Böcek, aslında bazılarının kaafsında ve kalbinde ...
Neymiş? Bir vali, CHP Genel Sekreteri'yle parti genel merkezinde görüşmüş ve Vali Bey görev yaptığı ilde CHP'nin seçimi nasıl kazanacağını anlatmış ve bu arada konuşulanların tamamı Vakit Gazetesi'nde yer almış. Yani? Parti dinleniyor olmalı ki gazete bunları kelimesi kelimesine yayınlayabilsin. İddia doğruysa durum vahim! Kanunsuz dinlemenin üzerine topyekûn gidelim ve soralım: "Bu ülkeyi faşizme mi götürüyorsunuz?" Sormak zorundayız bu soruyu. Lâkin ya meselenin özü dinlemeye dayanmıyorsa, ya köşeye sıkışan CHP ve Önder Sav, sıkıştığı köşeden böyle bir atakla kendini kurtarmayı, iktidarı zora sokmayı planlıyorsa? Konuşan belli, konuşma mekânı belli, bu konuşmayı yazan gazeteci belli. Hâl böyleyken ilgisi olmayan insanları suçlayanlar var. İlk defa da yapılmıyor bu! Bazı insanlar tepişmenin yaşandığı her olaydan sonra cemaat efsanesine sığınıp peyda ettiklerini cami avlusuna atıveriyor. Peki, somut delil nerede? İddia eden ispat etmek zorundadır. Önce iddia et; sonra "Sen böyle olmadığını ispat et" denebilir mi? Hangi akıl, hangi hukuk böyle çarpık bir çıkarımda bulunabilir! İnsanları kanunsuz yoldan dinlemek şerefsizliktir. İlgisi olmayan kitlelere "siz dinliyorsunuz" diyerek kara propaganda yapmak da başka bir tür şerefsizlik. Bu ülkede böcek korkusu var; ancak bu böcek sadece bazı odaları değil, bazı kalpleri de esaret altına almış ve onları önyargı ve iftiraya esir etmiş.
Ekrem DUMANLI