Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-08-2009, 20:22   #32
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

İmam-ı Gazâlî ilâve ediyor: Eğer müzik boş iş denirse deriz ki: İçinde haram olmamak şartıyla boş iş ve eğlenceden dolayı Allah’ın kullarını sorguya çekmeyeceğini şu âyet bildiriyor: “Allah sizleri yeminlerinizdeki lağvden (boşluk ve yanılgıdan) dolayı mesul tutmaz.”30

Bakın bunları nerden aldığınızı bilirsem sevinirim..
Kaynak YOK..!
En sona ''30'' yazılmış ama hangi kitap kaçıncı sayfa vs yok..Yada hadis ismi vs hiç birşey vermemişler..
Nasıl itibar edersiniz..?

Önemli gördüğüm yerleri alıntılıyorum çünkü çok uzun..Benim yazımla beraber kimse okumaz uzun olduğundan..Her ne ise..

Şimdi imam gazaliye İFTİRA ATILMIŞ bu aldığınız yerde..Ben şimdi size İmam Gazali Hz.lerinin kitabından sayfa numarasına kadar belgeliycem ve dileyen inanmak istemeyen gider alır ve okur inş.
Bakın aşağıdakilerin hepsi kaynak isimleirdir ve bu kaynakar(kitaplar) İMAM GAZALİ HZ.lerine aittir..Bilmeyen arkadaşlrda öğrenmiş olsun burdan..
(Dürr-ül-mearif)
(K. Saadet)
(İhya )
(Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre – Kıyamet ve Ahiret,)
(Mükaşefetü´l Kulub - Kalblerin Keşfi)


Şimdi bu yukarıdaki kaynaklardan alıntılanan fetvaları,hadisleri birlikte okuyalım..



İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:

Gıybet, veya devamlı ipek giymek, yahut devamlı çalgı dinlemek gibi günahlara devam etmek kalbin kararmasına yol açar. (K. Saadet s.580)

İçki içmek ve çalgı dinlemek gibi, kul hakkı ile ilgili olmayan günahların hepsine tevbe etmek gerekir. (İhya 4/65)

Herkes dünyadaki işine göre haşr olunur. İçki içenler, sarhoş olarak, çalgıcı, çalgı çalarak haşr olunur. (Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre – Kıyamet ve Ahiret, s.36)

Çalgı dinleyenin veya ipek giyenin şahitliği kabul edilmez. (İhya 4/41)

Ud ve saz çalmak haramdır. (K. Saadet s.231)

Kalbi Allahü teâlânın yasak ettiği şeylerden birine bağlılığı olanın sima, tegannili sesleri dinlemesi, haram olup, onun için öldürücü zehirdir. (K. Saadet s. 321) [Bu sözü delil gösteren cahiller, (Çalgı kötü kimselere haram, bizim gibi kalbi temizlere haram değil) diyorlar. Halbuki burada çalgı denmiyor, nağmeli ses deniyor. Çalgı herkese haramdır. Tasavvuf büyüklerinden Mahmud-i İncirfagnevi hazretleri buyuruyor ki:

(Yüksek sesle zikir yapabilmek için, kalbinde yalan ve gıybet bulunmamak, boğazından haram ve şüpheli şey geçmemiş olmak, gönlü riya ve gösterişten temiz olmak lazımdır.) İşte, teganni, sima yalnız böyle kimselere faydalı olur. Fıkıh âlimleri de, teganninin, böyle olmayanlar için ve çalgının herkes için, haram olduğunu bildirmişlerdir.]

İnsana zevk veren ahenkli nağmeler, gönüllerde saklı olan güzellik ve çirkinlikleri açığa çıkarır. Her kaptan içindeki sızar, sima eden kişinin içinde ne varsa dışına o sızar. Sima kalbe ulaşınca, kalbde galip olan ne ise, onu harekete geçirir. (İhya 2/675)

Düğünlerde def çalmak ve teganni etmek mubahtır. (K.Saadet s.323)

Kusurları, azapları bildiren [çalgısız] kasideleri, ilahileri dinleyerek üzülmek, ağlamak sevaptır. Ancak Allahü teâlânın kaza ve kaderini beğenmeyip, ona üzülüp, üzüntüsünün artması haramdır. (K. Saadet s.324)


Hacıları uğurlarken Kâbe, zemzem ve diğer mübarek makamları öven ve Arab çölünü anlatan şiirlerde nefesli ve telli çalgılar yoksa, bunların hepsi caizdir. (İhya 2/690)

Çalgı âletleri üçe ayrılır:
1- Haram olanlar. Tambur, düdük, zurna gibi şarkıcılara eşlik eden aletlerdir.
2- Mekruh olanlar. Bunlar tek başına çalınmadığı halde şarkıcıyı coşturan kaval gibi aletlerdir.
3- Mubah olanlar. Bunlar da eğlence aleti değil de boru ve harp davulu gibi haberleşme aletleri ile nikah için çalınan def gibi toplantıya çağırma ve herhangi bir hususu ilan etmek için kullanılan aletlerdir. (Mükaşefetü´l Kulub - Kalblerin Keşfi)

Kur'an-ı kerimi teganni ile okumak haramdır. (K. Saadet s.333) [Tecvide uygun olarak teganni edilirse mahzuru olmaz.]


Yukarıda; Peygamber efendimizin ve onun vârisleri olan bütün İslam alimlerinin çalgıya haram dedikleri kesin delillerle ispat edildi. Çalgının haram olması konusunda acaba âyet-i kerime yok mu diyenler çıkabilir.

Buyurun birde ayetlerle açıklanmış şekillerine bkalım..


Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir

Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade)




Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İmam-ı Gazâlî diyor ki: Bizim buna itirazımız yoktur. Biz zaten yabancı bir kadının fitne ortamında, kendilerinden emin olunmayan fâsıklara şarkı söylemesinin haram olduğunu söylemiştik. Hadiste geçen “Kayne”nin mânâsında fitne vardır. Fakat bundan, bir kadının fitne korkusu olmayan hallerde ve ortamlarda başkaları duysun duymasın, şarkı söylemesinin haram olduğu mânâsı anlaşılmaz.



''İmam Gazali diyorki'' diye başlanmış ama hani kaynak?
Niye aldıkları yerin kitabın adı,sayfası hadis adı YOK..?
Lütfen.. İmam Gazali'nin hakikaten böyle bir kelam ettiğine dair bir delil varsa kaynaklarıyla beraber isteriz..
Yoksa nasıl itibar edelim..?
Ben iddia ediyorum yok..Ben birebir kaynağına sahip iken internetten kaynak belirtmeden söylenen kişilere mi inanıyım..Siz olsanız inanırmısnız..

Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
5- Nâfî diyor ki: Ben Abdullah bin Ömer (ra) ile yolda giderken, Abdullah bin Ömer (ra) bir çobanın kaval sesini duydu ve elleri ile kulaklarını tıkayarak yoldan saptı. Bana:
Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
“Ey Nâfî! Hâlâ kaval sesi duyuluyor mu?” diye sordu. Ben:
“Artık duyulmuyor” dediğim zaman kulaklarını açtı ve dedi ki:
“Peygamber Efendimiz’in (asm) de böyle yaptığını gördüm.”
Müziği haram sayanlar bu rivâyeti de delil sayarlar. Oysa eğer kaval dinlemek gerçekten haram olsaydı, Abdullah bin Ömer’in (ra) Nâfî’ye de aynı şeyi emretmesi gerekirdi. Halbuki Nâfî’ye bir şey söylemedi..
Bakın nasılda çarpıtmışlar hadisi..Bu kaynakları nerden aldığınızı gerçekten söylerseniz sevinirim çünkü oraya bir çift lafım oalcaktır..
Bakın sizin yukarıda KAYNAKSIZ belirttiğiniz rivayetin bende aslı,orjinali var..Buradaki gibi bazı kısımlar traşlanmamış..!!

Olay eksik anlatılmış. Doğrusu şöyledir:
Tabiinin büyüklerinden Nafi anlatır: Abdullah ibni Ömer ile beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Abdullah, kulaklarını parmakları ile kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. Ney sesi daha işitiliyor mu, dedi. Hayır işitilmiyor dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı. Resulullah da böyle yapmıştı dedi. Nafi, sonra dedi ki, ben o zaman çocuk idim. Bundan anlaşılıyor ki, Nafi’ye kulaklarını kapamasını emretmemesi, çocuk olduğu için idi. Çünkü çocuk isteyerek dinlese de ona günah olmaz. Yoksa, Abdullah takvası sebebi ile kulaklarını kapattı demek doğru değildir. Nafi, böyle yanlış anlaşılmaması için, çocuk olduğunu bildirdi.(Eşiat-ül-lemeat) <== (kaynak!!);)



Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bundan biz, Peygamber Efendimiz’in (asm) o sırada mânevî müşâhedesini kaval sesi ile bozmak istemediğini anlıyoruz.


Sizin alıntıladığınız yerde birde ''anlıyoruz'' demişler.. (: Kim anlamış, bir alimin anladığı şekilde mi anlatılmış,anlayan hangi alimmiş,nerde demiş..??! Yoksa bu konu hakkında alıntıladığınız yerdekiler ''kendileirnce'' mi fikir beyan etmişler..Öyle ise vay hallerine küfre girdiler..Çünkü dinde ''sence bence '' kavramı yoktur..



Kuran ve hadisleri ancak İCTİHAD ehli alimler yorumlar..Aldığınız yerdekiler ehilmiydi..Öyle ise isimleri ne idi..Belli bir alim ünvanları varmıydı..?Kitaplrı,tercemeleri,fetvaları varmıydı,ehli sünnetmiydi ve halk tarafından bir itibara tabi tutuluyorlarmıydı desinler/diyin hele..

Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Zaten biz de kalbi olumsuz etkileyen mubahların bir çoklarını terk etmenin daha evlâ olduğunu söylemekteyiz.35


Bakın sonda ne yazmışlar..Söylemekteyiz,etmekteyiz(35/yada 30) bütün kaynakları sadece rakamla belirtmişlerde hangi kitabın sayfasıdır bu onu neden belirtmemişler..
Yapmayın abicim siz nasıl alıntıladğınız yerin bu hatasına dikkat etmezsiniz..?
Hani niye kaynak yok..Ben bu numarayla bu kaynağı nerde araştırabilirm varmı fikriniz..?

Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Müzikle ilgili olarak buraya kadar aldığımız tüm rivâyetleri ve İmam-ı Gazâlî dahil tüm âlimlerin içtihatlarını özetleyecek boyutta bir ölçüyü



Hayır bütün alimler diye bir şey diyemezsiniz..Yada aldığınız yer diyemez..Burada sadece bir alimin adı verilmiş..Oda İmam Gazalidir ki bunun aksini KAYNAKLARIMLA İSPAT ETTİM.. Hani diğer alimler..Said Nursiden bahsedilmiş ama onunda kaynakları bile yok..
İmam Gazali dahil BÜTÜN ALİMLER(!)miş.. ne güzelde demişler ''tüm rivayetler ve alimler'' diye..Biz hadis sunduk,ayet sunduk..Buyursunlar onların aksini ispat etsinler..

Kaynaksız yazılan gelişigüzel internetlerde dolaşan her dini söze,konuya itibar edilir mi hiç..?
Ben etmem..

Selametle...
  Alıntı ile Cevapla