Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-31-2009, 19:22   #2
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Arkadyüs Sütunu ve tılsımı
Avratpazarı'nda, bin parça beyaz mermerden yapılmış olan, minare gibi içi boş, merdivenli yüksek bir direk ve bu direğin tepesinde tek parça beyaz mermerden bir heykel vardı. Heykel yılda bir kez değişik mahiyette bir ses çıkarır, çevredeki bütün kuşlar heykelin etra*fında dönmeye başlar ve bunların binlercesi yere düşünce, halk da kuşları toplayıp yer*lerdi. Söz konusu direk, eski adıyla Arkadyüs Forumu'ndaki Arkadiüs Sütunu'dur. Asıl yüksekliğinin 40 metre kadar olduğu söylenen sütunun büyük bir kısmı depremler ve yangınlar sonucunda yıkılmış, geriye 6 metrelik bir kaidesi ile tepesinden bir parça kalmıştır.

Abide, bugün Cerrahpaşa'da Avratpazarı' ndaki evler arasına sıkışıp kalmıştır.


Çemberlitaş'ın bir diğer gizemi
Tavukpazarı'ndaki, kırmızı renkli som mer*merden yapılma yuvarlak bir sütun, bugünkü adıyla Çemberlitaş, sığırcık kuşlarının çevre*sinde toplandıkları, uzak diyarlardan getir*dikleri zeytin dalları ve zeytinlerini bıraktıkları bir taş olarak anlatılır. Bu zeytin*leri yiyen rahiplerin açlıklarını giderdiklerin*den de söz edilir.


Eski bir fotoğrafta Çemberlitaş


Bekâretini yitiren kızları bildiriyordu
Eskiden bir evin bahçesi içinde bulunan Fatih'teki Kıztaşı, 1908 yangınından sonra bir meydan ortasında bırakılmıştı. Yüksek bir kaide üzerinde yer alan, beyaz mermerden yapılma bir taştı. Büyük Posantin'in kızının lahti de burada dururdu. Ölünün karınca ve yılandan zarar görmesini engellerdi. Bu taş, günümüzde Kıztaşı adıyla bilinen ünlü Marsi-yanus Sütunu'dur. Yüksekliği 10 metreyi bulan bu sütunun üzerindeki heykelin, önün*den geçen genç kızlardan bekâretini yitirmiş olanları haber verdiği ve bu yüzden kırdırıldığı söylenir.

Kıztaşı


Kenti sineklerden koruyordu
Tyanalı Apollonius, M.S. 1. yüzyılda İstanbul' da, Yılanlı Sütun'unkine benzer bir işlev gören bir heykel diktirmişti. Evliya Çelebi'nin de sözünü ettiği bu taş, tılsımı sayesinde sineklere karşı kenti koruyordu. Romalı tarihçi Plonius'a göre, Apollonius, İstanbul'u sineklerden kurtarmak için bir sanatçıya büyük boyda bronz bir sinek heykeli yaptır*mış ve bunu kente girip çıkan çok sayıda kişi*nin görebileceği bir yere diktirmişti. Çok kısa bir süre sonra kentteki sineklerin öldüğü ya da ortadan kaybolduğu görüldü. Evliya Çelebi bu tılsım için, "Hâlâ etkisi görülmektedir" diyordu.

istanbul'da neden leylek olmaz?
Altımermer olarak adlandırılan mermerlerin birinde de, üzerindeki leylek resminden dolayı rüzgârın etkisiyle oluşan titreşimler*den, kentteki leyleklerin hepsi ölürdü. Çelebi, bu yüzden İstanbul'un içinde leylek bulunma*dığını, leyleklerin sadece Eyüp ile Üsküdar semtlerinde yuva yaptıklarını belirtir.
Diğer Altımermerler
Altımermer'in üçüncüsünde, bir horoz tasviri vardı. Bu horoz her sabah erkenden öterek, öteki horozları göreve çağırırdı. Evliya Çelebi, "Günümüzde İstanbul'daki horozlar öteki kentlerin horozlarından önce öterler ve uyuyanları sanki namaza kalkmaları için uyarırlar" diye yazar.
Altımermer'in dördüncüsünün üzerinde bir kurt tasviri bulunurdu. Koyun sürülerini kurtların kötülüğünden korur, çobansız otla*malarını sağlardı. Altımermer'in beşincisi üzerinde, birbiriyle kucaklaşmış bir genç erkekle kadını tasvir eden tunçtan bir heykel dururdu. Kavgalı kan-kocalar gelip bu direğe sarıldıklarında hemen banşırlardı. Gene Altımermer'in birinde, biri ihtiyar bir erkeği diğeri de bunak bir kadını gösteren beyaz mermerden iki resim bulunurdu. Geçineme-yen kan-kocalar gelip bu resimleri kucakla*dıklarında hemen boşanırlardı. Çelebi,

"Bu Altımermer, deprem sonucu yıkılmış ve toprak altında kalmıştır" der.

Veba hastalığına karşı
Sultan Beyazıt Hamamı'nın altındaki dört köşeli sütunun tılsımı da veba hastalığına kar*şıydı. Bu sütun ayakta kaldıkça kente veba hastalığı girmemişti. Hamam inşa edilirken bu direği yıktılar. O anda Sultan Beyazıt'ın bir oğlu vebadan ölmüş ve ondan sonra da İstanbul'a veba yayılmıştır.
  Alıntı ile Cevapla