KADİYANİLİK
Hindistan, Gazneli Mahmut’un fethi ile müslümanların eline geçmiş ve onlar tarafından idare edilmeye başlanmıştı. İslam hoşgörüsü hintlileri dinlerinde serbest bırakmıştır. Genellikle budizmin ve brahmanizm’in hakim olduğu hindular arasında islam dolaylı olarak tesir etmiştir. Bu dinleri birleştirmeye çalışanlar olmuştur. İslam dini putperest dinlere tesir ettiği gibi islamı yeni kabul etmiş olan bazı müslümanlar da putperestliğe ait bir kısım düşüncelerden etkilenmişlerdi. İngilizler Hindistan’ı işgal ettiklerinde Avrupa hıristiyan kültürünü de Hindistan’a getirdiler. Müslüman olan bazı insanların kalplerine bu kültür yerleşmeye başladı. Zaten bazılarının kafalarında Hinduizmin kalıntıları mevcuttu, özellikle İngilizler bu tip insanları idareciliğe getiriyorlardı. Bunlar müslümanları temsil ediyorlardı. İşte bu sebeple Hindistan da birtakım sapık guruplar ortaya çıktı işte bunlardan en güçlüsü kadiyaniliktir. Kurucusu 1908’de ölen Mirza Gulam Ahmet el Kadiyanidir. Gulam Ahmet Keşmil yakınlarında bulunan bir kabrin Hz. İsa’ya ait olduğunu iddia etti. Bunu tarihi olaylarla ispat etmeye çalıştı. Böylece Kur’an-ı Kerime ters düştü daha sonra yeni bir mezhebe insanları davet etmeye başladı. Ayrıca son yy. müceddidinin kendisi olduğunu iddia ediyordu. Hz. İsa’nın kabrini keşfetmekle Hz. İsa’nın ruhu ve kuvveti ona girmiştir, beklenen mehdi kendisidir, söylediği her şey doğrudur. İlahın kendisine girdiğini iddia eder bu görüşü Hristiyanlıktan almıştır. Ayrıca ALLAH tarafından gönderilen bir peygamber olduğunu iddia eder. Netice olarak gulam Ahmet’in görüşleri tamamen islam dışıdır.
|