Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-27-2009, 09:21   #1
Kullanıcı Adı
kardeşiniz
Standart Mehmet Bekaroğlu'nun İddialarına Cevap
Prof. Dr. Bekaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde dönen ihale dolaplarını belgeleriyle ortaya çıkardı ve savcılığa suç duyurusunda bulundu.


Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, düzenlediği basın toplantısıyla Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzlukların nasıl yapıldığını belgeleriyle ortaya koydu. CHP ile AKP arasındaki 'belge' tehditleri gündemi meşgul ederken asıl yolsuzluk belgeleri Saadet Partisi'nin çantasından çıktı. Hotel Berr'de düzenlenen toplantıda ihalelerin hangi şartlarda nasıl yapıldığı Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu tarafından bir bir anlatıldı. Neredeyse bir aydır İstanbul'da ve tüm Türkiye'de bir 'Cambaza bak cambaza' oyununun oynandığını vurgulayan Bekaroğlu, CHP ve AKP'nin kurdukları ikili siyasetle bir birlerini besleyerek seçmeni oyaladıklarını ve amaçlarının bu oyunu bozmak olduğunu kaydetti.
"İBB ihale işleyişi farklı"

Kendilerine bir süreden beri çok sayıda ihbar gelmeye başladığını bildiren Bekaroğlu, ben ve arkadaşlarım bu ihbarları inceleyip ayıklıyoruz. Anlamlı bulduklarımızı ise savcılıklara yönlendiriyoruz. Bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki usulsüz ve şaibeli bir ihale işlemini belgeleri ile birlikte açıklayacağım. Sonra da belgeleri Cumhuriyet Savcılığı'na teslim edeceğim" diye konuştu. İhalelerde usulsüzlük ve yolsuzlukların nasıl yapıldığını anlatan Prof. Bekaroğlu, "Kamu ihalelerinde işleyiş bellidir. Ancak İBB bu tamamen farklı bir şekilde işliyor. İBB'de ihale kanununda amaçlanan bir komisyon halinde çalışma, layık olan firmayı birlikte belirleme gibi bir uygulama söz konusu değildir. Burada komisyon sadece teklifleri ihale günü gelen firmalara açıklamakla kalıp ihalenin başka hiçbir yerinde imza atmak dışında bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Bekaroğlu: Şimdi maskeler indi

Bekaroğlu, son olarak şunları kaydetti: "İşte size İBB'de işlerin nasıl yürütüldüğünü gösteren örnek olay, işte size yolsuzluğun yöntemleri ve belgeleri. Şimdi buradan Sayın Topbaş'a sesleniyorum. Sizin yönetiminizde İBB'de tüm ihaleler bu şekilde mi yürütülmüştür? Bu usulsüzlükler sonucunda İstanbul halkı ne kadar zarara uğratılmıştır? Eminim bundan sonra uykunuz kaçacaktır. Ama size ve krallar gibi yaşayan ekibinize asıl sorum şudur: Bütün bunları vicdanlarınıza nasıl anlatabiliyorsunuz, bundan önce rahat uyuyabiliyor muydunuz? Sayın Kılıçdaroğlu'na da derim ki, çıkar çantandaki belgeleri de millet rahat etsin. Arkası yarınlarla İstanbulluları oyalama. Şimdi maskeler indi, artık İstanbulluların sorunlarını konuşarak sağlıklı bir seçim yapalım, savcıları da rahat bırakalım, gerekli olan yasal işlemleri yapsınlar" Başbakan'a da seslenen Bekaroğlu "Bu 'mutemet' adamların bunları yaptığını bilmiyor muydunuz? Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gasp eden bu ekiple yola devam mı edeceksiniz. Yoksa bunlardan istifalarını isteyecek, Sayın Kadir Topbaş'ı da adaylıktan çekecek misiniz? Bu işin soruşturulması için Mülkiye Teftiş Kuruluna talimat verecek misiniz, Topbaş'ın yargılanabilmesi için İçişleri Bakanınız soruşturma izni verecek mi?"
"İhale kararı iş bittikten sonra alınıyor"

İhalelerin aynı şekilde şaibeli yapıldığını kaydeden Bekaroğlu, "Yapılan ihalelerin kararları bazen sözleşme yapıldıktan sonra, bazen hak ediş alındıktan sonra, bazen ihalenin verildiği medyaya yansıdıktan sonra, bazen de imalat yapıldıktan aylarca sonra ihale komisyonunca imzalandığı, hatta ihalenin yapıldığı görülmektedir. Yani önce iş verilip bitirildikten sonra ihalesi yapılmaktadır. Yine ihale bedelleri ve kalemler idare yetkilileri ile teklif sahipleri arasında pazarlıklarla belirlenmekte, bu akıl almaz işlemlerle haksız kazançlar elde edilmektedir. Ayrıca idare 'yaklaşık maliyet hesapları'nda imalatla ilgili olmayan kalemlere yer vererek ihaleye katılan firmalara fazla kırım yaptığı görüntüsü vermek için fırsat vermektedir. Firmalar da yapmayacakları kalemler için yüksek indirimler koyarak bir anlamda kanuna karşı hile yoluna gitmektedirler" diyerek ihalelerin şaibeli bir şekilde yapıldığını belirtti.
Bekaroğlu yakın tarihte ihale edilen bir olayı anlattı:

İŞİN ADI: Muammer Aksoy Cad. - Gümrük Yolu - Halkalı Caddesi 2. Kısım inşaatı işi
YÜKLENİCİ: G. İnşaat
İHALE BEDELİ: 8.320.970.32 TL
İHALE TARİHİ: 19.01.2009
SÖZLEŞME TARİHİ: 26.01.2009
İŞE BAŞLAMA: Tahminen Şubat 2008
23.01.2009 tarihinde yerinde yapılan incelemede imalatın yüzde 80'inin bittiği görülmüştür. Rekabet şartlarında ihalesi yapılması gereken iş için yüzde 80 bitirildikten sonra ihaleye çıkılmıştır. Şubat 2008'de başlanmış işin ihale ve sözleşmesi 26.01.2009 tarihinde yapılmıştır. Yani ihalenin kimde kalacağı belli olmayan iş 1 yıl önceden firmaya yaptırılmıştır! İdare, yerinde yapılmayacağını bile bile cetvele bazı kalemler (23.101/alt ve 23.176/alt poz no'lu imalatlar) koymuş, bu şekilde yüklenici firmaya yüksek kırım yapıyormuş gibi görünme imkânı vermiştir. Öte yandan yerinde yapılacak kalemlere yüksek fiyatlar verilerek haksız kazanç elde edilmiştir. Yani görünüşte idare en çok kırım yapan firmaya işi vererek kazançlı çıkmıştır. Ancak bu doğru değil, asıl yerinde yapılacak kalemlere yüksek birim fiyatlar atılarak idare zarara uğratılmış.
Görüntüde geçen bazı cümleler ve Bekaroğlu'nun soruları:

"Beni getirip kurtların kucağına attınız, 700-800 milyar da onlara ödedik"

SORU: Kim bu kurtlar, Yüklenici kimlere ve niçin 700-800 milyar (bugün bin) ödeme yaptı?
"Beni işin içine sokmuşsun, metazori ihale olmuş"

SORU: Yükleniciyi kim işin içine sokmuş?
"Ben bu işi yaptım bir hafta sonra da açılış yapacaklar"

SORU: Bir hafta sonra açılışı yapılacak işin ihalesi nasıl o tarihte yapılmaktadır?
"Bak hepimiz aynı taraftayız"

SORU: Bu nasıl iş, kim kimin tarafında?
"Burası siyasi bir yer, her türlü hizmeti size yapıyorum"

SORU: Burası dediği İBB'nin Fen İşleri Dairesi. Müteahhit hangi cüretle "burası siyasi bir yer" diyebilmektedir? Kime her türlü hizmeti yapmaktadır?
"Sen kardeşim elli bin yüz bin ucuza mal ettiğin zaman, yani birileri sana aferin diyecekse ben o birilerine söyleyeyim yine sana aferin desinler"

SORU: Yüklenici görevini yapan devlet memuruna hangi cüretle bu lafları etmektedir?
"Cebindeki 8 trilyon parayı sekiz ay önce bağla gelip sekiz ay sonra alırsan..."

SORU: Bu söz işin ihale yapılmadan Yükleniciye verildiğinin açık delili değil mi?
"Ben dün Abdurrahman beye çıktım, konuştum hem de gergin konuştum. Ya boş ver dedi, ben seni biliyorum dedi. Sonra ben yanındayken açtı telefonu konuştu, elektrik peyzaj pozlarını bilmiyorum, diğerleri (inşaat pozları) neyse odur dedi."

SORU: Kim bu katına çıkılan Abdurrahman Bey, kime telefon edip Yüklenicinin işlerini kolaylaştırmasını istiyor?
"O zaman işi yaparken bana kim yap dediyse benim muhatabım o olsun."

SORU: Yükleniciye ihale yapılmadan işi yap diyen kim?
"Ben bu idareye kırgınım bu kırgınlığımı en üste kadar söyleyeceğim"

SORU: Acaba bu en üstteki yetkili kim? Sayın Kadir Topbaş mı?
"Ben Saraçhaneye gidip beni bu işin içine sokanlara derdimi anlatayım"

SORU: Yüklenici Saraçhane'ye niçin gidiyor, orada kim oturuyor?
"Ben bu işi 6 ay önce yapmışım"

SORU: Bu söz iş bittikten sonra ihalenin yapıldığının kanıtı değil mi?
"Benim Büyükşehir belediyesine yıllık cirom 250 trilyon"

SORU: Yüklenici diğer işleri de ihalesiz mi almaktadır? Tüm bu işlerde İBB ne kadar zarara uğratılmıştır?
"Sizin yarım kalan işinizi ben bitirdim"

SORU:Kimin hangi yarım kalan işlerini bitirmiştir?

Haber kaynağı: MİLLİ GAZETE

 

kardeşiniz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder