Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-23-2008, 04:01   #3
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti Lut (a.s)
Hz. Lut'un, Kavmini Uyarması


Lut (kavmi) de, gönderilenleri yalanladı. Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti. "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin." (Şuara Suresi, 160-163)

Hz. Lut, kavminden yaptıkları "çirkin-hayasızlığı" bırakmalarını ve kendisine tabi olmalarını istemiştir. O, yaptığı bu tebliğin hemen arkasından onlardan hiçbir karşılık beklemediğini, yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için gayret gösterdiğini belirtmiştir:

"Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir." (Şuara Suresi, 164)

Hz. Lut bu sözlerinin hemen arkasından kavminin yaşadığı hayatın ne kadar büyük bir ahlaksızlık olduğunu da şöyle tarif etmiştir:

Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz." Dediler ki: "Ey Lut, eğer bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın." Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım. (Şuara Suresi, 165-168)

Günümüzde bazı insanlar bu gibi sapkınlıkları makul ve meşru gösterme çabası içindedirler. Dünyanın dört bir yanında ahlaki dejenerasyonun artış göstermesinin altında yatan nedenlerden biri de budur. Oysa Müslüman tüm hayatını Allah'ın bildirdiği hükümlere göre belirler. Allah'ın "çirkinlik-hayasızlık" olarak tarif ettiği bu ahlaki sapkınlık karşısında iman sahiplerinin tavrı da Hz. Lut gibi olmalıdır.

Lut Peygamberin tüm uyarılarına, tehdit ve saldırıyla cevap veren bu akılsız ve ahlaksız insanların, sayıca fazla olmalarından kaynaklanan bir güven hissi içinde oldukları da ayetlerde görülmektedir. Dinden uzak yaşayan insanların bir kısmı, böyle yanlış bir bakış açısına sahiptirler. Yani sayılarının çok olması, onlara bir eminlik hissi vermektedir. Ancak Rabbimiz bize, tarih boyunca iman edenlerin sayısının hep az olduğunu bildirmiştir. Hz. Lut'un kavminin içindeki iman edenlerin sayısı için de, Allah ayetinde "orada Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık" (Zariyat Suresi, 36) şeklinde buyurmaktadır. Ancak Allah'ın yardımı ve desteği daima müminlerin yanındadır ve mühim olan da budur. Kuran'da Rabbimiz samimi kalple iman eden, sadece Allah'ın rızasını gözeten, ahiret yurdu için salih amellerde bulunan, İslam ahlakını insanlar arasında yaygınlaştırmak için gayret eden iman sahiplerinin her zaman galip geleceklerini vaat etmektedir. Nur Suresi'nde Rabbimiz şu şekilde buyurmaktadır.

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Rabbimizin bu İlahi kanunu yüzyıllar boyunca gerçekleşmiş, her zaman az sayıda olan müminler kendilerinden sayıca fazla olan kavimlerine karşı olan mücadelelerinde çok büyük başarılar elde etmişlerdir. Allah iman edenleri şöyle müjdelemektedir:

"... Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Suresi, 249)
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla