|
KURAN-I KERİM MEALİ: İSRA SURESİ
51. İsterse aklınıza (yeniden dirilmesi) imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: "Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!
52. Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız.
53. Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.
54. Rabbiniz, sizi en iyi bilendir. Dilerse size merhamet eder; dilerse sizi cezalandırır. Biz, seni onların üstüne bir vekil olarak göndermedik.
Müfessir Beyzavi, bu ayetin son cümlesini şöyle açıklamıştır: “Biz, kafirleri imana zorlama işini sana havale etmedik. Seni, sadece Allah’ın rahmetini müjdeleyici ve azabından sakındırıcı olarak gönderdik. Bu sebeple inanmayanlara tolerans göster.
Müfessirlerin beyanına göre, Hz. Muhammed’in peygamberliğine itiraz edenlere karşı, Allah Teala, herkesin halini, kimlerin imana ve iyi davranışlara daha layık, kimlerin inkarcılığa ve kötü yaşayışa müstehak olduğunu, ayrıca kimin peygamberliğe ehil olduğunu en iyi bilenin ancak kendisi olduğunu belirtmek üzere şöyle buyurmuştur:
55. Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilendir. Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık; Davud'a da Zebur'u verdik.
Peygamberlerin kendi aralarındaki bu derece farkı, maddi ve bedeni yönden olmayıp ruhi ve manevi fazilet ve kabiliyetler yönündedir. Nitekim, Hz. Davud’a Zebur’un gönderildiğine işaret buyurulmakla bu husus teyit edilmiştir.
56. (Resûlüm!) De ki: "Allah'ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler."
57. Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır.
58. Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde azaplandıracağız. Bu, Kitap'ta (levh-i mahfuz'da) yazılıdır.
Müfessirlerce tercih edilen yoruma göre, ayetteki “helak”ten maksat, alelade ölüm, “azap”tan maksat ise, katledilmek veya çeşitli musibetlere maruz kalmak suretiyle ölümdür.
59. Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Burada “ayet”ten maksat, kafirlerin, keyiflerine göre gösterilmesini istedikleri, mucizelerdir. Nitekim, Abdullah b. Abbas’ın rivayetine göre Mekke müşrikleri, Resulullah (s.a.)tan, Safa tepesini altın ve gümüş yapmasını istemişlerdi. Ayet-i kerimeden anlaşıldığına göre, daha önceki kavimler de bu tür mucizeler istemişlerdi ki, onların asıl maksadı, inanmak değildi. Allah Teala, onların, peygamberlerinden istediği bu mucizeleri tahakkuk ettirmiş, fakat iman etmedikleri için de onları helak etmişti. Bu, Allah’ın bir kanunudur. Eğer Hz. Peygamber de, müşriklerin istedikleri bu nevi mucizeleri göstermiş olsaydı,-ki, onlar yine de inanmayacaklardı- o takdirde geçmiş kavimler gibi onlar da helak olacaklardı. Nitekim yukarıdaki ayette Salih Peygamber’in kavmi Semud’un isyankar tutumuna değinilmekte ve mucizeden maksadın korkutmak olduğu tasrih edilmektedir ki, ancak bu takdirde mucize imana vesile olabilir ve beklenen faydayı sağlayabilir.
60. Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.
Müfessirlerin ekseriyetine göre, ayetin, “görüntüler” ile tercüme edilen “rü’ya” kelimesi, Hz. Peygamber’in Mi’rac gecesindeki müşahedeleridir. “Kur’an’da lanetlenen ağaç” ise, cehennemdeki “zakkum ağacı”dır.
|