Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2010, 00:27   #3
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart Mustafa İslamoğlu: Tarihi Fırsat
Bir ibadet duyarlılığı içerisinde sandığa gidip 'evet' diyeceğim

Anayasa değişikliği paketine her kesimden destek gelmeye devam ediyor



Verdiği tefsir dersleri ve eğitim hizmetleri ile tanınan Mustafa İslamoğlu da referandumda 'evet' diyeceğini açıkladı. 12 Eylül sabahı bir ibadet duyarlılığı içerisinde sandığa gideceğini söyleyen İslamoğlu, "Bu, seçim ve sandık değil, bu koca bir milletin vesayete dur deyip dememe meselesidir." diyor. Bayram tatili gerekçesi ile sandığa gitmeyecekleri de sorumlu davranmaya çağırarak, "Bu tarihî fırsatı kaçırmayın. Sonucun ne çıkacağından daha önemlisi sizin nerede durduğunuzdur." ifadesini kullanıyor.

Mustafa İslamoğlu, anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerini Zaman'a anlattı. Referandumu Türkiye için bir dönüm noktası olarak gördüğünü anlatan İslamoğlu, "Bu referandum, milletin inancı, gelenekleri, değerleri üzerinden kendisiyle dalga geçen bir avuç azınlığı sırtından indirecek mi, indirmeyecek mi, yoksa celladını kucaklamaya devam mı edecek, bunu gösterecek." diyor. Paket kabul edilirse sadece 12 Eylül'e değil, 27 Mayıs darbesine, 1971 muhtırasına ve 28 Şubat sürecine milletin tokat gibi cevap vereceğini vurguluyor.

AÇIKÇA SÖYLÜYORUM

Referandumun siyaset üstü olduğunu kaydederken, "Herhangi bir partiye uzak ya da yakın değilim. Benim okuyucularım arasında her kesimden insan var. Bu nedenle de oyumun rengini açıkça söylüyorum." diyor. 'Evet' deme gerekçesini de şöyle dile getiriyor: "Bendeniz bir ibadet duyarlılığı içerisinde 'evet' demenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Evet demek için ne Müslüman olmaya, ne dindar olmaya, ne şu, ne bu olmaya gerek var. Bu referandumda 'evet' demek için vicdana sahip olmak yeterli."

Mustafa İslamoğlu, bayram tatili ve değişik gerekçelerle oy kullanmayı düşünmeyenleri ise sorumlu davranmaya çağırıyor. "Bu topraklarda yaşıyoruz ve bu topraklarda tercihlerimizin sonucunu göreceğiz. Sorumluluk bilincine sahip olan her mümin her şeyi bırakıp bu sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Çünkü bu, koca bir milletin vesayete dur deyip dememe meselesidir. Sonucun ne çıkacağından daha önemlisi sizin nerede durduğunuzdur. Eğer bizim gevşekliğimizden dolayı millet hayırlı bir işten mahrum kalacaksa, biz o hayrı engelleyen durumuna düşeceğiz. Unutmamalıyız ki, yapmamız gerekip de yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz." ifadelerini kullanıyor.

GÜNEYDOĞULULARA SESLENDİ

'Hayır' kampanyası düzenleyenleri de "Referandum maddelerini konuşan 'hayır'cı görmedim." sözleriyle eleştiren İslamoğlu, "Aslında referandum 12 Eylül'den önce oylanmaya başlandı. Bu süreçte birbirine düşman zannettiğimiz güçlerin birbiri ile dost olduklarını gördük. Mesela Ergenekon ile PKK'nın kan kardeşi olduğunu gördük." diyor. BDP'nin sandığa gitmeme tercihinin 'hayır'ın radikal hali olduğunu savunan İslamoğlu, sandığa gitmeyi engellemeye çalışanları, insanların vicdanından korkmakla suçluyor. Bölgeden çıkacak her oyun, terör örgütünün aleyhine işleyeceğini kaydederken, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayanlara "Oradaki kardeşlerim için bu referandum sandığa gitmelerini vacip kılan bir referandum. Eğer onlar sadece kendilerinin değil torunlarının da kanlı oyuna çekilmelerini istemiyorlarsa böyle fırsat bir daha zor gelir. Eğer acılarınıza, kayıplarınıza, geleceğinize, geçmişinize, kendinize saygı duyuyorsanız bu fırsatı kaçırmayın." diye sesleniyor. Referandumdan 'hayır' çıkması halinde vesayetçiler, gizli kapaklı dümen çevirenler ve çetelerin bayram yapacağının altını çiziyor.

ZAMAN
1 Eylül 2010
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla