Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-26-2010, 10:12   #12
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart


MATBUAT KANUNU KABUL EDİLDİ

25 Temmuz 1931’de Cumhuriyet döneminin ilk basın yasası olan Matbuat Kanunu kabul edildi. 1931'de kabul edilen yeni Matbuat Kanunu, baskıcı hükümler getirerek, gazete ve dergilerin ulusal siyasete aykırı yayın yapmaları halinde bakanlar kurulu kararıyla kapatılabileceğini öngören, özgür yayıncılığı tehdit eden 50. Madde ile sürekli kullanılan bir baskı aracı haline sokuldu.

KORE’YE ASKER GÖNDERİLMESİNE KARAR VERİLDİ

25 Temmuz 1950’de Bakanlar Kurulu Kore’ye 4500 kişilik bir askeri birlik göndermeye karar verdi. Kore Savaşı, 1950-1953 yılları arasında Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yapıldı.Savaş, ABD ve Müttefiklerinin, daha sonra da Çin Halk Cumhuriyeti'nin müdahalesiyle uluslararası bir boyut kazandı. Sovyet baskısına karşı müttefikler arayan ve bu sebeple NATO'ya girmek isteyen Türkiye, bu isteklerini daha kolay elde etmek ve Amerika'ya yakınlaşmak amacıyla Kore Savaşı'na bir tugay yolladı. Savaş,2007'de Güney Kore ve Kuzey Kore arasında imzalanan barış antlaşmasına değin kâğıt üzerinde devam etti.

ATATÜRK’Ü KORUMA KANUNU KABUL EDİLDİ

25 Temmuz 1951’de Atatürk Kanunu Meclis’te kabul edildi. DP hükümeti, 1950 yılının Aralık ayı sonlarında çıkardığı ikinci bir kararnameyle ise devlet daireleri ile makam odalarında bundan böyle sadece Atatürk resimlerinin asılacağını, başka şahsiyetlerin, yani İsmet İnönü’nün resimlerinin asılamayacağını da ilan etti. Hükümetin bu kararı Atatürk büst ve heykellerine saldırıyla karşılık buldu. DP’liler de, bu eylemleri ve kışkırtanları tehdit eden bir kanun çıkarmaya karar vererek “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” ismiyle bir taslak hazırladılar. Ancak 1924 Anayasası’nın tek tek kişilerin lehine çıkarılacak her türlü kanunun açık bir dille yasaklamış bulunması sebebiyle, 7 Mayıs 1951 günü Meclis Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde 141’e karşı 146 oyla tasarı reddedilerek, komisyona geri gönderildi. O sırada Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev yapan Alman Prof. Ernst Hirsch’ tasarının “Atatürk’ün Hatırası Aleyhine İşlenen Suçlar” şeklinde bir değişiklikle tasarının Anayasa’ya aykırı olmasının önüne geçti.

NAZIM HİKMET VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI

25 Temmuz 1951’de Türk şair Nazım Hikmet'in Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi.


TÜRKİYE AMERİKAN ÜSLERİNE ELKOYDU

1975 Türkiye İncirlik dışındaki bütün Amerikan üslerine el koydu. 1974’te CHP-MSP koalisyon hükümetinin kararıyla yapılan Kıbrıs Harekatına karşılık, ABD Türkiye’ye silah ve kredi ambargosu koydu. Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye silah satışını ve askeri kredileri durdurma kararı alması üzerine; 9 Şubat 1975 ’te dönemin TC hükümeti bir açıklama yaparak ABD’nin tutumunu hasmane bir tutum olarak nitelendirdi. ABD’nin hasmane tutumunu devam ettirmesinden dolayı TC hükümeti, 25 Temmuz 1975’te Bakanlar Kurulu kararı ile Ortak Savunma ve İşbirliği Anlaşmasını feshetti, Söz konusu karar ile Türkiye’deki 20 den fazla ortak savunma tesislerinin faaliyetleri, İncirlik ortak savunma tesisinin NATO görevi saklı kalmak kaydıyla, 26 Temmuz 1975 tarihinden itibaren durdurularak Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimine alındı.ABD’nin 6 Ekim 1975’te ambargoyu kaldırmasının ardından üslerin yeniden kullanımına izin verildi.


ÜRDÜN-İSRAİL ARASINDA SAVAŞ BİTTİ

25 Temmuz 1994’te Ürdün Kralı Hüseyin ile İsrail Başbakanı İzak Rabin savaş durumunu sona erdiren deklarasyonu imzaladılar.


TARIK BİN ZİYAD İSPANYA’YA ÇIKTI

25 Temmuz 711Tarık Bin Ziyad İspanya’ya çıktı. İspanya'daki Vizigot Krallığı'nın son kalıntılarının arasındaki karışıklık, çekişme ortamında İspanyol Yahudileri ve bazı Vizigot yöneticilerinin daveti üzerine Tarık Bin Ziyad İspanya'ya 711 yılında çıkarak önemli birçok şehri fethetti. İspanya'daki karışıklıklardan istifade etmek isteyen Musa bin Nusayr, Tarık bin Ziyat'ı 7000 kişilik bir kuvvetle İspanya üzerine görevlendirdi. 7000 kişilik ordusu ile Cebelitarık Boğazı'nı (ki boğaz Cebelitarık adını Tarık Bin Ziyad'dan almıştır) geçen Tarık bin Ziyad İspanya'ya çıkar çıkmaz ilk iş olarak gemilerini yaktırarak askerlerinin geri dönme umudunu kırdı. Askerlerine şu tarihi sözleri söyledi: “—Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman. Nereye kaçacaksınız? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabır kalmıştır. Düşmanın silahı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin silah olarak ancak kılıçlarınız, erzak olarak da düşmanın elinden sahip olabileceğiniz vardır.” Daha sonra Carteya ve Algeziras kentlerini aldıktan sonra Vizigot kralı Rodriguez'in asker toplayıp üzerine geldiğini haber alınca Musa bin Nusayr'dan yardım istedi. Gelen 5000 kişilik yardım kuvveti ile birlikte Rio Barbeta'da Rodriguez ile karşılaştı. Tarık bin Ziyad Vizigot kralını ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu başarının ardından Musa bin Nusayr da 10.000 kişilik bir kuvvetle İspanya'ya geçti ve daha fazla ilerlenmemesini buyurdu. Ancak Tarık bin Ziyad ortamın müsait olduğunu düşünerek harekatına devam etti. Toledo'yu ele geçirdi. Ardından Kurtuba, Archidor ve Libire kentlerini ele geçirdi. Bu arada orduyla buluşan Musa bin Nusayr buyruğunu dinlemediği gerekçesiyle Tarık bin Ziyad'a askerin önünde büyük hakaretlerde bulundu ve onu kırbaçlattı. Bundan sonra İslam orduları Saragossa, Aragon, Leon kentlerini ele geçirdi. İspanya'nın fethinden sonra Musa bin Nusayr burada bazı komutanlar ve askeri birlikler bıraktı ve Şam'a döndü. Yanında götürdüğü Tarık Bin Ziyad'ı Halife Hişam'a şikayet etti. Halife yaptığı araştırmada İspanya'nın gerçek fatihinin Tarık bin Ziyad olduğunu öğrendi onu cezalandırmadı ama ülkesine de geri göndermedi. Tarık Bin Ziyad ölümüne kadar Suriye'de yaşadı.

ESTERGON KALESİ FETHEDİLDİ

25 Temmuz 1543’te Estergon Kalesi fethedildi. Estergon Kalesi Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin 60 km kuzey batısında Tuna nehri kıyısında yer alan ve Osmanlı tarihinde büyük bir önem taşıyan bir kaledir. Macaristan sınırları içinde olan ve Tuna nehrini tepeden gören bir kaledir. Estergon Kalesi Kanuni Sultan Süleyman zamanında ilk defa Osmanlıların eline geçti. Kalenin bulunduğu bölge bir sancakbeyliği haline getirilerek Budin Beylerbeyliğine bağlandı.
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla