihâtına devam edince, Allah (c.c.) tarafından bağışlandı ve*balık onu sahile attı.
Hz. Yunus ana karnından çıkar gibi balığın karnından çıkmış, dar ve*karanlıktan kurtulmuştu. balığın karnında derisi eriyip kıpkırmızı*et yığını haline geldi hasta ve bitkindi.
Sabah hava aydınlanınca sevindi güneş yakıp*sinekler çıplak etlerine konup ısırınca, tesbihatına devam*etti Allah’tan (c.c.) yardım istedi. Allah (c.c.) onu güneş ve sinekden koruması için, yapraklarına sinek*konmayan kabak türünden geniş yapraklı bir ağaç yarattı
*
Hz. Yunus rahatlamıştı ve tertemiz havayı soluyordu. karnı acıkmış ve susamıştı. Er-Rezzak Allah (c.c.) dağ keçisini ona*yönlendirdi ve kırk gün Hz. Yunus’u taze keçi sütü ile besledi.
Yüce Allah buyuruyor: Onu yüz bin kişiye peygamber olarak gönderdik.*(Sâffât, 147) peygamberlikten azil olmayan, Hz. Yunus sağlığına*kavuşunca Allah (c.c.) onu tekrar Ninova halkına peygamber*olarak gönderdi.
Ninova halkı îman etmeyince Hz. Yunus kavmini bırakmıştı azab vakti*gelince, Ninova şehrinin kapkara bulutlar kapladı her taraf zifiri karanlık oldu Korkan*halk îman etmek için Hz. Yunus’u aradı bulamayınca tevbeleri kabul oluncaya kadar üç gün üç gece göz*yaşları döküp tevbe etti ve azaptan kurtuldular
Hz. Yunus Ninova’ya dönünce halkı onu sevinç gözyaşları*ile karşılayıp îman tazeledi ilâhî emirlere uygun yaşayıp huzura kavuştular. Yüce Allah buyuruyor: Yunus’un duasını kabul ettik onu sıkıntıdan ve balığın karnından*kurtardık. biz Yunus’un tesbihâtını okuyan mü’minleri*kurtarırız.
Dertlerine derman arayanlar, geçim sıkıntısı çekenler, borç yüküyle ezilenler, daralanlar, sıkılanlar*Allah’ın (c.c.) biz Yunus’un tesbihâtını okuyan mü’minleri kurtarırız” diye vaadettiği, Hz. Yunus’un balığın karnında okuduğu*“Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” i sürekli okusalar, sıkıntıdan kurtulup huzura kavuşurlar.*Aksi halde dünyalarını ve âhiretlerini karartırlar.
Kaynak genel türk tarihi.net
Türk Halk İnançlarında Kurt
Göktürklerden gelen Bozkurt ve Ergenekon destanı kurttan türeyişi gösterir Türk dünyasında anlatılan destanlarda kurt önemli bir inanç figürüdür ilk Türklerde en önemli hayvan sembolü kurttur. kurt resimleri, kaya resimlerinde *şaman ve kam aletleri ve elbise üzerinde yer almıştır. kurt,*devlet, hükümdarlık ve yiğitlik gibi kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir. Göktürk ve Uygur devrinde kurt başlı bayraklar görülmektedir.
Burgut Abidesinde erkek ve dişi kurtlar türeme efsaneleridir Oğuz’a yol gösteren gök yeleli erkek Kurt ve Kültiğin Kitabesinde “Tanrı güç verdiği için babam hakanın ordusu Kurt gibi düşmanı koyun gibi imiş” gibi ifadeler Kurt’un Gök ehli olduğuna işaret eder
Türkler*zevk, düşünce ve inanışa göre bazen bir renge ilahi bir boya vermişler ve onu dinsel bir renk gibi görmüşlerdir. Oğuz Kağan Destanı’nda “Ufukta bir Kurt (Börü) görünür. Oğuz Kağan’ın ordusu kurdu izler, kurt yerde kayıp olur. Oğuz hakan Rabbim bizim buraya gelmemizi buyurdu, deyip durur” Gök Kurt, Türklere yol göstermiştir Maviye karşı saygı bütün Türk halklarında vardır. Eski bir inanç ve ilahi bir renkdir. “Gök” kelimesi yaşamak yenilenmek gençleşmek yeşermek ve göyermek anlamdadır.
Nuh Efsanesinde Tufan’dan sonra Nuh’un oğlu Yasef’e Turan denilen Türk toprakları düşer efsanede Türkler Yasef’den gelmiştir. Yasef’in oğullarından Maruhun Lakabı Türk’tür. Türkçeyi ilk defa ortaya çıkaran kişidir. kendisine Türk denilmiştir Çin kaynakları Kök Türk Kağanlığı Fetretten çıkarken liderliği üstlenen yol gösteren Aşina) ve Aşite isimli iki aileden söz eder. Çin yıllıkları Kök Türklerin Hun kolundan geldiğini açıklar bu aşiretin adı Aşina’dır. Kök –Türklerin atalarını düşmandan kurtaran bir tek çocuk kurtulur. Kolları ve bacakları kesilmiş çocuğu kurt besler. Efsaneye göre Rab kutlu soyun yok olmasını istememiştir. Kurt Rabbinin buyruğunu dinleyerek yol gösterir. Çoğalan aile Aşina adını alır ve çadır önüne Kurt başlı sancak asarlar
Türk mitolojisinde Kurd doğan Karaçay Balkar ve Nart destanlarında Örüzmek’den söz edilir Bu Kafkas destan kahramanı gökten gelmiş bir taşın içinden çıkmış ve dişi kurdun sütüyle beslenmiştir
Türkçede ala, kır ve boz eşanlamlıdır Türk mitolojisindeki geyik “ala geyik” Kurt “Bozkurt At “kır at”tır. Karaçay–Balkar ve Oset Nart destanlarında “Ala wgan” ve “Kurd alagon” adlı kahramanlar vardır. İri cüsseli Alawgan kendisine uygun bir kız bulamayınca “emegen” dev bir kadınla evlenir. Alagan’ın etimolojisini yapanlar bu kelimeyi Kurt soyundan olan demircisi” veya ” Kurt Soylu Alangan” şeklinde izah eder Al –Ruhu ak veya kara iyelerdir Kara iyeler kendilerinden çekiniir. Ak iyelerden yardım alınabilmek için onlara iyi davranılır. Od –ateş hastalık mikroplarını yakarak öldürür. Aklar ister ise her şeyi yakar. Kutsallığına inanılan Kurt gücü temsil eder riayet etmeyene karşı bu gücünü cezalandırıcı olarak gösterir
Azerbaycan halk inancı ve Karapapah Türklerine göre kurt ile Boz donlu Kurt ayrıdır Donu boz olan Kurt, yani bozkurt hayatı boyunca sadece bir kurtla çiftleşir Dişisi veya erkeği ölen bozkurt başka bir kurtla çiftleşmez. Halk birbirini çok seven çiftler için bozkurt benzetmesi yapar Bu tür çiftler ardı sıra ölür Anadolu’da bu türden ölümlere “dayanamadı yanına gitti” denilir
Kırım Tatarları ve Kıpçaklarda Kurt’a “Börü” ve Kırsal kesimde “Kaşkır” veya “Kurt” denilir. Kurta Kaşkır Kaşı kır denilir adı telaffuz edilmek istenmez. Kurt kutsal olup onun isminden kaçınılır. Kırımda Kurt ismi için “Börü” kelimesi kullanılır Kırım’da köy, nehir ve mahalle ismi olarak Kurti adı vardır. Tatar-Türk düşüncesine göre “Kara Oğuz nerede ise, kurt da oradadır
yol gösteren, güç yüklü, kutlu kurt boz olan isminden çekinilen ve ondan bahsedilmesi gerekince Kırkaş-Kaşkır gibi isimlerle tanımlanan kurttur. yaşam tarzı ile örnektir semavi boyutu vardır. Köpeğin, Börü – Kurt gibi ulumasında ölüm getireceğine inanılır. Köpeğin kurt gibi uluması kötü ruhların kara iyelerin görünmesi sebebiyledir. köpeklerde bu tür insanları görünce ağlarlar
Anadolu’da baykuşun görünmesi ve köpeğin kurt gibi uluması ölüm haberi olarak bilinir. Onları uzaklaştırmak için yiyecek verilir. Bu, kazayı savmak içindir Türük Hakanı”, “Türük Buyruku” ve “Türk Budunu” bir bütünü oluşturur Türk Budunu Türk Hakanı Türk Buyruğu yönetmek üzere kutsanmıştır Türk kağanları kendilerini, insanları idare etmek üzere Rab tarafından görevlendirildiğine inanır hâkimiyetlerini ilahi bir buyruğa dayandırır Onlara Onlara gök ve Yerin Rabbi tarafından hayat verilmiştir Kut almışlardır türklerin ilk dini Tek Tanrı İnancına dayanır ve Gök dini diye isimlendirilen din Tengricilik di Kağanlarda Kurt’da şüphesiz Göksel olması itibariyle Kut bulmuş olacağından kutsaldı. Kut bulmuş kağanın bayrağına kutlu hayvan Kurt yakışırdı.
Erzurum ve çevresinde doğum yapacak hanımı al basmaması için yastık altına bir parça Kurt derisi konulurdu Kadını ve çocuğu koruyacağına inanılan bu uygulama Ata Ruhu, Kurt Ata inancına dayanırdı Güney*Doğuda kırsal kesimde ki ebeler de Kurt Kafatası kemiği bulunur. Ebeler kırk basan çocukları kurt kafatasını hamam tası gibi kullanarak yıkarlarsa çocuğun şifa bulacağına inanılırdı
Karaçay Türklerinde hamile kadınlar kurt dişi taşırlar. Dünyaya gelmiş erkek çocuğun beşiğinin dört yönüne kurt resmi çizerlerdi Kuzey Azerbaycanda loğusa kadının yastık altına bebek erkek ise; kurtdişi, bıçak, kurt ağzı, kartal gagası, kemik konulur. Kız olsa makas, iğne, sap, ayna konulur
Sarıkamış, Kars ve çevresi Türk aşiretlerinde erkek çocuğun büyüyünce cesur olması için burun kanatları iğne ile delinip kurt kılı geçirilir
Salıncakta sallanmakta olan kıza çubukla vurulur ve aniden nişanlısının ismi sorulur. Kızın ismini söylediği erkeğe müjde verilir ve kız istetilir oğulları olur ise kurt dişi ve kurt damağı ile yıkanılır. çocukların cesur olacağına inanılırdı Moğollara yenilen*Kumanlar Kafkasya çevresine ve Gürcistan’a iner, bir kısmı Hıristiyan olur. Hıristiyan Kumanların Şamanlıktan Tengricilikten ayrılamaz
gece çadırından çıkarak kurt gibi uludu Kurtlar cevap verdi. düşmanın yenileceği anlaşıldı” Kaşkarlı Mahmuta göre hamile kadına “tilki mi yoksa kurt mu diye sorarlar. Tilki diye cevap verenin kızı, kurt diye cevap verenin oğlunun olacağına inanılırdı
Bulgaristan Türklerinde Hıdırellez de üzerinden atlanılan ateşten alınan közün üzeri örtülür külün üzerindeki şekillere mana verilir. Şekiller kurt izine benzerse mutluluğa yorumlanırdı. Kurt gelecekteki başarıların simgesi olarak kabul edilirdi yeniden doğuşun simgesi Hıdırellezde koruyuculuğun simgesi olarak od ateş ve ocak yakılır gelecekten haber veren yol göstericiliğin simgesi olarak Kurt motifi kullanılırdı Avar ve Kumuklarda köpeğin kurt gibi uluması ölüm haberi olarak algılanırdı Kırım’da köpeğin kurt gibi uluması uğursuzluk işaretiydi Kötü bir habere yorumlanır. Yol gösterici geleceğin müjdeleyicisi olarak bilinen kurdun uluması köpek tarafından taklit edilmesi uğursuzluk olarak anlaşılırdı
Kafkasya’da Kumuk ve Nogaylarda köpeğin kurt gibi uluması, kara iyelerin görünmüş olması olarak izah edilirdi
Tatar Türklerinde insan ismi olarak Kurt nezir kurda adak, veya kurdun adağı demektir. Muhammed Nezir, Muhammed’e adak kurban, veya Muhammed Adağı kurbanı demektir Kurdun kutsallığı İslam dönemindede devam etti Kırım Türklerinde Seyit Börü, Seyit Kuvtov ve Kurt Seyidov gibi insan isimleri vardır. “Seyit” Hz. Muhammed soyundan gelenlerdir.
Karaim Türklerinde köklü bir kurt kültü vardır. Karaimlerde Kurttan türemiş olma inancı yaygındır. Karaimlerde sık tekrarlanan bir söze göre “Temelimiz kurttan olmuştur” Kurtlu insan ismi Karaylar ve Tatarlarda yaygındır. Zikir kurt, Kurt Nezir gibi isimlere rastlanır. “Allahım bizi kurttan bağışla” şeklinde dua örnekleri vardır. Afganistan Hazara Türklerinde Muhammet Nezir diye insan ismi vardır. Dede Korkut Destanı’nda “…Kara başım kurban olsun kurdum sana…”bir zikir gibidir?
779 da Yablakar ailesinden Börü /Böğü Kağan’ı öldürerek Tun Tarkan tahta geçmiştir. Göktürk- Uygur döneminde çok sayıda Kurt veya Börü insan ismi vardır. Börü soylulara mahsusdur. Yörüklerde “Kurt Cemaati” isimli bir cemaat var olmuştur Bağlamak, bağlanmış olmak, bağı bozmak yeni evli çiftler için ilişkide başarısızlığı sağlamak için yapılmış bir büyüdür. Bu büyüden korunmak ve kurtulabilmek için bir takım inançlar taşınır ve uygulamalar yapılır. Kurt Ata ve Kurt ana inançları doğurmak ve doğurtmak fiilleri ile ilgilidirler. Hakkâri’de çocuk ergin ve yaşlı kız ve hanımların kemer tokası farklıdır. Erginlikte genç kızlar tokasında kurt kabartması gümüş kemer takarlar. Bu kemerler çoluk çocuğa karışıldıktan sonra genç kızlara bırakılır Maraş, Adıyaman ve Kayseri’de kurt kanı ile sigara kâğıdına özel tılsım yapılıp oğlan kapısına altına gömülür ise ve gömen şahıs uzaklaşır ise, damadın ay dört defa oluncaya kadar eşi ile birleşemeyeceğine inanılır
Hakkâride bağlı çiftlerin bağını bozmak için gelin ve damat parmaklarını kurt kanına bular kanlı parmaklarını çaprazlaştırarak çarpı işareti yaparlar Orta ve başparmakla yapılan çapraz işaret çocuklarda küs işareti olarak bilinir. kolların bağlanması şeklinde yapılınca kısmetin kesileceğine inanılır.
Bağlı gelin ve damadın bağlarının bozulması için de uygulanılan yöntemler vardır. Güneydoğu Türkmenleri ve Hakkâride bağın bozulması için çiftler kurt postu üzerinde birleştirilir
Ergenekon efsanesindeki Türk genci ile birleşen dişi kurt semboliktir. dişi kurt Bozkurt kılığına girmiş düşmandan kendisini ve yaralı Türk gencini korumuş bir Türk kızıdır Kurt veya Bozkurt donuna girmiştir kurdda her ana gibi çocuğunu korur çocuğunu kurtaran kadın dişi bozkurt gibi tasavvur edilir Yaradılış Efsanesinde kurt, yerini dişi kurda bırakır. Efsaneye göre, düşmanla yapılan savaşta sağ kalan erkek çocuğu kurtaran dişi kurttur Kurt Baba isimli Anadolu’da yatırlar vardır Geyik Baba yatırlarındaki ulu zatların Geyik kılığına giriş efsaneleri anlatılır Konya’da ki Kurt Baba, Kastomunu’daki Kurt Şeyh, Konya Tavşanlıda Kurt Dede Kurt ismini almıştır incelenebilir.
Halk Efsanelerinde şekil değiştirme cezalandırma, Beddua keramet gibi, durumlarla oluşur. Şekil değiştirme, taşa dönüştürme gibi Dişinden, kılından, tırnağından, yağından, , kanından, kafatasından korunmak ve kurtulmak için yararlanılan kurt seccadeleri vardır Kurt atadır. Türklerdeki Baba Kültü ile Kurt Ata Kültü uyuşmaktadır. Güney Türkistan’da Börü Han, Börü Nisa, Börü Nisan, Börücan gibi kız isimleri ve Börü, Börübey, Börcübek, Cinborü gibi erkek isimleri kullanılmaktadır. Bu bölgenin Türkleri yaşamayan çocuklarını esnetilmiş Kurt derisinin ağız kısmından geçirip yaşayan çocuğa Börü ismi verir Türk Dünyasının birçok yerinde çocuğu yaşamayan anne çocuğunu yatıra satar. çocuğun yatır korumasına girdiğine inanılır. Bu çocuklara yatırın ismi veya cinsiyetine göre Satı veya Satılmış adı konur. Bu çocuk hayatının dönüm noktalarında o türbeyi ziyaret eder.
Güneydoğuda Hakkârili Pinyaniş aşiretinde kurt silahla öldürülmez. Bunu yapan aşağılanır. Kurdun zararsız hale getirilmesi için özel av yöntemleri vardır. Bu kurda saygı biçimidir.
Borak aşiretinde kurdun uğuruna inanılır kurt başı kutsiyettir Pervaride kurda atılan tüfeğin patlamayacağına inanılır Güney Azerbaycan’da yaşayan Kaşgay Türklerinde Kurt’a küfredilmez. Kurdun evcil olmayan hayvanlarda itibarlı bir yeri vardır
Anadolu Azerbaycan ve Kafkasyayı kapsayan Dede Korkut Destanı’nda Kurt yüzü mübarek dür” biliyoruz. Kurt yüzü mübarek bilinmiştir. Stalin’in Karaçayları Kafkasya’dan sürmeden evvel 1940 larda davası mahkemeye akseden Karaçay Türkleri yemin ederken ellerini kurt kirişine basardı. Üzerine yemin edilen nesne yalan söylenirse yalan söyleyeni çarpma gücüne inanılırdı kurt. Kutsal ve mukaddesti Karaçaylar 1940 dan sürgüne gönderilinceye kadar yetişkin insanların karyolasına kurt resmi yapardı Kurdun birçok bayrak, flama, kokartta yer almıştır kutsi bir inancın kalbe Nakşedilmiş koruyucu bir inancın sonucudur. Kurt yol gösterir Iğdır Soykırım Anıt Müzesi’nde asker, kurt, kartal ve at motifi yer almıştır her dördü de koruyucu, kurtarıcı, yol göstericidir Türkün tefekkür simgeleridir.
Bozkurt Türeyiş ve Cengiz Han Destanında Kurttan türeyiş vardır. Doğu Sibirya ilkel kavimlerinin atalarının kurt olduğuna inanılır Kurt motivi Türk Dünyası ve Kızıl Derili efsanelerinde yer almıştır Kafkasya Türkmenlerinde 16-30 Ocak tarihleri arasındaki günlere “Kurt Günleri” denir Gagauz Türklerinde her yıl kış ayında “Canavar/Kurt Yortusu” yapılır. Nazar ve kem gözden korunmak Türk halk inancında önemlidir Nazar muhakkak görülerek yapılmaz. Giyaben de nazar değebilir. canlı ve cansız mala insanlara çocuk ve kadınlara nazar olabilir Nazara uğrayan mal mülk zarar görürken, insanlar hastalanıp ölebilir Nazar için yarı ölümdür, denilir. Nazar’dan korunmak için bostanlara kurt kafası dikilir.
uğuruna ve yararına inanılan “Kurt Yağmuru” bulutsuz ve güneşli havada yağar. kurdun doğurmakta olduğuna inanılır Afyon – Bolvadin’de yaşayan Karabağlı Karapapah Türkleri Nevruz Yenigün de tarlaya “Kurt Kafası” dikip bereketi için etrafında dönerler Kurt kafasının koruyuculuğuna inanılır. Bu uygulamada Artova-Tokat’da da vardır.
Kumuk Türklerinde Börü Gözü ve Kurt Gözünün nazara karşı koruyucu etkisine inanılır. Aile fertlerinde ihtilaf ve geçimsizliği gidermek için, ihtilaflıların arasından geçilir. dargın çiftlerin barıştırılacağına inanılır. Bu uygulama yapılamaz ise de Küsler barıştırılır
K.Afganistan Türklerinde Kurt Dişi çocukların nazardan korunmaları için kullanılır Türkmenler çocuğun kalpağına, Özbekler Kelepoş’una ve omuzuna kurt dişi takar Kurt dişi Türkiyede de nazar boncuğu olarak kullanılır ve mavi boncukla birlikte kızların saçına erkek çocukların omuzuna, yakasına ve beşiğine takılır[
Türkiye’de bebeği yaşamayan kadınlara ve çocuklara yapılacak koruyucu uygulamalarda ” kurt ile ilgili inançlar da vardır. nazarlığa kurt dişi ve kurt tırnağı takılır. Bebek kurt derisinin ağzından geçirilir. Cesur olması istenilen erkek çocuk burun kanadı delinerek buradan veya kulak memesi deliğinden kurt kılı geçirilir. Kırk döneminde çocuklar kurutulmuş kurban gözü ile olduğu gibi, kurt gözü ile de banyo yaptırılır. kurt dişi, kurt postu, kurt tırnağı olan nazarlıklar beşik veya salıncağa takılır
Güney Türkistan’da yaşamayan erkek çocuklar için özel yapılmış kurtağzından çocuğun büyükbabası veya büyükannesi çocuğu geçirir. Anadolu’da kurdun fonksiyonlarına inanılır Özbekistan’da bebeği nazardan korumak için onun başına nazarlık olarak Kurt Kemiği, Kurt dişi, acı ısırık üzerlik Sarımsak ve iğne konulur, muska yapılır Anadolu’da Ballayan Türkmen aşiretinde kötü kişinin nazarından korunmak için okunarak ağzı bağlanınca, iki muska yapılır. biri ulu ağacın altına diğeri eşiğin altına gömülür Ege ve Akdenizde; Bozkurt’un dişini cebinde taşıyan kimseye nazarın değmeyeceği ve uykusunda sayıklamayacağı inancı vardır. Bozkurt’un kurtulmuş gözü toz haline getirilerek sürme gibi göze çekilirse, o gözün iyi göreceğine ağrımayacağına inanılır. Bu yörede gece kurtlardan bahsedilmez, aksi halde kıl koparılır veya ateşe çivi atılır
Bozkurt’un ak iye, diğer kurtların kara iye görünümü var. halk inancına göre kuvvet tespiti yapılmıştır. fonksiyonları farklıdır. Boz olmayan kurdun zararından korunmak için demir ve ateş devreye girmiştir. Anadolu’da yılan, cin gibi varlıkların isminin gece geçmemesine özen gösterilir. Bolvadin Karabağ Türkmenlerinde ağılları nazardan korumak için kapı önüne sırık dikilir üzerine kurt başı takılır
Azerbaycan’da Kurtağzı Türk dünyasındaki gibi bıçakla bağlanır.
Anadolu’daki “kurtağzı bağlaması” uygulaması Bayır –Bucak Türkmenlerinde de vardır. Evcil hayvan dağda, merada kalıp köye dönmemiş ise, hayvana kurdun zarar vermemesi için merasim ve dua yapılarak kurdun ağzı bağlanır. hayvan çiftliğe dönünce, açlıktan ölmemesi için kurdun ağzı açılır. Bu uygulama Güney ve Kuzey Azerbaycanda da vardır
Karaçay Türklerinde de kurtağzı bağlanır.bıçak kınından çıkarılır ters çevrilir, bıçak ve kını ilgili duası okunarak birbirine bağlanır. Hayvanlar otlaktan dönünce, kurt açlıktan ölmesin diyedua okunarak bıçak ve kını açılır. Buna kurdun ağzının açılması denir. Bu uygulama da “bıçak” “bağlama –bağlanma” temaları ve merhamet yer almaktadır. Kurdun avlanarak rızkını arar mani olunmamalı
Kuzey Kafkasya’da Tabasaranlar’da köyden birinin ineği yitse Molla kurdun ağzını bağlar. Kurtağzı bağlamak Karapapak, Kırmanç ve Kumanlarda da vardır Koyun Abdal’ın bağlarda koyun sürüsünün otlattığı koyunların meyvelere dokunmadan sadece otları yediği koyunların bağlara zarar vermeyeceğini garanti ettiği anlatılır. Koyunlar halisane otlatılır ise sadece rızıklarını yiyecekleri inancı ulu zatlarla ilgilidur Azerbaycan’da Kazak inancına göre hiçbir dişi kurt erkek yavrusu ve erkek kurt da dişi yavrusu ile çiftleşmez. Kurtların yakın çevredeki hayvanları parçalamaz Karınlarını doyurmak için başka muhitlerden hayvan bulurlar Kurt saldıracağı* kimsenin dikkatini çeker, saldıracağını duyurur. Aniden ve arkadan saldırmaz. Her kurdun saldıracağı bir sürü vardır. Birbirlerinin sürülerine saldırmazlar.
Azerbaycan’ın Kazak bölgesinde çobanlar baktığı sürü sahiplerinden “Kurt payı” alır Kurt payı kurtların hakkı ettir. Çobanlar 10-15 kilo eti yemeleri için kurtlara ayırır ve onların yiyecekleri yerlere koyar. nasipleri paylaştırılır
Kurdun rızkı gelmelidir. beslenme hakkı vardır. Anadolu’da ekin toprağa atılırken “kurdun ve kuşan payı” toprağa serpilir. Nevruzda ambar temizlemede kurdun – kuşun payı Anadolu ve Güney Azerbaycan da gözetilir.Türk Dünyası’nın her yerinde görülen “Kurt Ağzı Bağlama” uygulamasının helal –haram ve rızk-nasip inancı vardır. Kurdun ağzı bağlanılarak ölüme terk edilmez Kurda yememesi gereken evcil hayvan için işaret verilmişir. Evcil hayvan dönünce kurdun ağzı açılır. Kurdun ağzı bıçakla bağlanır. Bağlanmak ve açılmak bıçak –demirle yapılar. Demir de Türk halk inançlarında vardır. Bağlanma ve açılmanın dua eşliğinde yapılmasından dolayı bu uygulama İslamidir
Bazı uygulamalarda yakılmış ateşe bakılması, sönmüş ise kurdun hayvanı yemesi şeklinde algılanması, kurdun hayvanı yemeyeceğinin işaretidir Türklerde adalet kavramının gösterir.
Kurtağzının bağlanılması gibi kurdun manevi kuvvetiyle insanların ağzı, dili, gönlü bağlanır. Bunun için kurt yağı kullanılır. kurt yağı insanların sevimli görünmelerini önler ve şirin konuşmalarına manidir Düşmanlık yapılmak istenilen kimsenin ağzını, dilini, kapısını bağlamak için, o kişinin kapısına kurt yağı sürülür. Bu kapılara “Bağlı Kapı” denilir Nahçıvan’da Kurt kutsidir. Kurt yağı tekin değildir Kurt yağı sürülmüş bir ailenin aile fertleri arasında tatsızlık çıkacağına inanılır
Kurt Yağı ile ocak yıkılır” denilir
Azerbaycan Türklerinde iki insan arasında ihtilaf çıkması isteniyorsa, ara açmak için kurt Yağı” sürülür
Kurt Eski Türklerde Tengriden kut bulmuş bir canlı, semavi bir varlık dır. Fiziki ve cinsel özellikleri vardır Bozkurt mitolojide yer alan bir varlıktır Kendisine sevgi ve saygı duyulur yardımı istenir kendisinden korkulup çekinilir zararından korunulur
Boz kurt’un hayatın her safhasındadır İnsanlar dünyaya gelmeden, geldikten sonra, isim almalarında evlilikte bereket ve, savaşta mücadelede hastalıkda, haber almada kurtun fonksiyonuna inanir. Kurt yaşam biçimi ve çevre itibariyle Türk halk inançlarında örnektir Kurdun; kanı, yağı, kılı, postu, dişi, tırnağı, kemiği, kafatası, izi halk inançlarında anlatılır kurt kültürü Halk inancında derin bir iz taşır Bozkurt son yüzyıl da devlet armaları üst kültür kurumlarına da yansımıştır.
Kaynak yeni şafak.com
yılkı atları
Sönmüş bir yanardağ olan Karadağ'ın krateri Ulu Çukur ve civarında 400 yılkı atı, kendi seçimleri olmayan özgürlüğe terk edilseler de, 20 bireyden oluşan sürüler halinde, özgürce yaşıyor
Özgür olmak gibi istekleri yoktu; arabaya koşulsalar, zor yüklerin altına sokulsalar da sıcak bir yuvanın huzuru onlara yetiyordu. Çünkü onlar bu evlerde doğmuş, dünyaya gözlerini bu evlerde açmışlardı. Soydaşlarının , o tepe senin bu vadi benim, özgürce dolaştıklarını düşünüp heves ediyorlardı belki de. Ama Burası onların yuvasıydı, sırtına da binseler, yüklerini de taşıtsalar bu insanlar onların ailesiydi. Sahipleri de istemezdi ayrılmayı çocuklarıyla birlikte büyütmüş; ateşten kızıl ak köpükten beyaz yeleleri uzadıkça, çocuklarının saçlarını okşar gibi okşamışlardı. Beslemiş, korumuş, emeğinden yararlanmış, ama vefa borcuyla onları sahiplenmişlerdi.TERKEDİLDİLER
ne yazık ki, gün olmuş devran dönmüş, hayatın , birbirine sevgi, merhamet ve sadakatle bağlı iki tarafı ayırmıştı Müslümanlığı kabul eden Türkler, at etini yemeyi bırakmış, yaşlanan, ihtiyaç dışı atları, doğada başka atlar olduğunu ve onların arasına karışarak hayatlarını sürdürebileceklerini bildikleri için vahşi doğaya bırakmayı, gelenek haline getirmişlerdi yılkı kültürü bir at yetiştirme biçimiydi. Bağ bahçe bitip kış yaklaştığında bakamayacaklarını düşündükleri atları yılkıya salar, kış bittikten sonra yeniden çıkıp yakalar ve atlarla olan hayatlarına kaldıkları yerden devam ederlerdi.
aynı atın tekrar yakalanması imkansız olduğundan yakalanan at eve getirilirdi. kimsenin atı olmazdı, bir at seneden seneye farklı insanların hizmetine girerdi. insanın teknolojiye olan tutkusu, ve teknolojinin atlara oynadığı son oyunun. dönüşü yoktu. Adı ister özgürlük olsun, ister terk ediliş ayrılık, yuva sıcaklığının bitişiydi.Onların yerini traktör almıştı Kiminin sahibi çocuklarını şehre salmış, okutmuş, 'adam' etmişti. O çocuklar da yılkıya salınmış atlar gibi, şehrin vahşi doğasına alışacak, yuvaya dönmeyecekti. İhtiyar anne ile baba terki diyar edecek, yuva kalmayacaktı. Belki de atlar için yılkıya karışmak en iyisiydi.
Kader, onları vahşi hayatla yüzleştirdi onlara rehberlik edecek, aynı kaderi paylaşan, yıllardır dağlarda yaşamış, özgür yoldaşları vardı Fakat vahşi doğa kolay değildi. Yılkılar HAYATA KÜSTÜ
yılkıya kabul edilmek için çok uğraştılar, itildiler, kovuldular, istenmediler. kimi hayata küstü, mücadele etmedi ve veda etti yaşama pek çoğu ayakta kalmayı başardı. alıştı, yılkıya sürünün lideri oldu kendi sürüsünü oluşturdu. Yeni bir aile kurdu çoğaldılar, bugün Anadolu'da sayıları binlere ulaşan yılkı sürüleri yaşıyor. Özellikle Manisa'nın Spil ve Yunt dağında, Erciyes eteklerinde, Afyon'un Kocayayla'sında ve
Karaman'ın Karadağ bölgesinde
yılkılar, az popülasyona sahip sönmüş bir yanardağ olan ve tepesindeki
Ulu Çukur da 400'e ulaşan vahşi yılkılar atları yaşıyor yılkı neslini devam ettiriyor vahşi doğanın kucağında doğup büyüdület Karadağdaki yılkıya salınan atlar, yaklaşık 40 yıl önce bırakılmışlar 15 – 20 atlık sürüler halinde yaşıyorlar. her geçen yıl çoğalıyorlar. Her sürünün mutlak bir lideri var. Lider sürünün en görkemli,ve en yiğit erkeği Sürü, kıyıda otlanırken, lider, tehlike yerinde tek başına ve gözü kulağı etrafta duruyor. Lider geldiğinizi fark ettiğinde hemen sürüye koşar en öne geçer sürüsünü, yokuşa doğru çeker diğer sürünün lideri de kendi sürüsünü bu sürüye doğru götürerek iki sürünün birleşmesini sağlı. Artık iki sürü birleşmiştir yamaca doğru kimi zaman dörtnala, kimi zaman otlanıp sakin adımlarla tırmanırlar. Bir süre sonra onlara yamaçtan aşağı inen bir sürü daha katılır. yılkılar tehlike anında güç birliği yaparlar
İç Anadol kurtların yoğun yaşadığı bir coğrafyadır kurtlar sayıları ona ulaşan sürüler halinde ve tek yakaladıkları hayvanlara tuzak kurarak avlanırlar. Yılkıların yaşadıklarından edindikleri tecrübe, güç birliğini öğretmiştir Atların yaşadığı Ulu Çukur, yanardağ ağzı, köylülerin yayla kullandığı, koyun, keçi besiciliği ve bal yetiştiriciliği yaptıkları yüzlerce metre derinlikdeki bir düzlüktür 12 ev bulunur, aileler kasıma kadar burada yaşar bahara kadar köylerine dönüyorlar. Karadağ, sönmüş bir yanardağ. Patlamada dağın püskürttüğü küller ve çakıllar her yerde açıkça görülür. püskürmenin etrafa savurduğu kaya büyüklüğünde kırılmış taşlar da vardır. Bölgede tek bir su kaynağı var, Her yana atların su içmesi için, kimi yıllar önce taşlardan oyulmuş, kimi de günümüzde betondan yapılı yalaklar var. Orman Bakanlığı yalaklara sutaşıma işini yakın köye vermiş. İhaleyi alan köylü, su tankeriyle her gün yalakları dolduruyor. atlar susuz kalmıyor.Yılkılar için çetin günler geride kalıyor; kış bitmek üzere. 2300 metre yüksekliğindeki Karadağ, kış boyunca kar altındaydı zorlu üç ayın ardından karlar eridi. Baharda; yılkılar yeni evlatlar doğuracak, çoğalacaklar. Onlar, Karadağ'ın özgür çocukları yazılara konu olacak, belgesellerde yelelerini rüzgârlarla yarıştıracak, uçup koşmaya devam edecekler.
Kaynak vikipedi.com
Ahal Teke atının memleketi Türkmenistandır Türkmen, Kazak, Kırgız ve Özbek bölgelerinde; Son zamanlarda ise Kuzey İran' Almanya ve Avusturya'da da yetiştirilir Boyu 150 – 160*cm Renkleri:Tilki rengi; bakırımsı, parlayan kahverengi ya da gridir Beyaz olanları hafif gümüşümsüdür ve parlar. At yarışları, mesafe yarışları, engel atlamada güzel eğitim verilirse hüner gösterirler Ahal teke*bir Türkmen*atıdır. Bilim ahal tekeyi, üç bin yıl önce insanlar tarafından ilk evcilleştirilmiş at türü olarak görür Orta Asya'da*Türk halkları*arasında özellikle* Türkmenistan'da yaygındır. Ahal tekenin adı*Manas*ve*Dede Korkut gibi*Türk destanlarında*da geçer adı ve*Türkmenistan'ın*Ahal vilayetindeki Teke Türkmenlerinden gelir.
Dik bir duruşu vardır uzun ince bir boynuna omzu eğimlidir, uzun bir sırtı uzun bacakları ve küçük sert bir kalçası vardır. Yelesi yumuşak ve azdır. Kulakları diğer atlardan uzun ve hafif orak şeklindedir.ahal tekenin gözlerinin etrafı siyahtır gözleri badem şeklindedir Vücudu daima hafif metalik parlar. Kılları çok ince ve yumuşaktır. Hareketleri rahat ve esnektir. Hüner ve eğitim gösterilerinde diğer atların zorlandığı zor hünerleri kolayca başarır. Cesur, zeki, duygusal ve inatçıdır, sezgileri güçlüdür, sahibine daima bağlıdır, tek biniciye alışık olurlar ve en ufak imayı bile algılayabilirler.
Ahal Teke eski Türkmen atlarının soyundandır ve safkan olan tek at ırkıdır. Ahal Teke milattan önceki binyılda bile Doğu Avrupa'dan*Çin'e ün salmıştır. Ahal Teke kanı Avrupalı at soylarının pek çoğunda bulunur. İngiliz tam kan at ırkının damızlıkların soyu, Osmanlıdan İngiltere'ye gitmiş üç aygıra dayanır. Bunlardan biri Kuzey Afrika'dan gitmiş olan Arap atıdır. diğer ikisi özellikle de İstanbul'dan gelen eski Türkmen atıdır. Alman at ırkını etkilemiş olup bu ırkları ıslah eden en ünlü aygırın adı Almanca'da "Turkmen Atti"dir
Avrupa'daki at soyları bugüne kadar Ahal Teke damızlıkları ile çiftleştirilip, asilleştirilirler. Almanya'da Neustadt kentindeki Trakyalı-atı çiftliğinde Ahal Teke çiftleşmeleri ile Trakyalı-atları asilleştirilmişlerdir.
Türkmenistan devlet armasinin ortasinda Ahal Teke resmi bulunur
Ahal Teke Türkmenlerin* Alabay Türkmen Çoban Köpeği ve Türkmen halısının yanında en büyük gururları ve Türkmenistan armasındaki milli hayvanlarıdır. Türkmenlerin ve Türk halklarının yetiştirdikleri Ahal Tekeler, orta asya bozkırlarında hür olarak "Tabune" denilen sürüler halinde yaşar. Başlarında atlı çobanları vardır.
Yunus (hayvan)
Yunus,*balinaları yunusgillerdendir
kıta sahanlıkları ve sığ*denizler olmak üzere, tüm*Dünya denizlerinde ve nehirlerde bulunan yunuslar*etoburdur balık*ve*mürekkep balığı ile*beslenirler.*Omurgalıdırlar Yunusgiller, balinalar takımı içindeki en kalabalık familyadır 10 milyon yıl önce,*ortaya çıkmıştır hayvanlar* âleminin*en*zeki*canlılarıdır arkadaş canlısıdırlar insanların gözünde popülerdirler
En sık rastlanan yunus Flipperdaki şişe burunlu yunus" afalinadır yunusgiller familyasının*en tipik türü tırtak" adlı bayağı yunustur Yunusgillerde büyük altı tür, vardır daha çok "balina" adı ile anılan Bu canlılar şunlardır:
Cüce katil balina
Kısa yüzgeçli pilot balina
Uzun yüzgeçli pilot balina
orca*- Katil balina
Elektra balinası
Yalancı katil balina
Dişli balinalar
yunus" adı ile anılan diğer türler,
nehir yunusları
Amazon nehir yunusu,*
Ganj ve İndus nehir yunusu,*
La Plata yunusu*
Çin nehir yunusudur.
dişli balinalar takımında bulunan bazı türleri, yunuslardan farklı olsa da "yunus" adı ile ilişkilendirilir İngilizcede, bu familya için "domuz balığı" anlamına porpoise*kelimesi kullanılır bu kelime, gemiciler ve balıkçılar tarafından küçük yunusu adlandırmak için kullanılmıştır
"domuz balinaları" nehir yunusları" "liman yunusları" ve "liman yunusugillerdir. Bu familyanın tipik türü domuz balinasıdır mutur" "gerçek yunus" "azak yunusu"ve yalnızca "yunus"adlarıda kullanılır
"yunus" ortak adı ile anılan canlıların sınıflama listesi aşağıda sunulmuştur;
Balinalar Dişli balinalar Yunusgiller
Alaca yunus Şili yunusu
Benguela yunusu Beyaz başlı yunus
Uzun burunlu bayağı yunus
Kısa burunlu bayağı yunus, tırtak
Grampus Boz yunus
Sarawak yunusu
Atlantik beyaz yanlı yunusu
Beyaz burunlu yunus
Siyah çeneli yunus Kum saati yunusu
Pasifik beyaz yanlı yunusu
Gölgeli yunus
Avustralya küçük yüzgeçli yunusu
|