I. BÖLÜM : MİLLET-İ İBRAHİM VE HANİFLİK :
1. İbrâhim as.’ın Milleti/Dini :
Alimlerin Konu ile ilgili Görüşleri:
İbrâhim (a.s), o ülkeden ayrıldıktan sonra pek çok yer gezdi. Sonunda Şam'da karar kıldı. Orada kendisine inananlar günden güne arttı. İbrâhim (a.s)'e inananların oluşturduğu kitleye "İbrâhim milleti" adı verildi. [1]
El-Cezairi diyor ki: İbrahim’in dini; İbrahim’in milleti. Emir buyurduğu şekilde Allah’a ibadet edip, şirki ve bid’atleri atmak. [2]
Mevdudi diyor ki; “Hz.İbrâhim as. Hz.Nuh as.'dan sonra İslâmiyet'in mesajını bütün dünyaya yaymak üzere Allah tarafından görevlendirilen ikinci peygamberdir. Hz. İbrâhim, önce Irak'tan Mısır'a ve Suriye ile Filistin'den Arap çölüne kadar çeşitli bölgeleri senelerce gezerek insanları, Allah'a itaate ve İslâmiyet'e davet etti. Sonra mesajını her tarafa iletebilmek için muhtelif yerlerde naip ve yardımcılar tayin etti. Ürdün'e yeğeni olan Hz. Lût' u gönderdi, Suriye ve Filistin'e oğlu Hz. İshak' ı yolladı. Daha sonra Allahu Teala'nın emriyle Mekke'de Kâbe adıyla bilinen Allah'ın evini inşa etti ve yine Allah'ın emri üzerine burasını çalışmalarının merkezi olarak seçti.”[3]
Süleyman Ateş diyor ki: “Millete İbrâhim; İbrâhim dini demektir. Şirkten uzak, Allah’ı birleme, yalnız O’na tapma dinidir. Araplar arasında yalnız Allah’a tapan bazı kimseler vardı ki bunlara Hanîf denilirdi. Bunlar, kendilerinin İbrâhim dininden olduklarını söylerlerdi. Gelen rivayetlerden anlaşılıyor ki İbrâhim milleti deyimi, Araplar arasında kullanılıyordu. Kur’ân-ı Kerim, İbrâhim’i kendilerinin atası bilen, onun izinden gittiklerinin söyleyen müşriklere, İbrâhim’in dinini, puta tapma değil, yalnız Allah’a kulluk etme dini olduğunu; İbrâhim’in Allah’a ortak koşanlardan olmadığını çeşitli vesilerle anımsatmaktadır.”[4]
Şaban Piriş diyor ki: “Kur’ân-ı Kerim’in, Hz.İbrâhim’i anlattığı ayetlerde üzerinde vurgu yaptığı bir konu da “İbrâhim’in Milleti”dir. Arapça ifadesiyle “Millet-i İbrâhim”dir.[5] Ayeti kerimelerde geçen “millet” kelimesi, Türkçedeki milletten biraz farlı bir anlamdadır. Türkçe’de toplum, halk anlamında kullanılan bu kelimenin aslı Arapça’da “melle” fiilinden gelmektedir. Bu kelimenin anlamı ise “elbiseye ilk dikişi yapmak, teğellenmek”tir. Bir başka anlamıyla “uzun yürüyüş yapıp yorulmak”tır. Yani, nasıl ki bir elbise dikilirken terzi onu ilk defa diker ve sonra kontrol ederek, uygun olup olmadığını dener, son dikiş için bir yol açar. İşte İbrâhim de kendisinden önce bilinmeyen ve kimsenin uygulamadığı bir yol açmıştır. Daha sonra sağlamlaştırılacak dikişler için ilk çığırı açmıştır.
“İbrâhim’in milleti” de bu manada “İbrâhim’in açtığı çığır, İbrâhim’in izi; İbrâhim’in yolu” demektir. Yine, İbrâhim’in ölümüne dek hiç sapmadan, yorulmadan yürüdüğü uzun bir yoldur, “millet”. Bizim, Hz.Muhammed as. için kullandığımız “sünnet” tabirinin daha derin, köklü ve daha çok esasa müteallik olan boyutu için “millet” diyebiliriz. Bu manada Allah’ın son Nebisi de İbrâhim as.’ın milleti üzerinde yürüyordu.”[6]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Şamil İslâm Ans. c.3 İbrahim maddesi.
[2] Ebu Bekir Cabir el-Cezairi, En Kolay Tefsir, Mektup Yayınları: 1/456.
[3] Mevdudi Tarih boyunca tevhid mücadelesi ve Hz. Peygamberin hayatı: 1/445.
[4] Süleyman Ateş, Kur'an Ansiklopedisi: .9/147.
[5] “Millet-i İbrâhim” İfadesinin geçtiği ayetler için bkz. 2/130,135; 3/95; 4/125; 6/161

2/ 38; 16/123; 22/78.
[6] Şaban Piriş, Hz. İbrahim. Denge yayınları: s.92