![]() |
#1 |
![]() Bugün 10 Kasım. Atatürk'ü daha iyi anlamak için, Taha Akyol'un yazdığı "Ama hangi Atatürk" kitabını tavsiye ederim. Bugüne kadar işittiğim pek çok olayı, derli toplu belgelerle bu kitapta buldum.
![]() İşte bir ay farkla, sözleri: "Musul vilâyeti, Türk devletinin sınırı dahilindedir. Buraları anavatandan kopararak, şuna buna hediye etmek hakkı hiç kimseye ait olamaz." (3 Ocak 1923) "Misak-ı Milli, şu hat bu hat diye hudut çizmemiştir. O hududu çizen şey, milletin menfaati ve yüce heyetimizin bakışındaki isabettir." (27 Şubat 1923) Akyol'un kitabında, Gazi Paşa'nın İzmit'te gazetecilerle yaptığı konuşmaya da yer veriliyor: "İngilizler, orada bir Kürt hükûmeti teşkil etmek istiyorlar. Bunu yaptıkları takdirde, bu fikir, bizim hududumuz dahilindeki Kürtlere de sirayet edebilir. Bu fikre mani olmak üzere, sınırı güneyden geçirmek lâzımdır. Peki Lozan'da Musul'u alamazsak ne olacak? Savaşacak mıyız? Sizlere soruyorum, Musul için harbe devam makul bir şey midir?" ![]() - Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey: "Namık Kemal ' Tuna vilâyeti giderse Rumeli gider' demişti. Musul giderse güneydoğu tehlikeye gider." - Rize Mebusu Doktor Abidin Bey: "Musul vilâyetinden (Musul, Kerkük, Süleymaniye sancakları) bir karış arazimiz giderse, emin olunuz Anadolu tehlikededir. Çünkü, Musul, Anadolu için bir hayat noktasıdır." - Bursa Mebusu Operatör Doktor Emin Bey: "Musul'u vermekle iş orada bitmeyecektir. Musul'u verdiğimiz gün, hudut Erzurum'dur." - Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey: (ki bu eleştiri dolu konuşmayı yaptıktan sonra Topal Osman tarafından iple boğularak öldürüldü): "Süleymaniye, Kerkük ve Zaho'nun Türklere önerilmesine rağmen, İsmet Paşa'nın ' Ya hep, ya hiç' mantığıyla bunun red etmesini ağır bir dille tenkit ediyor." - Diyarbakır Mebusu Hacı Şükrü Bey soruyor: "Ya Milletler Cemiyeti bir sene sonra bizim hakkımızı vermezse?" İsmet Paşa kürsüden cevap veriyor: "O zaman harp ederiz" ![]() 10 Kasım 2008 Pazartesi
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() bu sözleri başkanımız recep tayyip erdoğan söleseydi bölücükle suçlanırdı.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Amaca giden yolda zamanın şartlarına göre hareket etmek en akılcı olanıdır. Peygamber Efendimizi bile düşünecek olursak, Mekke döneminde müslümanlar içki içip kumar oynayabiliyordu. Zaten Kur'an'da içki ile ilgili gönderilen ilk ayetlerde de bir haramdan veya yasaklamadan bahsedilmiyordu. Ayetleri inceleyecek olursak;
"Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden içki yapar, güzel bir rızık edinirsiniz", (en-Nahl Sûresi, 67) "Sana içki ve kumarı soruyorlar. De ki: Bunlar da hem büyük günah, hem de insanlara bazı yararlar var, fakat günahları menfaatlerinden daha büyük..." (el-Bakara Sûresi, 219) "Ey inananlar, ne söylediğinizi bilecek duruma gelmedikçe, sarhoş iken namaza yaklaşmayın," (en-Nisâ Sûresi, 43) "Ey İnananlar, içki, kumar, tapınılmak için dikilmiş taşlar (putlar), fal okları, ancak şeytanın işinden birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz..." (el-Mâide Sûresi, 90) Muhakkak Mustafa Kemal, Türkmen nüfusunun çoğunlukta olduğu Kerkük topraklarını milli sınırlar içersine dahil etme gayesindeydi. Fakat olmadı. Sözlerindeki değişimi bu dünyadan yorumlamak, Atatürk'ü doğru anlayabilmek açısından çok önemlidir. Ayrıca Mustafa Kemal'in o dönemde sorduğu "İngilizler, orada bir Kürt hükûmeti teşkil etmek istiyorlar. Bunu yaptıkları takdirde, bu fikir, bizim hududumuz dahilindeki Kürtlere de sirayet edebilir. Bu fikre mani olmak üzere, sınırı güneyden geçirmek lâzımdır. Peki Lozan'da Musul'u alamazsak ne olacak? Savaşacak mıyız? Sizlere soruyorum, Musul için harbe devam makul bir şey midir?"sorusu, hala geçerliliğini koruyan, iyi bir analiz ve üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir sualdir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|