Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-20-2007, 21:06   #3
Kullanıcı Adı
bayonet
Standart 1. Hafta Maçı.. B TAK.( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI)---CAN YOL.(EpiVaTes- Bayonet)
ÖSS KALDIRILMALI NEDEN ?
Türkiye’de eğitim sistemi, ilköğretimden başlayarak üniversite sonrasına kadar, kelimenin tam anlamıyla sınav merkezli hale gelmiştir. Eğitim sistemimiz, öğrencileri eğitmek, onların çok yönlü olarak gelişmelerini sağlamak yerine her yıl milyonlarca öğrencinin girdiği OKS, ÖSS gibi sınavlara hazırlayan bir yapıya bürünmüştür. İlköğretimin sonundan itibaren başlayan sınav sisteminin nihai noktasını üniversiteye giriş sınavları oluşturmaktadır.
Her yönüyle sınavlara bağlı eğitim sistemi kamu eğitimini işlevsiz bırakarak, eğitimi dershane, özel ders, özel okul alanına kaydırmıştır. Bugün okulların yapması gereken eğitimi dershaneler yapmakta ve bu nedenle her yıl sınav zamanlarında okullar boşalmaktadır. Eğitimin niteliğini olumsuz etkileyen bu durumun öncelikle sorgulanması gerekmektedir. Sınav başarısının dershanelere bağımlı oldukları bir yapıda dershane sistemi dışında kalan öğrencilerin sınav kazanması, daha iyi bir okula, üniversiteye gitmesi neredeyse imkansız hale gelmiştir. İlköğretimden başlayarak tam anlamıyla bir yarış içine sokulan çocuklarımız, gençlerimiz arasındaki eğitim rekabeti, bu rekabet ve yarışın bir ürünü olarak ortaya çıkan dershanelerin ortaya çıkmasıyla daha da artmış, oluşan dershane sistemi okullarımızda verilen eğitimin niteliğini yitirmesine, en temel işlevlerini dahi yerine getiremez duruma gelmesine neden olmuştur.

Son birkaç yılda yapılan OKS ve ÖSS sonuçlarının ortaya çıkardığı en çarpıcı sonuç, tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu olan eğitim politikalarının eğitim sistemini iflas noktasına getirmiş olmasıdır. Örneğin bu yıl ilköğretim sekizinci sınıftan 1 milyon 250 bin öğrenci mezun olmasına karşın OKS sınavına sadece 824 bin öğrenci başvurmuştur. Yine 17 Haziran 2007 tarihinde yapılacak olan ÖSS ile üniversiteye girmek için toplam 1 milyon 639 bin 800 aday “yarışacak” fakat bu adayların sadece % 10’u örgün öğretim programlarına yerleşecektir. Sistemin adaletsizliğini göstermek için bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu adaletsizliğin ortaya çıkmasında eğitimin kamusal özelliğinin bilinçli olarak geriletilmesi yanında, yıllardır eğitim sistemine damgasını vuran ırkçı-gerici ve dinden uzak eğitim politikalarının doğrudan etkisi görmezden gelinemez.

İkili öğretim, kalabalık sınıflar, alt-yapı eksiklikleri, öğretmen açıkları, yetersiz ücretler gibi pek çok sorunun yanında, özellikle son yıllarda yaygınlaşan sözleşmeli öğretmenlik, geçici personel çalıştırma gibi uygulamalar, eğitimin niteliğini ve sürekliliğini olumsuz etkilemiştir. Her yıl onbinlerce öğrencinin yapılan sınavlardan “sıfır” puan alması, eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunlara çözüm üretilmemesinin sonucudur. Bu nedenle sınavlarda yaşanan ya da yaşanacak başarısızlıkların asıl sorumlusu, geçmiş siyasi iktidarlardır.

İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması nasıl mümkün değildir. Eğitim sistemimiz çocuklarımızı eğitmemekte, sadece yapılacak olan sınavlara hazırlamaktadır. Dolayısıyla öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmaktır. İlköğretimden itibaren üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Kapitalizmin dayattığı “piyasacı eğitim” anlayışının tipik bir örneği olan bu anlayış derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir.

OKS ve ÖSS sınavları kaldırılmalı, çocuklarımız ve gençlerimiz sınav cenderesinden kurtarılmalıdır. Okul öncesi eğitimden yükseköğrenime kadar tüm eğitim sistemi; bölgeler, okullar ve cinsiyetler arasındaki eşitsizliklerin giderildiği, herkesin eğitim hakkından, eşit ve parasız olarak yararlanacağı ve kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılmayacağı bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Eğitimde fırsat eşitliği ancak bu şekilde sağlanabilir. Aksi takdirde her yıl yapılan sınavlar öncekilerin tekrarı olmaktan öteye gitmeyecek, eğitim sistemi yeni başarısızlıklar üretmeye devam edecektir.
bayonet isimli Üye şimdilik offline konumundadır