CHP ve AKP
‘DÜELLO’ kitleleri nasıl etkiledi? Önce gazetelerin internet sitelerindeki anketlere bakalım:
Hürriyet‘in sitesindeki ankete giriş yapanların yüzde 56’sı Kılıçdaroğlu’nu, yüzde 41’i Fırat’ı inandırıcı bulmuş. Hürriyet okurlarının siyasi dağılımına çok ters düşmeyen bir sonuçtur bu.
İktidar aleyhine çok sert yayınlar yapan Vatan gazetesinin sitesinde ise, Kılıçdaroğlu’nun puanı yüzde 87, Fırat’ın puanı yüzde 12... Gazetenin çizgisine uygun bir sonuç...
İktidarı destekleyen Star ve Zaman gazetelerinin internet sitelerinde ise, tartışmanın galibi, Fırat’tır! Star‘da Fırat’ın oranı yüzde 56, Kılıçdaroğlu’nunki yüzde 44... Zaman‘da da öyle.
Bu sonuçlarda şaşılacak bir şey yok.
Zaten internet sitelerinde yapılan anketler kamuoyunu yansıtmaz, o sitenin izleyicilerinin eğilimleri hakkında bir fikir verebilir sadece.
Dönüm noktası?
Genel kamuoyunda bu tartışmalar AKP’yi yıprattı, CHP’ye moral kazandırdı, fakat büyük oy kaymaları gözükmüyor. AKP erimiş, CHP fırlamış değildir.
Türkiye’de maalesef kültürel değerler üzerinde geniş mutabakatlar yoktur; bu alandaki ‘parçalı’ yapı çok defa seçmen akışkanlığını bloke ediyor. Bir sorunu çözmek başka bir kesimde sorun yaratabiliyor. Genç kızlara insafsızca uygulanan türban yasağı sorununu çözmeye kalkmak, laiklik kaygılarını kabartıyor mesela...
Kalkınmanın bu aşamasında sanayiyi geliştirmek tarımda sıkıntı yaratıyor...
Böyle temel sebeplerle bizde iktidarların ikinci dönemi daima çok zor geçiyor. Buna ilaveten AKP iktidarı dünya ekonomisinden gelen zorluklarla birlikte yolsuzluk suçlamalarıyla da karşı karşıyadır.
CHP bunu iyi değerlendirebilecek mi? AKP silkinebilecek mi?
Partilerin dönüşmesi
Bülent Ecevit anlatmıştı. İsmet Paşa’ya diyor ki:
- Paşam her seçimde Nurculardan, mürtecilerden söz ediyoruz. Bir de yurttaşların sorunlarından söz etmeyi deneyelim...
İnönü kabul ediyor. Böylece “inançlara saygılı laiklik” ve “altyapı devrimi” (ekonomi) vurgulu “Ortanın Solu” hareketi başlıyor. Yüzde 42’ye kadar çıkacaktır!
Klasik CHP’nin toplumdaki kültürel çatışmaları uzlaştırmak yerine çarpışan bir taraf olması bu partiyi daima kitlelerden kopardı, başka yönlere sürükledi.
Şimdi ekonomik sorunlar ve yolsuzluk iddiaları gibi sebeplerle “yüzer gezer” nitelikteki seçmen kitlesinde AKP zora girmiş ve CHP prestij kazanmışken, CHP bu konjontürü “Ortanın Solu” türünden köklü bir iç reforma ve dış atılıma dönüştürebilecek mi?
Baykal, arkadaşımız Eyüp Can’a diyor ki:
“Haklısınız, rejim kavgaları AKP’ye yaradı. Oysa AKP’nin en yumuşak karnı yolsuzluklar...” (Referans, 25 Eylül 2008)
CHP, kendisini rejim kavgalarına odaklayan ideolojik anlayışın önündeki en büyük engeli olduğunu gerçekten görebilecek mi? Bunu görebilirse Türkiye gerçekten sosyal demokrat bir partinin oluşabileceği hayırlı bir sürece girebilir. İnşallah...
Yoksa CHP bir iki puan aşağı veya yukarı, dolanıp durur!
AKP ise ekonomi, demokrasi ve AB öncelikli bir merkez sağ parti kimliğini güçlendirebilir, yolsuzlukların üzerine gidebilir, kabine revizyonuyla yeni bir sayfa açabilir. İnşallah...
Yoksa, gerilim ve yönetemezlik sorunlarıyla cebelleşen, Türkiye’yi de bu şekilde istikrarsızlığa sürükleyen bir parti olarak tarihe geçer.
Taha AKYOL
milliyet
|