Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-10-2008, 13:18   #3
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Amaca giden yolda zamanın şartlarına göre hareket etmek en akılcı olanıdır. Peygamber Efendimizi bile düşünecek olursak, Mekke döneminde müslümanlar içki içip kumar oynayabiliyordu. Zaten Kur'an'da içki ile ilgili gönderilen ilk ayetlerde de bir haramdan veya yasaklamadan bahsedilmiyordu. Ayetleri inceleyecek olursak;

"Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden içki yapar, güzel bir rızık edinirsiniz", (en-Nahl Sûresi, 67)

"Sana içki ve kumarı soruyorlar. De ki: Bunlar da hem büyük günah, hem de insanlara bazı yararlar var, fakat günahları menfaatlerinden daha büyük..." (el-Bakara Sûresi, 219)

"Ey inananlar, ne söylediğinizi bilecek duruma gelmedikçe, sarhoş iken namaza yaklaşmayın," (en-Nisâ Sûresi, 43)

"Ey İnananlar, içki, kumar, tapınılmak için dikilmiş taşlar (putlar), fal okları, ancak şeytanın işinden birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz..." (el-Mâide Sûresi, 90)


Muhakkak Mustafa Kemal, Türkmen nüfusunun çoğunlukta olduğu Kerkük topraklarını milli sınırlar içersine dahil etme gayesindeydi. Fakat olmadı. Sözlerindeki değişimi bu dünyadan yorumlamak, Atatürk'ü doğru anlayabilmek açısından çok önemlidir.

Ayrıca Mustafa Kemal'in o dönemde sorduğu "İngilizler, orada bir Kürt hükûmeti teşkil etmek istiyorlar. Bunu yaptıkları takdirde, bu fikir, bizim hududumuz dahilindeki Kürtlere de sirayet edebilir. Bu fikre mani olmak üzere, sınırı güneyden geçirmek lâzımdır. Peki Lozan'da Musul'u alamazsak ne olacak? Savaşacak mıyız? Sizlere soruyorum, Musul için harbe devam makul bir şey midir?"sorusu, hala geçerliliğini koruyan, iyi bir analiz ve üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir sualdir.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla