AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-09-2009, 08:53   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart ‘Şimdi daha büyük anıt oldu’
Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa’nın açıklamaları arasında ‘telefonum dinleniyor’ sözü öne çıkarıldı; bir de ‘27 Nisan bildirisini ben kaleme aldım’ demesi ilgi gördü...

Oysa Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarını selefi Hilmi Özkök’ün Ergenekon konusundaki ifadelerinin bitişiğinde değerlendirmek daha yararlı olabilir.

Görülen o ki Büyükanıt bir yandan Ergenekon soruşturmasına mesafeli bir duruş sergiliyor; ama diğer yandan da birtakım spesifik konularda, örneğin Özden Örnek günlükleri dolayısıyla söyledikleriyle Ergenekon iddianamesinin hiç değilse ana hatlarını onaylıyor.

‘Genç subaylar rahatsız’ haberleri hakkında söyledikleri, Ergenekon sanığı Eruygur’un darbe hazırlıkları içinde olduğuna dair iddiaları ‘reddetmemesi’ önemli.

Ergenekon dostlarının Büyükanıt Paşa’nın açıklamalarından memnuniyet duyması manasız. Çünkü Büyükanıt Ergenekon davasını ‘siyasi iktidarın muhaliflerini tasfiye operasyonu’ diye tanımlamıyor. ‘Karşı devrim girişimi’ falan demiyor. ‘Çok geniş bir dosya bu. İçinde suçlular kadar suçsuzlar da olabilir’ mealinde ifadelerle Ergenekon dostlarından ayrılıyor. Dahası bu konuda çıkacak yargı kararının esas alınması gerektiğini vurguluyor.

Böylelikle Hilmi Özkök’ün yaptığını yapıyor: Ergenekon soruşturmasının siyasi bir operasyon değil hukuki bir dava olduğuna dolaylı biçimde tanıklık ediyor.

* * *

Yaşar Büyükanıt’ın görev süresi boyunca gösterdiği sertliği emekliliğinde sürdürmüyor oluşu da dikkat çekici...

‘27 Nisan bildirisini ben kaleme aldım’ diyor ama bununla herhangi bir adayı hedef almadığını söylemek ihtiyacı da hissediyor. Hatta ‘27 Nisan bildirisinin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle yakından uzaktan ilgisi yok’ bile diyor.

Bildiri metninde sözü edilen kutlu doğum etkinlikleri konusunda da dikkat çekecek derecede daha yumuşak bir üslup kullanıyor bugün: ‘Yönetmelikte Kutlu Doğum Haftası yok ama bakanlığın sitesine girdiğinizde yönetmelikte olmayan şey sitede var. Ben de saygı duyuyorum, anlamlı gün ama neden kuralları çiğniyorsunuz? O zaman yönetmeliğe koyun kutlayın.’

‘Cumhurbaşkanı’nın eşinin türbanlı olması gerilim yarattı mı?’ sorusuna verdiği cevap da benzer incelikte: ‘Hayır, ama şu oldu: Sosyal hayatta bir takım kısıtlamalar oldu. Şimdi türban ile başörtüsünü karıştırmamak lazım. Arada çok büyük fark var.’

* * *

Peki, bütün bunların açıklaması ne?

Yaşar Büyükanıt TSK komuta kademesinin tipik bir temsilcisi. Bürokratik elitin rejim konusundaki geleneksel hassasiyetlerine sahip. Sivillere fazla güvenmeyen, CHP dışındaki partilere daima kuşkuyla bakan bir sınıfın mensubu.

Görevde bulunduğu sürede de bu hassasiyetler doğrultusunda hareket etti

Henüz Kara Kuvvetleri Komutanıyken Başbakanla yaşadıkları tartışma geçenlerde basına da yansıdı. Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda otururken de aynı tutumu sürdürdü. Hatta 27 Nisan e-muhtırasına imza attı.

Ama bu davranışların birkaç gerekçesi var. İlki ‘kurumsal’ alışkanlıklar. Belirli konularda kurum olarak belirli tavırlar sergilenmesi gerektiğine dair yerleşik anlayış. İlaveten hariçtekilerin beklentileri. Bir de konjonktürel tarafı var: TSK içinde ne yazık ki hiçbir dönemde eksik olmayan darbecilik temayüllerinin ve hatta somut darbe teşebbüslerinin ‘uygun zemin’ bulduğu bir dönemde görev yapan komutanlar bu teşebbüslerin önünü kesmek için darbecilerin gerekçelerini ellerinden almak zorundaydılar.

Gerek Hilmi Özkök’ün gerekse Yaşar Büyükanıt’ın esasen kurumsal alışkanlık gereği olan tepkilerinin kimi zaman aşırı derecede sertleşmesinde bunun da etkisi olmalı.

Bunları söylerken, askeri bürokrasinin siyasete müdahalelerini mazur gösterme niyetinde değilim elbette. Ama yakın geçmişin hadiselerini değerlendirirken hangi faktörlerin etkili olduğunu da iyi anlamak lazım.

Ne olursa olsun, Hilmi Özkök’ten itibaren görev yapan komutanlar, kimi zaman demokrasi adabına pek riayetkár görünmeseler de, son kertede ‘meşruiyet’ten yana tavır alışlarıyla demokrasiye hizmet ettiler.

Bu tecrübelerin hem kendi kurumlarında hem de toplumda demokrasi kültürünün yerleşmesine de hizmet etmesi umulur.

İbrahim Kiras - Star

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi