Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-22-2008, 03:48   #2
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti İbrahim (a.s)
1. Hz. İbrahim’in Babası İçin Af Dilemesinin İzahı :
Kur’an-ı Kerim, Hz. İbrahim’in (a.s.) babası için mağfiret talebinde bulunduğuna delalet eder. Nitekim Cenab-ı Hak bunu, “Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır[1].” “Ya Rabbi, beni, ana ve babamı affet.[2]” “Sana selam olsun. Senin için Rabbime istiğfar edeceğim.[3]” ve “Muhakkak ki senin bağışlanmanı isteyeceğim[4].” şeklinde bahsetmiştir.Böylece kâfir kimse için mağfiret talebinde bulunmanın caiz olmadığı sabit olmuş olur. Bu şekilde bu, bu günahın Hz. İbrahim’den südur ettiğine delalet eder.

Bil ki Allah Teala bu müşkile, “İbrahim’in babasına olan istiğfarı ancak, ona ettiği bir vaadden dolayı idi.” ifadesiyle cevap vermiştir.

Bu ifadeyle ilgili iki görüş bulunmaktadır:

1) Vaad edenin Hz. İbrahim’in babası olmasıdır. Buna göre mana, “Onun babası ona, iman edeceğini vaad etti. Böylece de İbrahim (a.s.), işte bundan dolayı mağfiret talebinde bulundu. Ama ne zaman ki, Hz. İbrahim, babasının iman etmediğini, onun Allah’ın düşmanı olduğunu anlayınca, ondan uzaklaştı ve bu mağfiret talebinden vazgeçti” şeklinde olur.

2) Vaad edenin Hz. İbrahim olmasıdır. Bu böyledir. Zira Hz. İbrahim, babasının müslüman olacağı ümidiyle, onun için mağfiret talebinde bulunacağını babasına vaad etti. Hz. İbrahim’e, onun, Allah düşmanı olduğu ortaya çıkınca, o zaman babasından uzaklaştı. Bu tefsirin doğruluğuna, Hasan el-Basri’nin, bâ harfiyle olmak üzere “iyyâhu: ona” yerine “ebâhu: babasına” şeklinde okuması da delil teşkil eder.

Bazı alimler, buna cevaben şu iki açıklamayı yapmışlardır:

1) Hz. İbrahim’in babasına mağfiret talebinde bulunmasından maksat, onun onu iman ve islam’a davet etmesidir. O, babasına: “İman et. Böylece ikabtan kurtul, mağfirete nail ol!” diyordu. Hz. İbrahim, Allah’ın, mağfireti gerektiren imanı babasına nasip etmesi hususunda Allah’a yalvarıp yakarıyordu ki, mağfiret talebinde bulunmaktan maksat budur. Cenab-ı Hak Hz. İbrahim’e, babasının küfür üzerinde ısrar ederek ölaceğini haber verince, o zaman o, bu talepten vazgeçti.

2) Bazı alimler de, Cenab-ı Hakk’ın “Ne peygamberin, ne de mü’min olanların müşrikler için mağfiret talebinde bulunmaları doğru değildir.” ayetinin ifade ettiği hususu, cenaze namazına hamletmişlerdir. İşte bu yolla, bu istiğfarda azabı hafifletmek gayesi bulunduğu için, kâfir için istiğfarda bulunmada bir sakınca olmadığı ortaya çıkmış olur. Bunlar sözlerini şöyle sürdürmüşlerdir. “Bunun delili, bundan muradın, bizim zikretmiş olduğumuz şu husus olmasıdır: Allah Teala, “Onlardan ölen hiç bir kimseye ebedi olarak dua etme[5]” ayetiyle, münafıklara namaz kılmaktan men etti. Bu ayette de bu hükmü tamim etmiş , ister münafık olsun, isterse şirkini izhar etmiş olsun, müşrikler üzerine cenaze namazı kılmaktan men etmiştir.” Bu, garip bir görüştür.[6]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Şuara: 26/86.

[2] İbrahim: 14/41.

[3] Meryem: 19/47.

[4] Mümtehine: 60/4.

[5] Tevbe: 9/84.

[6] Fahreddin Razi, Mefatihu’l-Ğayb, Akçağ Yayınları: 12/205-206.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla