Endonezya'daki 700 din alimin kimlerden olutuğunu, ilim düzeylerini, otoriteleri bilemem. Ben 8 aydır sigara içmiyorum, bu önemli değil. Bir meseleyi kendi doğrularımız üzerinden ne kadar abartırsak, gerçekliğine o kadar zarar vermiş oluruz. Şimdi ben size Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İlmihal'inden (2003) sigaranın hükmünü aktarıyorum.. Bakın dikkat edin Diyanet burada tüm görüşleri sunarak bir kanıya varıyor.
***
İslam Alimleri Sigaranın dini hükmü konusunda üç gruba ayrılmışlardır.
1. Sigaranın zararlarını bilmeyen veya önemsemeyen bir grup bilgin, tütün kullanımını (pipo, nagile vb de dahil), sigara içme hakkında dinde açık bir hüküm bulunmadığını, şari' tarafından açık bir yasak gelmediğini ileri sürerek sigara içmenin mübah olduğu görüşünü ileri sürmüştür.
2. Diğer bir grup İslam bilgini ise, sigara içmeyi doğru bulmamakla birlikte, "haram" da diyemedikleri için "mekruh" olarak niteledirmişlerdir.
3. Üçüncü bir grup ise, sigara içmeyi, özellikle türyakilik derecesinde sigara alışkanlığını saülık açısından zarara ve ekonomik yönden israfa yol açtığı, nafaka yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesile "haram" saymışlardır.
Günümüz İslam bilginlerinin genel eğilimini yansıtan bir değerlendşrme yapmak gerekirse şunlar söylenebilir: Her şeyden önce, sigara içme hakkında dini bir hükmün ve ariin yasağının bulunmadığını söylemek doğru olmaz. Şer'i hükümler belli ilkelere dayalıdır ve birtakım gayelere yöneliktir.
Naslar her mesele hakkında ayrıntılı ve münferit hüküm vermek yerine genel kurallar ve ölçüler koymuş olup, müslümanlar önlerine çıkanmeseleleri nasların koyduğu bu ilke ve ölçülere, gözettiği gayelere göre anlamak ve değerlendirmek zorundadırlar. Bu itibarla sigara hakkında muhtemel fıkhi hükmü, belli açılardan ele alıp tartışmak ve çıkan sonuca paralel bir değerlendirmeye gitmek gerekmektedir.
a) Zarar: Sigaranın zararsız olduğunu söylemek, artık bugün ilmen ve tıbben imkansızolduğuna göre, konunun diniyasaklar çerçevesinin tamamen dışında düşünülmeyeceği şüphesizdir. Bilim adamları sigaranın ihtva ettiği nikotinin ve sigara dumanın bünyede kanserden, sinir sistemlerinde bozukluğa kadar bir dizi zarar ve hastalığa yol açtığından söz etmektedir. Kur'an'da "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın..." (el bakara 2/195) buyurulmuş, Hz. Peygamber de, "Ne doğrudan zarar verme ne de zarar zararla karşılık verme vardır" (İbn Mace, "Ahkam", 17; el-Muvetta', "Akzıye", 31) diyerek bir kimsenin kendine ve başkalarına zarar vermemesinin temel bir dini ilke olduğunu vurgulamıştır. Sigaranın hem içene hem de çevresinde bulunan kimselere zarar verdiği göz önüne hem Allah hakkının hem de kul hakkının birlikte ihlal edildiği söylenebilir.
b) İsraf malı boş yere harcamaktır. Kur'an'Da, "Yiyiniz, içinşz, fakat israf etmeyiniz" (el-A'raf 7/31) buyurulmuş. Resul,i Ekrem de daima mutedil, ölçülü davranmayı emretmiş, malın boşa harcanmasını ysaklamıştır. Sigara için yapılan harcamanın, sigara bağımlısı şahsın bu bağımlılığı göz önünde bulundurulursa israf olmayacağı, hatta önemli bir bünyesel ihtiyacının karşılanması sayılabileceği görüşü -haracama boşa olmanın ötesinde zararlı da olduğu için- tutarlı değildir. Harcama yapan kişinin zengin olması da bu harcamanın israf olmasını önlemez.
c) Nafaka Yükümlülüğü. Aile reisi erkekler eşinin, çocuklarının ve aile fertlerinin, muhtaç yakınlaırna bakan erkekler de onların nafakalarını karşılamakla yükümlüdür. Böyle bir mali yükümlülük altında bulunan kimselerin nafaka yükümlülüğünü aksatacak şekilde sigaraya para vermesi de dini olduğu kadar insani ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir durumdur.
Sigara içmenin fıkhi hükmü başta zarar, israf ve nafaka yükümlülüğü olmak üzere çeşitli açılardan ele alınabilir. Böyle olunca sigara içmenin hükmü hakkında kesin ve genel bür hüküm vererek "haram" demek yerine, bu konuda bu açılardan bazı ayırımlar yaparak farklı durumlarda farklı hükümler vermek, her bir durumu kendi şartları içerisinde değerlendirmek daha doğru görülmektedir.
Hem içene hem de ortamda bulunan şahıslara ve çevreye verdiği zararlar, israf ve hakların ihlaline yol açabileceğinin kuvvetle muhtemel olması dikkate alınarak, sigara içmenin kural olarak dinen "harama yakın mekruh" sayılması gerekir. Ancak bedene verdiği zarar ilmen ve tıbben açıklık ve kesinlik kazanmışsa, açık bir israfa ve kişinin nafaka yükümlülüğünü etkileyip aile fertlerinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin nafakasını kısmasına yol açıyorsa, zorunlu harcamalardan ve asli ihtiyaçlardan bile fedakarlık yapmaya zorluyorsa, o takdirde sigara içmenin dinen de "haram" olduğu söylenebilir.
Nargile ve enfiyegibi alışkanlıklar da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Konu Üç mevsim tarafından (01-27-2009 Saat 13:16 ) değiştirilmiştir..
|