Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-07-2009, 02:47   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart ~ Pâyitaht'ın Parlayan Pırıltıları ~



"Haliç'in İki Tarafındaki Kat Kat Yalıları Bağ ve Bahçeleri ve
Tersaneleri Temaşa Ederek Giderlerdi"
[Selim'lerin Murad'ların ve Mehmed'lerin boğazı geçişlerindeki şahane hâl hiçbir saltanat kadırgasında yoktu. Padişah'ın kayığı bir yaldız ve parıltı kütlesiydi. Güneşte büsbütün ışıldıyordu. Edalı iniş çıkışlarıyla suya vuran nefis pırıltıları adeta ruhlandırılmış şairane bir varlık halindeydi.]







İstanbul Kayıkları ölçüleri şekilleri ve tezyinatları bakımından diğer Akdeniz teknelerinden ayrı bir özellik taşırlardı. Kayıklar Haliç ve Boğaziçi güzelliklerini seyredebilecek özelliklerde yapılırlardı. İstanbul'un fethinden sonra Boğaziçi ve Marmara sularında Osmanlı hükümdarlarının bindikleri tenezzüh teknelerine Saltanat Kayığı denilmiştir. Deniz yolu ile sefere çıkan hükümdarlar büyük denizlere dayanıklı ve diğer donanma gemilerinden süslü baştardelere binerlerdi.


Osmanlı gemi inşa sanatının çok seçkin örneklerinden biri olan Saltanat Kayıkları'nda güzellik ve ihtişam en sade bir üslupla ifade edilmekteydi. Köşklü Kuşlu gibi isimlerle anılan Saltanat Kayıkları çeşitli boyutlarda inşa edilmekle birlikte çoğunlukla 13 çifte kürekle hareket ederlerdi. 31-32 metre uzunluğunda 235 metre genişliğinde ve 310 metre yüksekliğinde yapılırdı.


Saltanat Kayıkları'nın kıç tarafında hükümdarlara özel köşk bulunur başları uzun ya da kıvrık olurdu. Kıç ve baş süslemeleri ise altın yaldızlı oymalarla yapılırdı. Baş tarafına tahtadan veya gümüşten kartal ve deniz kuşları gibi figürlerin konulduğu bu kayıklara çekilen fenerler de gümüştendi.


Köşkün üstüne ve köşelerine flandıralar çekilmiştir. Bu kayıklar çift yelkenlidir. 16. yüzyılın sonlarında ve 17. yüzyılda kayık köşkleri göz alıcı bir güzelliğe erişmiş süslemesinde altın gümüş bağa sedef ve kıymetli taşlar kullanılmıştır.






 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder