Konu: Asrı saadet
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-26-2019, 17:17   #117
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak hayat us sahabe android programı

HZ MUHAMMEDİN İSLAMA DAVETİ



Hz. SAV 'in Zu'l-Cevşen i İslâm'a Daveti

Zu'l-Cevşen HZ Rasûl-ü Ekrem e Bedir savaşından sonra Karha isimli bir kısrak yavrusu getirdi ve dedi ki:
Sana Karha'nın yavrusunu getirdim ki binek edinesin”. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)
ihtiyacım yok! Eğer Bedir zırhlarından en seçkinini onunla değiştirmemi istiyorsan yaparım” dedi. Zu'l-Cevşen
Dedi ki: onu herhangi bir silah veya atla değiştirmek istemiyorum”. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) ona ihtiyacım yok” buyurdu: “Ey Zü'l-Cevşen! Niçin müslüman olmuyorsun? Bu işin ilk ehli olursun”.“Hayır, müslüman olmam” dedim. Rasûl-ü Ekrem “niçin” diye sorunca “Kavmin senin aleyhindedir”. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) Onların Bedir'de uğradıkları şeyler kulağına nasıl geldi?” diye sordu. biz sana açıklıyoruz” dedi. Ben sen Kâbe'ye galib gelip mesken edinirsen o zaman ben gelirim” dedim. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) Yaşarsan görürsün!” dedi ve “Ey Bilal! Bunun heybesini al, hurmadan ona da dedi. Rasûlullah'ın huzurundan ayrılırken arkadaşlarına bu kişi, Beni Amir suvarilerinin en iyisidir” dedi.

Zu'l-Cevşen anlatmaya devam eder:
Allah'a yemin olsun ki el-Ğur'da aile efradımla iken bir suvari geldi
“Halk ne yaptı?” diye sorduğumda
“Muhammed Kâbe'ye galib geldi ve aldı”. Kendi kendime Annem matemimi tutsun. o gün müslüman olsaydım ve Rasûlullah'tan el-Hire'yi isteseydim Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)bana verirdi dedim.

rivayete göre Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)
Zu'l-Cevşen e Niçin müslüman olmuyorsun?” dediğinde şunları söylemiştir: Kavmin, seni yalanlıyordu. Seni memleketinden çıkartıp seninle savaştılar. onlara galip gelirsen sana iman eder, tâbi olurum. onlar seni mağlub ederlerse sana tâbi olmam


Hz Peygamberin Hatim'i İslâm'a Daveti


Adiy b. Hatim (r.a.) anlatıyor: “Kulağıma Rasûlullah'ın Peygamberlik haberi gelince rahatsız oldum., Rum diyarına gittim Rasûlullah'ın Peygamberliğinden hoşnutsuzluk geldi bana. vallahi keşke ona varsaydım Eğer yalancı ise bana zarar veremezdi. Eğer doğru ise bunu bilirdim” dedim. Rasûlullaha vardım. halk Adiy bin Hatim! diye bağırdı. Rasûlullah Ey Hatim'in oğlu Adiy! Müslüman ol, sağlam kal!” sözünü üç defa tekrarladı. Ben bildiğimin üzerindeyim” dedim. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)“Ben senin dinini senden iyi bilirim” dedi. ve devamla Sen hristiyanlık ile sabiilik arasında ki Rekusiye dininden değil misin? Buna rağmen kavminin ganimetinin dörtte birini yiyorsun” “Senin dininde bu sana helal değildir!” ben seni müslümanlıktan alıkoyanı biliyorum. düşünüyorsun ki halkın zayıfları, Muhammed'e tâbi olmuşlar, Araplar onu terketmişler! Sen el-Hire'yi biliyor musun?” dedi. işittim” dedim. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) Nefsimi elinde tutan Allah'a yeminle ki bu iş tamamlanacaktır bir kadın tek başına Hire'den çıkıp kimsenin koruması olmadan Kâbe'yi tavaf edecektir. Allah'a yemin le, Kisra b. Hürmüz'ün hazineleri müslümanlarca fethedilecektir” dedi.

Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) buyurdu “Allah'a and içerim ki mal o kadar çok olacaktır ki hiç kimse mal kabul etmeyecektir”.
Adiy bin Hatim diyor ki: “İşte kadın Hire'den çıkıyor korumaya ihtiyaç duymadan gelip Kâbe'yi tavaf ediyor kimse ona karışmıyor. Ben Kisra'nın hazinelerini fetheden sahabîler arasında idim. Nefsimi elinde tutana yeminle, mal o kadar çoğalacaktır ki hiç kimse ona iltifat etmeyecektir. Çünkü Allah'ın Rasûlü (s.a.v)böyle söyledi

Adiy bin Hatim anlatıyor: “Allah Rasûlü'nün akıncıları geldiğinde Esir edilenlerde halam da vardı. Esirler Allah Rasûlü'ne geldiler halam, Rasûl-ü Ekrem'e Ey Allah'ın Rasûlü! Yardımcı uzak çocuk yoktur. Ben yaşlıyım. hizmette bulunamam. Allah seni bağışlasın, beni bağışla” dedi. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) “Yardımcın kimdir?” dedi. Halam “Hatim'in oğlu Adiy'dir” dedi. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)
“Allah ve Rasûlü'nden kaçan mı diyince Hz. Ali halama ‘Rasûl-ü Ekrem'den bir binek iste' dedi. Rasûl-ü Ekrem binek verilmesini emretti. Adiy diyor ki: “Halam bana dedi ki: “Babanın yapmadığını sen yaptın. Haydi Rasûlullah'a isteyerek veya korkarak git! Falan adam Rasûlullahdan iyilik gördü, dedi. Adiy ra Rasûlullah'a vardı yanında bir kadınla birkaç çocuk bulunuyordu. Anladım ki o ne Kisra'dır, ne Kayser'dir. Rasûl-ü Ekrem:
Adiy! Seni kaçıran nedir? Lâilaheillallah demek mi seni kaçırttı'? Allah'tan başka mabud var mıdır? Seni kaçıran nedir? Allâhu Ekber demek mi seni kaçırttı? Allah'tan daha yüce birşey var mıdır?” dedi Adiy müslüman oldu Rasûl-ü Ekrem'in yüzü güldü ve “Allah'ın gazabına uğrayanlar yahudiler, sapıtanlar ise hristiyanlardır!”

Adiy diyor ki Rasûlullah'tan birşeyler istediler. Hz. Peygamber (s.a.v) Allah'a hamdu senalar edip şunları söyledi:
“Ey insanlar! Sizin için nafakanızdan fazla olanı vermek vardır! bir kişi bir sa' getirdi. bazıları da kabzanın yarısını getirdiler. “Kimi bir hurma, kimi hurmanın yarısını getirdi”

biriniz Allah'a mülaki olduğunda Cenabı Hak soracaktır: “Seni işitir, ve görür kılmadım mı? Sana mal ve çocuk vermedim mi? Sen bana hangi azıkla geldin?” O kişi sağına-soluna bakacak, hiçbir şey görmeyecektir. yüzüyle ateşten kendisini koruyacaktır ateşten korunun bu bir hurmanın yarısıyla, olsa da. Eğer bu yoksa güzel bir konuşma ile olsun. Ben fakir olacaksınız diye korkmuyorum. Kesinlikle Allah size yardım edecek ve verecektir. Sizin için dünya hazineleri fethedilecektir. kadın tek başına Hire'den kalkıp Medine'ye veyauzak yerlere gidecektir ve hırsız ile yol kesiciden korkmayacaktır


Hz. SAV 'in Muaviyeyi İslâm'a Daveti


Muaviye HZ Rasûlullah'a Ey Allah'ın Rasûlü! Sana parmak boğumundan fazla gelmemye yemin etmiştim şimdi sana geldim. Allah'ın rızası adına sana yemin verdiriyorum, Rabbimiz seni hangi hususta Peygamber gönderdi?” Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)“Beni İslâm dini ile gönderdi” deyince Muaviye sordu:“İslâm dini nedir?” Rasûl-ü Ekrem “Yüzümü Allah'a yönelttim, putlardan uzaklaştım deyip, namaz kılacak, zekâtı vereceksin. Müslümanın herşeyi diğer müslümanlara haramdır. Müslümanlar yardımlaşan iki kardeş gibidir. Müslüman olduktan sonra şirk koşanlardan biri, müşriklerden ayrılmadıkça, Allah ondan ameli kabul etmez. Sizin kemerlerinize yapışıp sizi ateşten uzaklaştıracak ben değilim. Rabbim bana ‘Kullarıma tebliğ ettin mi?' diyecek Rabbim! Ben tebliğ ettim' diyeceğim. Burada hazır olanlarınız, olmayanlara tebliğ etsin. İyi bilin ağızlarınız bağlı olduğu halde Allaha çağrılacaksınız ağızlarınız konuşmaz hale gelecek, azalarınız konuşacaktır sizi ilk ifşa eden baldır ve elleriniz olacaktır” buyurdu.

Muaviye “Ey Allah'ın Rasûlü!” dedi “Bu bizim dinimiz midir? Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)“Bu, senin dinindir. Nerede iyilik yaparsan o sana kâfi gelir” dedi.
Bu hadis Muaviye bin Hayde'nin hadisidir. Hakim Ebu Muaviye Rasûlullah'a Rabbimiz seni ne ile Peygamber (s.a.v) gönderdi?' diyince HZ RESUL buyurdu: “Allah'a kulluk yapacak, hiçbir şeyi ortak koşmayacak Namazı eda edecek, zekâtı vereceksin. Müslümanın herşeyi müslümana haramdır. İşte bu senin dinindir. Nerede olursan ol, bu sana kâfi gelir”


Bir şahıs Rasûlullah'a geldi ve
Sen Allah'ın Rasûlü (s.a.v) müsün diye sordu. HZ Peygamber Evet, ben Allah'ın Rasûlü (s.a.v)” deyince, Sen insanları neye davet ediyorsun'?” dedi. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) “Bir olan, sana zarar dokunduğu zaman yalvardığında senden zararı kaldıran, sana kıtlık isabet ettiği zaman sana yiyecek veren, sen yolu şaşırdığında kendisine dua ettiğinde seni doğruya götüren Allah'a davet ediyorum” dedi o kişi müslüman oldu ve şunları söyledi Ey Allah'ın Rasûlü! bana tavsiyede bulun deyince” Hz. Peygamber (s.a.v) “Sakın hiçbir şeye veya kimseye küfretme!” dedi. O kişi, Rasûlullah'ın tavsiyesiyle ne deve ne de br koyuna dahi küfretmedi.


Kureyşliler çok büyük saydıkları Husayn ra geldiler ve Bizim için Rasûl u Ekremle konuş. mabudlarımıza sövüyor” dediler. Kureyşliler, Husayn ile beraber HZ. Rasûlullah'ın kapısına oturdular. Rasûl-ü Ekrem, Husayn için
yer açınız!” dedi. kalabalıktı. Husayn Rasûl-ü Ekrem'e “Senden kulağımıza gelen nedir? Sen mabudlarımıza küfrediyor daima kötülükle anıyorsun. senin baban akıllı ve atalarının dinine ve saygılı Hayırlı bir insandı” dedi. Rasûl-ü Ekrem Ey Husayn! Benim babam da senin baban da ateştedir
Ey Husayn! kaç mabuda tapmaktasın?” buyurdu. Husayn Yeryüzünde yedi, gökte bir olmak üzere sekiz mabuda tapıyorum dedi. Rasûl-ü Ekrem
“Sana zarar dokunduğunda kime dua ediyorsun” diye sordu. Husayn
“Gökteki mabuda ediyorum” diye cevap verdi. Rasûl-ü Ekrem
“Malın helâk olduğu zaman kime dua ediyorsun?” Gökteki mabud tek başına sana icabet ediyor, yardımda bulunuyor sen yerdeki bâtıl mabudları O'na ortak koşuyorsun. şükür hususunda gökteki mabudu razı ettin mi seni mağlub etmesinden korkmuyor musun'?” dedi. Husayn Biliyordum ki ben Muhammed gibisiyle konuşamam”. Rasûl-ü Ekrem
“Ey Husayn! Müslüman ol, sağlam kal!” dedi. Husayn kavmim ve aşiretime ne diyeceğim?” diye sordu HZ Rasûl buyurdu Ey Allah'ım! İşimin en doğrusu için senden hidayet isterim. Bana fayda verecek ilmimi artır!” Husayn Rasûlullah'ın duasını okudu ve müslüman oldu

Husayn ra müslüman olup HZ Rasûlun huzurundan ayrıldı. Husayn ra nın oğlu İmran babasının başını, ellerini ve ayaklarını öptü. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)bu manzaraya ağladı ve buyurdu: “İmran'ın yaptıklarına ağlıyorum. Husayn içeri girdiğinde kâfirdi. İmran ayağa kalkmadı. Ona bakmadı Fakat müslüman olunca babalık hakkını yerine getirdi. İşte bundan kalbime rikkat ve şefkat geldi”.
Husayn, Rasûlullah'ın huzurundan ayrılınca Rasûl-ü Ekrem Kalkın, onu evine kadar götürün!” dedi. Husaynı gören Kureyşliler “Bu müslüman oldu” dediler ve herkes bir tarafa dağıldı.


Hz. Ali, Rasûlullaha geldi. Hz. Peygamber'le zevcesi Hz. Hatice namaz kılıyordu. Hz. Ali
“Ey Muhammed! Bu nedir?” dedi. Rasûl-ü Ekrem: Bu, Allah'ın kendisi için seçtiği dinidir. Bu dinle peygamberleri göndermiştir. Seni bir ve ortaksız Allah'a davet ediyorum. Seni ibadete davet ediyorum. Lat ve Uzza'yı inkâr etmeye davet ediyorum”. Hz. Ali
“Bu işitmediğim bir şeydir. Ebu Talib'e söylemeden hiçbir şey yapamam!” dedi. Rasûl-ü Ekrem bu hususun ilanını hoş görmediği için Ey Ali! Madem müslüman olmadın, bu ikimiz arasında bir sır olarak kalsın” dedi.

Hz Ali islama çağrılınca o gece durdu. Sonra Cenabı Hak, Hz. Ali'nin kalbini İslâm'a açtı. Rasûlullah'a geldi
“Ey Muhammed! Dün arzettiğin bir şey vardı. dedi. Rasûl-ü Ekrem “Şahidlik edeceksin ki Allah'tan başka ilah yoktur, birdir ve ortaksızdır. Lat ve Uzza'yı inkâr edeceksin. Allah'a koşulan ortaklardan uzaklaşacaksın” buyurdu ve Hz. Ali müslüman oldu.

Hz. Ali, Ebu Talib'den korktuğu halde, Rasûl-ü Ekrem'e geliyordu. O dönem İslâm gizli tutuluyordu bir gün Hz. Ali gördüm, minberde gülüyordu. Bu gülüşünden fazla güldüğü görülmemişti azı dişleri bile göründü. buyurdu ki Ebu Talib'in sözüne güldüm. Birgün ben, Rasûlullah ileydim Nahlede namaz kılıyorduk ebu Talib
“Ey yeğenim! Ne yapıyorsunuz?” diye sordu. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)onu İslâm'a davet etti. Ebu Talib
“Sizin yaptığınızda zarar yok. Fakat benim mak'adım hiçbir zaman benden yüksekte olmayacaktır” dedi. Hz. Ali, babasının bu sözüne gülmüştü üç defa dedi ki Yarabbi! Ben şu ümmette benden önce sana ibadet eden hiçbir kulun bilmiyorum. Ben insanların namazından Önce namaz kıldım”


Hz. Osman anlatır Teyzem kızı Erva'yı ziyarete gittim. HZ Rasûl halasına geldi. Hz. Peygamber (s.a.v) dedi ki:
“Ey Osman Niçin bana bakıyorsun
“Sana ve aleyhinde söylenenlere
hayret ediyorum dedim. Rasûl-ü Ekrem (a.s.m)bana “Lâilâheillallah de!” Allah biliyor ya dedi

HZ OSMAN HZ Rasûlullahın her sözüne diken diken olurdu HZ Rasûlullah buyurdu Göklerde sizin rızkınız ve size va'd edilen vardır. Göklerin ve arzın rabbine yemin olsun kesinlikle o haktır” zariyat suresi Rasûlullah bunları okuyup çıktı ve HZ OSMAN müslüman oldu


Hz. Peygamber Yârabbi! İslâm'ı Hattab oğlu Ömer'le veya Ebu Cehil le aziz kıl diye dua ederdi Allah Teâlâ, Rasûlünün Hz. Ömer duasını kabul etti. HZ Ömer putları yıktı.

Rasûl-ü Ekrem Hz Ömer'in iki tutarak onu sarstı ve isteğin nedir? diye sordu. Hz. Ömer, Rasûl-ü Ekrem'e İnsanlara davet ettiğin i bana arzet” deyince, Rasûl-ü Ekrem Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun tek ve ortaksız olduğuna, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasûlü olduğuna şahidlik et” dedi. HZ Ömer aynı yerde müslüman


Esleme ra anlatır: Hz. Ömer Size nasıl müslüman olduğumu anlatayım
buyurdu Allah Rasûlü'nün en şiddetli düşmanıydım. Safa yanındaki bir evde Rasûlullah'a vardım gömleğime yapıştı. Ve buyurdu: Ey Hattab'ın oğlu! Müslüman ol! Yarabbi! Onu hidayet et!” Dedim ki: “Allah'tan başka mabud olmadığına şahidlik ederim. Ve yine şahidlik ederim ki Hz Muhammed SAV Allah'ın Rasûlüdür Müslüman olunca Müslümanlar tekbir getirdi ki tekbir sesleri Mekke yollarında işitildi...

Hz. Ebubekir'i sıddık HZ Rasûlullah'a gidiyordu. SIDDIK Cahiliye de de peygamber dostu idi. Rasûlullaha
“Ey Ebe'l-Kasım! meclislerden kayboldun Seni atalarını ayıplamakla itham ederler” dedi. Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem, Ebubekir'e Ben Allah'ın Rasûlü Seni Allah'a davet ediyorum” dedi. Ebubekir Sıddık müslüman oldu.

Ve Rasûl-ü Ekrem (a.s.m) in Ebu Bekir'in İslâm'ından sevindiği kadar hiç kimseden sevinmedi Hz . Ebubekir Osman Talha b. Zübeyr b. Avvam'a, Sa'd ra ya islamı etti Onlar da müslüman oldular. Maz'un, Ebu Ubeyde Abdurrahman b. Avf, Seleme Erkam da müslüman oldular.

Hz Ebubekir Sıddık, Rasûlullah a “Ey Muhammed! tanrılarınızı terkedin deyip atalarımızı hiçe saydığın, doğru mu?” dedi. Rasûl-ü Ekrem “Evet, kesinlikle ben Allah'ın Rasûlü ve peygamberiyim. Allah, peygamberliği tebliğ için beni gönderdi. seni hakka ve Allah'a davet ediyorum. Allah'a yemin olsun davetim hakkadır. Ey Ebubekir seni tek olan Allah'a davet ediyorum. O'nun ortağı yoktur. O'ndan başkasına kulluk yapma. O'nun taati üzerinde devam et” dedi ve Hz. Ebubekir'e Kur'an okudu. Hz. Ebu Bekir ilk önce ne ikrar etti ne de inkâr etti Sonra müslüman oldu, putları bıraktı. Allah'a koştuğu ortakların hepsini attı. İslâm'ın doğruluğunu Tasdik eddi

mümin olarak Hz. Ebubekir Rasûlullahdan ayrıldı.ve Allah'ın Rasûlü (s.a.v) buyurdu: İslâm'a davet ettiğim herkes de tereddüd, vardı ilk etapta hemen İslâm'ı kabul etmediler Ancak Ebubekir müstesnadır. Ona İslâm'ı tebliğ ettiğimde tereddüt etmedi

Hz. Ebubekir, Rasûl-ü Ekrem'in peygamberlikten önce de arkadaşıydı. Rasûl-ü Ekrem'in doğruluk eminlik ve ahlâkını en iyi o biliyordu HZ SAV yalan söylemezdi Rasûl-ü Ekrem, (a.s.m) “Cenabı Hak beni Peygamber gönderdi” der demez ilk önce Hz ebubekir inandı Hiçbir tereddüd göstermedi ve hiçbir an geri kalmadı.

HZ MUHAMMED SAV BUYURUYOR ki
Allah beni Peygamber (s.a.v) olarak gönderdi. Siz bana yalancı dediniz. Ebubekir beni tasdik etti. Nefsiyle, malıyla yardımda bulundu. benim arkadaşımı benim için terkedip yakasını bırakır mısınız? bu sözden sonra hiç kimse Hz. Ebubekir'i rahatsız etmedi. Rasûlullah'ın sözü Hz. Ebubekir'in ilk müslüman olduğu hususunda nass gibidir.


Hz. Ömer'in Bir Rahibin yanından geçerken durdu ve rahibi çağırdı ve hastalanmış, benzi beti kaçmış yorgun, biri ile karşılaştı. Onu görünce Hz. Ömer ağladı. Hz. Ömer'e onun hristiyan olduğunu, ve niçin ağladığını soranlara Bunu biliyorum. ona acıdım Cenabı Hakk'ın (Gaşiye suresinin) ayetlerini hatırladım. Onun yorgunluğuna, bitkinliğine ve ateşe girecek oluşuna acıdım” dedi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla