[FarukARSLAN.]

kardeşiniz Nickli Üyeden Alıntı

sayın Reci Kutan'ın görüşleri doğrudur. üyelik barış içinde yeni bir dünya için yararlıdır.
ama ab den önce bizim yerine getirmemiz gereken başka projelerimiz vardır. önce kardeş ve dost ülkelerle kendi aramızda bir birlik oluşturmalıyız.
yoksa ab kapısında yalvaracak bir değerimiz değildir.
biz özümüze döndüğümüzde birliğe üye olmamızı dünya barışı için kendileri isteyecaklerdir.

Ne yalvarması?..
Hâlâ pişkinlik yapıyorsunuz yahu..
Ayıp ayıp.

Şimdi Recai Kutan doğrudur şudur budur diyorsunuz, AB'de şöyle iyidir böyle iyidir diyorsunuz da, 'tarışalım' diye verdiğiniz fotoğraflarda AB'li olanını 'İŞTE TESLİMİYET' diye vermişsiniz.

Ha, Avrupa Kapılarında Türkiye diye mi verdiniz?
O zaman ben o 'resmi veren arkadaşın sözcüsü' diye yine size öyle bakarım bu bir.

İkincisi de Avrupa kapılarına daha önceden 'düştüğümüzü' bunun yalnızca AK Parti döneminde olmadığını görüyoruz.
Lakin diğerleri yalnızca 'hayal' kuruyordu bizim farkımız somut adımlar atmış ve atıyor olmamızdır.

bu millet refah, fazilet,selamet ve saadet istiyorsa kendi medeniyetine, milli görüşüne yönelmelidir. ondan sonra ab gibi organizasyonlar bizi aralarına almak isteyeceklerdir zaten.

İşte dönmüşüz o dediğiniz görüşe de.. D8'i neden vermiştiniz ki yoksa?..
Alın D8 asıl yaşamını bizim dönemimizde bulmuş. Yani 'komşu ve refik' devletlerimizle arayı yapıyormuşuz emi?..
Şu verdiğim D8 asıl manada gerçekleşti haberinden ayrı '2006 yılında da D8 baz alınarak' bir çalışmamız var. Bunu isterseniz Milli Gazete başlıklı alıntıyla da verebilirim.


ama ab den önce bizim yerine getirmemiz gereken başka projelerimiz vardır. önce kardeş ve dost ülkelerle kendi aramızda bir birlik oluşturmalıyız.


Oluşturduk ve oluşturmaya da devam ediyoruz bunu can-u gönülden -rahatlıkla- söyleyebiliriz. Komşu ülkelerle hemen hemen 5 yıldır yürütülen ilişkiler belki de hiç bir zaman bu kadar çok olmamıştı. Bu kadar olumlusu da olmamıştı.. Buna (o verdiğiniz iki profilden biri olan) D8 meselesini de katabiliriz.

'Tebrik' etmesini bilmeyene bizim burda çene çalmamızın gereği yok. Ortaya konulanın tam zıttı ve tam 'oturaklısı'nı koyduk. Gerisi kuru laf. Yalvarma felan tırı vırı yani.

(Kuru laf olmasa 'medya' bazında zamanın D8'ci Erbakan hükümetinin koalisyon ortağı Çiller'in bir AB sözüyle AK iktidar döneminin bir AB icraatını koyarım ikinci bi 'fark' gösterimi olur. Tam da olur aslında ama işte kuru lafa mahal vermeyelim.)