AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[SSS]

Yaşar Nuri Öztürk hocayı doçentliğinden tanırım.
Çocukluğumdan beri, din konusunda kafamda bir türlü çözemediğim soruları dillendiren, ortaya atan bir kişiydi.
Dillendirdiği gibi Kur’an ışığında ve akıl ile mantık doğrultusunda soru ve açmazlara cevaplar getiren ve bu yöndeki fikirlerini güçlü bir şekilde savunan bir adamdı.
Cesurdu. Hem de öylesine cesurdu ki, yüzlerce yıldır. Müslümanların beyinlerinde kemikleşmiş ve hatta çelikleşmiş yanlış bilgi ve inançların çoğunun tersini söylüyor, dogmalara, hurafelere, yalan ve uyduma hadislere savaş açıyordu.
Karşılığında da büyük kitlelerin tepkisini topluyor, düşmanlığına göğüs geriyordu.
Gittikçe genişleyen bir okur ve kendisine inanan kitle oluşuyor, her eseri ülkemizde hiçbir ilim ve fikir adamına nasip olmayan baskı sayısına ulaşıyordu.
Benim gibi düşünen on binlerin, yüz binlerin idolü olmuştu.
Yetmiş milyonluk büyük ülkemizde, bir elin parmak sayısını geçmeyen Süleyman Ateş, Hüseyin Hatemi, Bayraktar Bayraktaroğlu gibi birkaç kişiyle beraber, toplumumuzu din konusunda yüz yıllardır süren kış uykusundan uyandıran öncü din ve fikir adamı olmuştu.
Onu fikirlerini gazetelerdeki günlük yazılarından ve eserlerinden merak ve ilgi ile takip ediyorduk.

Sonra ...
Ne yaptı sayın Yaşar Nuri hocamız ?
Siyasete merak sardı.
CHP ki, - oy verenleri değil, siyaset yapanları - içinde samimi ve ılımlı inançlı insanlar olduğu gibi, dini inancı gericilik sayanlar ve din denince tüyleri diken diken olanlar da vardır. Ve milletvekili oldu CHP'den.
- Ah ne yaptın sayın Hocam, dedik
Çünkü, din adamlığı ile siyaset bir birlerin taban tabana zıt faaliyet alanlarıdır –ki bu yüzden, İmam Gazali gibi büyük din alimleri siyasetten cüzzamdan kaçar gibi kaçmışlardır- Çünkü, onlara göre siyasette, şahsi ikbal vardır, menfaat vardır, hırs yani nefsin oyunları vardır. Yine onlara göre siyasete bulaşanlar bir çeşit kirlenirler.
İkinci hatada, CHP’den siyasete başlamasıydı. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi, bir doku ve kan uyuşmazlığı vardı CHP ile arasında.
Sonra uyuşmazlığı fark etti. Aralarında barınamadı, istifa etti.
Tamam işte, Hoca yanlıştan döndü dedik.
Siyasete atılmak onun için bir hataydı.
Ve sonra daha büyük bir hata daha yaptı.
Siyaset virüsü kanına bulaşmıştı bir kere.
Tuttu siyasi bir parti kurdu.
HYP, yani Halkın Yükselişi Partisi.
Ve tabii olarak onun Genel Başkanı oldu.
Ben, şahsım itibariyle ona ilgimi kaybettim. Eser ve fikirlerini takipten vazgeçtim.
Çünkü, AKP’ ye ‘’dini siyasete alet etme‘’ iddiasıyla büyük muhalefet ediyordu. Şiddetle karşı geliyordu.
Ama kendisinin din adamı sıfatı ve söylemleri ile siyaset yapması, dini siyasete alet etmek değilse neydi ?
Şimdi de son bombayı patlattı değerli hocamız.
Ne yaptı ?
Kendi inşa ettiği ve kaptanı olduğu gemiyi terk eden ilk kişi oldu.
Bir dilekçe yazarak partisinden ayrıldığını medyadan öğrendik.
Kendisine inanıp peşine düşenleri yarı yolda bırakarak.
Oldu mu ya Hocam?
Siyasette ne işin vardı?
Sen kendi alanında büyük bir ilim ve fikir adamı idin. Kitleleri peşinden sürükleyen.
Herkes en iyi bildiği, başardığı işi yapsa daha güzel olmuyor mu?