Hazreti Nuh (a.s)
Nûh'un Gemisi Bir İbret Nişânesi Olmuştur:
"Ve gemiyi âlemlere bir ibret kıldık." (29/Ankebût, 15). Bu âyet tefsir edilirken, geminin değil; tûfanın, insanlar için ibret nişânesi yapıldığı mânâsı da çıkarılabilir. Fakat hem burada, hem Kamer sûresinin 115. Âyetinde bu hususta kullanılan ifâde gösteriyor ki, insanlar için ibret nişânesi bizzat Nûh'un gemisiydi ve şimdi de olmaya devam ediyor. Bilindiği gibi, bu geminin çeşitli dağların tepesinde, özellikle Ağrı dağının tepesinde bulunduğuna dâir binlerce yıldan beri rivâyet ve efsâneler halk arasında dolaşmaktadır. Bu gemi, tûfandan hemen sonraki yıllarda ve günümüzde de dünyada büyük bir İlâhî azâbın vuku bulduğu, böyle bir azâbın büyük bir insan kitlesini yok ettiği ve Allah'ın buyruklarına uymayanların ağır biçimde cezâlandırıldıklarını insanlara hatırlatmıştır. İbn Cerîr et-Taberî, Kamer sûresinin tefsirini yaparken, ayrıca İmam Buhârî, İbn Ebî Hâtim ve Abdürrezzak da Katâde'nin şu rivâyetini nakletmişlerdir: Hz. Peygamber (s.a.s.)'in sahâbîleri henüz sağ iken, müslümanlar Irak'ın fethi sırasında el-Cezire'ye (İbn Ömer adasına) gittiğinde Cûdî dağında (ve bir rivâyete göre Bakırda köyü yakınlarında) bir gemi gördüler. Zamanımızda da Ağrı dağı üzerinden uçakla geçerken gemiye benzer bir iskeletin görüldüğü ve bunun araştırılması için dağın tepesine çeşitli araştırması ve dağcı ekiplerin gittiğini gazete, dergi ve radyolardan öğreniyoruz.
|